ato dergi sayı48

68
T ı CARET ODASI Adana Ticaret Odası’nın aylık ücretsiz yayın organıdır. ISSN: 0101868 Mayıs 2016 Yıl: 5 Sayı: 48 ADANA Katı Atık Zirvesi: Gelecek nesillere daha kullanılabilir bir çevre bırakmak zorundayız Meclis toplantımızda konuşan Menevşe: Cumhurbaşkanımızın ziyareti motivasyonumuzu yükseltti İran-Türkiye Ticaret Konseyi Başkanı Reza Kami’den Odamıza ziyaret: İran’ın ekonomik cazibesi yükseliyor İletişim Uzmanı Dr. Şaban Kızıldağ: Başarısızlığın en önemli nedeni; mazeret üretimi... Karadağ Büyükelçisi Branko Miliç: Türk firmalarının Karadağ’a ilgisi artıyor Cumhurbaşkanı Erdoğan Adana’da: Türkiye, hedeflerine kararlılıkla ilerliyor DERGİSİ

Upload: adana-ticaret-odasi-dergisi

Post on 29-Jul-2016

252 views

Category:

Documents


4 download

DESCRIPTION

Adana Ticaret Odası Dergisi

TRANSCRIPT

Page 1: Ato dergi sayı48

TıCARET ODASIAdana Ticaret Odası’nın aylık ücretsiz yayın organıdır. ISSN: 0101868 Mayıs 2016 Yıl: 5 Sayı: 48

ADANA

Katı Atık Zirvesi: Gelecek nesillere daha kullanılabilir bir çevre bırakmak zorundayız

Meclis toplantımızda konuşan Menevşe: Cumhurbaşkanımızın ziyareti motivasyonumuzu yükseltti

İran-Türkiye Ticaret Konseyi Başkanı Reza Kami’den Odamıza ziyaret: İran’ın ekonomik cazibesi yükseliyor

İletişim Uzmanı Dr. Şaban Kızıldağ: Başarısızlığın en önemli nedeni; mazeret üretimi...

Karadağ Büyükelçisi Branko Miliç: Türk firmalarının Karadağ’a ilgisi artıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan Adana’da: Türkiye, hedeflerine kararlılıkla ilerliyor

DERGİSİ

Page 2: Ato dergi sayı48
Page 3: Ato dergi sayı48
Page 4: Ato dergi sayı48

-2- | ADANA TİCARET ODASI

Adana Ticaret Odası İmtiyaz Sahibi

Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe

Genel Yayından Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Mehmet Aka

Yönetim Adresi Abidinpaşa Cd. No:52

T: 0322 351 39 11 (pbx) F: 0322 351 80 09

web: www.adanato.org.tr e-mail: [email protected]

Grafik-Tasarım Kerem Acar

Nobel KitabeviTel: (0322) 233 00 29

www.nobelkitabevi.com.tr

Reklam Rezervasyon Nazlı TOHUMOĞLU0530 527 19 27

17

11

16

20

Page 5: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -3-

İÇİNDEKİLER

Cumhurbaşkanı Erdoğan Adana’da: Türkiye, hedeflerine kararlılıkla ilerliyor 9Meclis toplantımızda konuşan Menevşe: Cumhurbaşkanımızın ziyareti motivasyonumuzu yükseltti 14Karadağ Büyükelçisi Branko Miliç: Türk firmalarının Karadağ’a ilgisi artıyor 16İran-Türkiye Ortak Ticaret Konseyi Başkanı Reza Kami: İran’ın ekonomik cazibesi yükseliyor 17KOBİGEL-KOBİ Destek Programı anlatıldı 18İletişim Uzmanı Dr. Şaban Kızıldağ: Başarısızlığın en önemli nedeni; mazeret üretimi... 20Odamız’dan KOSGEB’e işbirliği ziyareti 242. Çukurova Tarım Fuarı tamamlandı 26Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Daire Başkanı Yakup Güzel: Aykırı ürün imalatçılarını teşhir ediyoruz 27İhracattaki devlet yardımları anlatıldı 28Üniversite mezunlarına iş bulma paneli 29Katı Atık Zirvesi: Gelecek nesillere dahas kullanılabilir bir çevre bırakmak zorundayız 30İslam’da Ticaret Ahlakı Paneli yapıldı 32Çukurova’nın Filizleri Projesi ile eğitime anlamlı destek... 33Meclis Üyemiz Ahmet Sürerdamar: Gayrimenkul sektöründe güven tesis edilmeli 34Meclis Üyemiz Ahmet Yarar: Sektörümüzde haksız rekabete izin verilmemeli... 35Çukurova Avrupa Birliği Derneği Başkanı Teyfik Kısacık: Akdeniz sahillerine vuran her cansız beden, AB’nin gücüne darbedir 36Adana Ekonomi Raporu: İthalatın ihracatı karşılama oranı yüzde 81.6’ya yükseldi 38Girişimcilik Ekosistemi Derneği Yönetim Kurulu Odamızı ziyaret etti:İş fikri olan genç girişimcileri desteklemeye hazırız 44Türkiye Kamp ve Karavan Derneği: Adana’da kamp yeri eksikliği var 47Ç.Ü. Dr. M. Feyyaz Etiz Onkoloji ve Hematoloji Merkezi binasının temeli törenle atıldı:Çukurova Üniversitesi’ne sağlık alanında dev yatırım… 48SÜSBİR Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Altun: Süs bitkisi buğdayın 100 katı kazandırıyor 50Yönetim ve Stratejik Planlama Danışmanı Mehmet Ergin’in yazısı:Mavi Okyanus Stratejisi ve Mavi Okyanus Pazarlama... 51Mali Müşavir Ender Demir’in yazısı: Elektronik ticaret geleneksel ticaretle yarışıyor 57Adanaspor Süper Lig’de... 58Yerelden ulusala uzanan önemli başarının adı; Groseri... 60

Page 6: Ato dergi sayı48

-4- | ADANA TİCARET ODASI

Adana Ticaret Odası üyeliğinin firmanıza sağlayacağı imkanlar...

► Ticari faaliyetleriniz sırasında ihtiyaç duyacağınız bilgi ve belgelerin temini,

► İşletmenizi geliştirebilmek için uzman çalışanlarımızdan görüş ve tavsiyeler,

► Odamızın 47 farklı meslek grubunda kayıtlı üyelere ulaşarak yeni ticari bağlantılar kurma fırsatı,

► İhtiyaç duyulan üye listelerine ve bilgilerine ulaşma imkanı,

► ATO web sayfasından sanal fuara ücretsiz katılma imkanı ve bu sayede firmanızın dünya genelinde tanıtımının sağlanması,

► Adana Ticaret Odası Dergisi’ne ücretsiz abonelik,

► Yeni girişimciler için danışmanlık ve diğer destek hizmetleri,

► ATO’nun İnsan Kaynakları Bankası’ndan yararlanma imkanı,

► Teşvikler, hibeler, fuar destekleri ve diğer fon kaynaklarına erişim için ücretsiz danışmanlık,

► Eğitim ve seminerlerde özel indirimler,

► Dış ticaret yapacak olan firmalar ile dış ticaret hacmini artırmak isteyen firmalara danışmanlık ve takip hizmetleri,

► İşletmelerin hedef pazarları ile ilgili olarak talep edecekleri ülke raporlarının hazırlanması,

► Yurtdışına yapacağınız ticari gezilerinizde vize alımını kolaylaştıracak belgeler,

► Avrupa Birliği uyum sürecinde sektörünüzle ilgili olarak ihtiyaç duyabileceğiniz AB mevzuatlarına ve bilgilendirmelerine erişim olanağı,

► Üyelerimizin yaşadıkları ticari sorun ve anlaşmazlıklarda hukuki danışmanlık ve yönlendirme hizmetleri,

► Üye firmalara bankalar aracılığıyla sağlanan düşük faizli ve uzun vadeli kredi imkanlarından faydalanma olanağı,

► Üyelerimize vergi avantajı sağlayan fire ve zayiat oranlarına ilişkin raporlar,

► Adana Ticaret Odası Sosyal Hizmetler ve Eğitim Vakfı (ATOSEV) sosyal tesislerinden faydalanma imkanı,

► ATO üyesi kimliği ile ülke genelinde birçok otelde özel indirimler,

► Sanayi sicil belgesi almayı kolaylaştıran, teşvik-kota-tahsis ve ihalelerde avantaj sağlayan, ayrıca elektrikte yüzde 26,7 indirim imkanı veren kapasite raporlarının hazırlanması,

► Ve daha birçok avantajdan faydalanabilmeniz için sizi Odamıza üye olmaya bekliyoruz.

Page 7: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -5-

Tarkan KULAKMeclis Başkanı

Kalkınma, marka üniversitelerle gerçekleşir...

Adana ekonomisinin gelişmesi, katma değerli ürünler üretilebil-

mesi, kentin sosyal ve kültürel atmos-ferinin güzelleşmesi, kentin ve ülke-nin itibarının yükselmesi kuşkusuz bu yolda olumlu katkıları olan bileşen-lerle mümkün olur.

Bir kent veya ülke için bu bile-şenlerin en önde gelenlerinden biri, bilimin ve yeniliğin geliştirildiği ve ticari hayata adapte edildiği, üniversi-telerdir. Adana için bu anlamda dikkat çeken önemli bileşenlerimizden biri kuşkusuz kırk yılını devirmiş Çuku-rova Üniversitesi’dir.

Resmi kuruluşu 1973; resmi olma-yan kuruluş temelleri 1960’lı yılların sonlarına dayanan Çukurova Üni-versitesi, iki bin civarındaki öğretim elemanıyla ve elli binin üstündeki öğrenci sayısıyla Adanamızın eğitim, kültürel, sosyal ve ekonomik yapısına önemli katkılar sağlamıştır. Son yıl-lardaki yönetimin hız kesmeyen ça-lışmalarıyla bu katkılar artarak devam etmektedir.

Çukurova Üniversitemizin, geçen ay sonu Sayın Bakanlarımızın da ka-tılımlarıyla temel atma törenine şahit olduğumuz onkoloji ve hematoloji has-tanesiyle sağlık-tıp alanında bölgenin yıldızı olma pozisyonunu daha da güç-lendirdiğini ve bölgemizde ve ülkemiz-de gurur kaynağımız olmaya devam ettiğini memnuniyetle ifade etmeliyim. Artık Çukurova Üniversitesi sadece bölgemizde değil, ülkemizde ve dün-yada da bir marka üniversite konumuna gelmiştir ve bu konumunu her geçen gün daha da pekiştirmektedir.

Ayrıca toplu açılışı yapılan, ara-larında bizim üniversite-iş dünyası işbirliği kapsamında çok önem ver-diğimiz Teknokent ikinci etap binası-nın da olduğu, on iki hizmet tesisi ile Çukurova Üniversitemizin gelişimi kadar Adana’nın gelişimine de yeni katkılar konmuş durumdadır. Bu vesi-leyle marka üniversitemiz, Çukurova Üniversitesi yönetimini ve değerli öğ-retim elemanlarını Sayın Rektör Prof. Dr. Mustafa Kibar hocamızın şahsın-da kutluyorum.

Değerli üyelerimiz, Artık rekabette, çok değil nitelikli

ürünler satarak başarılı olunabilece-ğini hepimiz biliyoruz. Bunun, daha çok pazar bilgisine, trend analizleri-ne, yeni ürün geliştirmeye, yeni kay-naklar bulmaya, yeni ve daha verimli tedarik, üretim, pazarlama, dağıtım, finansman ve yönetim sistemleri ve modelleri geliştirmeye dayandığını da biliyoruz.

Bizler günlük işlerimize yoğun-laşıp koşuştururken, yukarıdakiler konusunda da bir şeyler yapılması, ilerlemeler kaydedilmesi gerektiğinin göz ardı edilemez önemine tekrar vur-gu yapmak istiyorum. Bu konularda üniversitelere duyduğumuz ihtiyaç, günümüzde çok daha ön plana çıkma-ya başlamıştır.

Üniversitelerimizin Adanamızın ve ülkemizin bilgi, bilinç, sosyal ve kültürel atmosferini güzelleştirmeye devam etmesi yanında; yenilikçiliği hızlandırma, rekabet gücümüzü artır-ma, katma değerli ürünler geliştirme ve dış ticarette hedeflediğimiz düzey-

lere ulaşabilme konusunda, kendisin-den beklenilen sorumluluğu, günü-müzün koşulları içinde doğal olarak artmıştır. Üniversitelerimizden, bizim de üzerimize düşen yeni yükleri ve sorumlulukları sırtlanmamız koşuluy-la, bu alanda daha çok çalışmalarını ve yol almalarını bekliyoruz.

Geçen ay terör riskinin gölgesin-de olmasına rağmen canlı bir Porta-kal Çiçeği Karnavalı daha yaşadık. Adanalının sevdiği sahiplendiği bir şey uğrunda gözünün ne kadar kara olabildiğinin de bir göstergesiydi bu etkinlik. Şükür ki; güzel enstantaneler ve deneyimlerle yılın portakal çiçeği-nin en güzel koktuğu bahar günlerini tadıyla yaşadık.

Mayıs ayı, baharın son ayı olarak bilinir ancak biz de buğday hasadının başladığı aydır; yani artık yazdır...

Diğer bir ifadeyle, tam Adana sı-cakları başlamadan işleri toparlama-nın gerektiği bir aydır. Bu nedenle temposu oldukça yoğun olan Mayıs ayında sizlere güç-kuvvet, işleriniz-de muvaffakiyet diliyor, başımızın tacı analarımızın “Anneler Günü”nü en kalbi duygularımla kutluyorum…

Page 8: Ato dergi sayı48

Adana Ticaret Odası, 1894 yılında, pamuk ticaretinin dışarıya yönelik

olması ve biraz da dış alıcıların baskısı ile pamuk ticaretinin düzenli bir şekilde yapılmasını sağlamak ve denetlemek üze-re Ticaret ve Ziraat Bakanlığı’nın emri ile kurulmuş; 1894 - 1909 yılları arasında çok dar bir alanda, kısıtlı imkânlarla çalışabil-miştir.

Odamız 1909 yılında, savaşlar ve dış güçlerin baskıları sonucu felce uğrayan ekonomik hayatla birlikte, bir süre faaliyet-lerine ara vermek durumunda kalmış; 1909 - 1911 yıllarında Ziraat Odası’nı da bünye-sine alarak “Ticaret ve Ziraat Odası” adı al-tında çalışmaya başlamıştır. Ticaret Odası, 1911 yılında Ziraat Odası’ndan ayrılmıştır. Bu arada çalışmalarının ağırlık merkezi olan pamuk ticaretinde ve özellikle, pamuk ihracatında yeni düzenlemeler yapılmıştır.

Birinci Dünya Savaşı süresince, Oda fa-aliyetleri kısıtlanmış ve savaş koşullarının elverişli olmaması nedeniyle Oda seçimleri yapılamamış bu arada, Ticaret Bakanlığı, mevcut nizamnameyi yürürlükten kaldıra-rak, Odaların ünvanlarını, “Ticaret ve Sana-yi Odaları” olarak değiştirmiştir.

Odamız da buna uyarak, “Adana Tica-ret ve Sanayi Odası” ünvanını kullanmaya başlamıştır.

I. Dünya savaşının aleyhimize sonuç-lanması üzerine Adana, Aralık 1918’de işgal edilmiştir. Gerek Fransızlar’ın ve gerekse Ermeniler’in baskısı altında kalan Odamızın Türk asıllı yöneticileri görevle-rinden ayrılmış ve yönetim kadrosuna Fran-sız idaresi tarafından Ermeni asıllı tacirler atanmıştır.

5 Ocak 1922’de yapılan Ankara anlaş-masıyla Fransız işgali son bulmuş ve Adana Türkler’e teslim edilmiştir. Fransız idaresi zamanında, Odanın mutlak hakimi olan Er-meniler, Adana’yı terkederken Odanın bü-tün belgelerini yakmışlardır.

27 Eylül 1925 tarihinde kabul edilip, 1926 yılı başından itibaren yürürlüğe giren 655 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları Kanu-nu ile yeni bir dönem başlamıştır.

Bu kanun ile Ticaret ve Sanayi Odalarına tüzel kişilik verilmiş, ticaret ve sanayi erba-bına Odalara kayıt mecburiyeti konulmuştur. Bu kanunun bir özelliği de, Odaların çalışma alanlarını mahalli olmaktan çıkararak bölge-sel bir kimlik kazandırmış olmasıdır.

11 Ocak 1943 tarihinde kabul edilen 4355 sayılı “Ticaret ve Sanayi Odaları, Es-naf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu” 655 sayılı kanun ile bu kanunun 8. mad-desini tadil eden 916 sayılı kanun ve 1302 sayılı Umumi Borsalar Nizamnamesi’nin Ticaret ve Zahire Borsalarına ait hükümle-rini yürürlükten kaldırmıştır.

Yeni kanun, Ticaret, Sanayi ve Esnaf Odaları ile Ticaret Borsalarına yeni bir şe-kil vererek, Meslek Grupları, Oda Meclisi ve İdare Kurulu’nu ihdas etmiştir.

8 Mart 1950 tarihinde kabul edilen 5590 sayılı Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Ticaret Borsaları ve Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği Kanunu, 4355 sayılı kanun ve bu kanuna iliş-kin tüzüğü yürürlükten kaldırmış, Oda ve Bor-salara yepyeni bir biçim vererek, bir birlik et-rafında teşkilatlanmalarına imkân sağlamıştır.

54 yıl boyunca yürürlükte kalan bu kanun, uzun çalışmalar sonrasında değiş-tirilmiş ve 1 Haziran 2004 tarihinde yürür-lüğe giren 5174 Sayılı “Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Ka-nunu” ile Odalar ve Borsaların kuruluş ve işleyişine ilişkin esaslar çağın gereklerine göre yeniden düzenlenmiştir.

Adana Ticaret Odası 122 yıldır hizmet veriyor

Page 9: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -7-

Atila MENEVŞEYönetim Kurulu Başkanı

Ekonomiye sportif başarı motivasyonu...

Adana’nın, geçtiğimiz ay içerisinde, gerek ekonomik, gerekse sportif

alanda ortaya koymuş olduğu başarılar yepyeni bir dönemin habercisi niteliğin-deydi. Önce Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Adana ziyareti ve hizmete açtığı tesislerin kent ekonomi-sine sunacağı katkılar, ardından da başta Adanaspor’un Süper Lig’e yükselmesi olmak üzere çeşitli alanlarda elde edilen sportif başarılar motivasyonumuzu en üst seviyeye çıkardı.

Erdoğan’ın, Adana’daki ilk durağı Sabancı Grubu’nun, 1,1 milyar dolara mal olan ve 450 megavat kapasiteye sa-hip Enerjisa Tufanbeyli Termik Santrali oldu. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve beraberindeki bakan ve bürokratların birlikte açtığı Tufanbeyli Termik Santrali ile 6 milyar dolarlık do-ğal gaza eşdeğer kömür kullanılarak 1,5 milyon konutun tüketimini karşılayacak enerji üretilecek.

Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, Tufanbeyli’deki açılışın ardından Sam-sun Makina Sanayi tarafından yaptırılan DÜKTİL Boru Fabrikası ile Hacı Saban-cı Organize Sanayi Bölgesi’nde yapımı tamamlanan 49 fabrika ve tesisin toplu açılış törenine de katılarak Adana’dan, dünyaya gerçek Türkiye’nin imajı, kenti-mize de motivasyonumuzu en üst düzeye çıkaran şu mesajı verdi:

“Türkiye’ye bakınca sadece hen-dekleri görenlere sesleniyorum; bu hen-dekleri kazdıranlara bakın diyorum. Türkiye’ye bakınca sadece terör olayla-rını görenler, o olayların müsebbibi olan örgütü besleyen, teşvik eden ve destek-leyenlerdir. Türkiye’ye bakınca sadece Suriyelileri, çaresiz göçmenleri görenler, o insanların ülkelerini yaşanmaz hale ge-tirenlerdir. Oysa gerçek Türkiye; üreten, büyüyen Türkiye’dir, her alanda tarih yazan Türkiye’dir. Adana’ya, Adanalı

kardeşlerime, işte bu çabalarıyla, gayret-leriyle, azimleriyle Yeni Türkiye’nin in-şasına verdikleri destek için şükranlarımı sunuyorum.”

Cumhurbaşkanımızın bir günlük ge-zisinde yaptığı açılışlar ve kent ekono-misinin dinamiklerine enjekte etmiş ol-duğu sinerji, aynı günlerde Süper Lig’e yükselmeyi garantileyen Adanaspor’un başarısıyla taçlandı. 12 yıl önce olanak-sızlıklardan dolayı 3. Lig’e kadar düşen Adanaspor, Kulüp Başkanı Sayın Bay-ram Akgül’ün olağanüstü çabalarıyla tekrar Süper Lig’e çıkmayı başardı.

Adanaspor’un bu başarısını sadece sportif olarak ele alamayız. Çünkü bu yükseliş, kentin de başta ekonomik, sos-yal ve kültürel olmak üzere tüm dina-mikleriyle Süper Lig’e çıkması anlamına geliyor...

Bu başarı, Adana’nın; bugüne kadar gıpta ile izlediğimiz Konya, Gaziantep, Kayseri gibi Süper Lig’de takımı bulunan illerimizle arasındaki farkın kapanması anlamına da geliyor.

Bunun ilk örneğini, kupa töreninde yaşadık. Bugüne kadar ulusal yayın ya-pan televizyon kanallarında çok kısıtlı süre alabilen Adana, TRT Spor ekranın-daki törende, canlı olarak yaklaşık yarım saat süreyle bütün dünyadan izlendi.

Adanaspor’una Süper Lig başarısının diğer olumlu yansımaları ise 2016-2017 futbol sezonunun başlangıcıyla hissedile-cek. Başta Galatasaray, Fenerbahçe, Be-şiktaş olmak üzere 17 takım, kafileleri ve taraftarlarıyla Adana’ya gelerek ekonomi-ye artı değer ve hareketlilik kazandıracak.

Adana’nın spor alanındaki başarıları sadece Adanaspor ile sınırlı kalmadı. Ön-celikle PTT 1. Lig’de ilk 6 takım arasına girerek Play Off oynamaya hak kazanan Adana Demirspor’un da Süper Lig’e yükselerek kente ikinci sevinci yaşataca-ğına inanıyorum.

Bu arada İstanbul Cup Finali’ndeki kadınlar tenis organizasyonunda şampi-yonluk kazanan Türk tenisçi olarak tarihe geçen Adanalı tenisçi kızımız Çağla Bü-yükakçay, Türkiye Erkekler Voleybol 2. Ligi A Grubu’nu lider bitiren, Ankara’da yapılan Play Off Yarı Final Grup maçla-rından ve Bursa’da yapılan 4’lü final grup maçlarından başarı ile çıkarak 1. Lige çı-kan Adana Toros BYZ Spor’u da yaşat-tıkları gururdan ötürü kutlamak istiyorum.

Türkiye ekonomisine paralel bir per-formans sergileyen ve mevcut gösterge-lerini yükseltmek için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan Adana iş dünyası olarak; Ni-san ve Mayıs aylarında yaşanan ekonomik ve sportif başarılardan son derece olumlu etkilendiğimizi belirtmek istiyorum.

Adana’nın bu sevinci yaşamasına ve-sile olan Cumhurbaşkanımız Recep Tay-yip Erdoğan’a teşekkür ediyor, Adanas-por, Adana Demirspor, Milli Tenisçimiz Çağla Büyükakçay ve Adana Toros BYZ Spor’un başarısında pay sahibi olan kişi, kurum ve kuruluşlara şimdiye kadar sağ-ladıkları ve bundan sonra da devam etti-receklerine inandığım katkılardan dolayı teşekkür ediyorum.

Page 10: Ato dergi sayı48

-8- | ADANA TİCARET ODASI

Page 11: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -9-

Türkiye, hedeflerine kararlılıkla ilerliyorCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Adana’da konuştu:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Er-doğan, 24 Nisan tarihinde geldiği

Adana’da Enerjisa Tufanbeyli Termik Santrali, Samsun Makina Adana Fabri-kası ve şehirde yapımı tamamlanan 49 tesisin toplu açılış törenine katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sabancı Grubu tarafından yapılan Enerjisa Tu-fanbeyli Termik Santrali’nin açılış töre-ninde yaptığı konuşmada son yıllarda yaşanan sıkıntıların çoğunun arkasında Türkiye’yi 2023 hedeflerinden uzaklaş-tırma amacı olduğunu vurgulayarak, “Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline gelmiş bir Türkiye’nin, birile-rinin işine gelmediğini çok iyi görüyoruz. Eğer Türkiye’de bugün terör belasıy-la karşı karşıyaysak; bunun en önemli sebeplerinden bir tanesi, Türkiye’nin ilk 10’a yürüme sürecidir. Ve bunlar ül-kemizi terör belasıyla, bu amacından uzaklaştırmanın gayreti içerisindeler” dedi.

Türkiye’nin özel sektöre ait en büyük linyit santraliAçılışı yapılan santralin Sabancı

Grubu’na, Türkiye’ye ve millete hayırlı olmasını dileyerek konuşmasına başla-yan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1,1 milyar dolara mal olan ve 450 megavat kapa-siteye sahip Enerjisa Tufanbeyli Termik Santrali’nde, 6 milyar dolarlık doğal gaza denk kömür kullanılarak 1,5 milyon konutun tüketimini karşılayacak enerji üretileceğini belirtti.

Yapımında 4 bin 500’ü aşkın kişi-nin çalıştığı, işletme döneminde de bin kişiye istihdam sağlayacak santralin, Türkiye’nin özel sektöre ait en büyük lin-yit santrali olduğuna; yeni ve çevreyle uyumlu teknolojisi sayesinde, uluslara-rası standartlarda üretim yapacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bildiğiniz gibi bu tür yatırımlarda birçok ‘istemezük’ diyenler çıkar. Fakat bun-ların üzerine üzerine gitmek suretiyle,

tüm milletimizin ve ülkemizin menfaati çıkarı için onlara bunu kabul ettirmek durumundayız” dedi.

“2023 Hedeflerimiz doğrultusunda ilerledikçe, enerji talebimiz de katlanarak sürecek”Enerjinin, Türkiye’nin dışa bağım-

lı olduğu alanların başında geldiğine ve Türkiye’nin cari açığının önemli bölü-münün, enerji hammaddelerinin itha-latından kaynaklandığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz ge-liştikçe, büyüdükçe, sanayiden ticarete, hizmet sektöründen altyapıya kadar her alanda ileriye gittikçe, enerji ihtiyacımız da artıyor. Milletimizin refah düzeyinin yükselmesi, şehirleşmenin artması, her alanda teknolojinin daha etkin kulla-nılması, enerji talebini yükseltiyor. ‘Bir ülkenin refah düzeyi nasıldır, ne durum-dadır?’ sorusunun cevabı enerji tüketi-miyle orantılıdır. OECD ülkeleri arasında

Page 12: Ato dergi sayı48

-10- | ADANA TİCARET ODASI

enerji talep artışının en fazla olduğu ülke, Türkiye’dir. 2023 hedeflerimiz doğ-rultusunda ilerledikçe, enerji talebimiz de katlanarak sürecektir” diye konuştu.

“İthal kömürün ülkemize gelmesine karşıyım”Türkiye’nin kömür ve su gibi kendi

kaynaklarını, güneş ve rüzgâr gibi doğal kaynakları daha etkin kullanarak, ener-jide yükselen talebi karşılamayı ve dışa bağımlılığı en aza indirmeyi hedefledik-lerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdo-ğan, son 13 yılda bu doğrultuda kamu kaynakları ile özel sektörün dinamizm ve imkânlarını adeta seferber ettiklerini söyledi ve ekledi: “Bunun için de ‘illa it-hal kömür alalım’ gayreti içinde olanlar var, şahsen ben ithal kömürün ülkemize gelmesine karşıyım. Onu da burada ayrı-ca açıklıyorum. Niye karşıyım? Cari açığı tahrik ettiği için karşıyım. Benim yerli kö-mürüm var mı? Var. Kalori değeri düşük-tür, olabilir. İthal kömürden 5 kullanaca-ğın yerde, bundan 10 kullanırsın. Ama yerli kömür kullanmak suretiyle de cari açığımızı düşürürüz. Bu adımın atılması lazım” değerlendirmelerine yer verdi.

Sadece güneş ve rüzgâr gibi doğal enerji kaynaklarıyla Türkiye’nin ihtiya-cını karşılamanın mümkün olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kömür ve su kaynaklarımızı, mutlaka en ileri seviyede, en iyi şekilde değerlen-

dirmek mecburiyetindeyiz. Bugün bura-da açılışını yaptığımız tesis, kömür kay-naklarımızın etkin kullanımı bakımından çok önemli ve örnek bir yatırımdır” diye konuştu.

“Benim için önemli olan milletimin ve ülkemin menfaati”Dünyada kömürün, yüzde 29’luk

oranla, en çok kullanılan enerji kaynağı olarak petrol ve doğal gazın önünde ol-duğuna ve enerji üretiminde kömürün, daha uzun yıllar boyunca liderliği elden bırakmayacağına vurgu yapan Cumhur-başkanı Erdoğan, “Bizdeki bazı çevre-cilerin, kömür, hidroelektrik ve nükleer santraller karşıtı eylemleri, hiçbirimizi yanıltmasın. Bunlara çok fazla kulak asmaya gerek yok. Gereğini yapmak durumundayız. Benim için önemli olan milletimin, ülkemin menfaatidir. Bunun karşısına dikilenlerin hepsi teferruattır. Bunların dikili ağacı yoktur bu ülkede. Köprü yaparsın, karşı çıkarlar. Baraj ya-parsın, karşı çıkarlar. Ağaç dikersin, karşı çıkarlar. Bunlar zaten her şeyin karşısın-dadır” eleştirilerinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sadece Avrupa ülkelerine baktığı-mızda, kömürle ilgili olarak karşımıza çıkan fotoğraf şudur: Polonya yüzde 84, Almanya yüzde 45, İngiltere yüzde 39, Romanya yüzde 38, Danimarka yüzde

34 oranında elektrik üretimini kömür-le gerçekleştiriyor. Dünyada da durum farklı değil. Kömüre dayalı elektrik ener-jisi üretimi Çin’de yüzde 75, Hindistan’da yüzde 73 seviyesinde. Peki, ülkemizde bu rakam nedir? Yüzde 28,5. Üstelik bu-nun da sadece yüzde 13,5’i yerli kömür… Geçtiğimiz günlerde nükleer santrallerle ilgili benzer bir örneği de kamuoyuyla paylaşmıştım. Avrupa ülkelerinde halen 135 nükleer santral faaliyet gösteriyor. Bu rakam dünya genelinde ne biliyor musunuz? 444. Ayrıca, inşa halinde 62 nükleer santral daha var. Türkiye, 2 tane nükleer santral inşaat teşebbüsünde bulundu diye kıyametler kopuyor.”

Türkiye’nin 15 milyar ton olan kömür rezervi ile 25 bin megavatlık potansiyeli destekleyecek bir rezerve sahip olduğu-nu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni geliştirilen ve açılışına katıldığı ter-mik santralde kullanılan teknolojilerin, artık kömürün kirli, çevreye zarar veren bir enerji kaynağı olduğu algısını tama-men yıktığını da sözlerine ekledi.

“Türkiye’nin yıldızının parlaması, bazı çevreleri endişelendiriyor”Cumhurbaşkanı Erdoğan, son yıl-

larda Türkiye’nin yaşadığı sıkıntıların çoğunun arkasında, Türkiye’yi 2023 hedeflerinden uzaklaştırma ve saptır-ma amacının olduğunu ifade etti ve ko-nuşmasına şöyle devam etti: “Dünyanın

Page 13: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -11-

en büyük 10 ekonomisinden biri haline gelmiş bir Türkiye’nin, birilerinin işine gelmediğini çok iyi görüyoruz, anlıyo-ruz. Bakınız eğer Türkiye’de bugün terör belasıyla karşı karşıyaysak, bunun en önemli sebeplerinden bir tanesi nedir biliyor musunuz? Türkiye’nin ilk 10’a yü-rüme sürecidir. Ve bunlar ülkemizi terör belasıyla bu amacından uzaklaştırma-nın gayreti içerisindeler. Ama biz amacı da biliyoruz, bunu da yıkacağız. İhraca-tını 500 milyar dolara, dış ticaretini 1 trilyon dolara çıkaracak bir Türkiye’nin birilerini oldukça rahatsız ettiği açıkça görülüyor. Savunma sanayinde dışa ba-ğımlılığından kurtulmuş bir Türkiye’ye, birilerinin tahammülü olmadığı belli. İşte burada olduğu gibi, kendi rezervli-lerini kullanarak, potansiyelini harekete geçirerek, enerji konusunda kaynak çe-şitlendirmesini başarmış bir Türkiye, hiç şüphesiz birilerinin işine gelmiyor. Özel-likle Avrupa’da nüfus hızla yaşlanırken, Türkiye’nin genç, eğitimli ve dinamik nüfusuyla, yükselen bir güç olarak yıl-dızının parlaması, bazı çevreleri endişe-lendiriyor, olay bu kadar basit. Maalesef, ülkemizde de bu gerçekleri kavrayama-dıkları için aynı üslupla konuşanlar, aynı amaca hizmet edenler var. Ben bunlara, rahmetli Cengiz Aytmatov’dan aldığım ilhamla, ‘mankurt’ diyorum.”

Bütün bunların hiçbirinin milletin, gi-rişimcilerin ve iş adamlarının umurunda olmadığını belirten ve bunun sevindirici olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimiz, kendi hedeflerine odaklanmış bir şekilde, önüne çıkan, çı-kartılan tüm engelleri sabırla ve dirayet-le aşarak, yoluna devam ediyor. Girişim-cilerimiz, iş adamlarımız, hem ülke için-deki yatırımlarını, hem de dünyanın dört bir yanında çalışmalarını sürdürüyorlar. Hükûmetimiz, kendi programını harfi-yen uyguluyor. Bakanlıklarımız, kendi alanlarında bir yandan mevcut projeleri tamamlamak, bir yandan yeni projeleri hayata geçirmek için harıl harıl çalışıyor. Türkiye, sabotaj girişimlerine rağmen, hamdolsun, hedeflerine kararlılıkla iler-liyor” diye ekledi.

Ekonomik verilerin, “öldük, bittik, battık” yaygaralarına rağmen, hem de beklentilerin ötesinde bir büyümeye, gelişmeye ve ilerlemeye işaret ettiği-ni ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklanan rakamların, hayata geçirilen devasa projelerin, felaket tellallarına her seferinde büyük bir hayal kırıklığı yaşat-tığını kaydetti.

Açılışlarını yaptığı ve yapacağı dev yatırım hizmetlerinden örnekler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle seslen-di: “Ey Avrupa, ey dünya! Eğer Türkiye’nin

gerçek fotoğrafını görmek istiyorsan işte buraya bak. Terör, sadece bizim de-ğil tüm insanlığın sorunu. Terör olayları üzerinden Türkiye’yi okumaya kalkarsan, yanılırsın. Tamamı da siyasi hesapların ürünü, tamamı da ideolojik körlüklerle, çarpıtmalarla, yalanlarla bezeli raporlar Türkiye’yi anlatmıyor, anlatamaz da... Türkiye’yi anlamak için bakacağın yer, işte burasıdır, işte bu yatırımlar, işte bu hizmetlerdir.”

Konuşmasının sonunda, Türkiye’yi 2023 hedeflerine yaklaştıran pro-je ve hizmetleri hayata geçirenlere, hükûmete, iş adamlarına ve sivil toplum kuruluşlarına teşekkür eden Cumhur-başkanı Erdoğan, sözlerini; Tufanbeyli Teknik Santrali’nin, Sabancı Grubuna ve Türkiye’ye hayırlı olmasını dileyerek ve santralin yapımında emeği geçenleri kutlayarak tamamladı.

Erdoğan, Hacı Sabancı OSB’de...Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdo-

ğan, Adana’da Samsun Makina Sanayi tarafından yaptırılan düktil boru fab-rikası ile Hacı Sabancı Organize Sana-yi Bölgesi’nde yapımı tamamlanan 49 fabrika ve tesisin toplu açılış törenine de katılarak bir konuşma yaptı.

Açılışı yapılan Samsun Makine Sana-yi Düktil Boru Fabrikası ile Organize Sa-

Page 14: Ato dergi sayı48

-12- | ADANA TİCARET ODASI

nayi Bölgesi’ndeki 49 fabrika ve tesisin Adana’ya, Türkiye’ye ve bu yatırımların sahip ve çalışanlarına hayırlı olmasını dileyerek sözlerine başlayan Cumhur-başkanı Erdoğan, yatırımları Adana’ya kazandıran iş adamlarını tebrik etti. Er-doğan, toplam 1 milyar lirayı aşkın yatı-rım bedeli olan bu fabrikaların, binlerce kişilik yeni istihdam alanı oluşturduğu-nu belirterek; açılışı yapılan fabrikaların sahipleri ile çalışanlarına hayırlı ve bol kazanç temennisinde bulundu.

Gerçek Türkiye fotoğrafının işte bu eserlerde görüleceğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

“Türkiye’ye bakınca sadece hendek-leri görenler, bunlara sesleniyorum; bu hendekleri kazdıranlara bakın diyorum. Türkiye’ye bakınca sadece terör olayla-rını görenler, o olayların müsebbibi olan örgütü besleyen, teşvik eden ve destek-leyenlerdir. Türkiye’ye bakınca sadece Suriyelileri, çaresiz göçmenleri görenler, o insanların ülkelerini yaşanmaz hale getirenlerdir. Hâlbuki gerçek Türkiye; üreten Türkiye’dir, büyüyen Türkiye’dir, her alanda tarih yazan Türkiye’dir. Adana’ya, Adanalı kardeşlerime, işte bu

çabalarıyla, gayretleriyle, azimleriyle Yeni Türkiye’nin inşasına verdikleri des-tek için şükranlarımı sunuyorum.”

“Milletimize aşkla hizmet ettiğimiz için yorulmadık, yorulmayacağız”13 yıldır Türkiye’nin 80 vilayetiyle bir-

likte Adana için de çalıştıklarını, projeleri hayata geçirdiklerini ve hizmet verdikle-rini ifade eden Erdoğan, konuşmasında; yapımı devam eden Konya-Adana-Ga-ziantep Hızlı Tren Hattı’nı, yeniden pro-jelendirilen ve 2018’e kadar tamamla-nacak olan Mersin-Adana Yolu’nu, 2020 yılına kadar tamamlanacak olan Güney Çevre Yolu’nu, yakın zamanda açılacak olan Çukurova Bölge Havalimanı’nı, inşa edilen 33 bin kişilik stadyumu ve tamam-landığında tüm Orta Doğu bölgesinin sağlık üssü olacağına inandığını söyledi-ği bin 550 yataklı bir Şehir Hastanesi’ni zikretti ve devamında şunları söyledi:

“Bakınız, dikkat ederseniz, artık yaptıklarımızı ifade etmeyi bir kena-ra bıraktık, sadece şu anda yapılanları, yapılacak olanları anlatıyoruz. Eğer 13 yılda Adana’ya yaptıklarımızı teker teker saymaya kalksam, inanın burada sabahı

ederiz. Artık bunları yaşıyorsunuz. Rah-metli Neşet Ertaş, merhum babasın-dan ilhamla, ‘Aşkınan çalışan yorulmaz’ derdi. Aşk, aşk! Aşkla çalışan, derdi olan yorulur mu? Biz de milletimize aşkla, şevkle, sevdayla hizmet ettiğimiz için yorulmadık, yorulmayacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuş-masında, “Biz Yeni Türkiye derken, bi-rilerinin ısrarla eski Türkiye özlemiyle yanıp tutuşması gözünüzden kaçmıyor değil mi? Biz Yeni Anayasa derken, bi-rilerinin ısrarla darbe Anayasasına sahip çıkmasına Adanalı sessiz kalır mı? Biz Türkiye’yi terör belasından kurtarmak için gövdemizi taşın altına koyarken, bizi taşa tutanları Adanalı affeder mi? Adana’yı, -bakınız Türkiye’nin demiyo-rum, bölgenin demiyorum- tüm dünya-nın en önemli enerji dağıtım merkezle-rinden biri haline getirmek için çalışır-ken, bize çelme takanları Adanalı affeder mi?” diye sordu ve aldığı ‘hayır’ cevapla-rı üzerine şunları ekledi: “İşte bunun için Adana’yı seviyoruz. İşte bunun için her önemli kararımızda, Adana’ya bakıyoruz, Adanalıların ne dediğine bakıyoruz.”

Konuşmasının ardından, tören hazır bulunan bakanlar, milletvekilleri ve açı-lışı yapılan fabrika sahipleri ile birlikte temsili açılış kurdelesini kesen Cumhur-başkanı Erdoğan, Samsun Makine Sa-nayi Düktil Boru Fabrikası’nı gezdi; Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde incelemelerde bulundu

Açılış sonrası AOSB başkanlığına geçtiCumhurbaşkanı Erdoğan, yatırım

tutarı 1 milyar 223 milyon 950 bin olan 48 yeni ve ilave tesisin açılışından son-ra, AOSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü’nün daveti üzerine, Bölge Baş-kanlığını ziyaret etti. Erdoğan’ı Meclis Başkanımız Tarkan Kulak, Yönetim Ku-rulu Başkanımız Atilla Menevşe, Adana Sanayi Odası Meclis Başkanı Hüseyin Nuri Çomu, Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, ATB Meclis Başkanı Sela-hattin Yumuşak, Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç ve OSB Başkanı Be-kir Sütcü ile sanayiciler karşıladı.

Page 15: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -13-

Page 16: Ato dergi sayı48

-14- | ADANA TİCARET ODASI

Meclis toplantımızda konuşan Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe:

Cumhurbaşkanımızın ziyareti motivasyonumuzu yükseltti

Yönetim Kurulu Başkanı Atila Me-nevşe, Cumhurbaşkanı Recep Tay-

yip Erdoğan’ın Adana’ya gerçekleştir-diği ziyaret ve ardından yapılan toplu açılışların, kent ekonomisinin lokomo-tifi konumundaki iş dünyasına önemli bir moral kaynağı olduğunu belirte-rek, “Cumhurbaşkanımıza, kentimizin sorunları ve çözüm önerilerini içeren rapor sunduk. Kentimize göstermiş ol-duğu ilgi ve yakınlığın en kısa zaman-da yatırım ve istihdama dönüşeceğine inancımız tamdır” diye konuştu.

Nisan ayı olağan Meclis toplantı-mızın açılışında konuşan Meclis Baş-kanımız Tarkan Kulak, sporda yaşanan başarıların her yönden sevindirici ol-duğunu ifade ederek, “Şehrimizin iki güzide takımı Süper Lige çıkmak için mücadele ediyordu ve Adanaspor bu hedefine ulaştı. Adana Demirspor ise Süper Lige yükselmek için direkt ol-masa bile Play Off mücadelesi yapa-cak ve inşallah her iki takımımızı da

birinci ligde izleyeceğiz. Yine Adanalı kızımız Milli tenisçi Çağla Büyükakçay WTA turnuvalarında ilk kez final oy-nayıp şampiyonluğu kazanarak bir ilki daha gerçekleştirdi ve tarihi bir başa-rıya imza attı. Spor tanıtımın en önemli aracı, toplumlararası diyaloğun, ifade-nin en güzel yoludur. Bizlere bu gururu yaşatan takımlarımız ve sporcularımı-za teşekkür ediyorum. Başarıları bizim için sportif bir başarıdan daha fazlası-nı ifade ediyor. Önümüzdeki dönemde Adana’yı her alanda iyi şeyler bekledi-ğine inanıyorum” dedi.

Mart ayı Mizanı ve Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu’nun okunup, oybirli-ğiyle kabul edilmesinin ardından söz alan Yönetim Kurulu Başkanımız Ati-la Menevşe de, gündemdeki konulara ilişkin görüşlerini dile getirdi. Cum-hurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Adana ziyaretinin, kent ekonomisine olumlu katkılar sağladığını belirten Menevşe şu görüşlere yer verdi:

“Cumhurbaşkanımız, Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde Samsun Makine Sanayi AŞ. ye ait Düktil Boru Fabrikası ile Tufanbeyli’de Enerjisa’ya ait termik santralin açılışlarını ger-çekleştirdi. Organize Sanayi’deki tesis 130 milyon dolarlık bir fabrika ve yıllık 300 bin tonluk üretimi, 500 kişilik is-tihdamıyla dünyada düktil boru üre-timinde önemli bir sırada yer alıyor. Üretiminin tamamı ise ihraç edilecek. Sabancı Grubuna ait Tufanbeyli Termik Santrali ise 1,1 milyar dolarla kendi alanında Türkiye’nin en büyük yatırı-mı ve elektriği Adana’yı besleyecek. Gerçekten Adana adına gurur veren iki büyük yatırım. Hedefimiz, Adana’nın bu tür yatırım haberleriyle anılmasıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın gelişi ne-deniyle Odalar ve Borsa ile OSB olarak ilimizin sorunları, çözüm önerilerimiz ve projelerimiz hakkında bir rapor ha-zırladık. Raporun ayrıntıları hakkında Cumhurbaşkanımızla görüşülerek ön-celikli konularla ilgili bilgiler verildi.”

Menevşe konuşmasında, Adana’da sayıları sürekli artan Suriyeli misafir sığınmacıların yasalar kapsamında ve daha sağlıklı koşullarda çalıştırılma-sına yönelik son gelişmeleri de anlat-

Page 17: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -15-

tı. Suriyeli çalışanlar için Uluslararası Koruma Kanunu ile Geçici Koruma Yönetmeliği kapsamında yeni bir yö-netmelik hazırlandığını ve Türkiye’deki geçici koruma sağlanan yabancıların çalıştırılmasına ilişkin düzenlemenin 11 Ocak 2016 tarihinde Bakanlar Ku-rulu tarafından imzalanarak yürürlüğe girdiğini dile getiren Menevşe şunları söyledi:

“Buna göre Bakanlar Kurulu kararı ile ülkesinden Türkiye’ye gelen Suri-yeli sığınmacılara yönelik çalışma izni hakkı tanınmış oldu. Geçici koruma altındaki yabancıların istihdamı yasal zemine oturtuldu. Suriyelilerin çalıştı-rılmasına ilişkin bazı şartlar var. Önce-likli olarak bu şahısların geçici koruma kimlik belgesi alması gerekiyor. Bu bel-genin düzenleme tarihinden 6 ay sonra çalışma izni için başvuru yapılabiliyor. Başvuruyu işveren veya çalışma izni talep edenin kendisi e-devlet üzerin-den yapabilecek. Çalışma izni bakımın-da yüzde 10 kotası mevcut. Çalışma-

larına izin verilen yabancı işçi sayısı, işyerindeki Türk vatandaşı sayısının yüzde 10’unu geçemeyecek. Ancak başvuru tarihi itibariyle, geriye dönük 4 haftalık sürede, açık iş pozisyonunun kapatılamadığının işveren tarafından belgelenmesi halinde yüzde 10 kotası uygulanmayacak. 10 kişiden az ele-man çalışan işyerlerinde ise en fazla 1 kişi çalıştırılabilecek. Geçici koruma

kimlik belgesi olup mevsimlik tarım ve hayvancılık işlerinde çalışacaklara; kota uygulaması dışında, Valiliklerin koordinasyonunda çalışma izni muafi-yeti sağlanacak. Yönetmeliğe göre ça-lıştırılacak yabancılara asgari ücretin altında maaş verilemeyecek ve Çalış-ma ve Sosyal Güvenlik Mevzuatı bakı-mından Türk vatandaşları ile aynı hak ve yükümlülüklere sahip olacaklar.”

Page 18: Ato dergi sayı48

-16- | ADANA TİCARET ODASI

Odamızı ziyaretinde konuşan Karadağ’ın Ankara Büyükelçisi Branko Miliç:

Türk firmalarının Karadağ’a ilgisi artıyor

Karadağ’ın yabancı yatırımcılara sun-duğu teşvik ve yatırım avantajları doğ-

rultusunda ülkesine ilginin giderek arttı-ğını belirten Ankara Büyükelçisi Branko Milic, “Ülkemizde faaliyet gösteren Türk iş adamlarının sayısı da günden güne artış göstermektedir. Adanalı iş adamları ve yatırımcıların da ülkemizdeki cazip fırsat-lardan yararlanmalarını bekliyoruz” dedi.

Karadağ Ankara Büyükelçisi Branko Milic, beraberindeki Karadağ Dışişleri Bakanlığı’ndan Avrupa ile Entegrasyon Birim Başkanı Miroslav Šcepanovic, Asya Kıtası Koordinatörü Bedri Gül, Berane Belediye Başkanı Dragoslav Scekic, Belediye Başkanı Yardımcısı Rade Kljajic, Büyükelçilik 1. Katibi Jo-vana Krivokapic, Karadağ Diyasporası İdaresi’nden Zoran Djukanovic ve bir grup iş adamıyla birlikte Odamızı ziyaret ederek, karşılıklı yatırım ve ticari ilişki-lerin artırılabilmesine yönelik görüş alış verişinde bulundu.

Ziyaret sırasındaki konuşmasında Karadağ’ın yabancı yatırımcıları teş-vik eden ve önemli kolaylıklar sağlayan bir ülke olduğunu ifade eden Büyükel-çi Branko Milic, “İstikrarlı bir ekonomik yapıya ve para politikasına sahip olan Karadağ’da, yabancı yatırımcılar, yerli yatırımcılarla aynı haklara ve yüküm-lülüklere, hatta ayrıcalıkları itibarı ile yerli yatırımcılardan daha da avantaj-lı imkanlara sahip bulunmaktadırlar. Şu anda Türkiye ile ticaretimizin yüzde 70’ini ithalat, yüzde 30’unu ise ihraca-tımız oluşturmaktadır. Türk yatırımcılar için ülkemizde hemen her sektörde fır-satlar bulunmaktadır. Bu fırsatlardan yararlanmak üzere sizlerin önderliğinde Adanalı iş adamlarını ülkemizdeki yatı-rım imkanlarını görmeye davet ediyoruz. Karadağ’da faaliyet gösteren yabancı yatırımcılar içerisinde Türk iş adamla-rının sayısı günden güne artış göster-mektedir. Biz Türk iş adamları içerisinde

Adanalı yatırımcıları görmeyi de arzu ediyoruz” dedi.

Berane Belediye Başkanı Dragoslav Scekic de, yatırım yapmak üzere böl-gelerine gelen Türk iş adamlarına baş-ta arsa tahsisi konusunda olmak üzere her türlü kolaylığı göstermeye hazır olduklarını ifade etti. Adana ziyaretleri kapsamında Karaisalı Belediyesi ile Be-rane Belediyesi arasında “Kardeş Şehir” protokolünün de imzalandığını hatırla-tan Dragoslav Scekic, “Sizleri ülkemizde görmekten büyük bir mutluluk duyaca-ğız” diye konuştu.

Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Me-nevşe de geçtiğimiz yıl Karadağ’a bir iş gezisi düzenleyerek yatırım olanakla-rını yerinde görme fırsatı elde ettikleri-ni söyledi. Türkiye ile Karadağ arasında ortak bir tarihi geçmişin oluşturduğu kültürel yakınlığın da bulunduğunu kay-deden Menevşe, “Karadağ ile ticaret hacmimiz maalesef oldukça düşük se-viyelerde. Bu kapsamda önümüzdeki dönemde, Karadağ’daki yatırım, ticaret ve işbirliği avantajlarının değerlendiril-mesi konusunda Adana Ticaret Odası olarak yoğun bir çaba göstereceğimi-zin bilinmesini isterim. Bu ziyaretinizin ve Karaisalı Belediyesi ile imzaladığınız kardeş şehir protokolünün, Adana ile Karadağ arasındaki ticari gelişmelere olumlu yansımalarda bulunacağına ina-nıyorum” dedi.

Yönetim Kurulu Üyemiz Muzaffer Emin Yumuşak’ın da hazır bulunduğu ziyaret sırasındaki konuşmaların ardın-dan karşılıklı hediye ve plaket takdimin-de bulunuldu.

Page 19: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -17-

İran-Türkiye Ortak Ticaret Konseyi Başkanı Reza Kami’den Odamıza ziyaret:

İran’ın ekonomik cazibesi yükseliyor

Ülkesine uygulanan ambargoların kalk-maya başladığını hatırlatan İran-Tür-

kiye Ortak Ticaret Konseyi Başkanı Reza Kami, bu fırsatı değerlendirmeleri konu-sunda Türk iş adamlarına çağrıda bulundu.

Elka Fuarcılık Ltd. Şti. tarafından dü-zenlenen 2. Çukurova Tarım Fuarı’na ka-tılmak üzere Adana’ya gelen İran - Türkiye Ortak Ticaret Konseyi Başkanı Reza Kami, Tebriz Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sek-reteri Sonia Andish ve Elka Fuarcılık Genel Müdürü Bülent Yamaç ile birlikte Odamızı ziyaret etti.

Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Me-nevşe, Başkan Yardımcımız Mehmet Şah-baz, Yönetim Kurulu Üyemiz Mehmet Şah Aba, Genel Sekreter Vekilimiz Birol Yarman ve Genel Sekreter Yardımcımız Barış Topal ile görüşen Kami, İran’a yönelik ambargo-ların kalkmaya başlaması ile birlikte Avru-pa firmalarının ticaret ve yatırım için ülke-sine büyük ilgi göstermeye başladığını ve İran’ın ekonomik cazibesinin günden güne yükseldiğini söyledi. Reza Kami, “Türk fir-malarının İran’daki potansiyeli değerlen-direbilmeleri bakımından zaman kaybet-meden ülkemize gelerek fırsatları yerinde görmeleri kendi yararlarına olacaktır. Tür-kiye, gerek İran’ın komşusu olması, gerek-se de bir İslam ülkesi olması bakımından bu fırsatlardan en çok yararlanması gere-ken ülkedir. İran’ın nüfusunun neredeyse yüzde 80’i Türkçe bilmektedir. Yani dilimiz

de, dinimiz de birdir. Düşüncemizin de bir olması lazımdır. Bunun ötesinde İran ve Türkiye’nin ekonomileri de birbirini ta-mamlamaktadır” dedi.

İran’la Türkiye arasındaki ticaret hac-minin 2016 yılında 30 milyar dolara ulaş-masının hedeflendiğini vurgulayan Kami konuşmasını, “İran, ambargonun ardından bir fırsatlar ülkesi konumuna yükselmiştir. Türk sanayici ve işadamlarının yatırım ve ticaret açısından ülkemizde çok büyük şansları ve avantajları bulunmaktadır” diye tamamladı.

Ziyaretinden dolayı İran-Türkiye Ortak Ticaret Konseyi Başkanı Reza Kami’ye te-şekkür eden Yönetim Kurulu Başkanımız

Atila Menevşe, komşu ülkelerle pazarların daraldığı bir dönemde İran’a yönelik am-bargoların kalkmasından dolayı büyük bir memnuniyet duyduklarını ve bu yöndeki fırsatları iyi değerlendirmek istedikleri-ni söyledi. Menevşe, “Özellikle dış ticaret alanında faaliyet gösteren üyelerimize İran’daki imkanları değerlendirmeleri ko-nusunda çağrıda bulunuyoruz. Adana Ti-caret Odası olarak önümüzdeki günlerde İran’da düzenlenen fuarlara katılım sağ-layacağız. Ardından da karşılıklı ticaret heyetleri organizasyonları düzenleyerek üyelerimizin İran pazarından en etkin şe-kilde yararlanabilmesi için çaba göstere-ceğiz” dedi.

Page 20: Ato dergi sayı48

-18- | ADANA TİCARET ODASI

KOBİGEL - KOBİ Destek Programı anlatıldıKOSGEB tarafından imalat sana-

yinde katma değerli ürün üreti-minin artırılması amacıyla hazırla-nan KOBİGEL-KOBİ Gelişim Destek Programı ile 300 milyon liralık des-tek sağlanacak.

Odamız ile KOSGEB İl Müdürlüğü işbirliğiyle KOBİGEL - KOBİ Gelişim Destek Programı Bilgilendirme Top-lantısı düzenlendi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, KOBİ’le-rin Türk ekonomisindeki yerinin her geçen gün daha da önem kazandı-ğını belirterek, “İhracatımızın üçte ikilik bölümü KOBİ’ler tarafından gerçekleştiriliyor. Bu anlamda gerek Ekonomi Bakanlığı, gerekse KOSGEB tarafından girişimcilere sunulan desteklerden en üst seviyede yarar-lanılması gerekiyor. Çünkü KOSGEB destekleri sıfıra yakın maliyetiyle kolay ulaşılabilecek konumda. Bu desteklerin ne olduğu ve nasıl ya-rarlanılacağı konularında sürekli

bilgilendirme toplantıları düzenli-yoruz. Türkiye ortalamasına baktı-ğımızda Adana’nın bu desteklerden yararlanma oranının yüzde birin altı gibi çok düşük seviyelerde olduğu-nu görüyoruz. Sunulan destekle-ri iyi takip etmeli ve mutlaka kendi işletmemize ve kent ekonomisine yansıtmak zorundayız. Bu anlamda imalat sanayine yönelik KOBİGEL KOBİ Gelişim Destek Programını önemsiyor, tüm firmalarımızın bu desteklerden yararlanmalarını bek-liyoruz” dedi.

KOSGEB Adana İl Müdürlüğü Uz-manlarından Özlem Özlütıraş da sunumunda, destek programın-dan yararlanacak her KOBİ’ye 300 bin TL. ödemesiz, 700 bin TL. geri ödemeli, toplam 1 milyon TL’ye ka-dar destek verilebileceğini anlattı. KOBİGEL’in yeni bir program oldu-ğunu kaydeden Özlütıraş, bu des-teğin amacının KOBİ’lerin ekono-mideki paylarını ve etkinliğini artır-

mak, rekabet güçlerini yükseltmek olduğunu bildirdi. Sadece imalat sanayine verilen bu desteklere 1 Nisan - 6 Mayıs tarihine kadar baş-vuru yapılabileceğini de hatırlatan Özlütıraş, destek miktarları hak-kında bilgi verirken, orta yüksek ve yüksek teknolojide 800 bin TL’ye, geleneksel imalat sanayinde ise 600 bin TL’ye kadar destek verile-bildiğini anlattı.

Page 21: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -19-

Page 22: Ato dergi sayı48

-20- | ADANA TİCARET ODASI

Başarısızlığın en önemli nedeni; mazeret üretimi...

İletişim Uzmanı Dr. Şaban Kızıldağ, Odamız Meclis ve Meslek Komitesi üyeleriyle çalışanlarına ‘Mazeret Yok’ eğitimi verdi:

Mazeret kavramının başarısızlığın en önemli nedenlerinden birisini oluş-

turduğunu vurgulayan Dr. Şaban Kızıl-dağ, “Türk toplumu olarak bireysel konu-larda da toplumsal sorunlarda da maze-ret üretiminde son derecede başarılıyız. Mazeret üretmek günümüzde insanla-rımızın başarısız ve mutsuz olmalarının başlıca nedenidir ve insanın kendisini kandırdığı en büyük yalandır” dedi.

Bugüne kadar, yurt içinde ve dışında 1 milyon kişiye “Mazeret Yok Semineri” veren İletişim Uzmanı ve Eğitimci Dr. Şa-ban Kızıldağ, Adana Ticaret Odası Meclis ve Meslek Komitelerinin üyeleriyle Oda-mız çalışanlarına yönelik eğitiminde de, hayata karşı farkında olmadan ürettiği-miz mazeret alışkanlığından vazgeçile-rek yeni bakış açıları kazanabilmenin ve başarılı bir geleceğe doğru adım atabil-menin yollarını, gerçek hayattan alıntı-ladığı örnekler ve esprili anlatım üslubu ile aktararak katılımcılara mazeretsiz bir dünyanın kapılarını araladı.

Gerek toplumsal gerekse de iş dün-yasındaki başarısızlıklarda mazeret üre-tilmesinden vazgeçilmesinin son dere-

ce önemli olduğunu belirterek mazeret sözcüğünün günlük hayattan çıkarılma-sını isteyen Kızıldağ, yapılan araştırma-

Page 23: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -21-

ların, Türk vatandaşlarının yüzde 70’inin kendisi ile barışık olmadığını, hayal et-mediğini, dedikodu yaparak birbirlerini suçladıklarını gösterdiğini vurgularken şöyle konuştu:

“Fakat en önemlisi, her zaman bir mazeretimiz var. Yani, mazeret üret-mekte üzerimize yok. Hiçbir zaman vak-timiz olmaz ve her zaman yorgunuzdur. Hazreti Ali bir sözünde, ‘Mazeret, insanın kendisine söylediği en büyük yalandır’ der. Hepimiz biliriz ki, mazeret bizim en önemli toplumsal yaralarımızdan biridir. Bireysel konularda da toplumsal mese-lelerde de mazeret üretme konusunda son derece başarılı bir toplumsal yapıya sahibiz” dedi.

Günlük yaşamda sık sık sığınılan ve toplumsal bir alışkanlık haline gelen mazeret üretiminin, özellikle iş hayatı-na olumsuz yansımalarda bulunduğunu belirten Kızıldağ, gerek patronların, ge-rekse de işçilerinin çeşitli gerekçelerle mazeret göstermelerinin işletmelerde kötü yönetimi, başarısızlığı ve çözüm-süzlüğü beraberinde getirdiğini söyledi.

“Mazeret Yok Semineri”nde, farklı insan malzemesine sahip ülkeler ara-sında marka ve katma değer yaratılması açısından kıyaslamalarda da bulunan Dr. Şaban Kızıldağ, “Dünya üzerinde 57 Müslüman ülke var. Bu 57 ülke, 1 milyar

680 milyon kişiyle dünya nüfusunun ne-redeyse üçte birini oluşturuyor. Ancak bilim ve sanatın da yer aldığı 7 katego-ride yapılan bir araştırmanın sonuçları, bu ülkelerin 80 milyonluk Almanya’nın ürettiği katma değerin yarısını bile üre-temediklerini ortaya koyuyor. Yani 40 milyonluk Almanya, 1 milyar 680 mil-yondan daha fazla katma değer üretiyor. Sadece milli gelir olarak baktığımızda, Almanya’nın 2015 milli geliri 3.1 trilyon dolar. 57 ülkenin toplam geliri ise 4 tril-yon dolar. Bu ülkeler içerisinde Türkiye 821 milyar dolarla birinci sırada. 821 milyar dolar da geçen sene iphone’un dünya genelindeki satış cirosu... Yani sadece iphone’un cirosu bile Türkiye’nin zirvede olduğu milli geliri ifade edebil-mektedir. Buradan ortaya çıkarılacak olumsuzlukların en önemli nedeni de insan faktörünün özelliklerinde yatmak-tadır” dedi.

Dr. Şaban Kızıldağ’ın eğitimdeki ko-nuşmasından bazı bölümler şöyle:

► Topluluk karşısında konuşmanın ölüm korkusundan sonra ikinci sıra-da geldiği bir ülkede yaşıyoruz. Millet olarak çok konuşan, spordan politi-kaya, sağlıktan mimarlığa kadar her alanda hemen hepimizin uzman ke-sildiği, muhabbet etmeyi yani saat-lerce havadan sudan konuşmayı çok

seven bir toplumuz. Anlamadığımız hastalık, bilmediğimiz iş, çözeme-yeceğimiz hükümet meselesi, ekran başında verdiğimiz taktiklerle yene-meyeceğimiz takım yok. Buna rağ-men, özellikle topluluk karşısında konuşmaya çok fazla önem verme-yen, kurallı, denetimli, hazırlıklı, alt-yapı isteyen, bilimsel, sosyal temel gerektiren konuşmalar yapmaya bizi yönlendiren bir toplum gelene-ğinden geldiğimizi söylemek olduk-ça zor. Hatırlayın bir, evde büyükler konuşur, biz de dinlerdik, uzun uzun dinlerdik; çünkü boyumuza bakma-dan konuşmanın uygun olmadığı terbiyesiyle büyüdük, büyütüldük. Okula gittik, öğretmenlerimiz an-lattı, biz uzun uzun dinledik yine. Okulda da konuşmadık çünkü yanlış bir şeyler söylemekten korkuyorduk. Askerde, okulda, evlendikten sonra evimizde, işyerimizde, kısacası ne-redeyse hiçbir yerde, konuşmamız için gereken zemin oluşturulmadı...

► Çocukluğumuzdan itibaren, yani bütün hayatımızda, hep iki tane “ben”le yaşadık. Birinci ben, ben olan ben; diğeri de başkalarının is-tediği “ben”...

Annemizin istediği “ben”, babamızın istediği “ben”, öğretmenimizin istediği

Page 24: Ato dergi sayı48

-22- | ADANA TİCARET ODASI

“ben”, komşuların istediği “ben”, arka-daşlarımızın istediği “ben”, eşimizin iste-diği “ben”, patronumuzun istediği “ben”…

Çocukluğumuzdan beri hep bu çe-lişkiyle yaşadık. Bu nedenle kendimiz olmak konusunda sıkıntılar yaşıyoruz. Çünkü o sayısız “ben” ister istemez ka-famızı karıştırıyor…

Bunun için insanlara, kendi gerçek “ben”lerini bulmaları için çağrıda bulu-nuyorum. İlk adım, ezberlerden uzak-laşmak. Engel sandığımız pek çok şeyin kendi kurgumuz olduğunun farkına var-mak. Eğitim için, değişim için, gelişim için mazeret yok, diyorum. İnsanları, bilip de unuttukları şeyleri hatırlamaya davet ediyorum. Bunlardan bazıları daha en baştan yanlış öğrendiğimiz bilgiler. Bazılarıysa işimize gelmediği için gör-mezden geldiğimiz durumlar. Kendimiz olamadığımız sürece, ne istediğimizi bilmediğimiz sürece, “…mış gibi” yap-maya devam ettiğimiz sürece ve çocuk olmaktan vazgeçtiğimiz sürece hiçbir şeyi hakkıyla yaşayamayız.

► Yolunuzu düzeltir, geçtiğiniz yolu da seçtiğiniz yolu da doğru belirlerse-niz ve zihninizde doğru kapılar açar-sanız, doğru evrenlere ulaşırsınız. O yollar sizi dilediğiniz yere götürür, o kapılar sizi dilediğiniz bilgiye ulaştı-rır. Yeter ki öğrenmekten vazgeçme-yin. Yeter ki isteyin, yeter ki inanın…

Ve asla unutmayın, bilgi her yerde ve herkes için…

► Modern dünyanın insanları olarak, kalabalıkların içerisinde yalnız in-sanlarız. Her gün aynı saatte, ço-ğunlukla da kör karanlıkta kalkıyo-ruz yataklarımızdan. Her gün aynı saatte biniyoruz otomobillere, oto-büslere, vapurlara, trenlere, metro-lara ve her gün hemen hemen aynı saatte aynı yorgunlukla, daha güne başlarken omuzlarımıza çöken o stresli yorgunlukla geliyoruz işye-rimize. Masamıza oturduğumuzda, tezgâhımızın başına geçtiğimizde çoktan yorulmuş oluyoruz. Her gün benzer işleri yapıyoruz, benzer in-sanlarla görüşüyoruz ve gün için-de bir koşuşturmacadır gidiyor. İş dışında birbirimizle şöyle bir içten, sevgi dolu konuşmadan, konuşa-madan, bırakın yanımızdakini, en yakınımız olan kendimizle, kendi yüzümüzle bile selamlaşamadan, halleşemeden, söyleşemeden ak-şam oluyor. Aynı şekilde evlerimize dönüyoruz. Peki, çözümü yok mu bunun, elbette var… Çözüm, kendi-mizle ve çevremizle yeniden iletişim kurmakta ve bu zannettiğimiz kadar zor değil…

► İlişkilerimizi doğru kurmamız, ileti-şim sanatının inceliklerini iyi öğren-

memiz gerek…Mesela söylediklerimiz ya da söyle-

mediklerimiz kadar önemli olan bir başka konu daha var; yüzümüz ve beden dilimiz.

Hiç kuşku yok ki “hepimizin yüreği Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli”.

Fakat servisimiz kaba, katı, yüzler asık, karanlık adeta beton gibi...

İnsan, insana öyle bakar mı, bakmalı mı?

Duygularımızı, düşüncelerimizi yan-sıtırken, servis yaparken yani, gerçekten gözlerimizde, yüzümüzde problem yaşı-yoruz. Yüreğimizde hissettiklerimizi yü-zümüze yansıtamıyoruz. Oysa gerçekten insanca olan, insanın, yüreğini yüzüne yansıtmasıdır. Eğer insan yüzünü doğru kullanamazsa, karşısındaki insanın onun yüreğini tahmin edebilmesi mümkün değildir. Bunu yüzünüze yansıtamazsa-nız, muhatabınız iç yüzünüzü anlayabil-mekte zorlanabilir. O bakımdan, insanın öncelikle kendisini tanıması gerekir.

► Duygusal zekânın önemi ne? EQ (Emotional Qualification) duygu-

sal yetkinlik anlamına geliyor. İletişim yeteneğini güçlendiren EQ, özellikle yö-neticilerin iş hayatındaki tüm muhatap-larla empati kurmasına olanak sağlıyor ve ihtiyaçları doğru anlamak, başarıyı garantiliyor. EQ, çalışanlar için de önem-li. Toplumun her ferdi için, sosyal ilişkile-rin sağlıklı olması için çok gerekli. Çünkü

Page 25: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -23-

EQ eksikliği, büyük iletişim kazalarını beraberinde getiriyor. Birbirini anlamak-ta zorluk çeken insanların ortak sorunu olarak da gösterebiliriz bunu. EQ eksik-liğini eğitimle geliştirmenin mümkün ol-duğunu söyleyebiliriz.

Peki, “Sosyal Zekâ” nedir?EQ kadar önemli bir başka konu da

SQ’dur, yani sosyal zekâ. SQ (Social Qu-alification) günümüz şirketlerinde sıkça uygulanan CRM’in (Müşteri İlişkileri Yö-netimi) bireysel boyutunu temsil eder. CRM’in hayata aktarılan uygulaması olan SQ, yöneten kişinin sosyal çevre-siyle kurduğu bağları simgeliyor. Bunu da EQ gibi çift taraflı düşünmek gerek. Yani yöneticiler kadar çalışanlar için de gerekli bir yeti.

Ahlaki zekâ nedir? Olmazsa ne gibi eksikler olur?İş hayatının olmazsa olmazı için MQ

(Moral Qualification) kodunu kullanıyo-ruz. Bir yöneticinin ahlak zekâsının ba-şarısını doğrudan etkilediğini savunan MQ, dürüst olmayan kurumların başarı şansının olmadığını söylüyor ve şeffaflı-

ğın önemine dikkat çekiyor.Hayat kalitesi zekâsı nedir?İyi bir yöneticinin hayat kalitesine

çok dikkat etmek zorunda olduğu LQ (Life Qualifation) ile özetleniyor. LQ; ruhsal-duygusal-fiziksel-sosyal ve zi-hinsel alanda dengeli yaşam anlamına geliyor. Bu dört unsurdan birinin eksik olması, başarıyı ciddi oranda düşürüyor.

Profesyonel zekâ ne peki? Hangi alanlara girer?Profesyonel zekâ; yani PQ (Profes-

sional Qualification), çalışan yetkinliğini doğru ölçme ve sınıflandırma temeline dayanıyor. Yöneticiler için son dere-ce önemli bir konu bu. Özellikle de aile şirketleri için. Kuruluşların üretkenliğini artıran PQ, aile şirketlerinde sosyal bağ-lar nedeniyle kritik pozisyonlara yanlış kişilerin yerleştirilmesine izin vermiyor. Bir kurumun başındaki yöneticinin sa-hip olması gereken özellikleri oluşturan PQ, uzun soluklu ve istikrarlı ticari ya-şamın en önemli göstergelerinden biri. Burada, entegre iletişim faaliyetlerinin bütününü oluşturan bir kavram olan

marka zekâsından da (Brand Quotient – BQ) bahsediyoruz. İşletmelerin üret-miş olduklarını ürün ve hizmetleri nasıl konumlandırmaları gerektiği konusunda yol haritası niteliği taşıyan bir konu bu.

5K 1N kavramında ise iş dünyasının profesyonellerine “Bütünü kaliteli gör-mek ve kaliteli yönetmek” ifade edil-mektedir. Yani öğrenilecek sınırsız konu ve öğrenmenin sayısız biçimi var. Yeter ki öğrenmek isteyen olsun!...”

Anlattığı her konunun ardından se-miner katılımcılarını ayağa kaldırıp toplu olarak, “Her şeye rağmen/Mazeret Yok” dedirterek eğitimi adeta bir şova dö-nüştüren ve mazeret sözcüğünü hayat-larından çıkarmalarını isteyen Kızıldağ, “İnsanların başarısız ve mutsuz olma-sındaki en büyük neden mazeret üret-mektir” dedi.

Seminerin ardından Meclis Başkanı-mız Tarkan Kulak, Yönetim Kurulu Başka-nımız Atila Menevşe, Başkan Yardımcımız Mehmet Şahbaz tarafından Kızıldağ’a Odamız yayınlarından oluşan bir set he-diye edildi.

Page 26: Ato dergi sayı48

-24- | ADANA TİCARET ODASI

Odamız’dan KOSGEB’e işbirliği ziyareti

Yönetim Kurulu, KOSGEB Adana İl Mü-dürü Hüseyin Şen’i ziyaret ederek,

desteklerden daha etkin yararlanılabil-mesi için daha fazla işbirliği yapılması gerektiğini bildirdi.

Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, Yönetim Kurulu Üyelerimiz M. Emin Yumuşak, Mehmet Özel, Erdinç Güneyli, Mehmet Şah Aba ile Genel Sek-reter Vekilimiz Birol Yarman’dan oluşan heyetimizle bir araya gelen Hüseyin Şen, desteklerden tüm işletmelerin ya-rarlanabilmesi için bürokraside birçok kolaylıklar sağladıklarını söyledi. Şen, “KOSGEB’in birincil görevi, küçük ve orta ölçekli işletmelerin üretimlerini artır-mak ve başta istihdam ve ihracat olmak üzere her alanda destek olmaktır. Her dönem, değişik isimler altında teşvikler uygulanıyor. İşletmelerin, KOSGEB’i iyi takip edip, sektörleriyle ilgili alanlarda-ki teşviklerden mutlaka yararlanmaları gerekiyor. İşletmelerin bu teşvikler ko-nusunda bilgilendirilmelerine yönelik olarak Ticaret Odası ile her türlü işbirli-ğine hazırız” dedi.

Yönetim Kurulu Başkanımız Ati-la Menevşe de, iki kurumun da aynı doğrultuda hizmet verdiğine işaret ederek, “Adana’nın KOBİ desteklerin-den yararlanma oranı, Türkiye ortala-masının altında. Gelinen bu olumsuz tablodaki en önemli etkenin tanıtım ve bilgilendirmeden kaynaklandığını

düşünüyorum. Bu sorunu aşmak için, açılan her destek programının ay-rıntılarına ilişkin üyelerimize yönelik bilgilendirme toplantısı yapabiliriz. Bu işbirliğini en üst seviyeye çıka-rarak, Adana’nın KOSGEB’den aldığı destek oranını yükseltebiliriz” diye konuştu.

Page 27: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -25-

Page 28: Ato dergi sayı48

-26- | ADANA TİCARET ODASI

2. Çukurova Tarım Fuarı tamamlandı

Adana-Mersin yolu üzerindeki Çuko-birlik tesislerinde açılan ve Türkiye’nin

ilk uygulamalı tarım fuarı özelliğini ta-şıyan, Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe ile Başkan Yardımcımız Mehmet Şahbaz’ın da ziyaret ettikleri 2. Çukurova Tarım Fuarı’nın açılışına Vali Yardımcısı Mustafa Aydın, Türk İran İş Konseyi Baş-kanı Reza Kami, Akdeniz Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği

Başkanı Ali Can Yamanyılmaz, Çukobirlik Genel Müdürü Seçkin Sakar, Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Ni-hat Sözütek, Tarsus Ziraat Odası Başkanı Ali Ergezer ve çok sayıda davetli katıldı

18 ülkeden 245 firmanın katıldığı fua-rın açılışında konuşan ELKA Fuarcılık Ge-nel Müdürü Bülent Yamaç, fuarda traktör, tarla ekipmanları, sera sistemleri, tohum, gübre, ilaç, fide, fidan, sulama sistemleri,

iş makinaları, ticari araçların sergilendi-ğini ifade ederek şöyle konuştu:

“22 bin metrekare kapalı alanın yanı sıra 5 bin metrekare açık alan ve 50 dö-nüm uygulama tarlası ile Türkiye’de ilk ve tek uygulamalı fuar olma özelliğini koru-yoruz. Firmalar, kapalı alanımızda çift-çilerimizi ağırlayıp ürünlerini anlatırken, aynı zamanda ürünlerinin tüm özellikle-rini uygulama tarlamızda kendilerine ay-rılan özel alanda, traktör test sürüşleri, ürün ekimi, zirai uygulamalar ve benzeri her türlü denemeler ile gösterebiliyor. Türkiye’nin en büyük tek parçalı kapalı alanına sahip olan fuar alanımızda ya-pılan tüm yenilikler ve sunduğumuz hiz-metler ile hedefimiz Türkiye’nin en büyük tarım fuarını Çukurova Bölgesi’nde ger-çekleştirerek, bölgemizin gücünü tüm yurda ve dünyaya göstermektir.”

ÇUKOBİRLİK tesislerindeki fuar ala-nındaki fuara çiftçilerin yoğun ilgi gös-termesi dikkat çekti. Katılımcılar, tarım alanında her türlü ürün ve hizmet ile son teknolojileri görerek test etmek ve takip etme fırsatı buldu.

Page 29: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -27-

Aykırı ürün imalatçılarını teşhir ediyoruzGümrük ve Ticaret Bakanlığı Daire Başkanı Yakup Güzel:

Gümrük ve Ticarat Bakanlığı, Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel

Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Piya-sa Gözetimi ve Denetimi (PGD) Hakkında Bilgilendirme Toplantısı” Adana’da yapıldı.

Özel İdare Toplantı Salonu’nda gerçek-leştirilen toplantıya Adana Vali Yardımcı-sı Azmi Yeşil, Adana ESOB Başkanı Nihat Sözütek, Bakanlık Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Yakup Güzel, Genel Sekreter Veki-limiz Birol Yarman, Ticaret İl Müdürü Ad-nan Ekiz ile Adana ESOB Yönetim Kurulu üyeleri ile Esnaf Odası Başkanları ve bazı kurum, kuruluş temsilcileri katıldılar.

Ticaret İl Müdürü Adnan Ekiz açılışta yaptığı konuşmada, tüketicinin korunması kavramının, tüketicinin ekonomik men-faatlerinin yanında sağlık ve güvenliğinin korunmasıyla da düşünülmesi gerektiğini işaret ederek, “Bu bağlamda, il müdürlü-ğümüz, PGD faaliyetleri kapsamında ayak-kabıdan, oyuncaklara kadar çok çeşitli ürün gruplarını denetlemektedir. Böylece, tüketicileri ve firmaları, adil olmayan reka-bete karşı korumaktayız”dedi.

PGD Daire Başkanı Yakup Güzel ise yapılanların vatandaşlara gerektiği gibi duyurulamaması halinde bir anlamı ol-mayacağına işaret ederken, “Bu yüzden,

önce sektörü bilgilendiriyor, sonra de-netimleri yapıyoruz. Bu düzenlemelerin muhatabı sektör temsilcileri ve çalı-şanları. Piyasada dört dörtlük denetim mekanizması henüz oluşturulmadı. Ama çok ciddi ilerlemeler kaydedildi. Baş-langıçta yüzde 50’lerde olan aykırı ürün oranı tek rakamlara düşürüldü, daha da düşürüleceğine inanıyorum. Aykırı ürün tespitinde yaptırımlar var. Aykırılık tespit edilen firmaları kamuoyuna ilan ediyoruz. Geçen yıl ayakkabı sektöründe yaptık, firmalar batma noktasına geldi. Gıda yüzsüzleri gibi burada da firmaların itibarı sıfıra iniyor. Bu açıdan bu malla-rın üretilmesi çok önemli. Denetimle-rimiz hem iç piyasada hem de ithalat noktasında devam etmekte. Sineklerle uğraşmaktansa bataklığı kurutmaya çalışıyoruz”dedi.

Vali Yardımcısı Azmi Yeşil de, “Bu dava hepimizin birlikte götüreceği, bir-likte çözümleyeceği bir mesele. Denetim çok önemli bir unsur, özellikle devlette çok önemli bir unsur. Ben de 16 yıl mül-kiye başmüfettişi olarak çalıştım. Dene-timi çok iyi bilirim. Önemli olan insanı-mıza, mevzuatla, yönetmelikle çizilmiş kaliteli mal üretmek ve sunabilmektir. Özellikle Çin’de üretilen ucuz ürünler ülkemize giriyor. Zararlı kimyasallar içe-riyor. Bu konuda vatandaşımızın da bi-linçlenmesi lazım. Denetlenen kişilerin de açgözlü olmaması gerekiyor”şeklinde konuştu.

Adana ESOB Başkanı Nihat Sözütek de, PGD’nin birlik ve beraberlik içinde çözüle-cek bir mesele olduğunu, herkesin sorumlu davranması halinde sorunun kendiliğinde çözüleceğine dikkat çekti.

Yakup GüzelAzmi Yeşil

Page 30: Ato dergi sayı48

-28- | ADANA TİCARET ODASI

İhracattaki devlet yardımları anlatıldı

Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü, Türkiye Odalar ve Bor-

salar Birliği, Adana Sanayi Odası, Ada-na Ticaret Odası ve Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) işbirliğiyle düzenlenen ve Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü uzmanlarının katıldığı “Dış Ticaret Bilgilendirme Semineri” Adana Sanayi Odası’nda gerçekleştirildi.

Seminerin açılışında konuşan ADASO Genel Sekreteri Bora Koca-man, Türkiye’nin ve benzer şekilde Adana’nın ihracatının istenilen nokta-da olmadığını belirterek, “Adana Sa-nayi Odası olarak ihracat rakamlarını daha yukarılara taşımak için çok cid-di çalışmalar yapıyoruz. Bilgilendirme seminerlerinin yanı sıra TradeMap yurtdışı pazar araştırması eğitimleri veriyoruz. Bugüne kadar eğitim verilen üye firma çalışanı sayısı 200’e ulaştı” dedi.

Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Dış Ticaret Uzmanı Hüse-yin Aydın, ihracata hazırlık, pazarlama ve markalaşma aşamalarında devlet yardımları yapıldığını söyledi. İhraca-ta verilen devlet yardımlarının “Ur-Ge, pazara giriş, pazar araştırması, yurt-dışı fuar, yurtdışı birim, marka ve ta-nıtım, tasarım, marka ve Turquality” destekleri olduğunu vurgulayan Aydın,

tüm firmaların bu desteklerden yarar-lanmasının hedeflendiğini, desteklerin firmaların gelişimine büyük katkı sağ-ladığını söyledi.

Markalaşma ve Ar-Ge Destekleri Dairesi Dış Ticaret Uzmanı Oğuzhan Kökosmanlı da, “Pazar Araştırması” konulu sunumunda, İran’ın çok önemli potansiyele sahip bir pazar olduğunu, 3-4 yılda ticarette önemli bir değişim yaşanacağını bildirdi. Kökosmanlı, bu potansiyelin değerlendirilmesi için İran’a yılda 2-3 kez gidilerek temas-larda bulunulması gerektiğini belirtti. Kökosmanlı, bu amaçla sektörel heyet gezileri ve İran’dan alım heyeti gezi-leri düzenlenmesinin yararlı olacağını kaydetti.

“İş dünyası için ticari bilgiye eri-şim” konulu sunum yapan İhra-cat Genel Müdürlüğü Kütüphane-cisi Mustafa Yılmaz ise, Ekonomi Bakanlığı’nın yenilenen web portalı ile ilgili bilgi verdi. www.ekonomi.gov.tr portalında tüm ekonomik bilgi ve verilere yer verildiğini anlatan Yıl-maz, ihracat yol haritası, destekleri, ülkeler ve ülke masaları, müşavirlik-ler, sektörler ve ticari bilgi kaynakları rehberi gibi bölümlerle sanayici ve ihracatçıları bilgilendirmeyi amaçla-dıklarını ifade etti.

Page 31: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -29-

Üniversite mezunlarına iş bulma paneli

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) İktisadi ve İdari Bilimler ve Fakültesi Stratejik

Araştırmalar Merkezi tarafından “Üniversi-te Mezunlarının İstihdamı ve İş Dünyasının Beklentileri” konulu konferans düzenlendi.

Ç.Ü. Akif Kansu Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen konferansa konuşmacı olarak Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Bilgiç, İŞKUR İl Müdürü Ha-şim Meydan ve Sanayi Odası Genel Sekre-teri Bora Kocaman katıldılar.

Panelin başlangıcında konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halil Elekcioğlu, eğitim denilince akla sadece belli yaştaki çocuk ve genç nüfusun okullarda eğitim öğretim görmelerinin gelmemesi gerektiğini söy-ledi. Küreselleşen dünyada her bireyin uz-manlık alanı dışındaki konularda da kendi-ni geliştirmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Elekcioğlu, “İşbaşında eğitimle birlikte çalışanlara, iş değiştirmek isteyenlere ve işsizlere yeni beceriler kazandıracak her türlü çabayı eğitim olarak düşünmek ge-rekir” dedi.

“Çukurova Üniversitesi’nin bu başarı-sının merkezinde insana doğaya sevgi ve saygı vardır” diyen Elekcioğlu konuşması-nı şöyle sürdürdü:

“Günümüzde üniversiteler, sanayi ku-ruluşları ve devlet toplum yararına bir araya gelmektedir. Bu anlayışla üniversite sanayi işbirliği geliştirilmesi toplantısında üniversitemiz ev sahipliğinde bir işbirli-ği protokolü imzalandı. Üniversite sanayi işbirlikleri bir takım alt başlıklardan olu-şuyor. Bunlar arasında genel araştırma işbirliğinin dışında bilgi transferi ve eğitim projeleri araştırma konsorsiyumları ve or-tak işbirliği merkezlerinin kurulması yer alıyor. Bu çalışmalar için eğitim ve çalışma alanlarına finansal destek sağlamak, öğ-renciler için fakültelere uygulama alanları

açmak ve bu doğrultuda bölgesel ekono-mik gelişmeye katkıda bulunmayı amaçlı-yoruz.”

‘Üniversite Mezunlarının İstihdamı ve İş Dünyasının Beklentileri’ konulu konferan-sın moderatörlüğünü yapan Ç.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Harun Arıkan da sanayi ve üniversite işbir-liğini odak noktasına koyan üçüncü nesil üniversitelerin artık tüm dünyanın konuş-tuğu bir kavram olduğunu ifade ederek, “Gittiğimiz her ülkede gerçekleştirdiğimiz toplantılarda favori sanayi dünyasını da içine katarak yol alan bir üniversite olmak-tadır. Üniversite Mezunlarının İstihdamı ve İş Dünyasının Beklentileri konferansını da işte bu nedenle düzenledik. Organi-zasyondan sonra, üniversite mezunları-nın istihdamı, aynı zamanda iş dünyasının beklentilerini ele hep beraber tespit etmiş olacağız“ diye konuştu.

Panelde konuşan Başkanımız Atila Me-nevşe, üniversitelerin, iş dünyasının loko-motifi konumunda olması gerektiğini söyle-di. Ancak bu alanda eğitim veren fakültelerin bölümlerinin günün gereksinimlerine karşı-layamadığına işaret ederek, “İşletmelere baktığımızda genellikle, pazarlama, ihracat, sigorta gibi önemli departmanlarda yetiş-miş eleman sıkıntısı yaşandığı gözleniyor.

Bu alanlarda eğitim veren bölümlerin art-masının, yerel ve ulusal ekonomiye önemli katkılar sunacağına inanıyorum” dedi.

Öğrencilerin özellikle staj dönemlerini çok iyi değerlendirmeleri gerektiğine de değinen Menevşe, “Özellikle son sınıftaki öğrencilerin üniversite-sanayi işbirliği çer-çevesinde gerçek anlamda staja tabi tu-tulması gerekiyor. Stajın sadece yasal bir eksiğin tamamlanması olarak değil, öğ-rencilikle iş dünyası arasında mutlaka ge-çilmesi gereken önemli bir köprü ve uyum aşaması olduğunun bilincinde olunması gerekiyor. Bu arada bütün öğrencilere şu çağrıyı yapmak istiyorum. Mutlaka en az bir dil bilmeniz gerekiyor. Dil bilen öğren-ciler, istihdam aşamasında mutlaka diğer rakiplerinin önünde yer alacaklardır” dedi.

Diğer konuşmacılardan Şahin Bilgiç, mezun olan öğrencinin sadece ders notu ile yetinmemesi, kendini sosyal ve kültürel alanda da geliştirmesi gerektiğini söyledi.

İŞKUR İl Müdürü Haşim Meydan da ku-rumun yeni mezun öğrencilere sağladığı destekler ile işverenin iş başvurularında hangi özellikleri aradığına ilişkin bilgi verdi.

Panelin diğer konuşmacısı Bora Ko-caman ise kendini iyi tanıyan, önemseyen ve ne yapmak istediğini bilenlerin iş yaşa-mında daha başarılı olduklarını söyledi.

Page 32: Ato dergi sayı48

-30- | ADANA TİCARET ODASI

2. Uluslararası Özel Atık Zirvesi’nde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Sözlü:

Adana Büyükşehir Belediyesince bu yıl 2. kez düzenlenen Uluslararası

Özel Atık Zirvesi yapıldı. Zirvenin açılış konuşmasını yapan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Sözlü, atığın çağın en önemli problemi olduğunu belirt-ti. 21'inci yüzyılın yükselen değerleri içinde çevreyi koruma şuurunun çok önemli hale geldiğini ifade eden Sözlü, şöyle devam etti:

"Gerek Birleşmiş Milletler’e gerek-se Avrupa'ya baktığımızda ülkemiz, sorumluluklarını yerine getirme nok-tasında en hassas ve kollektif çalışma ortamına uyan ülke konumundadır. Bugün bizden öncekilerin bize bırak-tıkları emanetlerle yaşıyoruz. Elbette bizler kendi yaşamımızı sürdürürken gelecek nesillere de yaşanılabilir bir dünya ve kullanılabilir bir çevre bırak-mak zorundayız. Biz, son nefesimizde bile elimizdeki fidanı dikmek sorumlu-luğundayız."

Adana kent merkezinin nüfusunun 1 milyon 600 bin olduğuna, insanın bulunduğu yerde de katı atık soru-nunun ortaya çıktığına dikkati çeken Sözlü, şunları söyledi:

"Bugün ülkemiz bir taraftan kalkın-ma noktasında çaba sarf ederken bir taraftan katı atıkların bertaraf edilme-si için köylerimizde, kasabamızda ve şehirlerimizde büyük yatırımlar yap-maktadır. Nüfusun tüketmiş olduğu katı atıkları arıtılabilir, elektriğe çev-rilebilir. Hatta kanalizasyon atıklarını bile tabiata uygun hale getirerek tabi-ata tekrardan salınabilir."

Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, ADASO Başkanı Zeki Kıvanç ve ATB Başkanı Şahin Bilgiç’in de ka-tıldığı zirvede konuşan Adana Bü-yükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Mehmet Çelebi Akkuş da çevre sorunlarının şehirlerin kalkınmasında belirleyici etkiye sahip

olduğunu belirterek "Bizler bu konuda titizlikle çalışıyoruz. Adana'nın 15 ilçe-sinde hizmet veriyoruz. Seyhan Baraj Gölü’ndeki balıkları yaşama döndür-memiz dünya çapında ilgi uyandırdı. Çukurova Kalkınma Ajansından 100 bin lira hibe aldık ve Adana için kullan-dık. Her atık çöp değildir, düşüncesi ile geri dönüşümün önemini anlatmaya çalışıyoruz" dedi.

Sinema sanatçısı ve aktivist Ediz Hun ise 1972'den sonra çevre bilin-cinin gelişmiş ülkelerde başladığını ve ilk konferansın da Stockholm'de yapıl-dığını aktardı. Hun, şunları kaydetti:

"İnsanoğlu sınırlı ve sınırsız bü-tün kaynakları gelecek nesillerin im-kanları doğrultusunda çözümleme-ye ve değerlendirmeye çalışmalıdır. İstanbul'dan örnekler vereceğim. İstanbul dünyanın dördüncü büyük kenti. Sadece İstanbul'da 20 milyon nüfus var. Bir insandan günde 4 ile 7 litre arası atık çıkıyor. Mutlaka günlük katı ve likit atık çıkarmak zorundayız. Günlük 5 litre katı ve sıvı atık aldığımı-zı varsayarsak ortalama 20 milyonla çarpıyoruz, bu rakam da İstanbul'da 100 milyon litreye karşılık geliyor. İn-san nüfusu arttıkça problemler artıyor. Birleşmiş Milletler, artık matematiksel rakamlardan oluşan rakamlar yerine biofiziksel bütçeleri tartışıyor."

Gelecek nesillere daha kullanılabilir bir çevre bırakmak zorundayız

Page 33: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -31-

Page 34: Ato dergi sayı48

-32- | ADANA TİCARET ODASI

‘İslam’da Ticaret Ahlakı’ paneli yapıldı

Anadolu Aslanları İş adamları Der-neği Adana Şubesi ve Çukurova

Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan-lığı iş birliğiyle düzenlenen, “İslam’da Ticaret Ahlakı” konulu panel Yüreğir Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Panele, Çukurova Üniversitesi İla-hiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Osman Ateş, Çukurova Üniversitesi Din Sosyolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Mehmet Ali Kirman, Mustafa Kemal Üniversitesi Temel İslam Bi-limleri Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Nec-mettin Çalışkan, İstanbul Üniversitesi Hadis Ana Bilim Dalı Araştırma görev-lisi Dr. Seyit Ali Güşen konuşmacı ola-rak katıldılar.

Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe’nin de katıldığı panelde “İs-lam”, “Ticaret” ve “Ahlak” konu başlık-larında değerlendirmelerde bulunuldu. ASKON Adana Şube Başkanı Recep Çalışkan açılışta yaptığı konuşmada “Ticari faaliyette bulunan ve dini has-sasiyetleri olan pek çok kişi için büyük önem arz eden bu panelde sizlerle bir araya gelmekten onur duyuyoruz. Bu panel vesilesiyle Yüce Mevla’mızın

emir ve buyruklarını gözden geçire-ceğiz. Bizlere usulü gösteren Resulün söz ve davranışlarını “ticaret” ve “ah-lak” başlıkları altında sizlere sunmaya gayret edeceğiz” dedi.

Adana Valisi Mustafa Büyük ise “Toplumdaki huzuru ve barışı sağ-lama adına yaptığımız çalışmalarda belki ülkemizi, şehrimizi, insanımızı zenginleştiriyoruz, daha varlıklı hale getiriyoruz ama onları asıl mutluluğa ulaştıracak olan ahlaki değerler konu-sunda arzu ettiğimiz seviyeye bir türlü gelemiyoruz” diye konuştu.

Çukurova Üniversitesi Din Sosyo-lojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Kirman, Mustafa Kemal Üniversitesi Temel İslam Bilimleri Öğ-retim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Necmettin Çalışkan ve İstanbul Üniversitesi Ha-dis Ana Bilim Dalı Araştırma görevlisi Dr. Seyit Ali Güşen’in konuşmacı olarak katıldığı panelin ardından Vali Musta-fa Büyük, Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan ve Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe’ye günün anısına Esma’ül Hüsna tabloları hedi-ye edildi.

Page 35: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -33-

Çukurova Belediyesi koordinatörlü-ğünde; eğitimde fırsat eşitliği ya-

ratmak ve bunu yaparken halkı da yerel yönetim sürecine dahil etmek amacıyla “Çukurova’nın Filizleri - Her Apartman Bir Öğrenci Okutuyor’’ Projesi hazırlan-dı. Projeyle öğrencilerin, farklı dini veya siyasi gruplara ihtiyaç duymadan eği-timlerini tamamlayabilmelerinin sağ-lanması hedefleniyor.

Odamızı ziyaret ederek Yönetim Ku-rulu üyelerimize projeyle ilgili bilgi su-numunda bulunan Çukurova Belediyesi Başkan Yardımcısı Mustafa Selek, Çu-kurova ilçesi sınırları içerisinde oturan, maddi geliri olmayan veya yeterli olma-yan üniversite öğrencilerine öğrenim süreleri boyunca katkı sağlamayı amaç-ladıklarını söyledi.

Proje kapsamında; üniversite öğren-cilerine 10 ay boyunca, aylık 250’şer lira burs vermeyi öngördüklerini ifade eden Selek şunları söyledi:

“Bu projeden faydalanacak olan öğ-renciler, öncelikle heyetimiz tarafından hazırlanan başvuru dosyasında yer alan evrakları eksiksiz olarak tamamlayıp, belediyemizin ana hizmet binasında bu-lunan proje ofisimize teslim edecekler. Başvurular için belirlemiş olduğumuz, herhangi bir son başvuru tarihi yoktur. Kurduğumuz komisyon tarafından baş-vuruda bulunan öğrencilerin belgeleri

Çukurova’nın Filizleri Projesi ile eğitime anlamlı destek

detaylı bir şekilde incelendikten sonra ihtiyaç sahibi öğrencilerimizin proje-mizden faydalanmasını sağlanacaktır. Burs ücretleri destek veren apartman/site yönetimleri ya da belirlenen temsil-ciler tarafından direkt öğrencinin hesa-bına yatırılacaktır. Belediyemiz, bu işin sadece koordinasyonunu üstlenmek-tedir. Apartmanlar, birden fazla öğren-ciye de burs verebilme yetkisine sahip-ler. Projeye katılan her bir apartmanın girişine -Bu Apartmanın Bir Öğrencisi Var- plaketi asılacaktır. -Çukurova’nın Filizleri / Her Apartman Bir Öğrenci Oku-tuyor’- projemizin; son dönemde, yerel yönetim ile halkın el ele vererek hayata geçireceği en önemli sosyal sorumlu-luk projesi olduğunu düşünüyoruz. Bu çalışmanın, sadece Adana’ya değil, tüm Türkiye’ye örnek olacağı inancındayız. Sosyal demokrasi ve insan odaklı bele-diyecilik anlayışımızla ortaya çıkan bu toplumsal dayanışmada, sizleri de des-teğinizle yanımızda görmekten büyük onur duyuyoruz.”

Çukurova Belediyesi Başkan Yardım-cısı Mustafa Selek’in açıklamalarının ardından konuşan Yönetim Kurulu Baş-kanımız Atila Menevşe de, son derece anlamlı buldukları projeyi destekledik-lerini söyledi. Adana Ticaret Odası tara-fından 1965 yılında kurulan ATOSEV’in kuruluşundan günümüze kadar geçen 51 yıl içerisinde maddi yardıma muhtaç 16 bin üniversite öğrencisinin eğitimle-rini tamamlamaları için burs desteğinde bulunduğunu açıklayan Menevşe, “Gü-nümüzde çok sayıda başarılı öğrencinin maddi yetersizlikler yüzünden eğitim süreçlerini tamamlayamadıklarını bili-yoruz. Bu bakımdan bilgi ve eğitime des-tek vererek, çağdaş, donanımlı, üretken, insanların yetişmesine katkıda bulun-mak bu ülkede yaşayan herkesin üzerine düşen en anlamlı görevdir. Bunun için de ülkemizde burs veren kurumların sayıla-rının artırılması gerekmektedir. Çukuro-va Belediyemizi de böylesine anlamlı bir projenin koordinatörlüğünü üstlenme-sinden dolayı kutluyorum” dedi.

Page 36: Ato dergi sayı48

-34- | ADANA TİCARET ODASI

Meclis Üyemiz Ahmet Sürerdamar, gayrimenkul sektörünün durumunu değerlendirdi:

Gayrimenkul sektöründe güven tesis edilmeli Ülkemizde gayrimenkul sektörünün

yıldızının hızla parladığını belirten Meclis Üyemiz Ahmet Sürerdamar, gü-nümüzde satın alma ve kiralanmalar yoluyla mülk edinilmesi işinin geleneksel bir anlayıştan çıktığının kabul edilmesi-ne karşın sektörde “merdivenaltı” iliş-kilerin sıkıntılarının yaşandığını söyledi. Sürerdamar, hemen herkesin yapabi-leceği bir iş yaklaşımından kurtarılması gereken sektöre, güven zinciri içerisinde gerçekleştirilecek profesyonel bir hüvi-yet kazandırılması gerektiğini söyledi.

Nisan ayı olağan Meclis toplantımı-zın son bölümünde sektörünün duru-mu ve sorunlarına ilişkin açıklamalarda bulunan 41. Grup Gayrimenkul Sektörü Meslek Komitesi ve Meclis Üyesi Ah-met Sürerdamar, insanın en temel ge-reksinimleri arasında yer alan barınma konusunda; ilk insandan, tarım ve sa-nayi toplumuna ve günümüz insanına kadar uzanan bir süreç yaşandığını ve günümüzde bu alanda sınırsız hizmet sunumunun söz konusu olduğunu be-lirtti. Barınma ve kaliteli yaşamın, ortak yaşam kültürü ve güçlü bir toplumun yapısında son derecede önem taşıdığını vurgulayan Sürerdamar, “Gayrimenkul sektörü olarak bireylerin kazançları ve satın alabileceklerini öngördükleri ya-şam merkezlerini, arz - talep dengesini gözeterek hizmet veriyoruz. Dün kırsal yaşamdan kent yaşamına geçen insa-nımızın barınma ihtiyaçlarına, geride bı-rakmak zorunda kaldıkları alışkanlıklarla birlikte çözüm yaratırken, istek ve ta-leplerine göre daha büyük, daha fonksi-yonel, sosyal yaşam imkanlarına sahip, güvenlikli ve her türlü doğal risklere kar-şı dayanıklı yeni yaşam alanları sunmak zorundayız” diye konuştu.

Gayrimenkul sektörünün yıldızının tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızla parladığını ancak sektör büyü-dükçe sorunların da arttığını kaydeden Ahmet Sürerdamar sözlerini şöyle sür-dürdü

“Günümüzde satın alma ve kiralan-malar yolu ile mülk edinilmesi işinin ge-leneksel bir anlayıştan çıktığı kabul edil-mekle birlikte, bir anlamda ahbap çavuş ilişkisi, diğer bir tabirle merdivenaltı iliş-kiler halen devam etmektedir. Mesleği-mizin en önemli sorunu, sektörümüzle ilgili yasal düzenlemelerin şimdiye kadar yapılmamış olmasıdır. Yasamızın çıkma-sıyla birlikte mesleğimize saygı ve gü-ven artacaktır. Gayrimenkul sektöründe ihtiyaç duyulan yasa ve yönetmelikleri çıkararak, sektörü herkesin yapabilece-ği bir iş alanı anlayışından kurtarmalı ve güven zinciri içerisinde değerlendirilen profesyonel bir hüviyet kazandırmalıyız. Biz Adana’daki gayrimenkulcüler olarak bu konuda üzerimize düşen görev ve so-rumlulukları biliyor ve sektörün sorun-larının çözümüne yönelik çalışmaların içerisinde yer alıyoruz. Örneğin Adana özelinde altı yıl süresince yürüttüğümüz saha çalışmaları ile birlikte, İstanbul, Ankara, İzmir, Samsun gibi şehirleri-mizdeki eş değer yapılanmalar bir bütün olarak değerlendirilmiş ve bu kapsamda

oluşturulan çalışma raporları Çevre ve Şehircilik Bakanlığımıza ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığımıza iletilerek konuyla ilgili yürütülen resmi çalışmalara katkı-da bulunulmuştur.”

Türkiye’de 2015 yılı konut satı-şında ilk sırayı 239 bin 767 konut ile İstanbul’un aldığını, İstanbul’u 146 bin 537 konut ile İzmir’in izlediğini, ardın-dan 77 bin 796 konut ile Ankara, 64 bin 396 konut ile Bursa, 50 bin 137 konut ile Kocaeli, 35 bin 353 konut ile Kayseri, 30 bin 652 konut ile Konya, 30 bin 641 konut ile Aydın, 28 bin 722 konut ile Ba-lıkesir, 26 bin 292 konut ile Gaziantep’in geldiğini, Adana’nın ise 23 bin 986 konut ile ancak 11. sırada yer aldığını belirten Sürerdamar, “Bu rakamlar ve elde ettiği-miz diğer istatistikler bize iç göçün çok yoğun yaşandığı, nitelikli dış göç verme yapısına sahip olan belediyelerin arsa yapılarını çözümleyememiş olmalarının diğer bir ifadeyle arsa üretememelerinin birim arsa fiyatlarının artmasına ve do-layısıyla bina fiyatlarının artmasına yol açtığını göstermektedir” dedi.

Page 37: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -35-

Odamız Meclisi’nde 37. Grup Lo-kantacılar Sektörünü temsil eden

Ahmet Yarar, Nisan ayı olağan Meclis toplantısının son bölümünde yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerine ilişkin bilgilendirme sunumu yaptı.

Ahmet Yarar, uzman olmayan kişi-lerin medyada tüketiciyi olumsuz yön-de etkileyecek yanlış ve taraflı yorum-ları nedeniyle gıda mevzuatına uygun üretim yapan işletmelerin zor duruma düştüğünü, tüketicilerin ise bilgi kirlili-ğinden dolayı yanıltıldığını söyledi.

Sektördeki en önemli sorunlardan birinin de kayıt dışı faaliyet gösteren işyerleri olduğuna dikkat çeken Yarar, “Bu sorun gıda güvenliğini tehlikeye atmasının yanı sıra haksız rekabeti de beraberinde getiriyor. Bir yanda vergi, SGK primi ödeyerek işini yasalara uy-gun yürütmek isteyen, diğer yanda ise bu yaptırımların dışında kalan işlet-meler bulunuyor. Korsan veya seyyar olarak faaliyet gösteren kafe, lokanta

Meclis Üyemiz Ahmet Yarar, 37. Grup Meslek Komitesinin sorunlarını dile getirdi:

Haksız rekabete izin verilmemeli...

ve pastane gibi işyerlerinin daha sık denetlenmesinin sektördeki haksız rekabetin önüne geçilebilmesi için caydırıcı unsur olacağına inanıyorum” dedi.

Denetim görev ve yetkisi olan ku-rumların kayıt dışı açılan işyerleri ile seyyar satıcılara gereken hassasiyeti göstermesini beklediklerini de dile ge-tiren Yarar, “İlimiz genelinde korsan fa-aliyet gösteren ve seyyar satıcılar tar-zındaki yerlerin mevzuat çerçevesinde kaldırılması ve yasal işlem yapılmasını istiyoruz. Özellikle işyerleri tarafından ruhsat ve izin belgeleri çıkarılırken bel-geler karşılığı ödenen çeşitli harçların miktarlarının en aza indirilmesi ya da hiç alınmaması gerektiğini düşünü-yoruz. Kayıt dışılığı ve haksız rekabeti ancak bu şekilde önleyebiliriz. Ayrıca, tüm yasal izinlerini tamamlamış olan küçük çaplı bir esnafımıza herhangi bir küçük ihmalden dolayı 10 bin lirayı aşan para cezaları uygulanıyor. Ceza miktarlarının tekrar gözden geçirilerek makul düzeylere çekilmesini istiyoruz” görüşlerini dile getirdi.

BAŞSAĞLIĞIMeclis Üyemiz

Mustafa Barışık’ın Annesi,

GÜLİZAR BARIŞIK’ınvefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz

Merhumeye Allah’tan rahmet,ailesi ve yakınlarına başsağlığı dileriz.

ADANA TİCARET ODASI

Page 38: Ato dergi sayı48

-36- | ADANA TİCARET ODASI

Suriye’den göçü engellemenin tek yolu-nun ülkedeki çatışmaların sonlandırıl-

ması olduğunu belirten Çukurova Avrupa Birliği Derneği Başkanı ve Avrupa Birliği Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Teyfik Kısacık, “İnsanların ölümle neticelenecek seyahatlere girişmeleri-ni engelleyecek ve insan kaçakçılığıyla mücadelenin ön planda bulundurulma-sı suretiyle iltica meselesinin istismarını engelleyecek yeni bir uluslararası mülteci düzenlemesi şarttır. Aksi halde, Akdeniz sahillerine vuran her cansız bedenin Avru-pa Birliği’nin normatif gücüne ciddi ölçü-de darbe indirmesi kaçınılmaz olacaktır” dedi.

Akdeniz Türk-Alman İşadamları Derne-ği Onursal Başkanı ve Almanya eski Fahri Konsolosu da olan Teyfik Kısacık, resto-rasyonu Odamız tarafından yaptırılan ve Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırma-ları Merkezi Kültür Evi olarak hizmet veren Tarihi Kısacıkzade Konağı’nda, “İç Göçün ve Mültecilerin Suriyelilerin Yarattığı Sos-yal Problemler ve Çözümleri” konulu bir konferans verdi.

Göç olgusunun Avrupa Birliği tara-fından, ekonomi, demokratik değerler ve insan hakları, suç oranlarında yük-selme ve sosyal güvenlik alanlarında güvenlik riski olarak değerlendirildiğini kaydeden Kısacık, “Suriyeli Mülteciler Meselesi Bağlamında Türkiye-Avrupa Birliği İlişkileri” başlığı altında topladığı sorunları ve çözüm önerilerini şöyle sı-raladı:

► Yasa dışı kanallardan Birlik toprakla-rına giren göçmenlerin Temel İnsan Hakları Şartı’na bağlı kalınarak ülkele-rine geri gönderilmeleri, göç yollayan ve geçiş ülkesi pozisyonundaki ülke-lerle işbirliğine gidilmesi (geri kabul anlaşmaları bu çerçevede Birlik açı-sından elzemdir) yasadışı göçle mü-cadele etmenin ana unsurlarıdır.

► Birlik özelinde ortak bir göç politi-kasının üyelerin ulusal egemenlikle-ri bağlamında görülmesinden ötürü üyeler arasında göçe yönelik bir or-tak yaklaşım geliştirme isteği bulun-mamaktadır. AB’deki bir mülteci krizi sadece derin ekonomik krizinin daha da artmasına yol açacaktır. Ayrıca, sosyal ve güvenlik sebeplerinden do-layı, Avrupalı politikacılar mültecilerin külfeti konusunda sorumluluk alma konusunda isteksizdirler. Ayrıca yasal göçmen veya AB vatandaşı olsalar bile Müslümanların Avrupa toplumlarına aidiyetleri, yükseliş kaydeden aşırı sağ partiler tarafından daha fazla sorgu-lanmaktadır.

► 2008 senesinde dünyanın en fazla mülteciyi misafir eden ülkesi unvanına sahip ülkesi Suriye, 2016 senesi itiba-riyle dünya en fazla mülteci üreten ül-kesi konumundadır. Minimum 4 milyon Suriyeli, 2011 senesinden beri evlerini bırakarak komşu ülkelere kaçmak zo-runda kalmıştır. Suriye Krizi’nin en ba-şından itibaren AB, Türkiye’nin mülte-cilerle ilgili politikasını desteklemiştir.

► Türkiye’de güçlü bir göç yönetimi stratejisinin ve sisteminin kurulma-sı hedefinden yola çıkılarak, mülte-cilerin etkin bir şekilde kayıt altına alınmasının sağlanması; Türkiye’de halen yürütülen iltica prosedürlerinin tamamlanması; Türkiye’nin, mülte-cilerin Türk toplumuna uyumunu he-defleyen programlarını sürdürmesi ve AB-Türkiye Vize Diyaloğuna paralel olarak, Türkiye’de etkin bir iltica, göç, vize ve bütünleşmiş sınır yönetim sis-teminin geliştirilmesi hedefiyle ülkeye olan finansal desteğin artırılmasıdır.

► Suriye’den göçü engellemenin tek yolu Suriye’deki çatışmaları sonlandırmaktır. Gerçek mülteciyle diğer göçmenlerden ayıracak, tüm yükü ev sahibi ülkelerin üzerine bırakmadan gerçekçi bir mali-yet paylaşımını tesis edecek, insanların ölümle neticelenecek seyahatlere giriş-melerini engelleyecek ve insan kaçak-çılığıyla mücadelenin ön planda bulun-durulması suretiyle iltica meselesinin istismarını engelleyecek yeni bir ulusla-rarası mülteci düzenlemesi şarttır.

Akdeniz Türk-Alman İşadamları Derne-ği Onursal Başkanı Teyfik Kısacık, Odamı-zın 2004 yılında, Adana ve Mersin’in Devlet Planlama Teşkilatı’nın 9’uncu 7 Yıllık Kal-kınma Planı’na alınması kapsamında, bir grup Alman ve Türk bilim insanıyla birlikte Doğu ve Güneydoğu’dan gelen nüfusla il-gili olarak hazırladığı, “Çukurova’da Göçün Entegrasyonu Projesi”nin koordinatörlü-ğünü de yürütmüştü.

Kısacık: Akdeniz sahillerine vuran her cansız beden, AB’nin gücüne darbedir

Page 39: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -37-

Page 40: Ato dergi sayı48

-38- | ADANA TİCARET ODASI

İHRACAT %- 3,6 İTHALAT %-11,3 DEĞİŞİM GÖSTERDİTürkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Adana’nın ihracatı 2016 yılı Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,6 azalış kaydet-ti. Bu dönemde 124 milyon 311 bin dolar tutarında ihracat gerçekleşti. İthalat ise 2016 yılı Şubat ayında yüzde 11,1 oranında azalarak 171 milyon 661 bin dolar oldu. Adana ihracatının ithalatı karşılama oranı ise 2015 yılı Şubat ayında yüzde 66,7 iken, 2016 yılı Şubat ayında yüzde 72,4’ e yükseldi. 2016 yılı Şubat ayı 12 aylık toplamda ise ihracatta yüzde 11,7, ithalatta ise yüzde 19,9 azalma oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2015 yılı Şubat ayı 12 aylık periyotta yüzde 74,1 iken, 2016 yılı aynı dönemde yüzde 81,6’ ya yükseldi.

*Aylık bültenimiz ilgili ay içinde açıklanan en son verilere göre Yazı İşleri ve Kararlar Müdürlüğü’nce düzenlenmiştir.

Adana Ticaret Odası/ Adana Ekonomi Raporu

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET RAKAMLARI

İthalatın ihracatı karşılama oranı yüzde 81.6’ya yükseldi

Adana Dış Ticaretinin Aylara Göre Dağılımı250.000

200.000

150.000

100.000

50.000

0Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık

2016 İthalat2015 İhracat 2016 İhracat 2015 İthalat

Kaynak: TÜİK

2015 Şubat Yıllık 2016 Şubat Yıllık % 2015 Şubat Ayı 2016 Şubat Ayı % 2015 Ocak-Şubat 2016 Ocak-Şubat %

İhracat (Bin $)

Adana 1.873.482 1.653.453 -11,7 128.944 124.311 -3,6 276.006 247.751 -10,2Türkiye 156.692.164 141.365.930 -9,8 12.232.453 12.406.081 1,4 24.535.061 21.966.019 -10,5

İthalat (Bin $)

Adana 2.529.675 2.027.501 -19,9 193.184 171.661 -11,1 366.647 291.354 -20,5Türkiye 238.237.505 202.641.637 -14,9 16.940.906 15.571.165 -8,1 33.586.567 29.029.059 -13,6

Karşılama Oranı%

Adana 74,1 81,6

66,7 72,4

75,3 85,0 Türkiye 65,8 69,8 72,2 79,7 73,1 75,7

Yıllar Bin $ ocak şubat Mart Nisan Mayıs Haz. Tem. Ağst. Eylül Ekim Kasım Aralık Toplam2015 İhracat 162.618 160.118 175.605 156.607 160.245 146.022 141.447 137.078 163.591 160.628 167.808 176.737 1.908.5052016 İhracat 123.441 124.311 247.7512015 İthalat 188.599 190.053 207.548 227.318 210.509 220.457 182.736 202.914 222.904 207.465 195.700 187.349 2.443.5522016 İthalat 119 694 171 661 291 354

Şubat Ayı Ürün Gruplarına Göre İhracat ($)ÜRÜN GRUBU 2015 2016 %

ADİ METALLER VE ADİ METALLERDEN EŞYA 7.400.832 6.828.870 -7,7AĞAÇ VE AHŞAP EŞYA; 1.622.126 1.713.682 5,6ARAÇLAR, HAVA ARAÇLARI, GEMİLER VE İLGİLİ TAŞIMA ARAÇLARI 4.833.968 4.725.765 -2,2AYAKKABILAR, BAŞLIKLAR,ŞEMSİYELER, GÜNEŞ ŞEMSİYELERİ, BASTONLAR, İSKEMLE BASTONLAR, KEMERLER, KIRBAÇLAR VE BUNLARIN AKSAMI; 255.653 406.956 59,2BİTKİSEL ÜRÜNLER 18.896.329 23.975.375 26,9CANLI HAYVANLAR VE HAYVANSAL ÜRÜNLER 8.729.110 6.035.767 -30,9DERİLER, KÖSELELER, POSTLAR, KÜRKLER VE BU MADDELERDEN MAMUL EŞYA; 26.983 9.585 -64,5DOKUMAYA ELVERİŞLİ MADDELER VE BUNLARDAN MAMUL EŞYA 32.508.895 37.288.932 14,7GIDA SANAYİİ MÜSTAHZARLARI; 10.238.399 5.035.685 -50,8HAYVANSAL VE BİTKİSEL KATI VE SIVI YAĞLAR 244 0 -100,0KIMYA SANAYİİ VE BUNA BAĞLI SANAYİİ ÜRÜNLERİ 7.653.453 4.659.735 -39,1MAKİNALAR VE MEKANİK CİHAZLAR; ELEKTRİK MALZEMELERİ 7.639.801 8.249.941 8,0MİNERAL ÜRÜNLER 4.061.663 2.081.004 -48,8MUHTELİF MAMUL EŞYA 5.178.061 3.414.120 -34,1ODUN VEYA DİĞER LİFLİ SELÜLOZİK MADDELER 1.257.826 1.100.258 -12,5

OPTİK ALET VE CİHAZLAR, FOTOĞRAF, SİNEMA, ÖLÇÜ, KONTROL, AYAR ALET VE CIHAZLARI 339.506 366.653 8,0PLASTİK VE PLASTİK ÜRÜNLERİ; KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ 16.697.334 17.533.980 5,0SANAT ESERLERİ, KOLLEKSİYON EŞYASI VE ANTİKALAR 113 1.325 1.072,6SİLAHLAR VE MÜHİMMAT; BUNLARIN AKSAM, PARÇA VE AKSESUARI 517.955 140.541 -72,9TAŞ, ALÇI, ÇİMENTO, AMYANT, MİKA VEYA BENZERİ MADDELERDEN EŞYA; 1086240 742.329 -31,7Genel Toplam 128.944.491 124.310.503 -3,6

Şubat Ayı En Fazla İhracat Yapılan İlk 10 Ülke ($)

ÜLKE 2015 2016 %

Irak 26.550.084 23.247.889 -12,4

Almanya 11.527.257 12.612.884 9,4

İspanya 6.148.069 11.534.143 87,6

Romanya 2.414.994 5.264.925 118,0

İtalya 6.190.785 4.711.744 -23,9

Bulgaristan 1.489.399 4.098.960 175,2

ABD 3.239.452 3.881.221 19,8

Mısır 2.853.678 2.897.078 1,5

Hollanda 2.700.801 2.749.082 1,8

Fransa 1.284.035 2.732.560 112,8

Şubat Ayı Ülke Gruplarına Göre İhracat ($)ÜLKE GRUBU 2015 2016 %

Avrupa Birliği 44.445.406 55.456.769 24,8Orta Doğu Ülkeleri 45.456.037 40.279.296 -11,4Komşu Ülkeler 37.436.711 35.079.682 -6,3Gelişmiş Sekiz Ülke 33.743.673 28.553.500 -15,4Afrika Ülkeleri 11.805.124 10.100.079 -14,4Türki Cumhuriyetler 5.240.394 6.091.348 16,2Uzak Doğu Ülkeleri 4.460.263 2.963.565 -33,6

Page 41: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -39-

Kaynak: Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)

TÜRKİYE İHRACATÇILAR BİRLİĞİ VERİLERİNE GÖREDIŞ TİCARET

2016 ŞUBAT AYINDA GEÇEN YILIN AYNI DÖNEMİNE GÖRE ADANA İHRACATINDA DEĞİŞİM OLMADITürkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ihracat verileri, firmaların kanuni adresleri bazında kayıtlı oldukları illere göre, TÜİK tarafından resmi olarak açıklanan dış ticaret verileri ise firmaların vergi numaralarının kayıtlı olduğu illere göre belirleniyor. Bu nedenle iki veri arasında farklılıklar oluşabiliyor. Bu kapsamda TİM verilerine göre 2016 yılı Şubat ayında Adana ili ihracatında geçen yılın aynı ayına göre değişim olmadı. Aynı verilere göre, bir önceki yıl ise yüzde 21,3 azalış gerçekleşmişti.

Adana İhracatının Aylara Göre Dağılım Grafiği (Bin $)

Adana İhracatın Aylara Göre Dağılımı (2014-2016) Bin $

Yıl/Ay 2014 2015 2016 2015/2014 % 2016/2015 %

Ocak 156.755 136.178 113.651 -13,1 -16,5

Şubat 160.159 125.977 126.027 -21,3 0,0

Mart 176.796 137.715 - -22,1 -

Nisan 156.641 134.010 - -14,4 -

Mayıs 158.239 129.945 - -17,9 -

Haziran 144.247 137.311 - -4,8 -

Temmuz 138.902 132.297 - -4,8 -

Ağustos 137.304 121.523 - -11,5 -

Eylül 165.111 137.937 - -16,5 -

Ekim 161.621 153.996 - -4,7 -

Kasım 167.226 165.384 - -1,1 -

Aralık 188.451 167.182 - -11,3 -

TOPLAM 1.911.451 1.679.454 - -12,1 -

Adana İhracatının Sektörlere Göre Dağılımı (2015-2016) Bin $

SEKTÖROcak-Şubat Kümülatif (Bin $)

2015 2016 %

Tekstil ve Hammaddeleri 59.942,26 56.045,48 -6,50%

Kimyevi Maddeler ve Mamulleri 41.244,80 38.170,61 -7,45%

Yaş Meyve ve Sebze 31.817,71 27.630,98 -13,16%

Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri 31.599,45 22.291,76 -29,46%

Hazırgiyim ve Konfeksiyon 11.612,49 20.504,75 76,57%

Mobilya,Kağıt ve Orman Ürünleri 12.623,34 12.278,59 -2,73%

Su Ürünleri ve Hayvansal Mam 15.956,87 11.613,80 -27,22%

Otomotiv Endüstrisi 9.659,62 11.437,96 18,41%

Çelik 11.535,16 11.211,48 -2,81%

Makine ve Aksamları 7.158,67 7.515,24 4,98%

Elektrik Elektronik ve Hizmet 5.033,95 4.240,75 -15,76%

Demir ve Demir Dışı Metaller 4.225,02 4.168,14 -1,35%

İklimlendirme Sanayii 5.164,30 3.903,94 -24,41%

Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri 4.219,49 3.104,24 -26,43%

Meyve Sebze Mamulleri 1.825,77 1.591,09 -12,85%

Madencilik Ürünleri 5.912,52 1.316,64 -77,73%

Deri ve Deri Mamulleri 567,74 660,02 16,25%

Kuru Meyve ve Mamulleri 358,95 586,31 63,34%

Savunma ve Havacılık Sanayii 904,72 570,13 -36,98%

Halı 442,06 315,36 -28,66%

Fındık ve Mamulleri 56,23 264,76 370,89%

Süs Bitkileri ve Mam. 262,11 173,58 -33,78%

Zeytin ve Zeytinyağı 6,80 72,71 969,77%

Diğer Sanayi Ürünleri 5,37 9,41 75,22%

Gemi ve Yat 0,00 0,00

180.000

160.000

140.000

120.000

100.000

80.000

60.000

40.000

20.000

0

Ocak

Şubat

MartNisa

nMay

ısHaz

iran

Temmuz

Ağusto

sEylü

lEkim

Kasım

Aralık

2016 2015

Page 42: Ato dergi sayı48

-40- | ADANA TİCARET ODASI

HaziranTemmuz

AğustosEylül

EkimKasım

Aralık

2015 20162014

OcakŞubat

Mart NisanMayıs

16.000.000

14.000.000

12.000.000

10.000.000

8.000.000

6.000.000

4.000.000

2.000.000

0

ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ ELEKTRİK VE DOĞALGAZ TÜKETİMLERİ

2016 ŞUBAT AYINDA ELEKTRİK TÜKETİMİNDE BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE %-2,8 GEÇEN YILIN AYNI AYINA GÖRE %-1,3 DEĞİŞİM GERÇEKLEŞTİHacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’ndeki elektrik tüketimi, geçen yılın aynı ayına göre 2016 yılı Şubat ayında yüzde 1,3 azaldı. 2015 yılında ise bir önceki yılın aynı ayına göre elektrik tüketiminde yüzde 6,5 artış görülmüştü. 2016 yılı Şubat ayında, bir önceki aya göre değişim oranında ise yüzde 2,8 gerileme yaşandı. Elektrik tüketimi, 2015 yılı Şubat ayında ise yüzde 6,2 azalmıştı. Elektrik tüketiminde 2016 yılı Şubat ayı kümülatif toplamda ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3 azalış görüldü. 2015 yılında da yüzde 5 artış gerçekleşmişti. Şubat ayı 12 aylık toplamlara (yıllık) bakıldığında 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 0,4 artış oldu. Elektrik tüketiminde 2015 yılında yüzde 8,8 artış yaşanmıştı.

DOĞALGAZ TÜKETİMİNDE BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE %2,6, GEÇEN YILIN AYNI AYINA GÖRE %9,3 DEĞİŞİM GERÇEKLEŞTİHacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’ndeki doğalgaz tüketimi, geçen yılın aynı ayına göre 2016 yılı Şubat ayında yüzde 9,3 arttı. 2015 yılında ise bir önceki yılın aynı ayına göre doğalgaz tüketi-minde yüzde 6,9 artış görülmüştü. 2016 yılı Şubat ayında, bir önce-ki aya göre değişim oranında ise yüzde 2,6 artış yaşandı. Doğalgaz tüketimi, 2015 yılı Şubat ayında ise yüzde 8,1 azalmıştı. Doğalgaz tüketiminde 2016 yılı Şubat ayı kümülatif toplamda ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,4 artış görüldü. 2015 yılında da yüzde 1 artış gerçekleşmişti. Şubat ayı 12 aylık toplamlara (yıllık) bakıldığında 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 1,1 artış oldu. Doğalgaz tüketiminde 2015 yılında yüzde 7,5 artış yaşanmıştı.

Doğalgaz Tüketiminin Aylara Göre Dağılımı (m3) 2014-2016 Ay

Kaynak: Organize Sanayi Bölgesi Üst Kuruluşu

Elektrik Tüketimi (kWh) 2014-2016 Ay

Yıllar OCAK ŞUBAT MART NİSAN MAYIS HAZİRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL EKİM KASIM ARALIK TOPLAM

2014 96.274.732 87.480.435 96.873.554 94.374.057 97.818.980 94.850.487 95.015.268 103.156.534 101.721.537 91.948.079 100.190.646 101.882.166 1.161.586.475

Bir Önceki Aya Göre % - -9,1 10,7 -2,6 3,7 -3,0 0,2 8,6 -1,4 -9,6 9,0 16,9

2015 99.357.413 93.166.774 95.724.509 95.831.194 100.365.328 102.959.295 96.441.887 104.015.007 95.927.259 100.323.246 98.157.058 98.703.703 1.180.972.673

Bir Önceki Aya Göre % -2,5 -6,2 2,7 0,1 4,7 2,6 -6,3 7,9 -7,8 4,6 -2,2 0,6

2015-2014 % 3,2 6,5 -1,2 1,5 2,6 8,5 1,5 0,8 -5,7 9,1 -2,0 -3,1 1,7

2016 94.575.155 91.962.643 186.537.798

Bir Önceki Aya Göre % -4,2 -2,8

2016-2015 % -4,8 -1,3

Aralık

2016

Ocak

Temmuz

Ağusto

sEylü

lEkim

Kasım

110.000.000100.000.000

90.000.00080.000.00070.000.00060.000.00050.000.00040.000.00030.000.000 20.000.000

Elektrik Tüketiminin Aylara Göre Dağılımı kWh 2014-2016 Ay

Kaynak: Organize Sanayi Bölgesi Üst Kuruluşu

2014 2015

Şubat

MartNisa

nMay

ısHaz

iran

Doğalgaz Tüketimi (m3) 2014-2016 AyYıllar OCAK ŞUBAT MART NİSAN MAYIS HAZİRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL EKİM KASIM ARALIK TOPLAM2014 12.409.910 10.226.809 11.685.449 11.960.224 11.659.778 10.792.534 11.243.047 11.513.044 12.319.585 11.007.191 12.421.382 12.178.002 139.416.955Bir Önceki Aya Göre % - -17,6 14,3 2,4 -2,5 -7,4 4,2 2,4 7,0 -10,7 12,8 16,9 2015 11.886.629 10.928.946 10.096.228 10.129.609 10.742.108 11.825.463 11.387.489 11.571.702 11.237.224 13.482.560 13.415.243 13.655.195 140.358.396Bir Önceki Aya Göre % -2,4 -8,1 -7,6 0,3 6,0 10,1 -3,7 1,6 -2,9 20,0 -0,5 1,8

2015-2014 % -4,2 6,9 -13,6 -15,3 -7,9 9,6 1,3 0,5 -8,8 22,5 8,0 12,1 0,72016 11.648.532 11.948.525 Bir Önceki Aya Göre % -14,7 2,6

2016-2015 % -2,0 9,3 -100,0 -100,0 -100,0 -100,0 -100,0 -100,0 -100,0 -100,0 -100,0 -100,0 -100,0

Page 43: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -41-

ÜYE SAYIMIZ: 24.5522016 yılı Mart ayında toplam üye sayımız 24.552 oldu. Üye sayımızda bir önceki aya göre yüzde 0,6 artış görüldü. 2016 yılı Ocak ayındaki üye sayımız ise 24.406 idi.

Açılan-kapanan firma sayıları incelendiğinde; 2016 yılı Mart ayında 243 firma açılırken, 70 firma kapandı. 2015 yılı Mart ayında ise 183 firma açılmış, 96 firma kapanmıştı. Buna göre 2016 yılı Mart ayında; geçen yılın aynı ayına göre açılan firma sayısında yüzde 32,8 artış, kapanan firma sayısında da yüzde 27,1 azalış görüldü. (Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesi gereğince silinen üye kayıtları aylık tabloda gösterilmemiştir.)2015 yılı Mart ayında ise açılan firma sayısında yüzde 8,3, kapanan firma sayısında yüzde 23,1 artış olmuştu. 2016 yılı Mart ayı kümülatif toplamda açılan firma sayısında yüzde14,8 artış, kapanan firma sayısında yüzde 12,7 azalış gerçekleşti.

2015 ARALIK AYINDA ADANA İLİNDE KULLANILAN NAKDİ KREDİ TOPLAMI 29 MİLYAR 242 MİLYON TL.2015’in Aralık ayında Adana’daki nakdi krediler toplamı 29 milyar 242 milyon TL. olarak gerçekleşti. Bu kredilerin yüzde 35,9’u kamu bankaları, yüzde 64,1’i özel banka kredilerinden oluştu. Türkiye’de kullanılan nakdi kredilerin yüzde 1,7’si Adana’da kullanıldı. İllere göre kullanılan nakdi kredi toplamına göre sıralamada Adana 8. sırada yer aldı. 2015 yılında kullanılan nakdi kredilerde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16,6 artış yaşandı.

ADANA TİCARET ODASI ÜYE İSTATİSTİKLERİ

NAKDİ KREDİLER (Bin TL)

Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi

Adana İli Nakdi Kredilerin Aylara Göre Kümülatif Dağılımı 2014-2016 (Bin TL)

Kaynak: Adana Ticaret Odası Sicil Kayıtları

250

200

150

100

50

0

Ocak

Şubat

Mart

Nisan

Mayıs

Hazira

nTem

muzAğu

stos

Eylül

Ekim

Kasım

Aralık

2014 Kapanan 2016 Kapanan2015 Kapanan 2014 Açılan 2015 Açılan 2016 Açılan

Aylara Göre Açılan-Kapanan Firmalar (2014-2015-2016)

Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Toplam

2014 Kapanan 101 63 78 109 50 83 66 57 56 73 128 154 1018

2015 Kapanan 73 59 96 86 142 116 73 175 58 65 149 195 1287

2016 Kapanan 62 67 70 199

2014 Açılan 215 159 169 144 188 165 156 141 194 129 146 198 2.004

2015 Açılan 230 173 183 230 142 154 183 196 149 165 186 140 2.131

2016 Açılan 217 213 243 673

İller Kamu Bankaları Özel Bankalar Toplam

ADANA 10.492.637 18.749.851 29.242.488

TOPLAM 420.969.624 1.256.469.561 1.677.439.185

Adana Payı % 2,5 1,5 1,7

30.000.000

29.000.000

28.000.000

27.000.000

26.000.000

25.000.000

24.000.000

23.000.000

Mar. 15

Nis. 15

May. 1

5Haz

. 15

Tem. 1

5Ağu

. 15

Eyl. 15

Eki. 15

Oca. 1

5

Kas. 1

5

Şub. 1

5

Ara. 14

Ara. 15

Page 44: Ato dergi sayı48

-42- | ADANA TİCARET ODASI

1.800

1.600

1.400

1.200

1.000

800

600

400

200

0

Ocak

Şubat

Mart

Nisan

Mayıs

Hazira

nTe

mmuzAğu

stos

Eylül

Ekim

Kasım

Aralık

2016 2015 2014

2016 ŞUBAT AYINDA ADANA İLİNDE 25 MİLYON 757 BİN TL TUTARINDA 1.338 ADET SENET PROTESTO EDİLDİ2016 yılı Şubat ayında Adana ilinde protesto edilen senet sayısında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 17,47 artış, bir önceki aya göre ise yüzde 6 azalış yaşandığı ve 1.338 adet senedin protesto edildiği belirtildi. Adana iller sıralamasında, 2016 yılı Şubat ayı itibariyle protesto edilen senet sayısında 7. sırayı aldı. Adana’nın, Türkiye genelinde protesto edilen senetler arasındaki payı ise yüzde 1,9. Protesto edilen senet sayısında 12 aylık toplamda (yıllık), yüzde 19,6 artış meydana geldi.

PROTESTO EDİLEN SENETLER

2016 yılı Şubat ayında Adana ilinde protesto edilen senet tutarında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 105,34, bir önceki aya göre ise yüzde 15,8 artış yaşandığı ve 25 milyon 757 bin TL senedin protesto edildiği belirtildi. Adana iller sıralamasında, 2016 yılı Şubat ayı itibariyle protesto edilen senet tutarında 7. sırayı aldı. Adana’nın, Türkiye genelinde protesto edilen senetler arasındaki payı ise yüzde 3,5.Protesto edilen senet tutarında 12 aylık toplamda (yıllık) 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 66,8 artış görüldü. Şubat ayı kümülatif toplamda ise senet protestolarında önceki yıla göre yüzde 95 artış meydana geldi.

Protestolu Senetlerin Aylara Göre Adet Olarak Dağılımı (Adet)

Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi

Protestolu Senetlerin Aylara Göre Tutar Dağılımı (Bin TL)

Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi

Adana İli Protesto Edilen Senetlerin Adet Olarak Dağılımı

Yıllar İller Sıralaması Şubat Ayı Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Toplam

2016 7 1.424 1.338 2.762

2015 8 1.259 1.139 1.125 1.190 1.110 1.269 1.370 1.254 1.381 1.403 1.331 1.544 15.375

2014 8 1.164 986 1.002 1.066 986 1.068 1.011 1.213 975 1.195 1.109 1.133 12.908

Adana İli Protesto Edilen Senetlerin Tutar Olarak Dağılımı (Bin TL) Ay

Yıl İller Sıralaması Şubat Ayı Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Toplam

2016 7 22.243 25.757 48.000

2015 9 12.087 12.544 22.062 12.638 13.295 15.926 16.026 17.491 40.260 14.590 17.084 20.082 214.085

2014 9 22.368 8.755 7.760 11.440 10.680 10.578 10.359 12.162 11.075 11.834 13.911 17.968 148.889

45.000

40.000

35.000

30.000

25.000

20.000

15.000

10.000

5.000

0

2015 20162014

Ocak

Şubat

MartNisa

nMay

ısHaz

iran

Temmuz

Ağusto

sEylü

lEkim

Kasım

Aralık

Page 45: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -43-

YATIRIM TEŞVİK

ADANA İLİ MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ

FİYAT ENDEKSLERİ

Kaynak: Ekonomi Bakanlığı

Kaynak: T.C. Maliye Bakanlığı

*TR62 Adana-Mersin İstatistiki Bölge SınıflamasıKaynak: TÜİK

2016 OCAK AYINDA ADANA İLİNE TOPLAM 15 ADET 640 MİLYON 271 BİN TL SABİT YATIRIMLI YATIRIM TEŞVİKİ AÇILDI2016 yılında Adana iline toplam 640 milyon 271 TL tutarında 15 adet belge düzenlenirken, öngörülen istihdamın ise 8 kişi olduğu açıklandı. 2015 yılı aynı dönemde ise 23 milyon 788 bin TL. tutarında sabit yatırımlı 5 adet teşvik açılırken, öngörülen istihdam 55 kişiydi.2016 yılı Ocak ayı itibariyle de sabit yatırımda iller sıralamasında Adana ili 3. sırada olup, toplam sabit yatırımda Türkiye payı ise yüzde 7,2. Resmi Gazete’de yayınlanan 2016 yılı Ocak ayı yatırım teşvik verilerine göre, sektörel bazda Adana’ya enerji sektöründen 13, imalat sektöründen 1 ve hizmetler sektöründen 1 adet olmak üzere toplam 15 teşvik açıldı. Toplam 640 milyon 271 bin TL tutarındaki sabit yatırımlı teşviklerle öngörülen istihdamın 8 kişi olduğu öğrenildi.

ADANA İLİ BÜTÇE AÇIĞI - 95 MİLYON TL OLDU2016 yılı Ocak ayı konsolide bütçe tahsilat tahakkuk oranında Adana ili yüzde 7,35 ile iller sıralamasında 69. sırada yer aldı. Adana, 2015 yılı aynı dönemde ise yüzde 8,76 tahsilat tahakkuk oranı ile 77. sıradaydı.Adana, genel bütçe vergi gelirlerinde illerin toplam tahakkuk içindeki payları sıralamasında 2016 yılı Ocak ayında yüzde 0,78 ile 9. sırada yer aldı. Adana, 2015 yılının aynı ayında yüzde 0,86 tahakkuk payı ile yine 10. sıradaydı.Ocak 2016 itibariyle Adana’nın genel bütçe gelir-gider tablosu incelendiğinde ise; merkezi bütçe geliri 364 milyon TL., toplam gider 459 milyon TL. oldu. Gelir-gider dengesi –95 milyon TL. olarak bağlandı.

AYLIK ENFLASYON ORANINDA 2016 ŞUBAT AYINDA %-0,01 DEĞİŞİM GERÇEKLEŞMİŞTİRİstatistiki Bölge Sınıflaması’na göre TR62 Bölgesi olan Adana-Mersin Tüketici Fiyatları Endeksi; 2016 yılı Şubat ayı itibariyle aylık yüzde -0.01, bir önceki yılın aynı döneminde ise (yıllık) ise yüzde 9,82 değişim gösterdi. 2015 yılı Şubat ayında ise endekste aylık yüzde 0,76, yıllık yüzde 7,08 değişim yaşanmıştı. 26 İstatistiki Bölge Sınıflaması’na göre de, Adana-Mersin Bölgesi 2016 yılı Şubat ayında, aylık yüzde –0,01 değişim oranı ile en fazla artış yaşanan bölgeler arasında 15. sırada yer aldı. Adana, 2015 yılı Şubat ayında ise yüzde 0,76 değişim oranı ile 12. sırada yer almıştı. Adana-Mersin Bölgesi yıllık artışlara göre 26 istatistiki bölge arasında 2016 yılı Şubat ayında yıllık yüzde 7,08 artış oranı ile 15. sırada yer aldı.

Yatırım Teşvikleri Sektörel Dağılımı Ocak 2016

Sektörü Alt Sektörü Belge Adedi Sabit Yatırım (TL) İstihdam

ENERJİ 13 44.134.000 8

Enerji 13 44.134.000 8

HİZMETLER 1 595.130.000 0

Altyapı - Belediye Hizmetleri 1 595.130.000 0

İMALAT 1 1.007.000 0

Madeni Eşya 1 1.007.000 0

Genel Toplam 15 640.271.000 8

Yatırım Teşvikleri 2015-2016 Ocak

İstihdamYıl 2015 2016

Türkiye Toplam 10.465 11.573ADANA 55 8

Türkiye Payı% 0,5 0,1

Sabit Yatırım (TL)Yıl 2015 2016

Türkiye Toplam 26.942.249.410 8.852.189.327ADANA 23.788.000 640.271.000

Türkiye Payı% 0,1 7,2

Belge AdediYıl 2015 2016

Türkiye Toplam 341 550ADANA 5 15

Türkiye Payı% 1,5 2,7

Adana İli Bütçe Gelir-Gider Karşılaştırması Kümülatif (Bin TL)

Ocak Tahakkuk Tahsilat Top.Tah.İç. Giderler Top.Gid.İç. % 3

Yıllar [1] [2] Payı (%) [3] Payı (%) [2/3] [2/1]

2015 3.960.079 346.818 0,86 392.009 1,08 88,47 8,76

2016 4.955.372 364.369 0,78 459.382 1,08 79,32 7,35

Adana İli Bütçe Gelir-Gider Genel Bütçe Gelirleri Bin TL Ocak.2015 Ocak.2016Merkezi Bütçe 346.818 364.369Genel Bütçe 343.630 357.447Vergi Gelirleri 308.602 327.457Teşebbüs ve Mülkiyet Gelirleri 8.345 7.776Teşebbüs ve Mülkiyet Gelirleri 134 30Faizler,Paylar ve Cezalar 25.558 21.201Sermaye Gelirleri 991 983Alacaklardan Tahsilatlar 0 0Özel Bütçe 3.188 6.922Harcamalar Bin TL Ocak.2015 Ocak.2016Pers. Giderleri 288.961 338.760Sosyal Güv. Kur. Öd. 52.220 63.188Mal ve Hizmet Alımları 32.449 32.897Cari Trans. 14.906 19.476Sermaye Giderleri 3.473 5.061Sermaye Trans. 0 0Borç Verme 0 0Toplam 392.009 459.382Bütçe Dengesi -45.191 -95.013

TR62 Adana-Mersin Tüketici Fiyatları Endeksi

TR62 (ADANA-MERSİN*) 2015 Şubat 2016 ŞubatTÜFE-Bir Önceki Aya Göre değişim %

0,76 -0,01

TÜFE-Bir Önceki Yılın Aralık Ayına Göre Değişim %

1,83 2,15

TÜFE-Bir Önceki Yılın Aynı Ayına Göre Değişim %

7,08 9,82

TÜFE-Oniki Aylık Ortalamalara Göre Değişim %

7,75 8,16

Page 46: Ato dergi sayı48

-44- | ADANA TİCARET ODASI

Başkanımız Menevşe, Girişimcilik Ekosistemi Derneği Yönetim Kurulu ile görüştü:

İş fikri olan genç girişimcileri desteklemeye hazırız

Başkanımız Atila Menevşe, mevduat toplamından daha fazla yatırım ve

ticari kredisi kullanan şehirlerin “girişim-ci kent” olarak değerlendirilebileceğini söyledi. Adana iş dünyasının bankalarda yer alan mevduattan daha azı kadar kredi kullandığını belirten Menevşe, “Mevduatı-nın iki katı kredi kullanarak yatırım yapan kentlerimiz var. Hareketlilik burada, hızlı büyüme burada. Adana’da bunu başara-cak potansiyel mevcut. Ancak bunun için ilk şart, iyi iş fikri olan girişimcileri kentte tutabilmek” dedi.

Girişimcilik Ekosistemi Derneği (GED) Yönetim Kurulu Başkanı Esra Öz-den ile Yönetim Kurulu Üyeleri Barış Avcı, Aysel Eyüpoğlu, Mehmet Uluğtürkan ve Tezcan Altınordu, Başkanımız Atila Menevşe’yi ziyaret ederek önümüzdeki dönemde yapacakları çalışma ve proje-ler hakkında bilgi verdiler.

Ziyaret sırasında konuşan Başkanı-mız Atila Menevşe, inovasyona, katma değeri yüksek üretime ve markaya yö-nelik iş fikri olan gençlere sahip çıka-rak Adana’yı büyütebileceklerini söyle-di. GED’in kurulmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirten Menevşe, “Yeni girişimci, mentör, melek yatırımcı ve iş dünyasına yönelik kurumları aynı çatı

altında buluşturarak yeni markalar, ya-tırımlar kazandırmanın amaçlandığı bir derneğe ATO olarak destek vermeye, or-tak aktiviteler gerçekleştirmeye hazırız. Sizleri kutluyor, başarılar diliyoruz ” dedi.

GED Başkanı Esra Özden de mev-duattaki parasıyla değil, markalarıyla gündeme gelen bir bölge olmak istedik-lerini söyledi. Özden, Adana ve Mersin’de bulunan üniversitelerin her yıl binlerce mezun verdiğini, bunlar arasında giri-şimci olmak isteyen çok yetenekli genç-

ler bulunduğunu, ancak yalnız kaldıkları için kamu ya da özel sektörde çalışmak istediklerini söyledi. Türkiye’nin başta bilişim ve iletişimde yeni markalarının Çukurova’dan çıkabileceğini, GED’in de bu süreçteki en etkin kaldıraçlardan biri olacağını anlatan Özden, “Bir yıldır üze-rinde çalıştığımız GED’i kurduk. Şimdi hızla icraat içeren etkinliklere başlaya-cağız. Bu çerçevede ATO’dan aldığımız manevi destek en önemli gücümüz ola-cak” dedi.

Page 47: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -45-

Page 48: Ato dergi sayı48

-46- | ADANA TİCARET ODASI

Şenyavaş, “Çöpten Çıkardıkları”nı anlattı

Kurulduğu günden bu yana, reklam sek-törünün yanı sıra iş dünyası için de

projeler üreten Güney Reklamcılar Derneği (GRD), Bursa Reklamcılar Derneği geçmiş dönem başkanı Cüneyt Şenyavaş'ı Adana-lılarla buluşturdu. "Çöpten çıkardıklarım" isimli bir sunum yapan Şenyavaş, sunu-munda müşterileri için hazırladığı ama kullanılmayan çalışmalarını ve hazırlanma süreçlerini anlattı.

Cüneyt Şenyavaş, Güney Reklam-cılar Derneği tarafından Odamız Mec-lis Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlikte "Doğru reklam çalışmaları için reklam vere-nin kendini, ürününü, hizmetini iyi anlatan bir brief hazırlayıp reklamcıya vermesi ge-reklidir. Reklamcının ise aynı şekilde reklam verenin reklamdan ne istediğini iyi anlama-sı reklam verenin hedefleri doğrultusunda bir reklam hazırlaması gereklidir" dedi.

Güney Reklamcılar Derneği Başkanı Mustafa Öncül, GRD'nin bu dönem rek-lam verenlere, reklamcılık sektöründe çalışanlara ve üniversitelerin tasarım, iletişim, işletme bölümlerinde eğitim gören öğrencilere yönelik projeleri ge-liştirmeye devam edeceğini söyledi. Başkan Öncül, sunumunun ardından Cüneyt Şenyavaş'a teşekkür plaketi verdi.

‘Ürün Güvenliği Semineri’ yapıldı

TOBB koordinasyonunda, Adana Sa-nayi Odası ev sahipliğinde düzenle-

nen “4703 sayılı Piyasa Gözetimi ve De-netimi Kanunu, Uygulamaları ve İthalat Denetimleri” konulu bilgilendirme se-mineri, 17 Nisan 2012 tarihinde Adana Sanayi Odası’nda gerçekleştirildi.

Seminerin açılışında konuşan Adana Sanayi Odası (ADASO) Yönetim Kurulu Üyesi Civan Serintürk, piyasa gözetimi ve denetiminin insan sağlığı, can güven-liği ve çevreyi koruyarak toplumun hayat

kalitesini yükseltmesinin yanında özel-likle ekonomik alanda da büyük yarar sağladığını bildirdi.

Ekonomi Bakanlığı Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü uzmanları Be-güm Alp, Savaş Tarhan ve İsmail Hakkı Görücü tarafından üretici ve ithalatçılara, 4703 sayılı kanun, Avrupa Birliği Teknik Mevzuatı, CE İşareti Yönetmeliği ve İtha-lat Denetimi konularında ayrıntılı bilgiler verildi. Üretici ve ithalatçıların özellikle pi-yasa gözetimi ve denetimi uygulamaları

ve ithalat denetimleri ile ilgili bilgi aldıkları görüldü.

TOBB Reel Sektör Araştırma Geliştir-me ve Uygulama Dairesi Başkanlığında, Türkiye’de Kalite Altyapısının Güçlendiril-mesi (TKAG) projesi finansmanında ger-çekleştirilen ürün güvenliği eğitimlerine, Antakya, Fethiye, Afyonkarahisar, Kara-man ve Erzurum illerinde “4703 sayılı Piyasa Gözetimi ve Denetimi Kanunu, Uy-gulamaları ve İthalat Denetimleri” alanın-da verilecek eğitimlerle devam edilecek.

Page 49: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -47-

Derneğin Kurucu Genel Başkanı Mehmet Metanet Çulhaoğlu, yerel yönetimleri çağrıda bulundu

Adana’da kamp yeri eksikliği var

Türkiye Kamp ve Karavan Derneği Ge-nel Başkanı, 21. Dönem Adana Mil-

letvekili M.Metanet Çulhaoğlu ve Adana Şube Başkanı Azime Kocacık ile yöne-tim kurulu üyeleri, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret etti.

Kuruluş çalışmalarını geçtiğimiz günlerde tamamlayan derneğin Adana Şubesi Başkan ve Yönetim Kurulu Çuku-rova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir’le görüştü.

Dernek Genel Başkanı Metanet Çul-

haoğlu, Turizm Bakanlığı’nın 2023 mas-tır planına kamp ve karavan turizmini de aldığını, Türkiye’de altyapı tesislerinin yeterli seviyeye getirilmesi için düzen-lemeler konusunda çalışmalar yaptık-larını, Adana’da kamp yeri olmadığı için bu eksikliğin en kısa sürede giderilmesi doğrultusunda yerel yönetimlerin gere-ken duyarlılığı göstermesini bekledikle-rini ifade etti.

Çulhaoğlu, dernek olarak, “Belediye-ler ve Girişimciler ile Elele Kampanyası” başlatarak, kamp yeri yapmak isteyen belediyelere ve girişimcilere kamp yeri projesi ve teknik konuda ücretsiz destek verdiklerini söyledi.

Genel Başkan Çulhaoğlu, genel mer-kezi Brüksel’de olan 39 ülkeden 63 derneğin oluşturduğu Dünya Kamp ve Karavan Federasyonu’na da üye olduk-larını, ülkemizi yurtdışında da temsil ettiklerini belirterek, “Yurt dışındaki ça-lışmalarımızda Adana’da kaç kamp yeri olduğunu soranlara kamp yerimizin ol-madığını söylemek bir Adanalı olarak bize zor geliyor. Adana Büyükşehir Be-lediye Başkanımız Sayın Hüseyin Sözlü ve merkez ilçe belediye başkanlarımızın, Adana’da Kamp ve Karavan Turizminin altyapı eksikliğinin giderilmesi kampan-yamıza olumlu yaklaşacaklarına inanı-yorum” dedi.

Genel Başkan Çulhaoğlu, Adana Şube Başkanı Azime Kocacık, Yönetim Kurulu üyelerinden Başkan Yardımcısı Zerrin Köylü, Genel Sekreter Dt.Samuray Ülgen, Muhasip üye Ali Kuşçu, üyelerden Ahmet Özen, Yusuf Evren ve Cenk Kadeş’in ka-tıldığı ziyaretten memnuniyet duyduğu-nu söyleyen ÇGC Başkanı Cafer Esen-demir, etkinliğin uluslararası hale geti-rilmesi çalışmasının yanısıra Adana’nın tanıtımına katkı koyacak olan her türlü projeyi desteklemeye hazır olduklarını ifade ederek, derneğin yerel yönetimlere yaptığı çağrıya başkanların olumlu yak-laşacağına inandığını dile getirdi.

Yelkenciler Adana’da buluştu

Türkiye Yelken Federasyonu Bölge Şam-piyonası ve Federasyon Kupası için

seçme yarışı özelliği de taşıyan yarışlar 20-23 Nisan 2016 tarihleri arasında Adana Yelken Kulübü’nde gerçekleşti.

Adana, Mersin, İskenderun, Antal-ya, Van, Bitlis, Kemer, Eğirdir, Alanya, Ankara’dan 98 sporcunun katıldığı şam-piyonada rüzgarın az olması sebebiyle 22 ve 23 Nisan günlerinde yarış yapılamadı ve sonuçlar ilk gün yapılan yarışlara göre belirlendi.

Yarışların 23 Nisan Çocuk Bayramı-na denk gelmesi sebebiyle Adana Yelken Kulübü tüm sınıflarda 23 Nisan özel ödül-

lerinin yanı sıra Van ve Bitlis’ten gelen sporculara Türkiye Yelken Federasyonu tarafından gönderilen yelken kıyafetleri dağıtıldı.

23 Nisan kutlamalarının ardından ger-çekleşen ödül töreninde Spordan sorumlu Vali Yardımcısı Şükrü Çakır, Adana Milletve-kili Zülfikar Tümer, Gençlik ve Spor Hizmetle-ri İl Müdürü Abdulkadir Ataşbak, Türkiye Yel-ken Federasyonu Yarış Gözlemcisi ve Adana Yelken Kulübü Başkanı Mustafa Tuyan, Yö-netim Kurulu Başkan Yardımcımız Mehmet Şahbaz ve Yönetim Kurulu Üyemiz Ziya Alim Koçer tarafından dereceye giren sporculara ödülleri verildi.

Page 50: Ato dergi sayı48

-48- | ADANA TİCARET ODASI

Ç.Ü. Dr. M. Feyyaz Etiz Onkoloji ve Hematoloji Merkezi binasının temeli törenle atıldı:

Çukurova Üniversitesi’ne sağlık alanında dev yatırım…

43 yıllık köklü geçmişinde gerçek-leştirdikleri ve parlak geleceğine yönelik atılımları ile ulusal ve uluslararası düzey-de saygınlık kazanan Çukurova Üniversi-tesi (ÇÜ) yeni yatırımlarını sürdürüyor. 20 bin dekar alan üzerinde kurulu bu-lunan Çukurova Üniversitesi’nde, ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Dr. M. Feyyaz Etiz Onkoloji ve Hematoloji Hizmet Bina-sı temel atma ve inşaatı tamamlanan 12 binanın açılış töreni yapıldı.

Mithat Özsan Amfisi’nde yapılan te-mel atma ve toplu açılış törenine Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Adana Valisi Mustafa Büyük, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar ile Mec-lis Başkanımız Tarkan Kulak ve Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe’nin de aralarında bulunuğu sivil toplum kuru-luşlarının temsilcileri katıldı.

Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Mustafa Kibar, üniversitelere ayrılan

bütçeden en fazla desteğin Çukurova Üniversitesi’ne ayrıldığını belirtti. Dr. M. Feyyaz Etiz Onkoloji ve Hematoloji Hiz-met Binası hakkında ve tamamlanan 12 proje ile ilgili bilgiler aktaran Prof. Dr. Kibar, toplam yatırım maliyetinin 160 milyon lira olacağını bildirdi. 45 milyon liralık 5 büyük projenin daha bitme aşa-masında olduğuna dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Kibar, çalışmaların önümüzdeki aylarda tamamlanacağını ifade etti. Çu-kurova Üniversitesi ile ilgili kısa bilgiler de veren Prof. Dr. Kibar, bu projelerin gerçekleştirilmesinde emeği geçen her-kese teşekkür etti.

Vali Mustafa Büyük de konuşmasın-da Çukurova Üniversitesi’nin, bölgeye büyük hizmetler veren ve bünyesin-den yeni üniversiteler çıkaran, seçkin camiasıyla bilim ve kalkınmaya büyük katkılarda bulunan bir eğitim kurumu olduğunu söyledi. Vali Büyük, yeni tesis-lerle Çukurova Üniversitesi’nin daha da güçlendiğini kaydederek temeli atılan

Dr. M. Feyyaz Etiz Onkoloji ve Hematoloji Hizmet Binası ile Balcalı Hastanesi’nin büyük bir eksikliğinin tamamlanacağını ifade etti.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik ise yap-tığı konuşmada, üniversite denilince aklına eşsiz manzarasıyla Çukurova Üniversitesi siluetinin geldiğini söy-ledi, kültür ve ilmin önemine vurgu yaptı. Ç.Ü. öğrencisi ve akademisyen-lerinin ilişkilerini yakından takip etti-ğini ifade eden Çelik, “İnsanların ide-olojisinin olmaması düşünülemez. Her öğrencinin bir ideolojik görüşü, siyasi görüşü vardır. Bu bakımdan herhangi bir fanatizme teslim olmadan, herke-sin kendi görüşünü, kimliğini rahat-lıkla ifade edebildiği, ama ortak bir kardeşlik duygusu içerisinde, ortak bir üniversite barışı içerisinde yönetiliyor olması önemlidir. Burada bu şekilde sosyal faaliyetlerin yürütülüyor olma-sından da son derece memnun oldu-

Page 51: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -49-

ğumu, bu konuyu dikkatle gözlem-lediğimi ve sonucunda da Çukurova Üniversitesi’nin bu bakımdan evrensel standartlarda, karşılıklı sevgi ve say-gı içerisinde yönetildiğini görmekten memnun olduğumu söylemek isterim” diye konuştu.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı da 160 milyon değe-rindeki yatırımlar sayesinde Çukurova Üniversitesi’nin başta sağlık olmak üze-re spor, kültür, bilim ve teknoloji merke-zi haline geleceğini belirterek sözlerine şöyle devam etti;

“Bugün temelini atacağımız 190 yatak kapasiteli Onkoloji ve Hematoloji Hizmet Binası’nın inşaatının 2 yıl için-de tamamlanması ve hizmete açılması planlanıyor. Şu anda Hematoloji ve On-koloji Poliklinikleri hastane ana bloğu dışındaki bir binada hizmet vermekte. Proje tamamlandığında hematoloji ve onkoloji hastalarının her türlü tanı, te-davi ve takip süreçleri tam teşekküllü, modern, fiziki ve teknolojik altyapıya

sahip yeni hizmet binasında takip edi-lecek. Onkoloji hastalarımızın ve yakın-larının çilesini biliyoruz. İnsanımız, her şeyin en iyisine, en güzeline layık. Artık iki bina arasında mekik dokuma döne-mi son bulacak. Onkoloji hastalarımız bu hizmetle tüm sağlık hizmetlerini tek çatı altında almaya başlayacaklar. Hiz-met binasında toplam 35 adet ameliyat odası, anestezi birimi, yatakhane bölü-mü, derslikler, otomasyon ünitesi gibi birimler bulunacak. Bir diğer yatırımı-mız olan Çukurova Üniversitesi Merkezi Araştırma Laboratuvarı ise; ileri bilim-sel araştırmalar yapılan bir merkez ola-cak. Tıp Fakültesi öğrencilerimizin kon-forlu, modern ve rahat alanlarda eğitim almasını sağlamak üzere; her biri 360 öğrenci kapasiteli 2 adet yeni amfi ya-pıldı. Dekanlık binasına komşu alan-da da, alt katı öğrenci kantini; üst katı okuma salonu olan iki katlı ek bir bina inşa edildi. Sağlıklı Yaşam Merkezi’ni de ayrıca çok önemsediğimizi belirtmek isterim.”

Telekonferans sistemi ile inşaat alanına bağlanılarak temel atıldıKonuşmaların ardından Dr. M. Fey-

yaz Etiz Onkoloji ve Hematoloji Hizmet Binası için 16 milyon TL bağış yapan Adana Verem Savaşı Derneği adına Der-nek Başkanı Dr. Levent Etiz’e Çukurova Üniversitesi’nin maketi ve teşekkür bel-gesi takdim edildi.

Protokol üyeleri daha sonra Dr. M. Feyyaz Etiz Onkoloji ve Hematoloji Hiz-met Binası inşaat alanından yapılan canlı bağlantı ile butona basarak temele ilk harcı döktüler.

Ayrıca Çukurova Üniversitesi kampüs alanında yapımı tamamlanan Merkezi Araştırma Laboratuvarı, Balcalı Hastanesi Merkezi Ameliyathanesi, Otomotiv Mü-hendisliği Bölümü, İletişim Fakültesi Stüd-yoları, Güvenlik Müdürlüğü, Tıp Fakültesi Amfileri, Ulaştırma Birimi, Ortak Sağlık Gü-venlik Birimi, Çukurova Teknokent B Blok, Sağlıklı Yaşam Merkezi, Anaokulu, Dış İliş-kiler ve Koordinatörlükler Birimi Hizmet bi-nalarının açılışı, kesilen kurdele ile yapıldı.

Page 52: Ato dergi sayı48

-50- | ADANA TİCARET ODASI

Süs bitkisi buğdayın 100 katı kazandırıyor

Süs Bitkileri Üreticileri Alt Birliği (SÜS-BİR) Yönetim Kurulu Başkanı Sela-

hattin Altun, 50 dekarlık alanda buğday ekilirse 20 bin lira, çalı bitkisi dikilirse 2 milyon lira gelir elde edildiğini belirterek, “Süs bitkisi buğdaya göre 100 kat fazla kazandırıyor” dedi.

Altun, Ekonomi Gazetecileri Derne-ğinin (EGD) bu yıl 12’ncisini düzenlediği Kartepe Ekonomi Zirvesinde basın men-suplarıyla bir araya geldi. Sektörüyle ilgili açıklamalarda bulunan Altun, süs bitkileri sektörünün sevk ve idaresinin küresel bir vizyonla ele alınmasının öne-mini vurguladı.

Sektörü ileriye götürmek için var güçleriyle çalıştıklarını vurgulayan Altun, şöyle devam etti:

“Süs bitkileri üretiminde hızlı bir ge-lişme gösteren ülkemizin uygun iklim koşulları, bulunduğu jeopolitik nokta ve üretim alanlarının uygunluğu sebebiyle bugün dünyada süs bitkileri sektöründe ciddi bir noktaya gelmek üzereyiz. Av-rupa ülkelerinde üretim ve pazar alan-larına baktığımızda ve bunu Türkiye ile kıyasladığımızda, Akdeniz, Karadeniz, Ege ve Marmara’yı ele aldığımızda bu-radaki iklimsel veriler ve özelikle pa-zar ülkelerine yakınlığından dolayı Av-rupa’daki meslektaşlarımızdan daha avantajlıyız. Katma değeri ve istihdamı en yüksek olan sektörlerden birisi olan süs bitkileri sektörünün uzun vadede önü açık.”

TÜİK verilerine göre 2015’te 3 mil-yar lira civarında bir hasılatları olduğu-nu dile getiren Altun, “Sektörde ciddi bir kayıt dışılık var. Bu 3 milyar lira eminim ki en az 8-10 milyar lira civarındadır” yorumunu yaptı.

Altun, “Bugün Türkiye’de 70 milyon dekar alanda buğday üretimi yapılıyor. Biz ise 50 bin hektarda üretim yapıyo-ruz. 70 milyon dekarda buğdaydan elde edilen hasılanın 3’te birini 50 bin hek-tarlık alandan elde ediyoruz. Bu korkunç bir rakam” ifadelerini kullandı.

Başkan Altun, bir kişinin tek başı-na 50 dekarlık bir buğday arazisini 10 günde sürdüğünü, gübrelediğini, tohum saçtığını ve hasat yaptığını belirterek, buradan 17 bin liralık buğday elde edil-diğini anlattı.

Söz konusu 50 dekarlık bir arazide süs bitkileri ekildiği zaman çok farklı ra-kamın ortaya çıktığını bildiren Altun, “50 dekarlık alana 1 milyon adet çalı bitkisi koyabiliyorum. Ve bir yılda bunu satışa sunuyorum. Bugün onu en ucuz fiyat olarak 2 liradan satıyorum. Dolayısıy-la 2 milyon lira ürün değeri elde ediyo-rum. Arada bu kadar fark var. Bir yerde 20 bin lira, diğer yerde 2 milyon lira elde ediyorum. Buğday üretiminde yüzde 12, süs bitkilerinde binde 3’e ulaşmayan bir destek var. İstihdam rakamı buğdayın 365 katı, üretim değeri destekleme ol-madığı halde 118 katıdır” dedi.

Sektörün 10 yılda 10 kat büyüdüğü-

nü, 2007 yılında toplam 680 milyon adet süs bitkisi üretilirken bugün TÜİK veri-lerine göre bu rakamın 1,6 milyar adedi bulduğunu, bunun kayıt dışı ile birlikte 5 milyar adet olduğunun tahmin edildiğini aktaran. Altun, sektörün son 5-6 yılda ciddi ivme kazandığını, Yalova, Samsun, Adapazarı, Adana ve Antalya bölgelerin-de ciddi gelişmeler yaşandığını söyledi.

Altun, devletin ve halkın kendilerini yeterince görmediğini belirterek, yeterli destek almadıklarını bildirdi.

Dekar başına 110 lira destek aldıkla-rını anımsatan Altun, bunun en az 500 lira olması gerektiğini, böylece kayıt dışılığın azalacağını, ürün miktarının, istihdamın, katma değerin ortaya çıka-cağını vurguladı.

Süs bitkilerinde yüzde 18 KDV öden-diğini aktaran Altun, KDV’nin düşürülme-si halinde de üreticilerin kayıt altına alı-nabileceğini vurguladı. Altun, Avrupa’da kendilerine rakip gördükleri Hollanda gibi ülkelerde bu alandaki KDV’nin yüzde 8 olduğunun altını çizdi.

Altun, “Bir tarafımızda Orta Doğu, bir tarafımızda Türk Cumhuriyetleri var. Bu-ralarda süs bitkileri yok denecek kadar az. Bu alanlara yatırım yapmalıyız. Uzun vadeli kredi alırsak buralarda yatırım ya-parız” dedi.

Hiçbir destek almadan büyümeye de-vam ettiklerini ve yıllık ortalama yüzde 10 büyüdüklerini bildiren Altun, “Bu destek-ler sağlanırsa yılda ortalama yüzde 15 büyürüz” ifadelerini kullandı. Altun, sek-tör ihracatının her yıl artış gösterdiğini kaydederek, ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 95 olduğu bilgisini verdi.

Altun, bugün 80 milyon dolar olan ihracatlarını 2023 yılında 500 milyon dolara çıkarmayı hedeflediklerini vurgu-layarak, bunu yapacak güçte olduklarını hatırlattı.

Belediyelerin fidan ve süs bitkisi alımında SÜSBİR üyesi yerli üreticileri tercih etmesini isteyen Altun, büyüyen ve gelişen şehirlerde ithal ağaçların ol-maması gerektiğini, daha çok üretmek, ihraç etmek, katma değer yaratmak ve istihdam sağlamak için bu talepte bu-lunduklarını sözlerine ekledi.

Page 53: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -51-

Mavi Okyanus Stratejisi ve Mavi Okyanus Pazarlama

maksızın, bir strateji olarak izlenmesi fazla riskli bulunduğu için, Mavi Okya-nuslar yaratmak, hayallerden öteye ge-çememektedir.

Aslında Mavi Okyanus terimi yeni ol-masına rağmen, mevcudiyeti yeni değil-dir. Mavi Okyanuslar, geçmiş, şimdiki ve gelecek iş yaşamlarının bir parçasıdır ve bazen farkında olarak bazen de farkında olmadan uygulamanın içindedir.

Kırmızı Okyanustan Mavi Okyanusa doğru...Endüstriler, hiçbir zaman yerinde

durmamakta, sürekli olarak evrimleş-mektedirler. Operasyonlar gelişmekte, pazarlar genişlemekte ve oyuncular gelip gitmektedir. Geçmişte yaşanan deneyimler bize yeni endüstriler ya-ratmak ve mevcut endüstrileri de ye-niden yaratmakla ilgili son derece ha-fife aldığımız bir kapasitenin varlığını öğretmektedir. Buna rağmen, baskın gelen stratejik düşünme odağı her za-man rekabete dayalı Kırmızı Okyanus stratejileri olmuştur. Rekabete dayalı Kırmızı Okyanus Stratejisinin baskın gelen stratejik düşünme odağı olma-sını biraz kurumsal stratejinin derinde bir yerde köklerini askeri stratejiden almasına bağlayabiliriz. Askeri termi-nolojiyle açıkladığımızda, strateji, sabit ve sınırlı bir toprak parçasını elde et-mek için karşı tarafla yapılan savaştır. Savaşın tam tersine, endüstrilerin ta-rihi bize pazar evreninin hiç bir zaman

KIRMIZI OKYANUS MAVİ OKYANUS

Mevcut pazar alanında rekabet etme Çekişmesiz pazar alanı yaratma

Rekabette galip gelme Rekabeti anlamsız kılma

Mevcut talebi kendisi için kullanma Yeni talep yaratma ve elde etme

Değer- maliyet değiş tokuşu Değer-maliyet değiş tokuşunu yıkma

Bir şirketin faaliyetlerinden oluşan bütün sistemi farklılaştırma veya düşük maliyet arasındaki stratejik tercihle uyumlu hale getirmek

Farklılaştırma ve düşük maliyet gerçekleştirmeye çalışırken, şirketin faaliyetlerinden oluşan bütün sistemi uyumlu hale getirmek

MEHMET ERGİNFMA Gelecek Yönetimi Akademisi

Yönetim ve Stratejik Planlama Danışmanı

Tüm uygulamalar gibi pazarlama uygulamaları da tarihsel bir değişim yaşamaktadır. Günümüzdeki pazarlama uygulamalarına kadar pazarlama felse-fesi, anlayışı ve yaklaşımlarında önemli değişimler yaşanmıştır. Pazarlama an-layışının değişmesinin en önemli sebebi, değişen rekabet koşulları olarak karşı-mıza çıkmaktadır. Değişen rekabet are-nasında yaşanan ürün ve hizmet farklı-laştırma, küresel piyasa koşulları ile yeni rakiplerin pazara girmesi, tahmin edi-lemeyen, sürekli değişen ve farklılaşan müşteri davranışı ve müşteri yapısına karşı şirketler değişik pazarlama yönte-mi ve pazarlama stratejileri uygulamak durumunda kalmışlardır.

Günümüz rekabet ortamında müş-teriye sağlanan değer kavramının, şir-ketlerin rekabet üstünlüğü sağlamasın-da en önemli faktörlerden birisi olduğu görülmektedir. Burada kritik olan, değeri tanımlamak, değeri yaratmak ve değeri sunmaktır. Bu kritik durum aynı zaman-da bahsedilen değişime ayak uydurarak başarılı olmak için gerekli yeni pazarla-

ma felsefesini de ifade etmektedir. Bu felsefe, yanlış anlaşıldığı gibi farklılaşma ya da teknolojik liderlik değildir. Direkt olarak bir çeşit değer inovasyonudur. Bu yeni pazarlama felsefesi, Mavi Okyanus Pazarlama olarak nitelendirilmektedir.

Giderek daha fazla endüstride arzın talebi aşması nedeniyle, daralan pazar-larda pay için rekabet etmek gerekli olsa da, yüksek performans elde etmek için yeterli olamamaktadır.

Etkili rekabet edebilmek için Mavi Okyanuslar gerekiyor...Şirketlerin karlılık sağlayabilmeleri

ve karlılıklarını artırabilmeleri için reka-bet etmenin ötesine geçmeleri gerek-mektedir. Yeni karlılık ve büyüme fırsat-ları elde etmek için de Mavi Okyanuslar yaratmaları gerekmektedir.

Mavi Okyanuslar, henüz büyük oran-da bilinmemektedir. Son yirmi beş yılın dominant strateji odağı, rekabet tabanlı Kırmızı Okyanus Stratejileri olmuştur. Sonuçta Mavi Okyanus Stratejisi ile kır-mızı sularda nasıl başarıyla yüzülebile-ceği anlaşılmış, mevcut bir endüstrinin temelini oluşturan ekonomik yapının analizinden, düşük maliyet, farklılaşma ya da odaklanmaya dayalı bir stratejik konumun seçimine kadar, üzerinde ça-lışılması gerekenler öğrenilmiştir.

Mavi Okyanusların nasıl yaratılabile-ceği konusunda çok az pratik rehberlik mevcuttur. Analitik çerçeveler ve riski etkili biçimde yönetecek prensipler ol-

Page 54: Ato dergi sayı48

-52- | ADANA TİCARET ODASI

sabit olmadığını; daha ziyade zaman içinde Mavi Okyanusların yaratıldığını göstermektedir.

Kırmızı Okyanus üzerinde odaklan-mak, savaşın sınırlı toprak ve başarmak için düşmanı yenmek şeklindeki kısıt-layıcı faktörlerini baştan kabullenmek anlamına gelir. Bu da, iş dünyasının fark yaratan gücünü yani yeni pazar alanı ya-ratma kapasitesini inkar etmek anlamı-na gelmektedir.

Bir şirket, kanlı rekabetin yaşandığı Kırmızı Okyanusun dışına nasıl çıkabilir, nasıl mavi bir okyanus yaratabilir? Buna ulaşmasını ve yüksek performans elde etmesini sağlayacak sistemli bir yakla-şım var mıdır?

Mavi Okyanuslar yaratmada ka-zananları kaybedenlerden ayıran şey, stratejiye olan yaklaşımlarıdır. Kırmızı Okyanusta kısılıp kalan şirketler, mevcut endüstrinin kuralları dahilinde savuna-bilecekleri bir pozisyon edinerek, rakip-lerini yenmek konusunda geleneksel bir yaklaşımı izlemektedirler.

Kırmızı ve Mavi Okyanus ayrımı, Mavi Okyanus Stratejisi kavramının yaratıcı-ları Renée Mauborgne ve W. Chan Kim’e göre şu şekildedir;

Pazarlamanın yeni ve değişmez oyuncusu; değer inovasyonu...Mavi Okyanus yaratıcıları ise, şa-

şırtıcı biçimde, kıyaslama olarak ra-kiplerini kullanmamaktadırlar. Bunun

yerine, değer inovasyonu adını verilen, farklı bir stratejik mantık kullanmakta-dırlar.

Değer inovasyonu, Mavi Okyanus Stratejisinin temelidir. Mavi Okyanus yaklaşımına değer inovasyonu adının verilmesinin nedeni, rakibi yenmeye odaklanmak yerine, müşteriler ve şir-ketiniz için bir sıçrama yaratarak, re-kabeti gündem dışı bırakmaya odak-lanmaktır. Bu şekilde yeni ve henüz girilmemiş bakir bir pazar alanı açıl-maktadır.

Değer inovasyonu, değer ve inovas-yon kavramları üzerinde eşit ağırlıkta vurgulama yapmaktadır. İnovasyon ol-maksızın değer, artan bir ölçekte değer yaratmaya odaklanır. Bu durum değe-ri arttırsa da, pazarda sivrilmeniz için yeterli olmayacaktır. Değer olmaksızın inovasyon ise, teknolojiye yönelmekle, pazar öncülüğü ve geleceğe yönelik ge-lişerek, genelde müşterilerin almaya ve ödemeye hazır olduklarının ötesini he-deflemektedir.

O nedenle, değer inovasyonunu tek-nolojik inovasyondan ya da pazar ön-cülüğünden ayırmak önemlidir. Değer inovasyonu, yenilikçilik, yarar, fiyat ve maliyet konumlarıyla yöndeş hale geti-rildiğinde oluşmaktadır. Inovasyon, bu şekliyle bir değer üretemezse, teknoloji yenilikçileri ve pazar öncüleri, daha son-ra diğer şirketlerin çatlatacağı yumurta-ları kuluçkalamış olmaktadırlar.

Değer inovasyonu, rekabet tabanlı stratejinin en sık kabul gören dogmala-rından biri olan değer-maliyet dengesi-ne de meydan okumaktadır. Geleneksel olarak kabul gören şey, şirketlerin müş-terilerine daha yüksek değer sunabil-mesinin, daha yüksek maliyetli olduğu, ya da makul değer sunmasının, daha düşük maliyetli olduğudur. Burada, stra-teji farklılaşma ile düşük maliyet arasın-da bir seçim yapmak şeklinde görülür. Bunun tam tersi olarak, Mavi Okyanus yaratma çabasında olanlar, farklılaşma ve düşük maliyeti aynı anda elde edebil-mektedirler.

Dünyadan Mavi Okyanus Uygulama Örnekleri:Nintendo Wii...Nintendo’nun spor ve konsol oyunu

entegrasyonunu ifade eden Wii oyunu Sony’nin Playstation ile egemen olduğu sektörden çıkıp, bilgisayar oyunu oyna-mayı ve spor yapmayı sensörlü kuman-dalarla hayatın içine taşımayı başarmış, sanal kaynaklı fiziksel bir oyun tasarla-yarak, kendi Mavi Okyanusunu yarat-mıştır.

Cirque du Soleil Diğer bir Mavi Okyanus başarı öyküsü

dünyaca ünlü Cirque du Soleil’dir. Nedir Cirque du Soleil; Sirk midir, tiyatro mu-dur, dans mıdır, müzikal midir?

Cirque du Soleil bunların hiçbirisi-dir veya hepsidir. Cirque du Soleil sirki dünyadaki entelektüellere sevdiren bir sahne sanatları şölenidir. Cirque du Soleil entelektüellerin sirkle ilgili ne-gatif düşüncelerini sirki bambaşka bir performans haline getirerek değiştir-meyi başarmıştır. Hayvanların koktuğu, eğiticilerin hayvanlara kötü davran-dığı, çocukların ağlayıp bağırdığı sirk algısını, toplumun her düzeyinde hay-ranlık uyandıran bir prodüksiyona dö-nüştürmüştür. Bugün Cirque du Soleil 90’dan fazla ülkede performans ser-gileyen 1 milyar doların üzerinde gelir sağlayan bir organizasyon olmuştur. Cirque du Soleil diğer sirkler gibi ken-dini çocuklar ve aileleriyle kısıtlama-

Page 55: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -53-

mıştır. Farklı bir müşteri kitlesine hitap etmek istemiş, Broadway müzikallerini ve tiyatroyu sirkin bir parçası yapmayı hedeflemiştir. Sirk akrobasisi ve eğ-lenceyi entelektüel ve sofistike sahne sanatlarıyla zekice birleştirmiştir. Eşi benzeri olmayan bir gösteri yaratarak hedef kitlesini müzik, tiyatro, sirk, dans gibi her türlü performanstan keyif alan insanlardan oluşturmuştur. Ne sirk ne de tiyatro endüstrisini kendine rakip almış, kendi Mavi Okyanusunu yarat-mıştır. Rekabeti başarıyla etkisiz hale getirmiştir. Yüksek değer yaratarak çok daha geniş bir müşteri kitlesine ulaş-mayı başarmıştır.

Lufthansa Airlines – Shop & MilesLufthansa Airlines, “Shop & Miles –

Uçarken Kazanın” sistemini dünyada ilk uygulayan şirkettir. Şirket, kendisiyle uç-mayı tercih eden şirketlere puan kazan-dıran ve bu puanlarla sonraki uçuşlarda indirim sağlatan bu sistemle Rekabet Üstünlüğünü elde etmiştir.

Ford – Park Yeri UygulamasıNew York, park yeri sorunu açısın-

dan en önde gelen şehirlerden biridir. Ford, bir gün gizlice New York’taki tüm otoparkları kiralamış ve yalnızca Ford araçların otoparkları kullanabilmesi-ne izin vermiştir. Böylece Ford araç sahipleri New York’ta müthiş bir ay-rıcalık sahibi olmuşlardır. Ford’un bu hamlesi oldukça tepki çekse ve uzun yıllar sürecek ve sonunda Ford’un kaybetmesiyle sonuçlanacak dava süreçlerine yol açsa da, Ford’un uzun süre rekabet üstünlüğü sahibi olma-sını sağlamıştır.

Türkiye’den Mavi Okyanus Uygulama ÖrnekleriBorusan Oto – Park YeriNew York’ta Ford’un gerçekleştirdiği

rekabetüstü hamlenin bir benzerini Bo-rusan Otomotiv, Türkiye’de Çeşme’de Aya Yorgi Koyu’nda beach clubların otopar-kında gerçekleştirmiştir. Plajın bulun-duğu bölgedeki tek otoparkı kiralamış, zemin düzenlemesi yapmış ve üstünü kapatmıştır. Kiralanıp düzenlenen bu otoparka yalnızca bakımını Borusan’dan yaptırmış araçların girişine izin vermiş-tir. Üstelik otoparkı kullanan araçların, sahipleri gelmeden soğuk suyla yıkanıp, sahibi geldiğinde yaz sıcağından arın-mış halde teslimi sağlanmıştır. Bu saye-de Borusan Otomotiv, klasik araç bakım hizmetini değer yaratma boyutuna dö-nüştürerek kendi Mavi Okyanusunu ya-ratmıştır

Toyota - Araç Servis HizmetiToyota, günümüzde sigorta şirketle-

rinin çokça uyguladığı “aracınız servis-teyken araç verelim” hizmetinin mucidi-dir. Hizmet her ne kadar daha sonraları farklı şirket ve sigorta şirketleri tarafın-dan taklit edilse de Toyota’ya ilk uygula-macı olarak önemli bir rekabet üstünlü-ğü kazandırmıştır

Garanti Bankası – Öğle Saatleri ve Cumartesileri Açık Olma UygulamasıGaranti Bankası’nın bir dönem uy-

gulamış olduğu “öğle saatlerinde ve Cumartesi günleri açığız” stratejisi, bankaya tahmin edilenin de üstünde bir artı puan olarak dönmüş, hem bankanın tanınırlığını hem müşterisini artırmayı sağlamıştır

Brisa –Satış Sonrası HizmetiBrisa Türkiye, Brisa’dan alınan lasti-

ğin patlaması halinde, nerede olunursa olunsun lastik değişimi, hatta aracın çekilmesi şeklinde satış sonrası hizmet sunmaktadır. Bu başarılı rekabetüstü yaklaşım, Brisa’ya önemli bir rekabet üstünlüğü kazandırmıştır.

Özetlemek gerekirse; müşteriler, gü-nümüzde kendilerine en yüksek değeri

sunan şirketlerin ürün veya hizmetlerini satın almaktadırlar. Değer verilen un-surlarda daha fazlasını beklemektedir-ler. Artık kusursuz ürün ya da hizmet bir ayrıcalık olarak değil bir anlayış olarak değerlendirilmektedir. Dolayısıyla gü-nümüzün en temel pazarlama strateji-lerinden birisini müşteriye değer yarat-maya dayalı faaliyetler oluşturmaktadır. Değer temelli pazarlama, şirketlere ol-dukça önemli rekabet avantajı kazandı-ran farklı bir pazarlama uygulaması ola-rak değerlendirilmektedir. Değer temelli pazarlama şirketlerin karlılıklarını arttır-maları, müşteri sadakatini geliştirmeleri ve başarılı olmaları için gereklidir.

Değer ekonomisi, rekabetüstü olmak ve değer tekelleri hem ekonomi, hem tü-ketici hem de üretici açısından aynı anda anlamlı olmaktadır. Klasik rekabetin ol-ması, değer ekonomisinin yararlarının uzun süreli olması için gereklidir. Ama kla-sik rekabet oluştuktan sonra tek başına yeterli değildir. Değer ekonomisinin işle-yebilmesi için rekabetüstü olmak ve Mavi Okyanuslar yaratmak gerekmektedir.

Fiyat rekabetinin, yani klasik reka-betin sonu bu rekabetin içinde kaybol-mak şeklinde gerçekleşmektedir. Fiyat indirimi yapıldıkça rakip de bunu taklit etmektedir. Sonuçta karlılık düşmekte, yatırımlar durmakta, gelişime kaynak ayırmayan şirketler gerilemeye başla-makta ve bu rekabetin içine giren şir-ketler için yaşanan rekabet yıkıcı bir hal almaktadır. Klasik rekabet rakiplerin fark yaratamadıkları için fiyattan taviz vermek zorunda kalınan rekabet şeklidir. Bu durumda müşteri, rakip ürüne baka-rak fark göremediği için daha ekonomik olanı seçmektedir. Dolayısıyla rekabetin tanımlanmış boyutlarında arayı açmak artık zordur. Rakiplerin birbirini burun farkıyla takip ettiği pazarda rekabette yepyeni ve denenmemiş bir boyut yara-tarak, Mavi Okyanus Pazarlama strateji-leri ile ürün ve hizmet sunulduğunda re-kabetüstü bir konuma gelmek mümkün olacaktır.

Yararlanılan Kaynak: Blue Ocean Strategy – W. Chan Kim & Renee Mau-borgne - 2005

Page 56: Ato dergi sayı48

-54- | ADANA TİCARET ODASI

Adana Ticaret Odası Anadolu Lisesi’nden Menevşe’ye röportaj ziyareti

ATO Anadolu Lisesi Müdürü Şeyh Ka-sım Garip, Okul Aile Birliği Başkanı

Nuray Küçüktüfekçi, Türk Dili ve Edebi-yatı Öğretmeni Cemal Kılınç, Yayın İle-tişim Kulübü Başkanı Dürdane Bahadır

yapan Başkanımız Menevşe, öğrencile-rin bir sorusu üzerine önümüzdeki yıl-larda bilişim sektörünün ön plana çıka-cağına inandığını söyledi. Menevşe, “Ge-lecekte tüm sektörlerin teknoloji ağırlıklı olarak çalışacakları görülmektedir. Bu nedenle de bilişim sektörü öne çıkmak-tadır. Ancak her zaman bazı mesleklerin revaçta olacağı düşünüldüğünde, han-gi meslekte olursanız olun kendinizi iyi yetiştirmeli, bir hatta birden fazla ya-bancı dili iyi derecede bilmelisiniz. Ben ATO Anadolu Lisesi’nden mezun olan her öğrencinin kendi işini yaratacak kapasi-teye sahip olacağına inanıyorum” dedi.

ATO Anadolu Lisesi’nin, Adana Tica-ret Odası tarafından eğitime kazandırı-lan güzide bir eğitim kurumu olduğunu vurgulayan Menevşe, ihtiyaç duyulan her alanda destek vermeye hazır olduk-larını da ifade etti.

ile kulüp üyeleri Emine Çolak ve Çağatay Kençek ile birlikte Yönetim Kurulu Baş-kanımız Atila Menevşe’yi ziyaret etti. Yayın İletişim Kulübü öğrencileri ile okul dergisinde yayımlanmak üzere röportaj

Özel Akdeniz Okulları ile Odamız ara-sında, üyelerimiz ve çalışanlarının

çocuklarının indirimli eğitim hizmetin-den yararlanabilmesine yönelik bir pro-tokol imzalandı.

Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Me-nevşe ile Özel Akdeniz Okulları Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Aycan Aktürk arasında imzalanan protokol kapsamın-da, üyelerimiz ve Odamız personelinin çocuklarına, Akdeniz Okulları’nın normal eğitim ücretleri üzerinden ana sınıfı için yüzde 20, ilkokul için yüzde 25, ortaokul için yüzde 30, Anadolu lisesi için ise yüz-de 40 oranında indirim yapılacak.

Genel Sekreter Vekilimiz Birol Yar-man ile Özel Akdeniz Okulları Halkla İliş-kiler Müdürü Semiha Aslan’ın da hazır bulundukları protokol imza töreninde konuşan Yönetim Kurulu Başkanımız

Özel Akdeniz Okulları üyelerimize indirim uygulayacak

Atila Menevşe, üyelerimize her alanda hizmet sunarak hayatlarını kolaylaştır-mak istediklerini, Özel Akdeniz Okulları

ile imzalanan protokolün de bu düşün-celer doğrultusunda imzalandığını söy-ledi.

Page 57: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -55-

Page 58: Ato dergi sayı48

-56- | ADANA TİCARET ODASI

Adana El Sanatları Festivali yapıldı

Adana El Sanatları Festivali, 15-16 Nisan 2016 tarihleri arasında Ulu-

cami, Ramazanoğlu Konağı ve Büyük-saat arasında bulunan Ziyapaşa Parkı içerisinde gerçekleştirildi.

Akdeniz Geleneksel El Sanatları Derneği (AGESDER) Yönetim Kurulu Başkanı Serdal İnözü, dernek olarak öncelikli amaçlarının, somut olmayan kültürel miraslarımız kapsamında yer alan, kaybolmaya yüz tutmuş gele-neksel el sanatlarımızın korunması, yaşatılması ve sonraki nesillere akta-rılmasını sağlamak olduğunu dile ge-tirdi.

İnözü, “Bu amaç doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz 1. Adana Gelenek-sel El Sanatları Festivali’nde gelenek-sel el sanatlarımıza olan ilgiyi artırmak ve bu ilginin sürekliliğini sağlamak için sergilerin yanı sıra katılımcıların uy-gulamalı çalışmalara aktif olarak ka-tılabilecekleri atölye (Workshop) ça-lışmalarına yer verdik. Bu uygulama ile geleneksel el sanatlarına merak ve ilgi uyandırmayı hedefliyoruz. Bu kap-samda her stantta pek çok kurum ve sanatçının katılımı ile farklı alanlarda zenginleştirilmiş atölye çalışmalarını gerçekleştirdik” dedi.

Binlerce yıllık tarih içinde zen-gin mozaik ile harmanlanarak, Anadolu’nun kültürel mirasını oluştu-ran geleneksel el sanatlarımızın çeşitli

nedenlerle unutulmaya yüz tuttuğunu, herşeye rağmen bu kültürel mirasla-rımızın günümüze kadar kısmen de olsa yaşatılarak taşındığını ifade eden İnözü, “Bu festivalin aynı zamanda Adana’nın turizmine de büyük katkı sağlayacağı inancındayız. Adana’da ilk defa gerçekleştirilen festivalimize ka-tılım ve desteklerini esirgemeyen tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyo-ruz” diye konuştu.

Sergi ve atölye çalışma alanlarıDeri El Sanatları, Karagöz tasvir ya-

pımı, Ebru - Katı, Hat, Antik Saat Ya-pımı, Mozaik Yapımı, Maraş İşi, Ahşap Oyma, Sedef Kakma, Baston Yapımı,

Yöresel Folklorik Kıyafet, İğne Oya-sı, Kanaviçe, Taş-Batik-Ahşap-İpek Boyama, Cam Boncuk Yapımı, Folk-lorik Kitre Bebek, Kil-Seramik Yapımı, Tespih Yapımı, Boynuz - Kemik Yont-ma, Minyatür Taş Yontma,

Katılımcı kurum ve kuruluşlarÇ.Ü. Güzel Sanatlar Bölümü, Ç.Ü.

Kültür Müdürlüğü, Ç.Ü. İlahiyat Fakül-tesi Türk El Sanatları Dersi Öğrencileri, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü “Gele-neksel El Sanatları ile Kadınlarımız İş Sahibi Oluyor” projesi katılımcıları, Seyhan Belediyesi Seymer Meslek edindirme Merkezi, Çukurova Beledi-yesi Toplum Merkezi, Adana İşi, DEM Sanat ve Kültür Derneği

Page 59: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -57-

Ender DEMİRMali Müşavir

www.1e1danismanlik.net

Çağımızda internetin aktif kulla-nımı ve web sitelerinin sayısının

hızla arttığı görülmektedir, gelenek-sel ticaret ile yarışabilecek konuma gelen elektronik ticaretin boyutu da buna bağlı olarak hızla artış göster-mektedir.

Elektronik ticaretin tercih edil-mesindeki önemli artış ile beraber ülkelerin ekonomik, sosyal ve idari yapılarında önemli değişiklikler mey-dana gelmiştir. Elektronik ticaretin tercih edilmesinin yaygınlaşması ile beraber, geleneksel ticaret anlayışı değişmiş ve bu değişim neticesin-de elektronik ticaretin ekonomiye adaptasyon süreci hızlanmıştır.

Sanayi toplumundan bilgi toplu-muna geçtiğimiz şu günlerde, çağı-mızın şartlarında geleneksel ticare-tin yerini elektronik ticaret almıştır. Elektronik ticaretin zaman içerisin-de geldiği noktada görülmüştür ki;

Elektronik ticaret geleneksel ticaretle yarışıyor

elektronik ticaret, geleneksel ticaret ile önemli ölçüde yarışır hale gelmiş ve tercih sebebi olmaya başlamıştır.

Bununla beraber, ticaretin tanımı-nın yeniden güncellenmesi ve pazar kavramının şekillendirilmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştır. İnternet ortamında saniyeler içerisinde gerçekleştirilen işlemler, geleneksel ticaret ile daha uzun süreler almaktadır. E-ticaret sitelerinde ürünlerin tüm özellikle-ri ve fiyatları görülüp, karşılaştırma yapılarak çok kısa zaman da karar verebilmek mümkün. Karar kılınan ürünün siparişini kısa süre içerisin-de tamamlanarak ürünün kargoyla kapıya kadar gelmesi sağlanabili-yor. Böylece müşterinin hem maddi hem de zamansal bakımından avan-tajlı olması mümkün oluyor. Aslında e-ticaret; elektronik engellerin daha az olduğu bir ekonomik faaliyet ala-nı ve pazar yaratmaktadır. Sağladığı bu kolaylık ile günümüzde e-ticaret tercih sebebi olmaktadır ve ilerleyen yıllarda olmaya devam edecektir.

Elektronik ticaretin Üretim maliyetlerini azaltıcı iki boyutuBirincisi, elektronik ticaretin, fir-

manın maliyet yapısını değiştirmesi; ikincisi de diğer işletmelerle geriye ve ileriye doğru ilişkilerinde elde edi-len maliyet düşüşleridir.

İnternet kullanımı ile birlikte elektronik ticaretin geniş boyutlara ulaşması maliyet yapılarında mas-raflarda azalma yönünde etki yarat-mıştır ve oluşturduğu dijital ortamda bilgiye ana kaynağından, aracısız, doğru, daha hızlı ve ucuz yoldan ulaşma gibi fırsatları beraberinde getirmektedir.

Elektronik ticaretin sağladığı ma-liyet avantajı ile mal ve hizmetlerde tüketicinin lehine olarak ürün fiyat-larına yansımalar görülmektedir.

Elektronik ticaret istihdam ya da iş gücü yönünden değerlendirildi-ğinde iki durum ortaya çıkmaktadır. Birincisi elektronik ticaretin yeni iş alanlarının ortaya çıkmasına sebep olması dolayısıyla olumlu etkisi, ikin-ci olarak ise var olan iş sahalarında görevlerin yeniden oluşturulması sü-recinde bazı sahaların ortadan kalk-ması dolayısıyla olumsuz etkisidir. Özetle, gerek yeni kurulan firmaların, gerekse elektronik ticarete geçen eski işletmelerin işgücü yoğunluğu-nu azaltan bir üretim yapısına yönel-dikleri görülmektedir.

SonuçVar olduğu çağa ayak uydurabilen

kurumlar stratejilerini doğru belir-leyerek, hedeflerini doğru ve tutarlı bir şekilde ortaya koyarak elektronik ticaretin avantajlarından ve yeni iş imkânlarından faydalanarak rakipleri karşısında avantaj sağlayacaklardır. Rekabet halinde olduğu firma ne ka-dar büyük bir firma olursa olsun, oto-masyona bağlanmış, iş yönetimi ve maliyetlerindeki azalma ile aynı ürü-nü daha az personel çalıştırarak daha ucuz fiyattan ve daha hızlı bir şekil-de müşterilerine ulaştırılabilen en iyi hizmet sunabilen firmalar rekabet avantajını da yakalayacaklardır.

Geleneksel yöntemlerin dışında elektronik ticaretle, daha hızlı, sü-rekli ve maliyetler açısından daha fazla avantajlar sağlanması sonu-cunda fiyatlarda da azalma kaçınıl-maz olacaktır.

Page 60: Ato dergi sayı48

-58- | ADANA TİCARET ODASI

Adanaspor Süper Lig’e yükseldi

PTT 1. Lig’de bitime 3 hafta kala şam-piyonluğunu ilan ederek Süper Lig bi-

letini alan Adanaspor, bu sezon yaşadığı sıkıntıların ardından adeta küllerinden doğarak büyük bir başarıya imza attı.

Adanaspor 2003-2004 sezonun-da Süper Lig’den (dönemin birinci ligi), ertesi sezon ise 2.Lig’den düştü. Takım, yaşadığı ekonomik sorunlar sebebiyle maçlarına çıkamayınca kapanma nok-tasına geldi ve bir alt kümeye düştü. İflasın eşiğine gelen Adanaspor’un ya-şadığı bu sıkıntılar, Bayram Akgül’ün kulübü sahiplenmesiyle sona erdi. 13

Kasım 2015’te Engin İpekoğlu’nun gö-reve getirilmesiyle toparlanan turuncu-beyazlılar, 19 maçlık yenilmezlik serisini Gaziantep Büyükşehir Belediyespor’u 3-2 mağlup ederek sürdürdü ve ligin bitimine 3 hafta kala Süper Lig’e adını yazdırdı.

Üzeri açık otobüsle Osman Yereşen Tesisleri’nden çıkan ve şehir turu attık-tan sonra Multigroup Alanyaspor maçı için 5 Ocak Fatih Terim Stadı’na gelen Adanaspor, Gazipaşa Bulvarı üzerinde turuncu beyazlı taraftarlar tarafından coşkuyla karşılandı.

‘Şampiyon’ sloganlarıyla sevgi gös-terilerinde bulunan taraftarları, oyun-cular da alkışladı. Kulüp başkanı Bayram Akgül, Takımı meşaleler eşliğinde karşı-layan taraftarlara, sevgi gösterilerinden dolayı teşekkür etti. Turuncu beyazlı ta-raftarlar, daha sonra Multigroup Alan-yaspor maçını izlemek için 5 Ocak Fatih Terim Stadı’na girdi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Ömer Çelik, Adana Va-lisi Mustafa Büyük, Kulüp Başkanı Bay-ram Akgül, aralarında Yönetim Kurulu Başkan Yardımcımız Mehmet Şahbaz ile ADASO Başkanı Zeki Kıvanç’ın da yer aldığı Adanaspor Kulübü Yönetim Ku-rulu üyeleri ve futbolcular şampiyon-luk kupasını Türkiye Futbol Federas-yonu Başkanı Yıldırım Demirören’den aldı. Adanaspor’un Süper Lig’e çıkması, stadyumdaki gösterilerin ardından ken-tin merkezi noktalarında da coşkuyla kutlandı.

Odamız, Adana Sanayi Odası, Adana Ticaret Borsası ve Hacı Sabancı Organi-ze Sanayi Bölgesi ile birlikte Abidinpaşa Caddesi’ndeki hizmet binamızın önüne ve şehrin farklı noktalarına Adanaspor’a kutlama, Adana Demirspor’a da Play Off karşılaşmalarında başarı dileği içeren dev bez pankart asıldı.

Page 61: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -59-

Page 62: Ato dergi sayı48

-60- | ADANA TİCARET ODASI

Groseri, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nca “Tüketici Memnuniyetini İlke Edinen Firma Ödülü”ne layık görüldü:

Yerelden ulusala uzanan önemli başarının adı; Groseri...

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüke-ticinin Korunması ve Piyasa Göze-

timi Genel Müdürlüğü tarafından her yıl düzenlenen 19. Geleneksel Tüketici Ödülleri kapsamında, “Tüketici Mem-nuniyetini İlke Edinen Firma Ödülü”ne layık görülen Groseri Market, Adana ve Çukurova için gurur duyulacak bir ba-şarıya imza attı.

Groseri’nin bu başarısında kurucu ve şu andaki ortak ve yöneticilerinden tüm çalışanlarına kadar herkesin payı büyük kuşkusuz. Adana Ticaret Odası Dergisi olarak bu sayımızda, şimdiye kadar aldığı ödüllerle yerelden ulusa-

la uzanan son derece önemli başarı-lara imza atan, önümüzdeki 10 yıllık süreçte Londra ve Paris’te bile ma-ğazalar açmayı hedefleyen Groseri’yi siz değerli üyelerimize ve okurları-mıza daha kapsamlı olarak tanıtmak istedik.

“Kanmayan, kandırmayan yapı-mızla, adalet ve rekabet prensiplerin-den şaşmayarak, nicelikten çok nitelik odaklı işletmeciliğimizde gıda pera-kende dalında büyüyerek yolumuza devam etmek istiyoruz” hedefiyle gün-den güne büyüyen Groseri’ye Adana Ticaret Odası Dergisi olarak yönelttiği-

miz sorular ve aldığımız yanıtlar şöyle:Groseri hangi tarihte nasıl ve kim-

ler tarafından kuruldu?1984 yılında Zihni Uğurses, Meh-

met Ali Önür, Ersin Özdemir ve Bülent Sarkut adlarındaki dört girişimci or-tak tarafından Uzay Pazarlama adı altında üst dağıtım firması şeklinde başlayan ortaklık, zamanla piyasanın toptandan perakendeye yönelmesi ile birlikte 1989 yılında Adana Tansaş adı altında süper market işletme-ciliğine başlamıştır. Birkaç yıl sonra Bülent Sarkut’un ayrılması ile üçe inen ortaklık sayısı bugün halen aynı şekilde devam etmektedir. İzmir’de faaliyet gösteren Tansaş’la olan isim benzerliği, İzmir’deki firmanın halka açılım süreci sonrasında isim deği-şikliğini mecburi kılmış, neyse ki tam da o sıralar başlayan altyapı ve tasa-rım çalışmaları sayesinde aslında zo-runlu olan isim değişikliği sanki biraz da bu değişimin tamamlayıcısı gibi olmuştur.

1996 yılında Mehmet Ali Önür, Er-sin Özdemir ve Levent Uğurses kuru-cu ortaklığı ile faaliyet gösterdiği gıda perakende dalında Groseri adı ile ilk süpermarketini açan birliktelik, bu-gün halen 22 mağaza 149 kasa sayısı ile aynı kişilerin oluşturduğu Yönetim Kurulu ile yoluna devam etmektedir. İcra Kurulunu Levent Uğurses, Kazım Önür ve Dide Özdemir Tuncer’in uyum içerisinde oluşturduğu bu yapı, yine 2008 yılında zamanla artan meyve-sebze satış hacminden dolayı Adana, Mersin ve Antalya sebze hallerinde horeka ve toptan sebze-meyve satış ve dağıtımı yapmak amacıyla, Meseri adı ile yeni bir şirket kurmuştur. Me-seri adlı bu şirketin İcra kurulunda ha-

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Ge-nel Müdürlüğü tarafından 19. Geleneksel Tüketici Ödülleri kapsamında, “Tü-ketici Memnuniyetini İlke Edinen Firma Ödülü”ne layık görülen Groseri Mar-ket Yönetim ve İcra Kurulu Üyelerinden Levent Uğurses ile Kaan Önür’e Meclis Başkanımız Tarkan Kulak ve Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe tara-fından başarı plaketi verildi.

Page 63: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -61-

len Ersin Özdemir, Levent Uğurses ve Kaan Önür birlikte görevlerine devam etmektedir.

Groseri, Adana’da ilk marketi aç-tığında Adanalı market kültürüne ta-mamen yabancıydı. Markete girmek, vatandaşa lüks ve pahalı bir mağa-zaya girmek gibi itici geliyordu. Gro-seri, bu önyargıyı yıkmak için yıllarca mücadele verdi. Klimalar çalışırken, marketlerin kapıları sonuna kadar açık tutuldu. Bedava ekmek dağıtı-mı yapıldı. Ancak, bugün bakıldığın-da market kültürünü benimseyen bir Adana görmek Groseri’yi son derece mutlu etmektedir. Groseri, bölgesel düzeyde ve şehir içerisinde faaliyet gösteren bir market olarak bölgede, her geçen gün biraz daha fazla is-tihdam yaratmakta, “Bölgenin parası bölgede kalsın” mantığı ile hareket etmektedir.

Kuruluşundan günümüze kadar Groseri’nin yol haritasını anlatır mı-sınız ?...

1989 yılında İzmir’de başlayan Tansaş modeli girişimci ortaklar tara-fından izlenerek Adana’da aynı yapının belediye ile ortak girişimi planlanmıştı. O zamanki belediye yönetimi ile mu-tabık kalınarak açılacak mağazaların lokasyonları dahi belirlenmiş iken ilk seçimlerde mevcut belediyeyi yöne-tenler seçimi kaybedip, yeni gelen be-lediye ekibi de bu işe soyunmamaya karar verince; mevcut ortaklar yalnız başlarına kalıp, yollarına Adana Tan-saş ismini verdikleri mağazalarında kendi koydukları sermaye birikimi ile yollarına devam etme kararı vermişler. Böylece mevcut yaptıkları bölge mü-dürlüğü ve toptan gıda dağıtım işine ek olarak süper market operasyonuna da başlamış oldular.

Daha sonra 1996 yılında halka açılma ve marka tescili süreçlerinden sonra bizden de isim değiştirmemiz istenince, cevabında bizde belli makul süre izin isteyip, yumuşak bir geçişle bunu tamamlama adına söz vermiştik. Hızlıca müşterilerimize isim yarışması açıp sonra seçilen isim için Ankara’dan gerekli marka tescili yaptırıp, Groseri ismi ile faaliyetlerimize devam etme kararı aldık.

Tansaş’ı küçültüp yanına şeklen biraz daha büyük Groseri ismini yer-leştirerek sırası ile önce insertlerde, medyada ve poşetlerde, en sonrasında ise tabelalarımızda ismimizi bir müd-det Tansaş-Groseri daha sonrasında ise sadece Groseri görünecek şekilde planlama yaptık. Yeni markanın ne zaman oturduğunu öğrenmek üzere dolmuşlara binip yıllarca mağazala-rımızın önündeki Tansaş durağı de-

Page 64: Ato dergi sayı48

-62- | ADANA TİCARET ODASI

nilen duraklarda, yolcular ve dolmuş muavinleri ne zaman “Groseri durağı” demeye başlayacaklar diye de ayrıca merakla sürekli test ettik. Neyse ki bizi çok yoracak bir uzunlukta sürmemiş ve iki yıl içerisinde artık duraklar Gro-seri diye anılmaya başlamıştı. Zaten tabelaların değiştiği bu dönem yeni-liklere hız verip imza attığımız yıllardı. Belki de isim değişimi hayırlı olmuş, yenilediğimiz barkodlu kasalar, ışık, zemin, donanım ve genel mağaza at-mosferine isim de eklenince sanki bambaşka bir markanın doğuşu gibi algılanarak, yaptığımız bir çok deği-şiklik müşteri tarafından beğeni top-lamıştı. Bu değişim Adana’ya o yıllarda gelip ulusal ve uluslararası sermayece açılan değişik semtlerdeki 50 bin met-rekare yeni alışveriş alanına rağmen ciddi büyümemize destek olarak biz-leri bugün Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren aktif kasa büyüklüğünde en önde giden zincir haline getirmişti.

Günümüzde Groseri’nin, şube, personel sayısı ve büyüklük açısın-dan diğer rakamları nelerdir?

Satıs alanı olarak toplam metreka-remiz birkaç ay içerisinde yeni açaca-ğımız Mersin Çiftlikköy Mağazamızla beraber 20 bin metrekare kapalı satış alanına çıkacakken, depolama alanı-mız da buna paralel 15 bin metrekare-

lerdedir. Yine Adana, Mersin ve Antalya sebze halinde Meseri adlı şirketimizin sahip olduğu komisyon evi ve ardiye-leri ile bu depolama alanı toplam bü-yüklüğü 20 bin metrekareyi bulmak-tadır. Hep övündüğümüz ve ana he-deflerimizden birisi olan çalışanımızın gelirini artırmaktan duyduğumuz haz bizim için her şeyin ötesindedir. Şu anki personel sayımız 1200 civarında-dır. Düzenli taşıdığımız ürün sayısı ise mevsimsel olanlar hariç 15 bin skular seviyesindedir.

Kuruluşunuzdan bu yana aldığınız ödüller...

Ulusal çapta Groseri adına aldı-ğımız Hızlı Balık, Perakende Güneşi, Türkiye’nin Etik Şirketi Ödülü ve 19. Geleneksel Tüketici Ödülleri’nde Tü-ketici Memnuniyeti İlke Edinen Firma Ödülü bizi gururlandıran ve doğru yol-da ilerlediğimizi hissettiren başarıları-mız olmuştur.

Son olarak Gümrük ve Ticaret Ba-kanlığı Tüketicinin Korunması ve Pi-yasa Gözetimi Genel Müdürlüğü’nün 19. Geleneksel Tüketici Ödülleri kap-samında, “Tüketici Memnuniyetini İlke Edinen Firma Ödülü”ne layık görüldü-nüz. Bu ödül size neler ifade ediyor?

Kurulduğumuzdan bu yana çok önemsediğimiz çalışanımız, tedarik-çilerimiz ve müşterilerimiz üçgeninde,

önemli yer tutan bu dalda özellikle tü-ketici haklarını korumak üzere misyon yüklenen Gümrük ve Ticaret Bakanlığı gibi resmi bir makamdan bu ödülü al-mak bizleri oldukça gururlandırmıştır.

Tüketici bağlılığı ve memnuniye-tinde ilkeleriniz nelerdir ?

Groseri sosyal sorumluluğunun bi-lincinde bir işletmedir. Yararlı faaliyetler gerçekleştirirken toplumsal değerlere önem verir. Groseri müşterilerine yük-sek standartlar oluşturmak için çaba harcar. Müşterilerine verdiği hizmet ve ürün kalitesini her zaman yüksek tutar.

Tüketici memnuniyetinin sağlan-ması konusunda özel bir uygulama-nız var mı, bu alanda yaşadığınız il-ginç öyküleri anlatabilir misiniz ?

Mağazalar, internet sitemiz, tele-fon ve diğer iletişim araçlarımız aracı-lığıyla her ay yüzlerce gele n öneri ve şikayetleri tek tek okuyup, en kısa za-manda geri dönüş yapan Pazarlama, Reklam ve Halkla ilişkiler bölümümüze bağlı bir ekibimiz var. Tüm öneri ve şi-kayetleri tek tek kayıt altına alarak, en geç 2 gün içinde müşterimize cevap vermeye ciddi çaba göstermekteyiz. Onu ikna etmek bizim için görevdir, haklı eleştirilere özür diler, mutlaka zararını tazmin eder, onun içinde uy-gunsa bizzat ziyaret dahi ederiz. Müş-teriden gelen beğendiğimiz ve uygu-lamaya geçirdiğimiz önerilere ödül de vererek onları ayrıca mutlu ederiz. Bu kültür tüm Groseri çalışanlarına en yu-karıdan en aşağıya tek tek yansımıştır.

Yaptıklarımız içerisinde 22 yıla ya-kındır yapılan ve geleneksel hale ge-lenler, ’’Başarılı Öğrencileri Ödüllendir-me ve Burs Kampanyamız’’, ’’Meslek Günleri İndirimlerimiz’’, ’’Sağlık Günleri Konferanslarımız’’, ’’Groseri Yaz Okulu Projemiz’’, ’’Groseri 23 Nisan Kır Balosu Kampanyamız’’, ’’Groseri Yemek Kurs-ları’’, ’’Kasada Sanat Var (Devlet Tiyat-rosu ve Senfoni bilet hediyelerimiz) kampanyamız’’, ’’Zil Sesi (kasada anın-da hediye) Kampanyamız’’, ’’Groseri Yılın Annesini Anneler Günü (hastane-

Page 65: Ato dergi sayı48

ADANA TİCARET ODASI | -63-

lerde o gün tüm doğum yapanları he-diyelerle ziyaretimiz)’’, ’’Babalar Günü Tavla Yarışmaları’’, ’’Sevgililer Günü Ba-lomuz’’, ’’İftar Yemeği Kampanyamız’’, ’’Yılbaşı Hediye Sepeti Kampanyamız (yılbaşında her yıl 1500 evi ziyaret ede-rek yılbaşı sepeti hediye ediyoruz)’’, ’’Aşure, Sıkma ve Sucuk ekmek gün-lerimiz’’, ’’Tekne Turu Kampanyamız’’, ’’Doğum günü indirimlerimiz’’, ’’Kurtu-luş Günü (3-5-6 Ocak Mersin, Adana ve Ceyhan’ın düşman işgalinden kurtu-luşu) İndirimlerimiz’’, ’’Yaza Merhaba-Yaza Veda İndirimlerimiz’’ bu alanda yaptıklarımızdan bazı örnekler.

Aklımıza gelen öykülerden bir tane-si; satış sonrası hizmeti de önemseyen Groseri, müşteriyi bilinçlendirmeye yö-nelik “Et Satın Alırken Nelere Dikkat Et-meliyiz?” konu başlıklı el broşürü ile Ete dair püf noktalar, hangi etin hangi ye-mekte kullanılabileceği, taze ve sağlıklı ette olması gereken özellikleri anlat-maktadır. Hatta bu kitapçık yanında bir müşterimizin, “Pişirdiği Etlerin Sertleş-mesi “ konusunda aldığımız bir müşteri şikayetinde, müşterimiz önce Veteriner Hekimimiz tarafından “etin nasıl pişiril-mesi gerektiği” konusunda bilgilendi-rilmiş, müşterimizin aynı sorunu tekrar yaşadığını belirtmesi üzerine evi ziyaret edilerek, etin pişirme teknikleri bizzat Veteriner Hekimimiz tarafından uygu-lanmış, pişen etin oldukça lezzetli ve yumuşak olması sonrasındaysa, müş-teri memnuniyeti sağlanmıştır.

Bir diğerinde de müşterimiz; bizi telefonla arayarak arkadaşımıza “orası Groseri market mi” diye soruyor. Arka-daşımız da, “Evet nasıl yardımcı olabi-liriz” diye sorduğunda, “Ben şu anda Ankara’dan arıyorum Anıtkabir’i gezer-ken bir cüzdan buldum cüzdanın için-de kişiye ulaşabileceğim hiçbir şey yok. Sadece kırmızı bir kart var ve üzerinde Groseri yazıyor. Cüzdanı düşürenin si-zin elemanınız olabileceğini düşünerek 118’den Groseri’nin numarasını aldım. Cüzdanın içerisinde para da var. Sahi-bine ulaşabilmem konusunda bize yar-dımcı olabilir misiniz” diyor. Biz bunun üzerine karttaki bilgilerden yararlanarak

müşterimizin telefonuna ulaştık ve ken-disini bulduk. Çok şaşırdı, çünkü cüzda-nını düşürdüğünden haberi bile yoktu. Biz hemen kendisini bizi arayarak cüz-dan bulduğunu söyleyen duyarlı kişiyle Anıtkabir’de buluşturduk. Müşterimiz tatilden döndüğünde bir kutu baklavay-la geldi. “Biz ilk önce inanamadık, şaşır-dık. Tatile çıkmıştık ve nakit paralarımın tümü cüzdanın içindeydi. Cüzdandaki tek kart da Groseri Market kartıydı. Bu kartın bu kadar işe yarayacağını hiç dü-şünememiştim. Groseri’ye inancım bir kat daha artı, iyi ki varsınız dedi.

Dünya marketçiliği ve ülkemiz marketçiliği konusunda bir kıyasla-ma yapabilir misiniz ?

90’lardan beri söylediğimiz bir şey var. Avrupa coğrafyasında kuzeyden güneye doğru indikçe değişen de-mografik yapının içerisinde bize en yakın özellikler taşıyan ve bu özellik-leri organize perakendenin yapısına yansıtan ülkeler daha çok Avrupa’nın güneyinde yer alan ülkelerdir. Politik yapı, şehirleşme, sıcak kanlı insanlar ve bunun gibi özellikler ele alındığın-da sanki gelecekte oradaki organize perakende pazar paylarına (En tepe 5 zincirin pazarın % 40-45 hakim ol-ması) benzer oranların ülkemizde de oluşacağıdır. Şu anda bu rakam ülke-mizde % 20’lerdedir. Dolayısı ile yine bu senelerdir söylediğimiz tepe 5’in ki içinde uluslararası aktörlere ilave mutlaka bir tane Cola Turka örneği gibi Türk perakende zinciri olacaktır. Paza-rın kalan diğer % 60’ını bölgesinde ba-şarılı lokal perakende ile beraber diğer bakkal, büfe, benzin istasyon market-leri gibi yapıların oluşturacağıdır. Son yıllarda yapılan ülkemizdeki satın alma ve birleşmeler bu tepe 5’e ait koltukla-rın rezervasyonu hareketleridir.

Groseri bu kapsamda nasıl bir yer-de duruyor, Perakendecilik Yasası ile ilgili düşünceleriniz...

Sektörümüz, gelişen bir ekonomi olan Türkiye’de gelecekte de hem is-tihdam, hem ciro büyüklüğünde yine

en önemli sektörlerden biri olmaya devam edecektir. Gelecek 10 yılda or-ganize perakende oranlarının bugün-künün 2 katına çıkacağına inanmak-tayız. Benzin istasyonu marketlerinin yaygınlaşacağına, reçetesiz ilaçların organize perakendede satılacağına ve inşallah rekabet ve çalışma koşullarını düzenleyen bir perakende yasasına da sahip olacağımızı da ayrıca bekliyoruz. Organize perakende rakamları iki ka-tına çıkarsa lokal perakende de bun-dan mutlaka nemalanacak, Groseri de oradaki yerini alacaktır. Hedefimiz Çukurova Bölgesinde gıda peraken-deciliğinde lider zincir olmaya devam etmektir. Sonrasında gelişen dina-mikler bizi bölge dışına taşırsa öncelik şimdilik İstanbul’da olmaktır. En büyük hedefimiz ise ilerde Avrupa Birliği en-tegrasyonu sonrası orada olacak Türk müteşebbis gücü içinde yer alıp Paris ve Londra’da mağazalar açmaktır. As-lında bunlar elbette dolaylı amaçla-rımız. Bizim için asıl önemli olan he-defimiz, Paris’te mağaza açmak yeri-ne Paris’te çalışabilecek donanım ve düzene sahip mağazacılık seviyesine ulaşmaktır. Bu seviyeye geldikten son-ra ister Paris ister Silifke olsun bizim için önemli değil. Yani AB evrensel kri-terlerine ülkece sahip olduktan sonra, ister birliğe kabul olalım, ister olmaya-lım. işte biz de Groseri olarak tam bu noktadayız.

Önümüzdeki 10 yıl için Groseri’nin hedefleri konusunda neler söyleyebi-lirsiniz?

Kanmayan, kandırmayan yapımız-la, adalet ve rekabet prensiplerinden şaşmayarak, nicelikten çok nitelik odaklı işletmeciliğimizde gıda pera-kende dalında büyüyerek yolumuza devam etmek istiyoruz. Küçük adımlar fakat büyük vizyonumuzla ilerlediği-miz bu yolda, 10 yıl içinde nerelere ka-dar ulaşırız bugünden bir şeyler söyle-mek zor da olsa, emin olduğumuz tek şey Çukurova bölgesindeki tüm il ve ilçelerde operasyonumuzu yaygın hale getireceğimizdir.

Page 66: Ato dergi sayı48

-64- | ADANA TİCARET ODASI

HİZMET BİRİMİNİN ADITİCARET SİCİLİ MÜDÜRLÜĞÜ Şubat Mart NisanKuruluş Tescili Sayısı 211 246 208Değişiklik Tescili Sayısı 661 254 502Terk Tescili Sayısı 71 348 55Verilen Belge Sayısı 1030 2022 1869Ticari İşletme Rehni Sayısı - 3 -Cevaplanan Resmi Yazışma Sayısı 2689 4161 2788ODA SİCİL MÜDÜRLÜĞÜ Şubat Mart NisanYeni Üye Kayıt Sayısı 213 245 202Üye Kayıtlarında Yapılan Değişiklik Sayısı 406 495 493Terk Olan Üye Sayısı 67 69 281Verilen Belge Sayısı 3416 6117 3423İş Makinası Tescili Sayısı 46 75 87Yazışma Sayısı 77 69 82Dosyadan Alınan Belge Sureti 43 35 107Ticaret Sicil Gazetesi Sureti 1665 1994 1781MALİ İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ Şubat Mart Nisan Tahsilat Makbuzu Sayısı 4627 6170 8797 Ödeme Makbuzu Sayısı 35 38 44 Tahsil-Tediye-Mahsup Fişleri Toplam Sayısı 578 657 668 Hazırlanan Banka Talimatı Sayısı 174 188 156 Hazırlanan Tablo Sayısı - 3 1 Cevaplanan Resmi Yazışma Sayısı 6 9 5YAZI İŞLERİ VE KARARLAR MÜDÜRLÜĞÜ Şubat Mart NisanGelen Evrak Sayısı 1010 1057 984Giden Evrak Sayısı 443 455 449Sekreteryası Yapılan Oda Organ Toplantısı Sayısı 54 57 56İÇ TİCARET MÜDÜRLÜĞÜ Şubat Mart NisanDüzenlenen Kapasite Raposu Sayısı 18 10 26Düzenlenen Ekspertiz Raposu Sayısı 13 20 15Onaylanan Sigortacılık İşlemi Sayısı 59 67 40Tespiti Yapılan Rayiç Bedel Sayısı 52 26 32Gayrimenkul Değer Tespiti Sayısı 1 1 2Onay Yapılan Fatura Sayısı - 3 1Cevaplanan Resmi Yazışma Sayısı 31 42 35Web Sayfasında Yayınlanan Duyuru Sayısı 7 11 9Tescili Adana Kebabı Başvuru Onayı - 2 -Yerli Malı Belgesi 1 4 1Yeterlik Belgesi / Mücbir Sebep Belgesi - 1 -Fire, Zayiat ve Randıman Oranları Belgesi 1 - -DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER VE ORGANİZASYONLAR MÜD. Şubat Mart NisanOnaylanan İhracat Evrakı Sayısı 522 553 520Üyelere Verilen Danışmanlık Hizmeti Sayısı 9 10 6Düzenlenen Toplantı-Seminer-Organizasyon Sayısı 7 6 10Cevaplanan Resmi Yazışma Sayısı 12 6 11Web Sayfasında Yayınlanan Duyuru Sayısı 38 44 32BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ Şubat Mart NisanBasın Bülteni Sayısı 4 4 8Basın Toplantısı / Daveti Sayısı - - -İDARİ İŞLER VE İNSAN KAYNAKLARI MÜDÜRLÜĞÜ Şubat Mart NisanDüzenlenen Bordro Sayısı 19 17 19Düzenlenen Sevk Belgesi Sayısı 44 82 33Yapılan Satınalma Sayısı 7 - -Yapılan Demirbaş Kaydı Sayısı 1 7 4Karşılanan İhtiyaç Talep Formu Sayısı 124 104 127HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ Şubat Mart NisanTakibi Yapılan Dava / İcra Takip Dosyası Sayısı 71/330 73/330 73/330Aidat Borcu Konusunda Görüşülen Üye Sayısı 110 58 36Danışmanlık Yapılan Üye Sayısı 35 43 41BAŞKANLIK ÖZEL BÜRO Şubat Mart NisanYönetim Kurulu Başkanına Refakat Edilen Toplantı Sayısı 12 9 7Yönetim Kurulu Başkanına Sunulan Belge / Rapor Sayısı 9 5 6BİLGİ İŞLEM ŞEFİĞİ Şubat Mart NisanBakımı - Tamiri - Kurulumu Yapılan Bilgisayar / Yazıcı Sayısı 16/45 11/42 70/46

İŞLEM ADEDİ

ODAMIZ HİZMET BİRİMLERİNİN ŞUBAT - MART - NİSAN 2016 AYLARI FAALİYET RAPORU

Page 67: Ato dergi sayı48
Page 68: Ato dergi sayı48