(748) tarihu'l İslam-İmam zehebi-.pdf

1520
 TARİHU’L İSLAM İmam Zehebi 1.CIİ LT 1.BÖLÜM Başlarken Bismillâhirrahmânirrahîm.  Allah'ın izniyle, bu günden itibaren, Hafız Zehebî'nin meşhur "Tarihü'l İslam'ını müslüman münevverlere takdim etmek gibi ulvî bir hizmete başlamış bulunuyoruz.  İslam âleminin, bilhassa Türk dünyasının yeniden yapılanmasm -da, mazide olduğu gibi tekrar eski mefahirini elde etmede, şaşırıp giden insanlığa hak ve hakikatları gösterebilecek rehberlik hüviyetini kazanabilmede tarih bilgisi, tarih şuuru ve tarihî mukayeseler  son derece mühimdir. Bilhassa yirminci asrın başlangıcından günümüze kadar batı emperyalizminin her türlü tasallutuyla hayatlarının bütün şubelerini hiristiyan batı ile dinsizlik dinini din edinen koministlerin emri altına veren zavallı müslümanlar, kendi  şanlı mazilerini o yüce mertebeye ulaştıran, milletler arasında örnek millet olma vesilelerini kendilerine kazandıran ve asırlarca kendilerini dünyaya hükmetme - lerine sebeb olan Hz. Muhammed (s.a.v.)'in ve arkadaşlarının hayat ve hatıralarını bilmeye bugün dünden çok daha muhtaçtırlar.  Efendimiz (s.a.v.)in Allah tarafından "numune insan" olarak gönderilmiş olması, eş ve emsali görülmemiş mücadelesi, bütün hayatını dolduran cihadı, insanlık sevgisiyle yoğrulmuş olması, hem  bir peyğamber hem devlet başkanı,  hem iyi bir komşu olması, vefası, Alla -hın vaz ettiği kul hukukunu eş ve emsali görülmemiş biçimde uygulaması, ve bu uygulamada herkesten çok kendini sorumlu kılması, Onun hayatının yeniden bizim tarafımızdan ele alınması gereğini kaçınılmaz şekilde bir  daha ortaya koymuş bulunuyor.  Zaten yüz yıla yakın bir zamandan beridir denemediğimiz, tecrübe etmediğimiz, hemen hemen hiç  bir sistem kalmamıştır. Denenen her yeni program bizi sil baştan bir takım zorlamalara götürerek zaten zayıf olan gücümüzün iyice  tükenmesine sebeb olmuştur.  Tarihin karanlıklarına gömdüğümüz bu îmanî inkılabın 1400 yıllık süresinde yüzümüzü kızartacak,  başımızı önümüze şürecek hiç bir safhası gösterilemez. Yenilik taraftan olalıdan bu yana ise yapabildiğimiz yegâne becerî, batılılardan ilim ve para, iş ve aş dilenciliğidir. Batıyı ısrarla çok geriden takib ve akıl almaz kuru taklitçiliğimiz bizi her geçen gün biraz daha gerilere doğru götürmekte ve aramızda öyle uçurumlar meydana getirmektedir ki, en gayretli bildiğimiz in sanlar  bile artık bu yarıştan ümidlerini keserek yese kapılmakta ve çareyi batıya küllî bir şekilde teslim olmakta görmektedirler.  Bu işin neresinden başlanacağı hususunda artık tereddüdlere yer verilmeden Allah'a ve Peyğamber'e dönmmekten başka yapabileceği miz hiç bir şey olmadığını idrak etmeliyiz. Zira Müslümanlar içine ştükleri bu utanç verici durumdan kurtulma Ümidi ile çalmadıkları kapı, baş vurmadık sistem koymadılar. Üstelik Hz. Muhammed (s.a. v)'in yerini alabilir ümidiyle peygamberler bile türetip,

Upload: ahmet

Post on 06-Oct-2015

601 views

Category:

Documents


45 download

TRANSCRIPT

1.CILT 
 
 
Zehebî Tarihini Neden Tercih Ediyoruz ?
Canta Yaynclk olarak, yayn hayatna balayaldan beri ülkemizin artlarn, nsanmzn seviyesini, dînî ihtiyaçlarn, din da'va-smn günün artlarna göre en önce giderilmesi gereken zarurî mü küllerini göz önüne alarak eser vermeye gayret etmekteyiz.  üphesiz bu güne kadar slam Tarihleri gerek te'lif gerekse ter -ceme olarak defalarca baslm  bulunuyor. Bunlar arasnda fevkalâde ilmî olanlar olduu gibi, mitolojik mahiyet arzeden, asl ve astan olmayan uydurmalarda az deildir. Yine srf Allah rzas ve din gayretiyle baslanlar olduu gibi, ya srf para kazanmak yada bir eyler yapm olmak hevesiyle piyasaya arzedilenier de vardr.  Yine açk yüreklilikle söylemek gerekirse Peygamberimize sövmeyi âdet haline getirenler bile slam tarihi yaynlayarak yalan ve dolanlarla son çareyi dine dönmede bulanlarn yollarn kesmeye ça- lmaktadrlar. Bütün bunlar olup biterken müslürnanlar uyuyorlarm? Uyumuyorlar tâbi. Tabide bir gayret ve didinme ile bütün mesaîlerini ya bunlara cevap vermeye sarfettiklerinden Hz. Muhammed (s.a.v)i gerçek kimliiyle ortaya koymaya vakitleri olmuyor, yahutta Efendimizi gerçek kaynaklardan örenemediklerinden, ya Onu insan üstü haa ilâhî bir varhkm gibi: yahutta eyhleri, efendileri, liderleri seviyesinde bir anlam içerisinde mütalâ ediyorlar.  Gençlik yllarmda rahmetli Üstadm Kagar Ulemasndan Cela-leddin Karaka hoca ile Konya'da dinlediimiz bir vaiz hâla k ulaklarmzda ..... Vaiz efendi üphesiz gayet samimi olarak Peygamberimizin sa (a.s)dan daha üstün olduunu anlatmaya çalyordu. Bunun için eskiden bir çok hikayeci hocadan dinlediim u kssay anlatt:  «Bir gün Peygamberimiz (s.a.v.) Cebrail'e •'Kardeim Cibril! Sen bana vahyi nereden alp gelirsin?" demi. O da bilmem, ben çarlnca bir yeil perdeye kadar gider orada dururum. Oradan bana vahiy  bu perde arkasndan verilir." demi, Efendimiz "peki perdenin arkasnda kim var, hiç bakmadmm?" deyince Cebrail "biz emir kuluyuz, bana bir emir verilmeden nasl bakarm" cevabn vermi. Pe- ygamberimiz de: "öyleyse sana emrediyorum, Vahiy almaya gidince bir bak!" buyurmu. Cebrail vahiy almaya gittiinde bu yeil perdeyi bir kaldrnca birde ne gör sün arkada yine peygamberimiz (s.a.v.) deilmi.» Vaiz bunlar söyleyip ardndan; «Allah Allah! Cebrailin vazifesi meer Hakikat-i Muhammedi'den alp Suret-i Muhammediye götürmekmi!» deyince Cami'de bir at ve feryat yükseldi. Üstad rahmetli müthi öfkelenip vaize; "Efendi, efendi! Kendin kafir olacaksan ol! Sana karmayz. Ama bu cemaattan ne isten. Hristiyanlar isa'da ileri gidince böyle mübarek bir zat insan olamaz olsa olsa Allann olu olur, diyerek onu Allann olu yaptlar. Sende imdi bu merte beyi geçsin diye peygamberimizi Allahm yapmak istiyorsun?'1 diye çknca az kalsn müthi bir sopa yiyeyazdk. Bereket camide baka hocalarda ie müdahele etti de vaziyet yatt. te Hz. Mu- hammed (s.a.v.)i mi, yoksa put perestliimi anlatt belli olmayan bu zavalllara birde günlük gazete tarihçileri katlnca cehaletimiz iyice srtp i zvanadan çkt.  Zâdü'I Meâd ile çeitli yönlerini tanma imkân bulabildiimiz Kâinatn Efendisi (s.a.v.)in Hafz Zehebî'nin sadece el yazmas kendi devrine kadar 21 dev cilt tutan bu eseri ilede Onun hem sîresini hem de meazi ve cihadn üstelik rait halifeler ve Muâviye devirleriyle beraber tanma imkanna kavuacaksnz. 
 
naallah bu giriimizden sonra hem Zehebî gibi bir türkmen yücesini hem de "Târihü'l slam" eserini sizlere etraflca tantacam. Kendi bir türk allâmesi olan bu zatn eserini niye tercih ettii- miz o zaman kendiliinden anlalacaktr. Ancak ben imdi pein olarak unu üzerine basa basa söyleyeyim; Biz bu eseri sizler için. içinde yalan dolan uydurma olmad gibi, satr satr kaynaklara dayand, sadece kaynaa dayanmakla yetinmeyip yalana yer vermedii. Kâinatn Efendisinin yalanla anlatlmaya asla ihtiyâc olmayacak kadar sahih asarn mevcut olduunu ortaya koymak ve
 
 
 
1- Tarih'in Tarifi
Dil yönünden Tarih: Bir olay vakitle bildirmeye tarih denilir. Tarih arabça bir kelimedir:kökünden gelir.  Kitab u gün tarihledi) diye ifade edilir, ve "kitab falan günü yazd," anlamnda yazlma gününü
 bildirmek demektir. Bak Lisanü'l Arab "H" bab. Yine Cevheri ve dierieride ayn eyi ifade ederler. Kimi lügatçilar bu kelimenin "her eyin biti yerine tarih" dendiinide öne- sürerler. Bu görüü esas alan bir çok tarihçi kitaplarn Ölüm tarihlerini esas alarak eserlerini yazdlar. Ve-feyâtü' â'yan  bunlarn balca örneklerinden biridir. Zehebî'nin bu eserinin adda "Tarihü'l slam ve Vefeyatü'l Meâhiri ve'l Âlâm" dr.  Yine bu kelimenin pi' Ei-Erah kelimesinden türediide söylenir. "El-Erah" yaban öküzünün yeni doan dii yavrusudur. Bunun önce yokken doduu gibi, tarih ilmininde sonradan doduu için
 
2- Tarih'in Önemi:
Bizden önce yeryüzünü ma'mur eden, bizim varis olduumuz eylere sahib olan, bu ümranda bir iz brakmak için bir hayat heba eden insanlar tanmak, tanmaya yaklaabilmek yüzde ellilik bir nis- bete ulamasada bütün insan olunun müterek arzusudur.  Deil geçmite, hayali bile cihan deen, nice muzzam hadiseler, kendi öz geçmiimizdeki mazi  bulutlarn, aradaki sisi datma imkan olsa ne kadar tatl anlar gözümüzün önüne filim eridi gibi ylr.  Meçhule ait meseleler, bütün insanlarda aratrma arzusunu kamçlayan, bilemediini örenme hrs veren bir olgudur.  Hele hayatlarn örenmek istediimiz insanlar Tarih'te iz brakan, medeniyetlerin geliim, deiim
3[1] mam Zehebi, Tarihu’l-slam, Canta Yaynlar: 1/12 
 
 
3- Tarih Kapsamna Giren eyler: 
Tarih geçmite cereyan eden hadiselerin nakli olduundan, gayet geni bir kapasitesi vardr. Bu yüzden tarih ilminde bütün ubeleriyle kemale ermi bir tarihçi gösterilemez. Tarih, hadiselerin cereyan ettii yer ve ülkeler bakmndan Corafyay için alr. nsanla ilgili olduu için Sosyoloji'yi de içine alr. Bizden öncekilerin bilgi ve bulgular naklettii için. Matematik, Tb. Hukuk. Felsefe, Ahlak gibi ilimlerin genellemelerimde kapsamna alr. Hatta bütün ilimlerin incelenmesi aynen tarihçilii gerektirdiinden ilimler tarihine de uzanr.  Dîni ilimlerin incelenmesi ise bal bana tarih konusudur. Ze-hebî unlar söyler:  «Benim Tarhü'l slam adl ansiklopedik tarihimde bahsi geçen fenere gelince; ben bunlar gayet ksa olarak ele alp onlarn laykyla hakkn vermedim. Öyle yapacak olsaydm 600 cilt tutard. (Burada Zehebî'nin kendi el yazmasn kasd ettiini unutmayn. Onun u anda basks devam eden arabca 21 ciltlik el yazmas asl baskda takriben 75 cilt olacaktr. Buna göre ilimlerin hakkn ver - eydi 2300 cilt eder.)  Sahavfnin "El-lan bit-Tevbih" adl eserinin 151 ci sayfasnda bizzat Zehebî'nin el yazsndan  bunlar okuduunu ve bu kitaba tam krk ayr tabakadan insann tarihlerinin verildiini anlatr.  Günümüzde tarih: Yaznn icadyla bu güne gelinceye kadar insan olunun evreminde meydana gelen her türlü olaylar, gelimeleri ve bilimleri, belirli metodlar kullanarak inceleyen ilme Tarih deniyor. Buna göre Tarihçiler geçmi çalan: 1-Yazdan önce 2-Yazdan sonra olmak üzere ikiye ayrrlar. Tarih öncesi zaman incelemek için batllar, bir takm asl olan ve olmayan nazariyeleri,  bu günün gelien tekniinide yanna aldn iddia ederek yeni bir ilim ortaya attlar. Buna Preistuar adn verdiler. Bunun usulü tarih usulüne uymaz.  Yeni tarih anlayna göre insanlk   tarihini devrelere ayrp bunlara ça adn verirler, tik ça, orta ça, yeni ça, yakn ça. Müslüman tarihçiler ise yaratltan balayarak peygamberimize kadar olan ksm mukaddes kitaplara, Kuran ve hadise ve reddi zor olan rivayetlere dayanarak genel hatlaryla ele alrlar. Peygamberimize gelince onu Siyer Meazî, email, Mu'cizat. tebli ve ta'limât gibi ayr ayr konularda toplamlardr. Kimide yl sralamasna giderek Mekke dönemi Medine dönemi diye tertip etmilerdir. Ondan sonras ise tabak alara ayrlrlar. Kimi 10 yl kimi 20 yl tabaka olarak
4[2] mam Zehebi, Tarihu’l-slam, Canta Yaynlar: 1/12-14
 
 
adam yiyen babasnn utancn atmak ezikliiyle hala belini dorultup millet mefhumunun uurunda olamad. Bu utanmaz herifler yamaladklar Afrikay Tarzan filimleriyle dünyaya öyle acayip olarak propaganda ettilerki. seyreden herkes Afrikal zavally yunalard.  Amerika ise koskoca nka medeniyetinin, Kzilderilinin yok edilen kültürü, elinden alnan yurtlar üzerinde kuruntuyla dünyaya insanlk dersi vermeye balamtr. Gerçekte ise milyonlarca insann suçsuzluunu brakn, mazlumluun ei görülmemi biçimde katledilmesinin suçlusudur. Medeniyetinin her ubesi kzlderili kan kokmaktadr. Ama siz Kzlderili tarihini Cowboy filmlerinden örendi-nizse suçlu kzlderilidir. Vahi Apaçi görüldüü yerde öldürülmelidir...  Tam yetmi yl Kuzey Asya ve Kuzeydou Avrupa'y kasp kavuran Sovyet mparatorluu dalp geri çekilirken en az yirmi milyon Türk insannn kann içmenin, o ülkeleri 70 yl geri brakmann suçlusudur. imdi bu suçlular cezalandracak kim vardr.?  Osmanlnn çökertilmesi için en az ikimilyon vatan evladnn kan heba edildi. Anadoluda köyler  boald, Ören haline geldi. Dost bildiimiz yüz yllar boyu kapitülasyon hakk verip komularna kar müdafa ettiimiz Fransa bata olmak üzere bütün Avrupa hristiyan birlii aç köpeklerin yal kabna saldrd gibi üzerimize gelip sadece bat ve Çanakkale cephesinde; merhum Akif'in:  lahi, altyüz bin müslüman birden boazland! Yanan can, yrtlan îsmet, akan seller biitiin kand. diye ifade ettii gibi, alt yüz bin insan yok edildi.  Burada Rahmetli dedeciimin nlatt bir  hatray nakledeyim. Seferberlik bitmi yirmi yla yakn süren askerlik sona ererken Os-manli dalp ardndan Kurtulu Sava balam. te 1870 lerden
 beri ya 18 ile 30 aras gençlii cephelerde eriyen bu zavall Millet, dümann atp hürriyyetini ald gün Anadolu'da bayram yok. Zira her ev hürriyeti Galiçya'da, Kafkaslarda, Yemen'de, Balkanlar'da, Sirpla, Bulgarla, Yunanla, ngilizle, Franszla. Rusla hatta Hintli ve yamyamyla çarprken ehit olan erlerinin acsyla, dul ve öksüz, bakmsz ve kimsesiz, salgn hastalk ve yoksunlukla karlaya bilmi ama nice ocaklar sönmü köyler harab olmutu. te Zâdü'l Meâd'n son cildini yazarken âhirete yolcu ettiim babam, o eseri bekledii halde göremeden, yavrusunun eserine sevinemeden giden anam ile bir güz düünü yaplr. Babam çok yank sesli idi. Köy odasnda gençler srarla bir türkü söylemesini isterler. Büyükler içerde olduu için ayp olmasn diye dar çkarlar. Babam o zamann derdinin, hicrannn tercüman olan "Bura yemendir, gülü Çimen dir, giden gelmiyor acep nedendir" türküsünü tutturur. O zaman adetti. Çevre köylerde düüne gelmilermi. Babam daha bir kaç msra okumadan köyün dul ve oulsuz kalan kadnlar ad basarlar. Öyle bir at ki sanki yllar öncesi Yemen'in kara haberi yeni ulam gibi olur. D ardaki ata odadakilerle dedem de bakmaya çknca vaziyeti anlar ve o gece gerdee kataca evladna sert iki tokat çarpar ve "Ulan kafasz! u etrafndaki köyleri^ bizim köyü hiç bilmenmi, Yemenin  ocan söndürmedii hiç bir kimse varmi bunlar arasnda. Hiç bu yank yüreklilere Yemen hatrlatlrn?" diye azarlam. Rahmetleri bol olsun.  Ölüm pahasna gelen hürriyet geldii, devletini kurup yurdunu istila eden pespaye kafiri kovduu gün, ayn zalim Avprupalmn hakkmzda verdii bütün hükümleri esir gibi kabul edilii, ettirilii  bir yana; bu öksüz millet o zaman Avrupal olmak için her eyi feda etmeye iman etmi bir aydn gurubunun müthi ve amansz bir hücumuna maruz kald. Ben bu konuyu geçen günlerde nerettiim Kur'an kültürü adl eserimde geni olarak ele aldm. Tarihimizi deitirme gayretlerinin kültürümüzde açt derin yaralara temas ettim.  Müslüman tarihçilerin bu tür eyleri yapmalar yukardaki ayet ve pek çok hadisle yasaklandndan kültür tahrifi söz konusu olamaz. Eer bu tür eyler için izin olsayd bu gün hala edebi zevk sahiplerinin gözlerini kamatrarak okuduklar Cahiliye dönemi iirleri bizlere intikal edemezdi. Binlerce dînî olsun, olmasn eserler bu güne gelemezdi.5[3] 
slam Tarihinin Kaynaklar 
 
yada umûmi Tarih olarak bir arada eser verdiklerini görüyoruz.  1- slam öncesi peygamberler ve milletler tarihi.  2- Peygamberimize ait sîre ve meazi tarihi.  3-  Ölüm, doum yada dönem srasna göre (tabakat) sahabe ve alimlerin hayatlarn esas alan tarihler.  4- Yl yada devletler srasna göre siyasi tarihler.  5- Ayet ve hadislerde haber verilen gelecek asrlar içerisinde vu-kû'u beklenilen olaylar tarihi. Buna Fiten, Melâhim ve Kyamet tarihide diyebiliriz.  Bunlarn dnda Yahya b. Maîyn, mam Buhar ve dier baz alimlerin Tarih adn verdii eserler kendi sahasnda çok mühim eserler olsada bunlar gerçek tarih anlamyla düünemeyiz. Sadece doum ölüm ve görüme yapt alimler, noktasndan bunlarn tarihle alakas varsada gaye bu zatlarn kimliini tanmaktr.  6-  Daha sonralar türü unutulan ehir tarihleri. am Tarihi, Badat Tarihi, Vast Tarihi, sfahan Tarih gibi eserler.  te bu alt çeit tarihin kaynaklarda ayr ayr membâlar gerektirmektir. imdi bu kaynaklara srasyla ksaca temas edelim.  1-  slam öncesi dönemin kaynaklan: Bu dönem yaratl, kainatn ve insanlarn yaratl gibi  bölümlerle insan olundan önceye dayand için bu tür bir bilginin hiç bir ekilde Vahiy dnda tam doru olarak bilinmesi düünülemez. Onun için bu konunun tek kayna Vahiy'dir. Yani gökten inen kutsal kitaplardr. Buna binâen bu konuda eser yazanlar Tevrat, yer yer ncil ve Kurana dayanmaya mecburdurlar. Birde Peygamberlerin verdikleri haberler son derece önem tamaktadrlar. Ancak srail kssalarnn bile içine kart muharref ncil ve Tevrat'n, onlarn erhleri mahiyetindeki uydurma eserlerin konuya birinci derecede kaynak olmas imkan ddr. Bu konunun yegane kayna Kuran ve Efendimizin haber verdii eylerdir. Yaratltan Peygamberimizin dönemine kadar geçen zaman için en salam kaynak budur. Ancak orada geçen, haber verilen hadiseler ü phesiz çok az bir bölüm tekil eder.  slam tarihçileri bu bölümde müttefik bir usul koymamlardr. Bunlar Ebû Hüreyre, Ebû Safd el- Hudrî ve Cabir ve Abdullah b. Amr (r.a.)'larn naklettikleri hadiste geçen:  «Benden size bir ayet bile ulasa onu tebli edin. srail oullar ndan yaplan nakiileride anlatabilirsiniz. Bunda bir saknca yoktur. Kim benden olmadn bildii halde-  benim üzerime- öyle buyurdu diyerek- bir yalan uy durursa, kendine ateten oturan hazrlasn.»6[4] hadisi ile amel ederek srail oullarndanda nakil yaplabilecei görU üyle yola çkanlar olduu gibi, onlardan hiç nakil yapmayanlarda vardr.  bni Kesîr gibi rivayette sahih haberi ön planda tutanlar, bu dönem için ayet ve hadis kullanmaya çok önem verip yahudi ve hris-tiyan kaynaklara güvenmemilerdir.  2- Siyer ve Meazi kaynaklan: Bunlarda israiliyyat ve yabanc kaynak kullanlmaz. Bunlarn birinci derecede kayna Kuran, hadis ve sahabe müahedeleridir. Ancak. Ashab devrinde bizzat sîre ve meâzî derlenmi olmad için bu bilgiler bir dönem sonra tabiin zamannda tedvinine balanp daha sonraki devirlerde genileyerek bu günkü haline gelmitir.  3- Sahabe, Tabiin, Tebei Tabiin ve ondan sonra gelen alimlerin tabakatlar: Bunlarn ilki olan sahabelerin hayatlar için yegane kaynak, tabiînin onlara dair bize ulatrdklar bilgilerdir. Hadis kitaplar bu konunun en esasl kaynadr. Daha sonra sahabeler için hususi eserlerde yazlm ve sahabeler hakknda geni bilgiler kaydedilmitir. Mesela mam Ahmed'in Humeydî'nin. Ebû Yalann, shak b. Rahe-veyhin "Müsned" adl eserleri dorudan doruya hadis kitab olmasna ramen hadisleri alfabetik sahabe adna göre naklettikleri için her sahabenin kaç hadis naklettii takriben anlalm olduu gibi o sahabenin hayatnda geçen hadiseleride indirek olarak vermi
6[4]  Buhar Enbiya 60/ Bab no 50; Tahavî 4/128: Tirmizî 2669; Dâranî 1/136; Müsned 2/J59; Tahavî Müki] 1/40. 169; Abdürrezzak
10157; Ebû Nüaym Hilye 6/78; Tarih-i sfahan 1/149; erefli Eshabi'i Hadis 17; bni Abdiil Ber Camiul Beyan 2/40; bni Ebî eybe
daha ksa olarak 9/62; Ebû Dâvûd 3662; Müsned 2/159, 202, 474, 502, 3/46, 56; Humeydî 1165; bni Hibban (Muhtasar) 109;
 
oluyor.  Tabiin ve sonrakiler hakknda kaynaklar güvenilir inalarn birbirleri hakknda söyledikleri ile  bizzat kendilerinin ortaya koyduklar eserlerleridir.  4- Yl veya devletler srasna göre olanlarn kaynaklan: Bizatihi ya müahadeye yaha müahedenin nakillerine dayanr. Bizzat o devreyi gören âlimlerin kaleme aldklar konunun en iyi eserleridir.  5- Fiten vel-Melâhim, Kyamet Tarihi: Bunlar sadece ayet ve hadislerden alnr. Bunlar hakknda yorum, tahmin ve benzeri eyler caiz olmaz. Zîra gaib olan ancak Allah (c.c) bilir.  6- ehir ismine göre yazlan Tarih: Bunlar ya ehrin adyla yada o ehrin fethediliini anlatacakm gibi yazlan kitaplardr. Ama o ehirdeki geçen olaylarla beraber orada yaayan alim, emir ve ben- zeri kimseleri içine alr. Bu sebepten kayna çok daha çeitlidir. 7[5] 
Tarihü’l-slam’n Kaynaklar 
 
 
lk slam Tarihi Kaynaklari Ve Tenkidleri
1- Ebân b. Osman b. Affan: Hz. Osman (r.a.)'m oludur. Dinde mam, Fakih ve Emir. Medinede dodu. Babasndan ve Zeyd b. Sabit (R.A) lardan hadis ald. Kendisinden bata Amr b. Dînar, Zührî
 
ve Ebûz-Zinâd olmak üzere çok insan ilim ald. Vakidî'nin demesine göre yedi yl Medine'de valilik yapt. (bni Sad Tabakat 5/152) Abdül Melik b. Mervan'n vefatndan önce hicrî 105 ylnda vefat etti. Doumu takriben 20ci hicri ylda (641) olsa gerek. Tarihi kaynaklar onun Meazî adl bir eserinden bahsederlersede bize bunlardan bir ey ulamamtr. Hatta Emevî olup. valilik yapt ve  babasnn kanm taleble Hz. Aie taraftan olarak savaa katldndan dolaym (bunlar tam  bilemiyorum) ama bu zatn rivayetleri yok olmutur. Halbuki hadiste kendisi sika, fkhta imam k abul edilmitir.  2- urah- bîl b. Sa'd: Tahmînen hicrî 20 yllarnda doup Hz. Ali' yi görmü olduu söylenir. 123 ylnda vefat etti. Bedir ve Uhud harbine katlanlarla Medine'ye göç edenlerin listelerini muntazam olarak ilk tutan odur. Ömrünün sonun doru çok fakirleip karnn doyura-maz hale gelmesi bana dert açmt. Rastlad sahabe çocuklarndan bir eyler ister, vermeyenlere babasnn Bedir harbine katlmadn söyleyeceini bildirerek, tehditte bulunurdu. Süfyan b. Uyeyne "ürahbü fetvaya ehliyetli biriydi. Ondan daha iyi Meazi bilen biri yoktur'" der. Yahya b. Maîn, Mâlik. bni shak, bni Sa'd. Nesâî, Da-rakutnî ve bni Adiy bu zat zayfa yakn bulurlar. bni Hibban onu sika sayar. Yahya el-Kattan ise. bni shak'n "biz ürahbi'den bir ey nakletmeyiz!" demesine kzarak. "Hristiyan ve Yahudilerden haber nakledipte ürahbil'e gelince onun rivayetlerin yazmaktan sak- nan adama hayret dorusu" der.  Mamafih Mûsâ b. Ukbe ve Yahya b. Saîd el-Ensari gibi zatlar ürahbil'den rivayette bulunuyorlar. Bu zatn eseri de bize ulamad.  3- Urve b. ZÜbeyr: Urve Hz. Ebû Bekr'in kz Esma (r.a.) ve Zü- beyr (r.a.)'in evlad. Hz. Aie'nin yannda yetimi, Abdullah b. Zü- beyr (r.a.)'m küçük kardeidir. Aabeyinin Emevîlerle kavgasna katlmayp kardeinin ehit edilmesinden sonra hicri 74'te Abdü'l Melik b. Mervan'a biat etti. son zamanlarda Urve'nin meazisinin bir ksm bulunup neredildi. Bizde bundan  bir hayli istifade ettik. Ancak Urve'nin nakilleri zayi olmu deildir. bni shak ve Vakidîdeki nakil- lere göre onun ilk Meâzî ve Sîre yazar olduuna hükmedenler olmutur. Halife b. Hayyat tarihinde onun hicri 23'te doduunu söyler. Zehebî Siyeri A'lamn- Nübelâda ona geni yer verir.  4- Vehb b. Münebbih: Hicri 34't Yemen'de doup 110'da vefat etti. bni Nedîm "El-Fihrist" adlReserinde (s.128) onun "KitabU'l Mebde"' adl bir kitab olduunu söyler. Bu zat Hz. Ebû Hüreyre'nin tale besi olan Hammam b. Münebbih'in kardeidir. slam öncesi devirleri nci! ve Tevrattan naklettii için bir çoklar Israiliyyat uydurmalarn bu zata nisbet ederler. Müsterik Schott Rainhardt bunun eserinden  bir parçasn Papürus üzerine yazl olarak ele geçirmitir. Bu Akabe biatinin anlatld ksmdr. 10[8]  bni shak Kitabü'l Mebde' inde bu zatn rivayetlerine yer verirken Vakdî ona temas etmez.  5- Asm b. Ömer b. Katâde: bni Kuteyb el-Mârifinde (466) onu "Sîyer ve Meâzî" yazar, diye tanmlar. Bu zat bni shak'n ba kaynaklarndan birisidir. Hicri 121'de vefat etmitir. Zehebî'nin
 bildirdiine göre Tabiîn alimlerinin ileri gelenlerindendir. Yahya b. Maîn, Ebû Zur'a, Yahya b. Kattan ve dier alimler ona "sika" tabirini kullanrlar. Dedesi Katâde b. Nu'man Efendimiz (s.a.v.)'in büyük sahabelerinden olup kör olunca Efendimiz düasyia iyileen zattr. Bunun eseride  bize ulamamtr.  6- Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. ihâb ez-Züh-rî):  Bugünkü ekline "Siyre"'yi ilk koyan zat budur Zehebî onun 50 yada 51'ci ylda doduunu, bata bni Ömer. Câbir, Sehl b. Sa'd, Enes b. Mâlik olmak üzere son sahabelere yetiip onlardan hadis al- dn bahseder. Bu duruma göre Zührî Tabiî'nin orta tabakasndan saylabilir veya üçüncü tabakaya daha yakndr. Ama sahabe çocuklarn görüp onlarla oturup kalkmtr. bni Hacer'e göre Zührî, Eim-me-i A'lâm'dan, am ve Hicazn hadiscisidir. Ebû Dâvûd, onun iki bin kadar hadis rivayet ettiini bildirir. Zühri 124'te vefat etmitir. Zehebî Siyer -i A'lamnda Zührî'ye (5/326-350) geni yer verir.  7-  Abdullah b. Ebî Bekr b. Muhammed b. Hazm: Hicri 130 yada 135'lerde vefat eden bu zatn
10[8]  Bak J. Horovitz, slamic Culture, 1927, 558. 
 
 
güvenilenlerden biri olup Efendimizin doumunu ksaca anlatp hicreti esas alarak tarihine balar. Hadiseleri rivayet silsilesiyle alarak 232 ylma kadar geiir. Tarihinin ad "Tarih-i Halife" adyla  bilinir. Eserinde bni shak. Vehb b. Cerir, Ebû Ma'er, Ali b. Muhammed el-Medâini, Ebû Ubeyde Ma'mer b. Musennâ, Hiam b. Kelebî, Ebû'l Yakazan, Velid b. Hiam. Abdullah b. Muire, Abdullah b. Lehiâ, Ebû Halid, smail b. brahim el Ateki, smail b. shâk ve Esmaî bata olmak üzere daha pek çok otoriteden bilgi alr .  13- Ebûl Velîd Muhammed b. Abdillah el-Ezraki: Bu zatn "Ahbâ-ru Mekke" adl Mekke tarihi çok mehurdur. Doum tarihi kesin deildir. Hicri 244 ylnda öldüü doruya en yakn görütür. Eseri ilk önce dedesi Muhammed kaleme alm ama torunu ilavelerle bu  eseri gelitirip son eklini vermiitir. Eser Matbû'dur.  14- Muhammed b. Cerir Taberî: Taberi hicri 224-310 yllar arasnda yaam slam tarihinin hem
 
13- Ebû'l Kasm Hasen b. Muhammed gibileri bata olmak üzere devrinin eser sahibi alimlerinden örenimini ikmal etti.  Beyhakî, sadece eser yazan deil, ayn zamanda çok kymetli talebelerde yetitirmi birisidir. Zehebî Tezkeretü'l Huffazmda Beyha-kî'yi methedip pek çok âlime icazet verdiini (31133) anlatarak bunlar arasnda  l- Ebî Abdillah el Ferâvî 2- Abdülcebbâr b. Muhammed el-Beyhakî, 3- Ali b. Mesud e-ucâî 4- Zahir b. Tahir 5- bni Ebî Mes'ûd es Sâidî, 6- Ebül Meali Muhammed b. smail, 7- Husrevcerd kads Hüseyin b. Ali b. Futeyme, 8- smail b. Ahmed 9- Beyhakî'nin torunu Ubeydullah b. Muhammed b. Ahmed 10- Hafz Ebû Zekeriyya Yahya b. Abdi'l Vehhab' sayar.  Eserlerine gelince bize ulaan 26 kitab ad vardrki her biri sahasnda dev ve ansiklopedik eserlerdir.  1- Sünen'i Kübra: 9 dev cilt muazzam bir eser olup afiî fkhna göre tertiplenmi bir hadis kitabdr. afii'nin bütün maddelerine hadis bulmaya çalr. Bu haliyle Tahavî'nin erhti Meâniül Âsar'na
 
meclisine gelmek isteyen ayaa kalksn" deyince Muaddel'in meclisinde bulunan hanbeli hadis ehli  bir ksm herifler bu adama kalem bçaklarn çekerek saldrdlar. Adam öle yazmt."  Bunun sebebi Ebû Nuaym'n el-Muaddel ile ayn mezhepte olmay idi. Ebû Nuaym' tenkid edenler varsada. Zehebî, bni Kesir ve bni Hacer bunlarn çounun kskançlk yada mezhep taassubu olduunu söylerler. Ancak Ebû Nuaym uydurma haberlere senedi ile yer verir ve bunlara tenbihtede bulunmaz. Belki senedi vermekle kendinin mes'ûliyetten kurtulduu kanaatini tard.  Eserlerine gelince bunlarn 10 adedinin ismi. bazilarnnsa cismi bize ulat.  1- Hilyetü'l Evliya (lOcilt Matbudur) 2- Delâlinnübüvve (Matbudur) 3- Ahbâru sfahan (Matbudur)  4- Tabakat'ül Muhaddisin 5- Mar'rifetüs-Sahâbe 6- E uarâ. 7- Sifatü'l Cenneti, 8- Tbbü-n Nebevi, 9- El Müstahraç ale'l Buhârî, 10- El Müstahraç ale'l Müslim.  slam alimlerinden Beyhakî ve Ebû Nuaym dnda 30 kadar kimsede "Delâin'n Nübüvve" adnda eser yazmlardr.  Zehebî bunlarn dnda yukardada arzettiim gibi bir çokveser -den istifade eder. Bata hadis mecmualar ile sonra irili ufakl yüzlerce hadis cüzünü kaynak olarak alr. Ne yazikki bütün çabalarma ramen ben bu kaynaklarn yansn bile bulamadm. Ne varki ayn haberi baka kaynaklardan bularak yerini belirtiyorum.  Zehebî sahabeden sonraki dönem için her tabakada geçen âlimlerden bizzat kendi dönemini yazanlar varsa onlara dayanr. Mesela Siyer Meazi halifeler devri ve Muaviye devrini anlatrken hiç yer vermedii bnü'l Cevzî'nin "Muntazam" adl 18 ciltlik tarihine ve "Sifatüs Safvesine' yer vermezken bnü'l Cevzî'nin dönemini bizzat ondan nakleder. Böylece tarih usulünde "müahit âlim" olmay esas aldn ortaya koyar.11[9] 
Konuyu Bitirirken
Ben burada tarih kritii ve kaynaklan inceleme metodunu ele almayacam. Zira Zehebî bunu kitabnda tatbik ederek gittii gibi yeri gelince ben de mütercimlii brakarak tenkid usulüne  bavuruyorum.  Allaha ükür ifadesi olarak unu belirteyim ki: sam tarihi ile ilgili kitaplar takriben 15 yldr doru dürüst okumamtm. Bu eseri terceme edebilmek tahkikli ve ta'liki bir ekilde okuyucuya sunabil- mek arzusu ile bni shak', bni Hiam'. Delâilleri, bni Sa'dn Tabakaln Taberî'yi, bni Haldun'u. bni Kesîr'i, Tirmizî'nin emailini, Halife b. Hayyat'n Tarihini, Fesevî'nin "El-Marife fit Tarih'"ini ki bu Zehebî'nin temel kaynaklarndan birisidir. Vast tarihini, Hatibin Badad Tarihi'ni, Futuhuâm, el Ensâb. Nesebi Kurey'i ve on alt hadis kitabndaki Siyer tarihlerimde gözden geçiriyorum. Zeki Velidi beyin tarih usulü ile. Umum Türk tarihine giriinide mütala ettim. Bu arada Ravi tarihleriyle ilgili Buharî'nin, Razî'nin, Ebû Zur'ann, Zehebî'nin, bni Hacerin, Ebû  Nuaym'm, Hatib'in, Hakim'in, Ebû Yalann. bni Adiyin, Hafz Mizzi'nin eserilerinide elden hiç düürmeden Selefin yolunda bu eserin türkçesini sizlere ulatrmaya gayret ediyorum.  Burada unu yine itiraf edeyim, Bu  ad geçen zevatn eserleri kelimemin tam anlamyla "ah eserleredir. Zehebî'nin ki ise bunlarn ba tac gibidir. Zira Zehebî'nin bu eseri, bir takîid, kuru bir nakil deil, bal bana bir kaynaktr Ülkemizde son devirlerde slam tarihi üzerine irili ufakl pek çok eser yaynland. Kâinat Efendisine olan sevgiyi ve ball ifade bakmndan bu pek sevindirici bir durumdur. 
11[9] mam Zehebi, Tarihu’l-slam, Canta Yaynlar: 1/23-32
 
 
Zehebinin Hayat 1-Ailesi, Doumu Ve Yaad Ça 
 
 
Babas ihabüddin Ahmed'e gelince, yine Zehebî'nin Mtcemdek ksa tercemesinden onun âlm ve fadl biri olup rivayet ilmine aina bir zat olduu anlalyor.  Hicri 641 de am'da dünyaya gelmi ve yine orada 697 ylnda, genç bîr çada vefat etmitir. Babas Zehebî'nin ilk hocasdr. Zehebî Babas Said b. Muhammed, Ya'kup b. Ahmed- Ali b. Ahmed, Ali b. Rüzbe, Ali b. Baka, Abdüs Samed b. Abdi'l Kerim, Hüseyin b. Ebî Bekr, Ebü'l Vakt es Siczî, Ebü'l Hasen ed Davudi, Ebû Muhammed es-Serahsî, Muhammed b. Yusuf, Muhammed b. smail, Mekkî  b. brahim, Abdullah b. Ebî Hind, Babas, bni Abbas (r.a.) isnad ile Efendimiz (s.a.v.)'in 
 
 
Yine kendisinin Mucemin dibacesinde anlatndan, kendisine önceleri "bniz-Zehebî" dendii anlalrsada Bear Avvadn "Ez Zehebî" adl eserinde de (sayfa 79) iaret ettii gibi daha sonralar
 ba ba mesleini bizzat icra ediinden olsa gerekki "bni'1 kelimesi kald-rlp kendi devrinin
12[10]  mam Zehebi, Tarihu’l-slam, Canta Yaynlar: 1/32-33 13[11]
 Geni izah için MTcemü'l Büldan'a bak. Madde Meyyarfarkin 
14[12]  Çocukluunda "Ra" harfini iyi telaffuz etmesi için mam Zehebi'ye "Cer-ra, Berrâ" diye kelime tekrar yaptrrm  
15[13]  Mtcemüüyuh 1/436. Terceme no 495 
16[14]  Buhar Rikak bab 1. bni Ebî eybe, Î3- 243 Mined, 1-344. bni Mâce 1396-"4170. Tirmizî, 2304. Hakim 4-306, Beyhaki 3-
37a Ebü Nüaym Hilye 3-74. bni Adiy, 6-2071. 
17[15]  Bak Mu'cemüüyuh Terceme no 60. cilt 1/75; Buhar 8/169; Ebî eybe 13/243; Müsned 1/344; Hakim 4/306; bni Mâce
1396, 417a Tirmizî 2304; Beyhakî 3/370; bni Adiy 6/2071; Ebû Nuaym Hilye 3/74. 
 
 
Zehebî yine days Ali b. Sincer b. Abdillah el- Mevsilî'den de okumutur. Bu zat ayn zamanda Zehebî ile beraber Balebek ehrinde et-Tac AbdiTl Halik'tan da okumutu. 736 da vefat etti.  Yine Halas Fatma'nm ei Ahmed b. Abdi'l Ganî de devrin hadis alimelerinden olup "bni Haristanî" diye tannrd.  te Zehebînin aile çevresi böyle ilim ehli insanlardan teekkül ediyordu. Ailenin ayn zamanda zengin olmas Zehebî'nin bütün efradnn alim olmalarn salamt. leride de temas edeceim gibi kz, Emetü'l Aziz. büyük olu Ebûdderdâ Abdullah ve küçük olu ihabüddn Ebû Hureyre Abdurrahman'da o devrin ileri gelen alimler inden idi. Bu kzndan olan torunu Abdü'l Kadirde iyi
 bir alim olup dedesi Zehebîden bizzat Tarihü'l slam kitabnn rivayet icazetini almt.  Zehebî'nin yaad ça hicrî yedinci asrn sonlaryla sekizinci asrn ilk yans arasdr. Eyyûbî devleti çökmü yerini Memlukler alm bulunuyordu.  Mool istilalar önceki eklini deitirmi olsa bile hala devam etmekteydi. eklini deitirmesi Cengiz devrindeki putperest Mool Tarihin slamlar istila ettikleri islam diyarnda, bir asra yakn kalnca bir ksm önce Hristiyanlamsada sonradan hemen hemen hepsi müslüman olmutu. Ancak bu mUslümanha ramen slam potasnda tam erimi deillerdi. Hala aman dini adetine devamla idareyide elde tutup insanlar katletmeye ve çevrede yamacla devam ediyorlard. Bir kere güç ellerindeydi. çerideki Hristiyan Yahudi ve Ermeniler ile ia mezhebi salikleri onlara destek veriyorlard..  te bu Mool istilas Cengizle balayp tâ Zehebî'nin çama kadar iki asr sürüp slam dünyasn ma'murelerini harab etmi, alimleri, mücahitleri, kadnlar çocuklar klçtan geçirmi, adeta nereden  gelecei belli olmayan bir ilâhî afet gibi, slam dünyasn kasp kavurmutu. Onlarn belalar müslümanl kabul ettikten sonra bile devam ederek Klç Aslan'larn Diyar -i Rum'u fethe memur mücahit Anadolu Selçuklularn bile ortadan kaldrmt.  Bunlarn sonucu olarak her tarafta otorite dalm, anari hortlam, can mal ve rz emniyeti kalmam idi. Açlk sefalet ve cehalet altnda kalan halk canndan bezmi bir halde, bütün olanlara sadece katlanmak zorundayd. Korku ylgnla, irret çlgnla dönmütü. Tarihçilerin bildirdiine göre Konya'da nöbet tutan bir mool askerini görmeden geçen Selçuklu'yu mool askeri durulur ve küfürle:  -Ulan beni selamlamamann cezasnn cann olduunu bil-miyormusun ? der.  -Selçuklu ayaklarna kapanarak görmediini söylersede mazeret kabul edilmez. Asker barr:  -Uzat lan boynunu !...  Çaresiz uzatr zavall. Asker elini klcna götürür, ama bakar ki klç yok. Sert bir sesle barr:  -Vaziyetini bozma, klcm klada kalm, ben klcm alp gelene kadar sakn kprdama, yoksa senin derini yüzerim.!.....  -Asker klcn almaya gider; Toplanan insanlar yalvarrlar adama, ,,kaç! kaç, durma kaç. Kla ta nerede, seni nerde bulacak".....  -Adam kprdayamaz, sadece ,,duymadmzm kaçarsam derimi yüzecek" diye inler.  -Yine öldürecek ne fark eder" derlersede adam artk kaçamaz. Onunki korku barajn ap tam bir ylgnla ulamtr. 
19[17]  Hakim4/358, Taberânî Kebîr 1/290 6/234 Müsned 4?398 Ebü Ya’la Müsned 13?7275, Buharî Tarih, 7/58 
20[18]  Zehebî Mucen 1/284-285 
 
te o kargaada birden toplanan haçl istilas, Bir Hasan- Sab- bah belas, bir Msrdaki ia zulmü... Dert üstüne binlerce dert...  lim aranmaz, Devletluler ilimden yana deil, mevcut ilim adamlar ise deerlerini yitirmi, cahillerin elinde zebun. akakçlar, üç katçlar, deynekçiler, münafklar, kah hoca kisvesi altnda, kah dervi, kah vatan kurtaran aslan klnda bu devletlü adamlar aztmakla megul.  te am, o zaman diyar - slamn tam ortas olduu için d tehlikelerden en uzak bir yerde  bulunuyordu. Bozulan ve sfra inen Abbasî otoritesinin alimleride Irak'tan am'a gelmilerdi. Hatta o zamanlar sktrlmaya balayan Endülüs alimleride am ve Msr diyarna gelmi bulunuyordu.  Havasnn güzellii, suyunun bolluu ve tatll, ovasnn münbitlii ile am, o çada yeryüzünün en kalabalk ve en ma'mur yerlerinden birisi idi. Ticaret ve Ziraat merkezi olmas binlerce sanaat ehlini barndrd gibi: yerinden ve yurdundan ayrlan binlerce alim de iltica için ancak am'da yurt
 bulabiliyordu.  Memlüklerin bu srada am'da ve Msr'da iyi bir otorite kurmalar müslümanlar rahatlatm hele  bizzat eyhül slam bni Teymiyye ve arkadalannnda itirak ettii harpte, Moollar yenip am diyarndan sürmeleri mool zulmünün sonunu getirirken, am diyarmmda slam aleminde yeniden manevi bir bakent havas teneffüs etmesini salamt. Artk sadece Zehebî'nin Siyer -i AMamU'n
 Nübelâ'daki verdii adlara bakarak bile, amm hicri yedinci asrn ortalarndan, sekizinci asrn sonlarna kadar, islam fikriyatnn merkezi haline gelmi olduu sonucuna hemen ulaabiliriz. Oradaki medreselerin çokluu, kalitesi ve okutulan derslere baktmzda, Abbasi-lerin orta zamannda görülen sadece Sarf -nahiv, mantk meânî, bedî' beyan belagat ve benzeri bir sürü lüzumlu lüzumsuz eylerle günleri heba eden medreselerden tamamen ayr olduu, bunlarn adeta Selef devri medreseleri gibi Sünnet ve ahkamnn tedvin ekli ile ders veren medreseler olduunu görüyoruz.  öyle dersem hiçte mübalaa etmi olmadmn uurundaym "Tebe-i Tabiini takiben gelen dört.  be ve altnc asr ile yedinci asrn yansna kadar gelen Uç dört yüz yllk bir devrede bile bu asrda- ki kadar ciddi slamî eserler verilmemi, verilenlerde ancak mevzi mevzi kalm, ekseriyeti iir, divan, tasavvuf, usul, aklî ve fikrî kavgalara yer veren eserler olmutur." te Hafz Zehebî böyle bir or tamda hayatn sürdürmütür.21[19] 
2- lim Örenmesi Ve nkiaf 
 
 
Artk Zehebî, ilmin tadn almtr. Bundan sonra durup dinlenme bilmeden bin krk, cet 1040 eyhten ders alncaya kadar tükenmez bir sabr, cokun bir ak ve evkle okumasn ikmal etmeye çalr.  Zehebî, kendisinin nasl okuduuna dair hususi bir ma'lürnat vermiyorsa da, onun Mucemü-üyüh, Marifetin Kurra, Siyer'i A'la-mün Nübelâ ve Tarihü'l slam'nn son cildinde kafi derecede bilgi mevcuttur. Ben bunlar oralarla karlatrarak Bear Avvad Ma'ruf un tertibine göre tahsilini ksaca sunuyorum. 
21[19] mam Zehebi, Tar ihu’l-slam, Canta Yaynlar: 1/34-39 22[20]
 Mucem terceme no: 555 cilt 2/52 Zehebî bu zat insanlarn hat sanatn en yi yapan, çocuk eitimini en iyi bileni idî diye
över, Hicri 690 da vefat etmitir. Harîrî'nin iirini Zehebîye isnad ile ezberletmi  
23[21]  Mucem Terceme no: 917. 
 
Devrindeki bütün ilimleri Örenmesine ramen Zehebî'nin bilhassa üç ilimde derinlemesine bir eitimi gözlenir. Bunlar srasyla;  1- Kîraat 2- Hadis 3- Tarih, olarak özetlenebilir.  Kraat lmi: Muceminde bildirdiine göre Zehebî 691 ylnda bir gurup arkadayla o zamann en mehur Kurras saylan Cema-lüddin Ebî shak brahim b. Dâvûd el-Askalanî'ye gitmi ve "Cem'ul Kebiri" okumu, sonrada Kraat' Sebâ'ya balayp Kasas suresini henüz bitirmitik! eyh 692 ylnda felcinin ilerlemesi ile vefat etti, bu yüzden Kraat tahsili yarm kalmtr. Yine bu esnada el- Cem'ül Kebiri okuduu eyh Cemalüddin Ebû shak'tan Ed-Dâni'nin "Et-Te-ysir" adl eserinden yedi mam'n kraatini hatmetmi. "Hirzü'l Ema-ni" adl atbî'nin eserinide okumu ve henüz ya yirmi civarnda iken Kraat ilmini ve usulünü iyice örenmiti. eyh ihabüddin Mu-hammed b. Ahmed kendisini imtihan edip Zehebî'ye kendi merviy-yatmn icazetini vermitir.  Zehebî bu fende çalmalarn kesintisiz sürdürüp daha örenci iken 691 ylnda tecvid ilmine dair "el-Mukaddime" adl eseri Mu-hammed b. Cevherden nakille yazmtr.  eyh Mecdüddîn Ebî Bekr, Muvaffakuddin b. Mansur, Muhammed b. Mansur'dan da Kraat- Seb'ay okuduu gibi, eyh Ömer b. el-Kav-vas'tan da "El-Mebhec fi kraatisseba'' ve bni Mücahid'in "Es-Seb'a" ve '"atbyye" yide okumutur.  Hicri 692 ylnda eyhi emsüddin Muhammed b. Abdilaziz hastalannca Kurra olarak yerini Zehebî'ye devretti ki bu onun ilk hocalda olmutur. Ama ilim ak onu bir yl bile bu ite durduramamtîr.  Zehebî Hicri 693'te Ba'lebek ehrine gittiinde, Hakim'den resmi izin almad gerekçesi ile Kraat dersinden Muhammed b. Ahmed b. Ali tarafndan engellendiimde bu zat anlatrken kaydeder.24[22]  Hadis Akna Doru: Subkî'nin Tabakatnda belirttii üzere Zehebî daha onsekiz yalarndayken, hadis ilmine yönelerek tam bir gayret ve didinme ile bu ilimde müthi bir dereceye yükselmitir. Ar - tk Zehebî bütün ömrünü, bütün vakitlerini hadise tahsis etmiti. O, hadisin bir ksm dallarnda ilerleyip dierlerini ihmal etmemitir. Aksine hadisin her sahasnda, lelinde, âlisinde, nazilinde, isnadnda, rical ilminde, metninde, ahkamnda, sahih ve zayfnda, müsned ve mürselinde, muttesl ve munkat'nda kesinlikle otorite olmutur.  Zehebî bu konuda hemen hemen hiç kimsenin okuyamayaca kadar kitaplar okuyup bin krk tane âlimden semai olan ender alimlerden biridir.  urada açk açk belirteyimki: Zehebî bu konuda bir Abdürrah-man b. el-Cevzî. bir Hakim, bir bni Hibban, bir Tahavî. bir Ebû Nü-aym ve emsali alimlerle kyas ettiimiz zaman onlardan daha diray- etli ve daha Cami' bir zat olduu ortaya çkar.  Gerçi o zevat- kiram selef devrinin son halkalarn tekil ederler ve bize uiaan eserlerinden anlald gibi yazdklarn taklid deil tahkik ve isnadyla yazmlardr. Ancak Tahavî Asar açklama ve ihtilafl asarn arasn bulmadaki ulat yüce mertebesine rical yönünden ulamad anlalr. Bir yerde tenkid ettii zat baka bir yerde ahit de alr hüccet de...Fkhi yöndende zaten fikri-istiklalini pek az meselede göstermitir.  Hadis sahasnda en çok eser verenlerin banda gelen Beyhakî ise bütün eserlerini afii merhumun fkhta naklettii haber ve eser ler i savunma esasna dayand için gerek te'vil gerek rical yönünden çok tenkid edilmitir.  Hakim, Sahih kaidesinde ii son derece gevetirken bnü' Cevzî ise iyice sertletirip Buharî ve Müslim'i de çürüe çkaran bir kritie girmi isede Tefsiri olan "ZadU'l Mesîr"'inde kendi kaidesinin tersine zayf, hatta uydurmalar kitabna doldurmutur. bni Hibban ricale dair Sikat ve Zuafa'da fazla isim verme gayretimi yoksa naklettii yeri aratrmadndanm; pek çok sikay zayf, zayfda sika yapm tr. "Sahih" adn verdii eserinde de ayn zayfl devam ettirmitir.  Zehebî ise Ricalde ortaya koyduu "Kaif", "MizanU'l-'tidal", "Tezkeretü'l Huffaz" ve "DivanÜd-
24[22]  Zehebî Kurraü'l-Kebir Tercene no 732. 
 
Duafa" adl eserleriyle tpk Buharî, Yahya b. Main, Yahya b. Said el-Kattan, Er-Razi, Darakutni, mam Ahmed, Nesâî ve o tabaka alimleri gibi çok ciddi bir aratrma neticesinde öyle bir mertebeye ulamtrki, artk hadis aratrclar için bir Buhari ne ise Zehebî'de ayn konumu paylamtr. Kendisinden sonra gelenler onu "hadis ilminin Emirü'l Mü'minin'i, Selefin ba-kyyesi" gibi adlarla yad etmilerdir.  Hatta kendisinden bir asr sonraki hadiste "Emirü'l Mü'minin" olan Fethü'l Bârî adl dev eserin sahibi bni Hacer el-Askalanî onun bu ilmine hep hayranlk duymu ve "Zemzemi ne niyetle içersen o olur"25[23]  hadisine dayanarak Zemzemi içip kendisini Zehebî gibi bir ilim sahibi yapmas için Allah'a dua etmitir.  Yine bni Hacer'e, Zehebî hakknda kendisine sorulunca:  "O öyle bir alimdirki, kyamet günü peygamberimizin yanna oturtulup kendisine hadi u insanlara
 bakta hükmünü ver dense Zehebî oradakilerin yüzlerine bakarak kimin yalanc kimin sika olduunu ayrabilirdi." demitir.  Hadis hususunda Zehebî dolamadk kap brakmamtr. Kendi devrinde mevcut olan bütün mehur alimlere yetiip icazet almaya gayret etmi, bunun için Ceziretü'l Arab'da dönüp dolap durmutur.  Bir taraftan okuyan Zehebî hiç vakit kaybetmeden okuduu uzun kitaplarn pek çounu ksaltm,  büyük bir ksmn tehzib etmi, boylece okuduu hiçbir eyi zayi etmemitir. O kendi devrine kadar 7 asr çinde yazlan hereyi zabta geçirirken adeta unutmay inkar derecesine varan bir zeka ve gözlerinin kapanmasna ramak brakacak bir sabrn da yardm ile adeta canl bir kütüphane olmutur.  lerde de ayr bir faslda gelecei gibi, mam Zehebî, ilmî çal masn ve fikrî gelimesini ikmal edipte eser vermeye balad zaman artk bu kritiklerini çok yüce bir makamdan kontrol eden him- meti âlî, kahraman, cür'etli o derecede maharetli bir komutan olarak eserlerini kaleme almtr.  Onun bir "Mizanü'l 'tidali," bir "Tezkeretü'l Huffaz", bir "Siyeri A'lamün-Nilbelasi", bir Hakim'in Müstedreki üzerine yazd "stidra-ki", "Tarihü'l slam'ndaki" nakd-i ricali bile onun asla kendinden önceki nakd alimlerinin görülerini nakleden iyi bir nakilci deil, naklettiini kelime kelime asla uygun biçimde naklettikten sonra "ben derimki" diyerek bir hüküm belirtisi varki sanki yedinci ve sekizinci asrda deilde hicri birinci ikinci asrda yaam, o olaylar ve naklettii Ricalin  bir yakn, bir arkada imi hissini uyandrr.  Tarih:  Zehebî'nin en güçlü, en mehur taraflarndan birisi bu ilimdir. Ancak u bir gerçektirki, Zehebî, tarihçilii mi yoksa hadisçi-lii mi ar basar, tam aynlamayan bir kimsedir.  Bence Zehebî'nin Tarihçilii kendinden  önce yaayan bni shak, Taberî: bni Sa'd, Halife b. Hayyât, Vakidî, Mesudî, Ebû Nüaym, Hatib, bni Esîr ve Birzalî'den daha deiiktir. Zira bunlarda tarih kritii Zehebinink kadar ciddi kriterlere dayanmaz. Bunlar bu hususta Siyer ve tarih yazarlarnn rivayetlerini esas aldklarndan bu konuda öncülük etmi olan zevatn eserlerini tenkide
 bile tabi tutmadan ai-mlardr. Zehebî ise bütün ömrünü verdii hadis metodolojisi ve Kuran'in tarih seyrini ve veri prensiplerini tarih-i nakletmede esas alm böylece öncekilerin naklettii  pekçok habere bu kritikle yaklanca bunlarn çounun yalan, yada zayf olduunu ortaya ç- karmtr ki bunlar "Tarihü'l-sIanTi okurken sk sk göreceiz.  Bugün modern tarih yazarlarnn hiç kullanmad hadis usulünü Zehebî Tarihinde metod olarak alr. Geni bir tefsir ve hadis bilgisi, müthi bir zeka birleimi ile tarihi hadisleri, kendinden önceki
 bilginlerin eserlerini incelerken son derece dikkatlidir. Mesela bni shak tarafndan nakledilen ve bni Hiam tarafndanda  aynen kopye edilerek alnan Mirada ilgili Hz. Aie (r.a.) île Muaviye (r.a.)'n "Miraç hadisesinin bedenle deil ruhla olduu" nakillerini26[24] zayfl sebebiyle kitabna almaz. Oysa bni Cerir -i Taberî dahil, sonra gelenlerin hemen ekserisi bu haber i esas alrlar. Bu yüzden Miraç ile ilgili kitap yada makale yazan herkes bu aslsz habere binaen bir sürü tartmaya
25[23]  Müsned 3/357; bni Mâce 3062; Beyhakî 5/202, 248; Hakim 1/475; Dara-kutnî 2/289; Hatib, Tarih 1/166; 3/179; Ebû Nüaym
Tarih-i sfahan 2/37. 
 
girip, "yok öyle idi, yok böyle idi, u kasdedilmiti", diye bir sürü söz sarfna mecbur kalmtr. Elhamdülillah ben bu mevzuyu Zadü'l Meâd' tahkik ederken izah edip bu iki rivayetinde asl olmadgn belirtmitim.27[25]  Aradan Uç dört yl geçtikten sonra Ustad Zahid Kevserî'nin "Makâlaf'mda ayn kanaati daha ksa olarak arzettiini görünce Allah'a hamd ve senalar etmiimdir.  Zehebî zayf   bir rivayeti öhretine binaen nakledince "Biz bu haberi delil diye deil ibret olsun diye naklettik" bazende "biz bunu hayret ettiimizden anlattk, yoksa bu asla güvenilecek ey deil" gibi ifadelerle kritiini yapar.  Tarihü'I slam' ksaca tantma faslnda bu konuya yeniden gireceim için bunu uzatmyorum.  Zehebî, Birzalî, bni Kesir ve emsali tarih yazarlarna göre tarihe deiik boyutlar kazandrm bir zattr. Onun "slam ülkeleri tarihi" adn verdii tarihi ülkelerin siyasi tarihine ait ilk saylabilecek orjinallikte bir tarihtir.  Zehebî yine Tarihü'I slam'n dört cilt olarak, sadece Kronolojik sra ile yeniden kaleme almtr.  Onun "Siyer- A'lamün- Nübelâ" adl 24 ciltlik aheseri slam Ulularnn Tarihçe-i hayatlardr. Bu vesileyle Zehebî Devletler tarihi yannda alimler tarihini de yazm bulunuyor.  Zehebî bunlar yaparken çok yönlü, çok objektif olarak hadiselere yaklar. Mesela bu birinci ciltte "Selman-i Farisi (r.a)"m hayatn verirken uzun uzadiya verip onun ya hakknda iki yüz elli ol- duunda alimler ittifak etmilerdir. Daha fazla oluunda ise çeitli görüleri vardr, derken Siyeri a'lamUn- Nübela'snda:  ,,Ben Tarihü'I slam'da öyle demitim. imdi, u saatte artk bu görüe raz deilim ve onu doru görmüyorum." der.  Bunu, onun yann sekseni geçmi bir kimse olduunu bni Ebî Hatem'in "el-lel" adl eserindeki
 bir habere dayanarak verir.28[26]  
Yine bu cildin Hicret ksmn anlatrken Beyhaki'den u haberi nakleder. Ömer (r.a) anlatyor:  Ebû Bekir, hicret gecesi Rasulüllah'la beraber çkm kah Önünde kah ardnda yürüyerek bekçilik etmiti. O gece sabaha kadar yürüyen Rasulüllah'm ayanda ayakkab parçalanp yaln ayak kalnca, onu omuzuna alp maaraya getirdi. Orada ylan delii vard. Bir ylan çkarda Rasulüllah'a zarar verir korkusuyla delii ökçesiyle tkad. Ylanlarda onu soktular. Gözlerinden yalar akyordu. Rasulüllah (s.a.v.) de ona "Üzülme Allah bizimledir." diyordu.....  Sonra Zehebî:  -“Bu münker bir haberdir. Beyhakî bunu nakledip rivayet hakknda sesini çkarmamtr. Bunun afeti bu Er-Rasibî denen ravidir. O meçhul olmakla beraber üstelik sika deildir. Hatib onu tarihinde anlatp inelemektedir." diyor.29[27] 
Zehebî'nin lmen Ve Fikren nkiaf 
mam Zehebî, babasnn maddi imkanlarn kendi ilim elde etme akna sarfetme bahtiyarlna eren  bir insandr.  Gerçi çeitli yerlerde anlattna göre, hasret çektii nice alimlerin yanna gidemediini uzaklara gitmeye babasnn raz olmadn anlatmda, yine mucem ve dier yerlerde babas onu am mntkas içinde dört ay geçmemek üzere çeitli alimlerin yanna göndermitir. Bazen yanna birini katarak gönderirmi. Ancak kulland ifadeler -dende babasna son derece saygn bir evlat olduu anlalyor. Bunda galiba onun tek erkek evlat olma ihtimali oluundanda kaynaklanabilecei görüüne yer verenler vardr.  Zehebî, önce Balebek ehrine sonra Haleb'e, Hma, Hama'ya, Trablus'a, Kerk'e, Maarra'ya,
27[25]  Zadü'l Meâd terceme, tahkik ve talik Canta Yaynlar 3/1041 
28[26]  Zehebî Siyeri A'lamün Nübela 1/556. 
29[27]  Tarihü'I slam siyer bölümü Orijinal arabca sayfa 322. 
mam Zehebi, Tarihu’l-slam, Canta Yaynlar: 1/39-45 
 
Busra'ya, Nablus'a, Remle'ye, Kudüs'e ve Tebük'e gidip oralarda ders veren büyük alimlerin her  birinin yannda kalarak ders alp icazet sahibi olmutur.  Bu suretle am diyarn dolap kendini belirli bir kademeye getiren Zehebî, bundan sonra, Msr'a tahsile gitmitir.30[28] 
Zehebî Msr’da 
Zehebî hicri 695'lerde Msr'a doru hareket ederek Filistin'den Msr'a geçmi ve oraaa Ibni Zahiri diye bilinen Ahmed b. Muham-med b. Abdillah el-Halebî'nin yanna inerek derse balamtr. Bu zat Zehebî'nin hem hocas nemde arkada olan Alemüddin Birzalî'ninde hocasdr. Sonra Zehebî orada El-Ebrekûhî. bni Dakiku'l lyd el-Kueriyye, erefüd-Din Abdü'l Mü'min b. Halef ed-Dimyatî ve dierlerinden ilim tahsilinde bulundu.  Oradayken skenderiye ehrine geçip Yusuf b. el-Hasen et-Temî-mî el-Kabisi'den Brzalî, Mizzî ve bni Seyyidin-Nas ile birlikte ders okudu. Yine orada Sadreddin Sahnum. erefüddin Ebi'l Huseyn Yahya b. Ahmed el-Cüzamî'den ders ald. Bu erefüddin o zaman çok yal olup çok ar duyard. Zehebî duysun diye bara bara okuduundan dört hizibden fazla okumadan sesi kslr imi. Zehebî skenderiye'de iken orann dier alimlerimde ihmal etmeyip onlardan da icazet ald.  Zehebî hicri 698 ylnda hacca hareket etti. Ama o her hareketten ilim bekleyen biri olduu için bu yolculuunda El-Ulâ, Maan, Mekke, Arafat, Mina ve Medine'de bile bir çok eyhten icazet aldn yine bizzat kendisi "Mucemi-üyuh" unda anlatr.  Böylece Zehebî, daha hicri birinci asrn sonunda ortaya çkan ve üç asr devam eden hadis alimi olanlarda neredeyse birinci art derecesinde kabul edilirken zorluu sebebiyle terkedilen lmi "Rh- Iet"i tamamlam ve çeitli yerlerdeki hazinelerede el atarak daha sonra kendisini "tarihin gördüü en büyük alimler" arasna koyacak olan bütün malzemeyi ele geçirmi bulunuyordu.  Zehebî, zaten çok düzenli okumutur. Önce Nahiv ilmini. iir, lügat ve edebiyyat okumutur.  Bundan sonra eyhlerin icazeti ile bir çok meazi, siyer tarih ve eyhlerin mucemleri ile teracim-i ahval kitaplarn okumutur.  Daha sonra hadise girerek bütün hayatnca sürecek bir tedrisata balayp yüzlerce temel hadis kitabn eyhlerin icazetiyle okuduu gibi Hasen b. Ara'fe'nin "Cüz"ünü. bni Fil'in "Cüz"ünü ve pek çok ufak eserleri pek çok eyh önünde okumak talihine ulamtr.,  Zehebî'nin yetimesinde en büyük etkenlerden biriside, onun daha okurken kvrak ve nefis kaleminin ilerde kendine lazm gelecek pek çok eseri ksaltmasdr. O bunlar bir taraftan ksaltrken
 
lim çin Katland Zorluklar 
Elbette Zehebî çamzla kyas edilmeyecek zorluklarla okumu biridir. Bir kere dört be yalarnda  balayp, aralksz 24 yl durmadan üstadlardan ders alm bunun için deve, at srtlarnda nice me- safeler kat etmitir. Bundan sonraki hayatnda gözlerini kaybedecek kadar bir dinamizmle, Ömrünün sonuna kadar ay ve mum yla bir yandan okuyup bir taraftan okutarak bir de yazarak müthi bir hizmet ifa etmitir.  Ancak Zehebî'nin bu konuda en enteresan yönü ilim akna sevmedii kimselerin bile önüne diz çökmü olmasdr. Mesela Mu'ce-mü-üyuh adl eserine bir göz atnca u ifadeleri görüyoruz: 
30[28] mam Zehebi, Tarihu’l-slam, Canta Yaynlar: 1/45-46
31[29] mam Zehebi, Tarihu’l-slam, Canta Yaynlar: 1/46-47
 
«Allah ona acsn. Namazlarn tam klmazd.» eyhi sa b. Ab-dirrahman. (Mucem no 595).  «Üzerinde dininin prlts gözükmezdi. Lakin bendeki ilim açgözlülüü beni bunun gibi heriflerden ilim almaya evketti.» eyhi Ala'üddin Ali b. Muzaffer.  eyhi Muhammed b. Ahmed el-Makdisi'ye "Zavallnn biri. Hep kötülenirdi."  Mahmud b. Yahya için "Ahlaksz aklsz." der.  -Yine eyhlerinden Muhammed b. Ebî Bekr'in ii olduunu anlatr. (Mucem no 889).  Yine böyle bir çok eyhini tenkid eder.32[30] 
Zehebî'nin Kadn Hocalar 
Zehebî'nin en orijinal yanlarndan biride onun binlerce alimde görülmeyen bu yandr. O ilim için kadn erkek ayrmam ilmi bulduu her yerden elde etmeye komutur.  Hafz Zehebî bata halas SittÜ'I-eh! binti Osman b. Kaymaz b. Abdillah ez-Zehebî olmak üzere sadece "Mucemü-üyuhunda" tam benim saymamla yüz tane kadn eyh ad verirki bunlardan Harmiye bn. Nasir'dan Taberanî'nin müntehabmi okuduunu anlatr. (Mucem terceme no 234).  Zehebî bunlardan yapt rivayete örnekler  de verir.  Bir erkein çamzda bunu dindar olarak tasavvuru bile zor. imdilerde deil bir kadndan ders almak icazet almak bir erkek hocann vazna bile kadnlarn gitmesi çok acayib karlanr. Tabi bu dindarlar arasnda. Gevekler arasndaki hükmün zaten meclisimizde yeri yok.  te Zehebî gibi bir insan yedi asrdan beri Hadis Rical ve Tarih sahalarnda kendisinden sonra gelenlere rehberlik yapmaya devam ediyor ve hiç birimiz onun eserlerinden müstani olamyorsak onun bu ilme verdii deer onu böyle deerli yaptndandr. Yoksa nice me-hur olmu alimler  biraz sonra nisyan mezarlna gömülüp gitmilerdir.33[31] 
Kadn eyhleri 
I- Cevze binti Abdillah, 2- Habîbe binti brahim, 3- Habîle, 4- Harmiye binti Nasr eî-Makdisiyye'den Taberanî'nin Müntehabn okumutur. (Mucem 234). 5- Hatun binti Abdillah. 6- Hadice binti Ahmed b. Abdiddâim, 7- Hatice binti shak b. Halil, 8- S-Hadice binti Ha-zim, 9- Hatice binti Abdirrahman. 10- Hatice binti Abdirrahman b. Ömer, 11- Hatice binti Abdirrahman b. Muhammed. 12- Hatice binti Abdirrahman b. Muhammed b. Abdilcebbar, 13- Hatice binti Razî, 14- Hatice binti Ömer el-Ukaylî, 15- Hatice binti Muhammed b. Sa'd, 16- Hatice binti Muhammed el-Meratibî, 17- Hatice binti Nasrullah, 18- Hatice binti Yusuf, 19- Rukiyye binti Musa e-a'râri, 20- Zahide binti shak. Tam yirmi tane Zeyneb adl âlime 21- Sâra binti Abdirrahman, 22- Sittü'I Ehl binti'n- Nâsh,
 
23- Sittü'l ehl binti Osman b. Kaymaz b. Abdillah ez-Zehebî. (Müellifin Halas), 24- Sittü'l Hutaba binli Ali b. Muhammed b. Ali el-Bâlsî, 25- SittU'd-Dâr el-Hameviyye, 26- SittU'l Arab binti brahim, 27- SittU'I Arab binti Abdillah, 28- Sit-tü'l Arab binti Ali, 29- Sittü'I Arab binti Yahya, 30- SittU' Fükaha binti brahim, 31- Sittü'l Fukaha binti Dâvûd, 32- Siîtü'I Fukaha binti Yusuf, 33- Sittü'I Fahr, 34- SittU'l Kudat binti Muhammed, 35- Sittü'l Vüzera, 36- SittU'i Kudâd binti Yahya, 37- Seyyide binti Musa, 38- Safiyye binti Ahmed, 39- Safiyye binti Ahmed es-Sâlihiyye, 40- Safiyye binti Ahmed el-Ezdiyye, 41- Safiyye binti Abdirrahman, 42- 6 tane Aie  43- lzzünnisa, 44- Azbe binti Muhammed, 45- Fahra binti Abdillah, 46- 17 tane Fatma  47- Nahve binti Muhammed, 48-  Nefise binti brahim, 49- Hediyye binti Abdillah, 50- Hediyye binti Abdilhamid, 51- Hediyye binti Ali b. Asker, 52- Vecîhe binti Ömer, 53- Vezîre binti Yahya.34[32] 
Zehebî'nin Yetimesindeki Etkili Alimler 
Zehebî'nin hayatna dair eser veren Bear Avvad Ma'ruf (s.99) Zehebî'nin en fazla etkilendii üç alimin ismini vererek bu dördünün ölünceye kadar süren arkadalklar olduunu ve birbirlerinden çok faydalandklarn söyler.  Bunlar srayla unlardr:  1- Cemalüddin Ebû'l Haccac Yusuf b. Abdirrahman el-Mizzî D. 654 Ö.742. Bu zat bni Kesir'in kaynpederidir.  2- Takyyüddin Ebû'l Abbas Ahmed b. Abdü'l Halim bni Tey-miyye D.661 6.728,  3- Alemüddin Ebû Muhammed Kasm b. Muhammed el-Birzalî D.665 Ö.739.  Bunlarn her biri yekdierinden okuduklar gibi ayn Üstadlarda da okumulardr.  Zehebî'nin kendi ifadesine göre, kendine hadis ilmini Birzali sevdirmitir.  En çok yararland biri olan arkada Kasm b. Muhammed el-Birzalî'yi :  -mam, Hafz, Mütkn, Sadk. Hüccet, bize daima yararl öretenimiz, arkadamz, am'n hadiscisi, asrn tarihçisi, "eyhimizin olu'1 diye över.  Mizzî'yi ise "daraldmz yerlerin, çözemediimiz problemlerin hal edildii yer" diye över.  bni Teymiye hakknda da: "O benim gibi birinin kendisini Övmesinden daha yücedir. Rüknü hacer
34[32] mam Zehebi, Tarihu’l-slam, Canta Yaynlar: 1/49-50
 
 
 
lmi Makamlar 
Zehebî, o devre göre en yüksek ilmî mansblan elde etmiti. Vefat ettiinde u yerlerin Hadis eyhi  bulunuyordu.  1- DarUM Hadisi1! Urviyye 2- Darül HadisMn-Nefîsiyye 3- DarlTl Hadis'it-Tengziyye 4- Darü'l Hadis'il-Fâdla  5- Türbet-i Ümmü Salih37[35] 
35[33]  Zehebî Mu'cemin 1/56. Terceme no 40'ta bni Teymiyeyi "Çann birda-nes" gibi ifadelerle Övdükten sonra: 
-Elhamdülillah! Biz onun hakknda ne an gidenlerden nede hakkn vermeyenlerdeniz. Tabi'inin ve Tebei Tabiinin alimlerine
kemal anlamda onun gibi benzeyen biri görülmedi. Ben onun gibilerini ancak kitablarda görüyorum... diyor. 
36[34] mam Zehebi, Tarihu’l-slam, Canta Yaynlar: 1/50-53 37[35]
  Daram 2/59, Müsned 4/309-335, N'esai 5/264, bni  Mâce 30Î5 Tirmizî 889-2985 Tahavî 2/209 Darakutni 2/240 Beyhaki
5/116 E. Dâvûd Tayalisi 1/220 Hakim 1/464, 2/278 bni Hibban 890 -2975 Temhid 2/97-9277 bni Sa'd 2/1/129 Buharî Tarih
2/111-5/242 bni Huzeyme 2822 
 
 
Zehebî'nin Sünnet Anlay 
 
(Konuyu bni Teymiye Fetava cilt. 27/106-110 arasnda uzun uzadya tartr.) Görüldüü gibi Zehebî burada iay tekfire yana myor. Yine Zehebî, küfür gi bi görünen bir sözü iyiye hamlede
 bilecek bir yan varsa ona hamleder. Mesela bni Hibban' Tezkeretü'l Huffaznda ve Tarihü'l slammda ve Siyerinde müdafa eder. Zira Abdullah b. Muhammed el Ensarî "Zemmü'l Kelam1' adl eserinde bni Hibbann "Peygamberlik ilim ve ameldir" dediinden zemmedilip halifeye yazldn, onunda öldürülmesine hükmettiini anlatr.. Zehebî buna cevaben derki;  «Bu acayib bir hikayedir. bni Hibban büyük slam imamlarndan biridir. Onun hata etmeyecek derecede masum olduunu iddia etmiyoruz. Ancak bu sözü müslüman söylese bireye, kafir söylese  baka bir eye atfedilir. Müslüman onu uygun olmayan bir eye itlak etse ma'zur sayar ve o bununla söyledii eyde bulunan anlamn bizzat kendini kasdetmedi deriz. Peygamberimizin; "Hac ar afa günüdür." sözü de böyledir. Malumdur ki kii srf arafa günü vakfeye durmakla hac olmaz. Dier farzlanda yapacaktr. Efendimiz burada haccin en mühimi üzerinde durdu. Yoksa haccn ne olduunu haber vermek istemedi. te bni Hibbanda bu sözüyle peygamberliin en önemli rüknünü  belirtiyor. Çünkü peygamberlerin en kamil sfat ilim ve ameldir. Hiç kimse bu ikisi olmadan asla  peygamber olamaz. Bu ikisi kendinde olan herkeste peygamber olamaz. Zira peygamberlik hak vergisidir. Onu elde etmeye kulun çaresi yoktur. Aksine Nü büvvet ile lmi Ledünni ve salih amelde meydana gelir.  Bu sözü kafir filozof söylediinde ise "Peygamberlik ilim ve amel sonucu elde edilebilir" demektedirki bu küfürdür. bni Hibban ise asla bunu kasdetmiyor.»38[36] diyor.39[37] 
Zehebî'nin lmi Yönleri 
Zehebî'nin eserlerine bir nazar etmek bile onun ne kadar çok yönlü bir alim olduunu izaha kafidir. Onun hadisteki yerini izah zaten ayptr. Tarihte bence ona yetimi birini henüz duymadk.  Rical ilminin yegane üstad O dur.  Akaide dair  pek çok risaleler yazmtr. "El- bas ven- Nüür" El Kader, El-Erbaîn fi Sfat-i Rabbil âlemin, Kitabü'l ar, El Kebâir ve El UJuv en mehurlardr. Zehebî bu ilimde hadis ehlinin yolunu ter cih etmi olduundan Zahid Kevserî tarafndan tenkid edilmitir. Ama Üstad Zahid Kevserî'nin en zayf tenkidi bunlardr. Zehebî Fkhla iç içe ama hadis taraf ar basan bir hafz olduundan müstakil ve kuru bir fkh kitab yoktur. bni Hazm'n el Muhallâsn ihtisar etmi çok konuda ise ufak risale yazmtr, Ancak bütün kitaplarnda yeri geldikçe fkhi görüünü açklar. Mesela Tbbün-  Nebevî adl eserinin sonunda mûsikî ile tedavi ve mûsikînin hükmüyle ilgili çok enteresan bir izah vardr.  Eserlerinin hemen hepsini iir ve hikmetle süsleyii, kitablarn-daki çok akc üslubu, hiç kusursuz yaz sitili, kulland kelimelerin bolluu, onun lügat ve Edebiyat ilminde ne derece iyi bir yönü olduunu belgeler. Hadis nakleder gibi eyhlerinden iirlerde nakleder. Zehebî tedlis yalpan ravi adlarn içeren bir eserini iir le kaleme almtr. Yine tarihinde göreceimiz gibi halife adlarmda iirle verir. Zehebî'nin en acayip yönlerinden biride daha sabi çandayken bile güzel yaz yazmasdr. Onun bu yaz güzelliini gören Birzalî, bu güzel hat ile hadis yazmasn tevik ederek hadis ilmine geçmesine se- beb olmutur. Tabi matbaann olmad devrede alimin yazs çok önemlidir. te eski kitap hazinelerimizden bir çou bize Zehebinin hattyla ulamtr.  Ahlak yönüyle Zehebî tam bir peygamber varisi idi. Onun hayatn yazanlar, onu hep hayr ile yad ettikleri gibi, muhalif olanlar bile onun bu yönde kamil bir insan olduunu teslim eder.  Talebelerinin en mehurlarndan biri olan Zerkei onu öyle anlatr...  -Tam Zahidlii, bakalarn nefsine tercihi, hayra ilk koan olmas, gelecee rabet etmekle birlikte hayatn peygamberin hadisleri, uruna feda etmesi ona bak^a haslet aratmaz.40[38] 
 
lim Dünyasna Tesiri Ve Talebeleri 
slam dünyasn sürekli olarak tesiri altnda tutan ve kyamete kadarda tutacak olan baz alimler ve ilim dallar vardr.  Mesela bir Fkh, bir Hadis, bir Tefsir, bir Tarih, bir Akaid ilmi vazgeçilmesi hiç bir çada imkansz olan, sadece özenenleri deil müslüman olan herkesi yakndan ilgilendiren ilim dallardr.  Heyet, tb, meslekler, usul, mantk, edebiyat vb. ilimler gibi vazgeçilmez bir takm ilim dallar da vardrki, bunlar umumi deil sadece ilgilenenleri alakadar eden ilimler ubesindendir. Yine baz ilimler mevzi yada belirli dönemlerde öhret bulurken, çan geçii ilerlemeler onlarn unutulmasna sebeb oîur.  te bu ilimlerde, bir âlim ne kadar ilerlerse ilerlesin o ilme damgasnn vuran o ilmin bir ilim dal oluumundaki geliimi hazr -  Iayan alimler seviyesine varamamaktadr. Hele o ilim asrlar içerisinde ilene ilene iyice gelimi ise, sonraki gelenlerin ilimleri sadece bu ii ilk kurup gelitirenlerin yaptklar ve yazdklarn okumakla geçer. Böylece o ilmin srrna ve esasatma dair bir bilgisi bulunmaz.  Bunu u misalle öylece daha iyi anlayabiliriz. Çan en mehur aletlerinden biri olan Bilgisayar,
 bilgisayar mühendisi olan biri tarafndan çok güzel kullanlr akl almaz eyler yaptrlr. Ama o  bilgi sayar yapanlarn hududunu kimse geçemiyor, devaml onu yapan firmalara baml kalnyor. Bir Televizyon tamircisi bir elektronik mühendisi bu makinay yapanlara sürekli olarak baldr.  te slamî ilimlerdede durum ayn olmutur. Artk fkhta hiçbir hanefi alimi hanefiliin kurucusu mam Ebû Hanife, Ebû Yusuf, mam Muhammed olmamaktadr. Artk afii, Mâlik, Hanbelî, Ebû Davud'u Zahirî ve benzeri ilk müctehidler salikleri tarafndan ancak taküd edilebilmektedirler.  Hadiste kimse ilk devrin otoriteleri, ricalül hadis iîe beraber yaayp onlarn hallerini yakynen bilen mam Ahmed, Buhar, Müslim, Yahya b. Main, Yahya b. Said, Ebû R uz'a, Razî, Nesâi, Tahavî. bni Adiy ve arkadalarna ulaamamakta.  Tefsirde dirayet kaps ve rivayet kaps açk olmasna ramen bir Taberî, bir Sa'lebî asl olma özelliini hiçbir zaman yitirmediler. Sonraki tarihçiler ne yaparlarsa yapsnlar ilk tarihçiler olan Musa b. Ukbe, Urve, bni Sa"d; Vakidî, bni shak, bni Hi4m. Halife b. Hay-yat ve ilk hadis mecmualarndaki siyer ve meazi bölümlerini kolay kolay aamayp bu verilerin altnda ezilince ancak nakilcilikle yetinmeye mecbur kalmaktadrlar.  te  bu ilk kurucular ve onlar takiben gelen yardmclar çalma yaptklar sahalarda gereken bütün hazrl ikmal edip sistemi kurunca ortaya mezhebler çkm olmaktadr.  Artk sonrakiler ilk kaynaklar tarama yerine hazr bulduklar bu sistemin içinde yer alyor ve taklidciler snfna giriyor. Bu anlattklarmz sadece fkhi mezhebler için deil ayn zamanda hadis tefsir, akaid, tarih ve edebiyyat sahalarndada geçerlidir. Ancak önceleri fkhi ve itikadi meeler daha fazla alaka gördüünden mezhebkr sadece bunlar için kullanla gelmitir.  Tedvin devri saylan selef devrini takiben gelen alimlerin selef gibi aslnda asln kavramalarna onlar gibi yürümelerine üç büyük engel vard;  1- Peygamberin hadis ve ibadet tarzn bizzat nakleden ashab ile onlarn yetitirdii tabiin alimlerini
 bizzat görme, onlardan ilim alma, sebebleri onlara sorma anslar olmad gibi: onlarn bilgilerine araclar, (raviler) yoluyla ulaabilme imkanda çok zor bir i olmu tur. Çünkü Ebû Hanife ve Mâlik gibi ilk devir müctehidleri bu bilgileri ilk kaynak olarak Peygamberden almasalarda arada ya bir tabiin olur yada hiç olmaya bilirdi. te zaten ashabn hepsi "Sika" tabir edilen güvenilir kiilerdi. Onlardan sonrada en güvenli tabaka tabiin idi. Binaenaleyh o devir alimlerinin rivayet zincirinde zaten tenkid edecek kimse yoktu olsada saylan okadar kabark deildi. Nihayet bir kaç yüz rica! ad
 
 bir kimsenin ömrü bunlar okumaya bile yetmiyordu. Hem okuyuncada hadisenin yorumlanm ekli olduu için zihin, temel prensibler meselesine eilim göstermiyor, hazr naklediyordu. ster istemez doru bile olsa baka binlerinin yönlendirilmesi altna girilmi oluyordu. Buda bu konuda alimlerin taklid tarafn gelitiriyordu.  Bunun günümüzde de son derece geçerliliini koruduuna ahidiz. Ömür boyu Risale-i Nur'lar okuyan bir nur akirdi asla ve kafa bir Bediüzzeman olmad, olamyaca gibi Üstad merhumun
 bu görüleri nasl ortaya koyduunu kavramas imkanszdr. Nitekim Mevlana'dan günümüze Mesnevî en çok okunan kitaplardan biri iken onu okuyarak Mevlanalaan kimse duyulmad. Kimse mam Rabbanî'nin Mektubat ile ilmi baz sonuçlara varsada ilmi hiç bîr paye~edinmedi. Çünkü temel çok rakta kald.  3- Bu iki ana sebebin yannda üçüncü âmilde; zaman zaman or taya ilmi dirayet ve medeni cesaretle çkan baz zavat olsada, za-mana kabuklam olan islami düünce salikleri bal bulunduklar mezheb, eyh ya da imam müdafas ile bunlar sindirdiler ve çok yerde silindir gibi ezip geçtiler.  te biz mam Zehebî'yi iyi anlayabilmek için u anlattm üç prensibi göz önüne getirmeliyiz. O zaman görüyoruzki; mam Zehebî Peygamber (s.a.v.) devrinden yedi buçuk asr sonra ortaya çkt zaman her türlü fikir savunulmu mezhebler yerlemi, tarikatlar iyice kökleip devletleri idare edenleri bile etkileri altna alm, hadis konusu didik didik edilip hadis yazmann her ekli, gerek müsned, gerek mucem, gerek fkhi, gerek yl, gerek isnad derecesi, gerek erh, gerek nakid hepsi ama hepsi, tekamülün zirvesine ulap üçüncü asrdan sonralar ise artk hadis tahsili edilemeyecek  boyutlara ula mt. Sonralar ise artk hadis tahsili senedine sepetine bakmadan her hangi bir hadis kitabn okumakt. imdilerde ise ülkemizde yalan dorusundan fazla olan bir uydurma hadis kitablarni okuyanlar hadisçidir.  Zehebî, bu olumsuz yönlerin hepsinin yaand bir çada yetiip ba ilim Himalayalarnn doruuna yükselmi, ei çok ender görülenlerden biridir. O, hadis ve tarih sahasnda ya yirmibee vardnda ne kadar temel eser varsa onlardan icazet alm bulunuyordu. Muce-minde kendisinin skenderiye'de bni Hiam'n Sîres'ini alt günde okuyup icazet aldn anlatr. Bu kitab bugün baz slam üniversitelerinde slam tarihi olarak dört ylda okutulmaktadr.  Zehebî hadisin her sahasnda üstaddr. Eer hadiscilik mesleini mezheb sayarsak o bu mezhebde tabi deil bal bana bir mezheb kurucusudur. Yukarda üçüncü maddede belirttiim tarifgir taassubu 
 
Zehebî, îsiami ilimlerin temeli olan hadisin her dalnda verdii emsalsiz eserleri ile kendi devride dahil günümüze kadar bütün alimleri etkisi altna alm bahtiyar bir zattr. Bu fakir bile Zadü'l Me- ad'n tahkikinde en fazla Zehebî'ye dayanmtr. Ancak Zehebî'nin etkisi taklide deil tahkike sevkeden müthi bir öretimdir.  Talebelerine gelince; Aslnda son on ylmn büyük arl kitap yazmakla geçmi birisi olmam hasebiyle yakîn derecesinde biliyorumki Zehebî gibi bir kimsenin direk talebesi olmamas gerekir. Zira biraz sonrada göreceimiz gibi ikiyüz küsur ayr eserle üçyüzü akn ciid kitap yazan insann uykuya bile zaman olamaz.  Bu tip zatlarn eserleri bir. nevi mektep olduundan onu okuyanlar bizzat onun talebesi olmu oiurlar. te bu anlamda Zehebînin talebeleri yüzbinlerle ifade edilmelidir.  Ancak Zehebî yukarda adn belirttiim alt medresede bizzat talebe yetitirmitir.  TezkeretiTl Huffaz'm Zeylinde (sayfa 36) talebesi El-Hüseynî Ondan Kitap ve Sünneti çok kimse örendi" demektedir.  Bizzat önünde ders alanlar arasnda Subkî, Birzalî, El Alaî, bni Kesîr, bni Receb. bni Rafi'de vardr ki bunlarn her biri asrlarca slam dünyasnn en benam alimi olma erefine ermilerdir.  Burada alimlerin onu nasl methettiine yer vermeyi düünüyor dum. Ancak bu metihleri okuyunca Zehebînin gerçekten bu övgüler den daha yüce olduunu müahede edince vazgeçtim.  Ancak babasnmda kskançl ye afii mezhebinde ar müdafa-clmn etkiside bulunmas yüzünden baz konularda Zehebîye reddiyelerde yazan Taceddin Subkinin Zehebi hakk ndaki u sözleri ibretlidir.  «eyhimiz, üstadmz, mam, Hafz... Asrn hafz; Asrmz dört büyük hadis hafz görmütür.  1- Mizzî, 2- Birzalî, 3- Zehebî, 4- Babam, onlarn asrnda beinci bir kimse gösterilemez........» 
 
1- Et-Telvîhat fî ilmi'l-Kirâat. (Asl bulunamad) 2- EI-Erbeûn el-Büldâniye. (Yazma. Teymuriye kütüphanesi: 438) 3- Es-Seiâsûn el-Büldaniye. (Aslna rastlanmad) 4- Men küntü mevlâhü fe'Aliyyün mevlahü» hadisinin tarikleri.  5- EI-KeIâ alâ hadîsit-Tayr. (Bu Tirmizi'nin Süneninde 3721 no ile, Hakim'in Müstedrekte 3/130. Hatib Tarihinde 3/171'de Ebû Ya'la 7/4052 Enesten öyle bir haber nakleder: Efendimizi (s.a.v.)'e  bir kzarm ku getirildi. O da <Allahm! Bana yaratklarn en hayrlsn gönderde, benimle  birlikte bu kutan yesin." buyurmu. Bunun üzerine Hz.Aii çkagelmi. te Zehebî bu eserinde hadisin bütün tar îklar-n nakil ile hadisin sahih dereceye ulamasada bir asl olduunu belirtir.  6-  El-Müstedrek alâ Müstedreki'l-Hâkim. Bu Müstedrekteki zayf ve uydurma hadisleri amil bir eser olup am zahiriye kütüphanesinde (Mecamî' no 62) bir ksm mevcuttur.  7- Kitabüz-Ziyâdat el-Muzdaribe: Sika olmayan ravilerin sika ra-vilerin rivayeti gibi rivayet edip bir yere sokuturduu ziyadenin ilmen Muzdarip olduunu isbatlayan bir eser.  8- Turuku-ehâdîsin-Nüzûl.  9- El-Azbüs-Silsilfil-hadîsi'l-müselsel. (Yazma, Teymiye/Hadis 542)  10- Minyetüt-Tâlib li a'zabi'l-Metâlib. 
41[39] mam Zehebi, Tarihu’l-slam, Canta Yaynlar: 1/57-62
 
 
62- Zikru men yü'temenü kavîuhû fi'l Cerh vet-Ta'dil.  63- Zeylü'l-arât  64- Zeylü Düveli'l-slâm. Matbu.  65- Zeylü-Siyeri'l A'lâmin-Nübelâ.  66- Zeyli-divânüz-Zuafâ. (Üçüncü Ahmed Kütübhanesi no 3053/1)  67- Zeyli-Kitâbüz-Zuafâ li bni'l Cevzî.  68- Ezzeyl alâ Zeyl'iz-Zuafâ.  69- Zeylü'l Iber fî haberi men aber. Matbu.  70- Er-Red alâ bni'l Kattan.  71- Kitabüz-Zelâzil.  72- Siyeri A'lâmin-Nübelâ. Matbu 25 cild.  73- Tabakatü-üyuh.  74- EI-Abâb fit-Târîh. Bulunamad.  75- El-ber fi haberi men aber. Matbu.  76- Unvanüs-Siyer fî Zikris-Sahabe.  77- EI-Kbân.  78- El-Mücerred fi ricali bni Mâce (Zahiriyye no 531/Hadis).  79- El-Mürtecel. Bulunamad.  80- El-Mütebeh fir -Ricâl. Matbu 3 cüz.  81- Mu'cemü-üyuh el-Kebîr. Matbu.  82- Mu'cemü-üyuh el-Evsat. Matbu.  83- Mu'cemü-üyuh es-Saîr. Matbu.  84- Mu'cemü'l-Muhtas bil Muhadiseyi'î Asr. Matbu.  85- Ma'rifetü âli Mende.  86- Ma'rifetü'l Kurra el-Kibar. Matbu.  87- EI-Muîn fi tabakati'l Muhadisîn (Feyzullah aa 1528/stan-bul).  88- El-Munî fiz-Zuafâ. Matbu.  89- El-Mukaddimetü zaten-Nikat fi'1-Elkâb.  90- Men tükillime fîhi vehüve mevsukun. Matbu.  91-  Mizânü'I tidal. Çok basm yapld. Zehebî'nin en mehur eseri budur. Burada zayflan derecelendirir.  92- Hâletü'l Bedr fi adedi ehli Bedr.  93- Ahbari Ebî Müslim el-Horasânî  94- Ahbarü Ümmi'l-Mü'minîn Âie (R.A).  95- Et-Tbyân fî Menakb' Osman (R.A).  96- bni Ukde el-Köfî.  97- Hayatü Ebî Hanife. (Zahid Kevser mejjujm neretti).  98- Tercemetü Ebî Yusuf. Buda bir öncekiyle neredildi.  99- Ahmed b. Hanbel.  100- Hdr.  101- Es-Seleft.  102- afiî.  103- E-eyh el-Muveffk.  104- Mâlik b. Enes.  105- mam Muhammed b. Hasen 
 
 
 
212- Ehâdîs-U Muhtasar- bni'l Hacîb.  213- Sülasiyyâti ibni Mâce (Zahiriyye kütüphanesi Mecmu no 59)  214- El-MUntekâ min Hadîs-i Takiyyüddîn bni-eyh el-Ba'lî.  Zehebî'nin bunlarn dnda eyhlerinden yapt dört adetde tahrici vardr. Allah ona rahmet etsin. Eserlerinden istifade nasib etsin.42[40] 
42[40] mam Zehebi, Tarihu’l-slam, Canta Yaynlar: 1/63-73
 
 
3.BÖLÜM Ölümü Ve Evladlar 
Safedî'nin, bni Dakmak'n, Subkî'nin belirttiklerine göre Hafz Zehebî bu müthi çalmalarnn sonuna yaklarken ömrününde sonuna doru yaklayordu. Vefatndan dört yl önce gözlerine inen  bir su sebebiyle hastalanm bulunuyordu. Artk gözleri görmemeye ba lamt. Kendisine: \  -Gözündeki bu suyu/aldirsaydn tekrar görürdün, dediklerinde buna kzar ve "bu gördüünüz o su deildir. Ben kendimi iyi tanyorum. Çünkü gözlerim yava yava azalarak görmesini kaybetti" der - di.  mam yetmi sekiz yan doldurmu bir halde iken bir pazartesi gecesi, gece yansndan önce Zil- kade aynn üçüncü gün hicri 748 ylnda Samdaki "Ümmü Salih Türbesi" ad verilen medresede vefat etti. Yine Samdaki "Babüs-Sair" denilen kabristana defnedildi.  Zehebî'nin üç çocuu vardr ki: Üçüde ilimde kendi yolundaydlar:  1- Kzi Emetü'I Aziziyye: Hem babasndan hemde bir çok eyhten icazet ald. Bu kznn olu olan Abdülkadir dedesinden okuyup "Ta~ rihü'l slam" kitabn rivayet etme icazetine ulat.  2- Olu Ebûd-Derda Abdullah. Babas onu pek çok eyhte okuttu-ysada daha genç bir yata (48) 754 ylnda vefat etti,  3-  Küçük olu ihabüddin Ebû Hüreyre Abdürrahman. Bu olu 715'te doup ta 799 ylna kadar muammer olmu bir çok ilimleri babasndan ve dier alimlerden okumutur. Bunun olu olan Muhammed b. ihabüddin adndaki çocuuda dedesinden "Tarihlinin icazetini alm idi. Allah hepsine rahmet etsin. 43[1] 
Tarihte slam'a Dair Birkaç Söz 
Tarihte slam'a biz ufak bir tertip deiiklii ile giriyoruz. Zira Zehebî'nin el yazmasna göre ilk cild "Meazi" bölümüdür. Bu baz tarihçilerin de adeti olup önce tercemei hali yerine o zatn katld savalara ve olaylara yer verip sonra sireye geçilirdi ki. Zehebî de böyle yapmtr. Buna ramen  biz, önce Efendimizin sîre ksmndan balamay uygun gördük.  Kitabn bizzat Müellifi Zehebî tarafndan yazlan el yazma nüshas Ayasofya kütüphanesi 2005 rakamnda kaytldr. Bu fevkalade okunakl bir nüsha olup dier yerlerdeki nüshalar bunun kopyesidir. Bu nüsha ayn zamanda Zehebînin talebesi büyük tarihçi Safedî'nin bunu üstadn önünde okuyarak mukabelesini tamamlad tenkihli bir nüshadr.  Tarihüv slamn yine stan