€¦ · web viewİdari yola başvuran mükellefin şikayetine azerbaycan vergi mecellesi’nin...
TRANSCRIPT
T.C.SAKARYA ÜNİVERSİTESİSOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
AZERBAYCAN VE TÜRK VERGİ SİSTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRMALI GENEL ANALİZİ
YÜKSEK LİSANS TEZ PROJESİ
Selçuk GÜLTEN
Enstitü Bilim Dal ı: Maliye Tezsiz Yüksek Lisans
Proje Danışmanı: Doç. Dr. Fatih SAVAŞAN
HAZİRAN - 2012
T.C.SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
AZERBAYCAN VE TÜRK VERGİ SİSTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRMALI GENEL ANALİZİ
YÜKSEK LİSANS PROJESİ
Selçuk GÜLTEN
Enstitü Bilim Dalı : Maliye Tezsiz Yüksek Lisans
Bu proje 30/06/2012 tarihinde aşağıdaki jüri tarafından oybirliği/oyçokluğu ile kabul edilmiştir.
Jüri Başkanı Jüri Üyesi Jüri Üyesi Kabul Kabul Kabul Red Red Red Düzeltme Düzeltme Düzeltme
BEYAN
Bu tez projesinin yazılması esnasında bilimsel ahlak kurallarına uyulduğunu, başkalarının
eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunulduğunu,
kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapılmadığını, tezin herhangi bir kısmının bu
üniversite veya başka bir üniversitede başka bir tez veya tez projesi çalışması olarak
sunulmadığını beyan ederim.
Selçuk GÜLTEN
15.06.2012
3
İÇİNDEKİLER
ÖZET 006
GİRİŞ 007
ŞEKİL VE TABLOLAR LİSTESİ 010
KISALTMALAR VE TANIMLAMALAR 011
BÖLÜM 1: KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE GENEL ESASLAR 012
1.1.Azerbaycan Vergi Sistemi Genel Yapısı 0121.2.Azerbaycan Vergi Sistemi Temel İlkeleri 0151.3.Azerbaycan Vergi Sisteminde Anayasal Hükümler 0181.4.Azerbaycan Vergi Organlarının İdari Yapısı 0191.5.Azerbaycan’da Vergi Uyuşmazlıklarının Çözümlenmesi 0201.6.Azerbaycan’da Vergi Denetimi 0221.7.Azerbaycan’da Vergi Suç ve Cezaları 024
BÖLÜM 2: AZERBAYCAN GELİR VERGİSİ KARŞILAŞTIRMASI 027
2.1. Azerbaycan Gelir Vergisi Siteminin Genel Esasları 0272.2. Azerbaycan Gelir Vergisinde Mükellefiyet 0292.3. Azerbaycan Gelir Vergisinde Konu 0322.4. Azerbaycan Gelir Vergisinde Vergi Tarifesi 0342.5. Azerbaycan Vergi Sisteminde İstisna, İndirim ve Muafiyetler 036
BÖLÜM 3: AZERBAYCAN MENFAAT VERGİSİ KARŞILAŞTIRMASI 040
3.1.Azerbaycan Kurumlar Vergisi Sisteminin Genel Esasları 0403.2.Menfaat Vergisi Vergi Ödeyicileri 0413.3. Menfaat Vergisi Konusu ve Oranı 0433.4. Menfaat Vergisinde İndirim, İstisna ve Muafiyetler 0453.5. Amortisman Uygulaması 0483.6. Leasing Uygulamaları 0513.7. Azerbaycan Vergi Gelirleri İçerisinde Kurumlar Vergisinin Yeri 052
BÖLÜM 4: AZERBAYCAN İLAVE DEĞER VERGİSİ SİSTEMİ 054
4.1. Azerbaycan İlave Değer Vergisi’nin Genel Esasları 0544.2. İlave Değer Vergisi’nde Mükellefiyet 0574.3. EDV ’ye Tabi İşlemler 0584.4. EDV ’den İstisna Olan İşlemler 0604.5. EDV ’nin Oranı 0634.6. Elektronik Vergi Hesap Faturası 064
BÖLÜM 5: AZERBAYCAN AKSİZ VERGİSİ 066
5.1. Aksiz Vergisi’nin Genel Esasları 0665.2. Aksiz Vergisi Oranları 0685.3. Aksiz Vergisi Hesaplanması ve Beyanı 0705.4. Aksiz Vergisi İstisnaları 071
BÖLÜM 6: AZERBAYCAN EMLAK VERGİSİ 072
6.1. Emlak Vergisi’nin Genel Esasları 0726.2. Emlak Vergisi İstisna ve Muafiyetleri 074
4
6.3. Emlak Vergisi Vergi Oranları 0756.4. Gerçek Kişilerde Emlak Vergisinin Hesaplanması 0766.5. Hukuki Şahıslarda Emlak Vergisinin Hesaplanması 077
BÖLÜM 7: AZERBAYCAN TOPRAK VERGİSİ 080
7.1. Toprak Vergisi Genel Esasları 0807.2. Toprak Vergisi’nin Oranları 0817.3. Toprak Vergisi’nin Hesaplanması ve Ödenmesi Kuralları 083
BÖLÜM 8:AZERBAYCAN YOL VERGİSİ 084
8.1. Yol Vergisi Genel Esasları 0848.2. Yol Vergisinin Alınması 086
BÖLÜM 9:AZERBAYCAN MADEN VERGİSİ 088
9.1. Maden Vergisi Genel Esasları 0889.1. Türkiye Maden Vergisi Uygulamaları 090
BÖLÜM 10:AZERBAYCAN SADELEŞTİRİLMİŞ VERGİ 091
10.1. Sadeleştirilmiş Vergi Genel Esasları 09110.2. Sadeleştirilmiş Vergi Hesaplama Kuralları 093
BÖLÜM 11:AZERBAYCAN VERGİ SİSTEMİNİN EKONOMİK ANALİZİ 095
11.1. Azerbaycan Makroekonomik Göstergeleri 09511.2. Azerbaycan Petrol Gelirleri 09611.3. Azerbaycan Petrol Sektörü Kurumları 09911.4. Azerbaycan Bütçesinde Petrol Gelirlerinin Payı 100
SONUÇ VE ÖNERİLER 102
KAYNAKLAR 106
ÖZGEÇMİŞ 112
5
SAÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Proje ÖzetiProjenin Başlığı: Azerbaycan ve Türk Vergi Sistemlerinin Karşılaştırmalı Genel Analizi
Projenin Yazarı: Selçuk GÜLTEN Danışman: Doç. Dr. Fatih SAVAŞAN
Kabul Tarihi: 15 Haziran 2012 Sayfa Sayısı: XI(ön kısım) + 101 (proje)
Anabilimdalı: Maliye Bilimdalı: Uzaktan Öğretim Tezsiz Yüksek Lisans
Azerbaycan ve Türk vergi sistemlerinin detaylı bir karşılaştırmasını amaçlayan bu çalışmanın temel amacı iki vergi sistemi arasındaki benzerlik ve farklılıkları detaylı bir şekilde açıklamaktır. İki vergi sisteminin karşılaştırılmasının her iki sistemdeki hatalı, yanlış, eksik yönleri ortaya çıkaracağı gibi her iki sisteminde üstünlüklerini, olumlu yönlerini de gösterecektir. Ülkelerin vergi sistemlerinin oluşumunu ve değişimini etkileyen pek çok unsur bulunmaktadır.
Her ülkenin kendisine ait bir vergi sistemi kullandığı bilinen bir gerçektir. Her ülke kendisinin tarihi, kültürel, sosyal, siyasal, ekonomik ve hukuki yapısının gereği olarak kendisine has bir vergi sistemi kullanılır. Ülkeler arası ilişkiler, küreselleşme olgusu, dış ticaret, sermaye ve para akımlarının finansal piyasaların, artan ulaşım ve iletişim olanakları neticesinde birbirlerine yaklaşması gibi nedenler ülkelerin vergi sistemlerini belli bir ölçüde birbirlerine yaklaştırmıştır. Zaten vergileme ilkelerinin genel kabul görmüş olmuş olması, ülkelerin bu ilkelere uygun vergi sistemleri oluşturmaları neticesinde belli ölçüde birbirine benzer bir vergi sistemini zorunlu kılacaktır. Vergi sistemlerinin karşılaştırılmasının temel amacı, her bir ülkede iyi uygulanan ve iyi sonuçlar veren kısımları alarak günden güne var olan vergi sistemini mükemmelleştirme isteğidir.
Azerbaycan yeni bağımsızlığını kazanmış (1991) ve sosyalist sistemden karma ekonomik sisteme yönelmeye çalışan geçiş ekonomilerinden birisidir. Geçiş ekonomilerinin vergi sistemlerinde görülen pek çok aksaklığı Azerbaycan kısa sürede gidererek bugünkü modern vergi sistemi yapısına ulaşmıştır. Azerbaycan vergi sistemi devlet vergileri, özerk cumhuriyet vergileri ve belediye vergileri olmak üzere üçlü bir yapıya sahiptir. Devlet vergileri fiziki şahısların gelir vergisi, hukuki şahısların menfaat (kurumlar) vergisi, ilave (katma) değer vergisi, aksizler, hukuki şahısların emlak vergisi, hukuki şahısların toprak vergisi, yol vergisi, maden vergisi ve sadeleştirilmiş vergiden oluşmaktadır. Özerk Cumhuriyet vergileri ise Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’nde uygulanan vergileri kapsamaktadır. Yerli vergiler (Belediye vergileri) ise fiziki şahısların toprak vergisi, fiziki şahısların emlak vergisi, yerel önemde inşaat malzemeleri üzerine maden vergisi ve belediye mülkiyetinde olan müessese ve teşkilatların menfaat (kurumlar) vergisinden ibarettir. Vergi tutmanın (almanın) şekilleri ise kaynaktan kesinti, beyanname üzerinden ve idarece tarhiyat olmak üzere üç çeşitten oluşmaktadır.
Vergilemede kanunilik ilkesine her iki ülkenin anayasasında da yer verildiği görülmektedir. Azerbaycan'da da vergilemenin temel ilkeleri Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası’nda yer almaktadır. Azerbaycan Anayasası’nın 73. maddesine göre, herkes kanunla belirlenmiş vergi, resim ve harçları tam olarak ve zamanında ödemekle yükümlüdür ve kimse kanunla belirlenen miktardan daha fazla vergi, resim ve harç ödemeye mecbur edilemez. Anayasal vergilendirme ilkelerinin benzerliği iki ülke vergi sistemlerini birbirlerine yakınlaştırmaktadır.
Azerbaycan vergi kanunlarına göre vergi ödeyicisi (mükellef) ve vergi agenti (sorumlusu) olmak üzere Türk vergi sistemindekine çok benzer bir ayırım yapılmıştır. Sonuçları aynı olmakla beraber rezident-gayrı rezident ayırımı koşulları, Türk vergi sistemindeki tam mükellefiyet ve dar mükellefiyet koşullarından biraz farklıdır. İlave değer vergisi uygulamaları, Türk katma değer vergisi uygulamalarına çok benzer. Temel farklılık ise ilave değer vergisinin Azerbaycan’da daha sıkı korunması ve alacağın devlet tarafından çok daha yüksek oranda tahsil edilmesidir.
Anahtar kelimeler : Azerbaycan Vergi Sistemi, Türk Vergi Sistemi, Vergilendirme İlkeleri
6
GİRİŞ
Çalışmanın Konusu
Yüksek lisans tez projesinin konusu “Azerbaycan ve Türk Vergi Sistemlerinin
Karşılaştırmalı Genel Analizi” olarak seçilmiştir. Bu çalışma konusunun seçilmesinin nedeni
sadece tek bir vergi sistemi penceresinden bakılarak değerlendirmeler yapmanın çeşitli
problemleri ve yetersizlikleri ortaya çıkaracağı gerçeğidir. Böylece birbirinden farklı vergi
sistemlerinin incelenerek, her bir sistemde yer alan olumlu veya olumsuz yönleri görülecek ve
analizlerde daha geniş bir perspektiften bakabilmek mümkün olacaktır. Esas olarak vergileme
ilkeleri genel kabul görmüş olsa bile vergilendirme sistemleri yeknesaklık kazanmamıştır.
Dünya üzerinde tek bir vergi sistemi idealdir veya bu sistem mükemmeldir diyebilmek için
henüz çok erkendir. Küreselleşmeye artan iletişim ve ulaşım olanaklarına rağmen her ülke
kendine has vergi sistemleri kullanmaktadır.
Çalışmanın Önemi
Proje çalışmasının önemi ise her iki vergi sistemini karşılaştırmalı olarak inceleyen
çalışmaların Türk Maliye Literatürü’nde yok denecek kadar az olmasıdır. Azerbaycan Vergi
Sistemi’nin belirli kısımlarını Türk Vergi Sistemi’nin belirli kısımları ile karşılaştıran birkaç
tez çalışması yapılmış olmasına rağmen, genel olarak bu çalışmalar ülkemizde eğitim gören
Azerbaycan uyruklu öğrencilere aittir. Doğal olarak yapılan çalışmalarda da bu öğrenciler
kendi ülkelerinin penceresinden değerlendirmeler yapmaktadırlar. Daha önce ele alınmamış
bir konunun seçilerek yüksek lisans tez projesi haline getirilmesini amaçlayan bu
çalışmamızda, önemli bir diğer nokta ise Azerbaycan Vergi Sistemi’ndeki Devlet vergilerinin
tamamının Türk Vergi Sistemi ile karşılaştırılacak olmasıdır. Böylece fiziki şahısların gelir
vergisi; hukuki şahısların menfaat vergisi (belediye mülkiyetinde olan idare ve teşkilatlar
hariç); ilave değer vergisi; aksizler; hukuki şahısların emlak vergisi; hukuki şahısların
toprak vergisi; yol vergisi; maden vergisi ve sadeleştirilmiş vergi olmak üzere dokuz vergi
türüne ait detaylı karşılaştırmalar yapılmış bulunacaktır.
Çalışmanın Amacı
Proje çalışması ile ülkelerin birbirinden farklı vergi sistemlerine sahip oldukları ve her bir
sistemin kendine has üstünlükleri olduğunu göstermeyi amaçlamaktayız. Her ülke diğer
7
ülkelerin vergi sistemlerini inceleyerek kendi sisteminin mükemmelleştirme yolunda
çalışmalarına devam etmelidir. Sadece kendi sistemine odaklanan ve kendi sisteminin
noksanlıklarını inceleyen sistemler belli bir süre sonra bir kısır döngüye girmektedir. Böylece
sürekli olarak denenmiş eski yöntemleri uygulamaya sokmakta veya uygulamada olan
yöntemleri kaldırarak önceki yöntemlere dönmektedir. Yüksek lisans tez projesinin amacı her
iki sistemin benzerlik ve farklılıklarını açıklamak olumlu veya olumsuz yönlerini
vurgulamaktır. Bu şekilde geçiş ekonomilerinden biri olan ve Türki ülkeler arasında
ekonomik performansı çok dikkat çeken ve kültürel yapısı ülkemize çok benzeyen
Azerbaycan ile Türk Vergi Sistemleri karşılaştırılmak istenmiştir. Kültürel yapısı, örf ve
adetleri ülkemize benzeyen Azerbaycan ile Türk Vergi Sistemi arasında ciddi farklılıklar
olduğu hemen ilk bakışta söylenebilecek bir tespittir. Vergi sistemlerinin oluşmasında kültürel
yapı kadar ülkelerin tarihi, ekonomik, hukuki ve siyasal yapılarının da etkisi bulunmaktadır.
Sovyetler birliğinin egemenliği altında bulunduğu dönemlerde, uygulanan sosyalist rejimin
etkisi altında Azerbaycan hukuk sistemi, ekonomik yapısı, siyasal yapısı ülkemize göre ciddi
farklılıklar göstermektedir. 1991 yılında bağımsızlığını kazandıktan sonra Azerbaycan,
kapitalist sisteme, karma ekonomik düzene geçmek için ciddi atılımlar göstermiş ve ülkenin,
hukuki, ekonomik ve vergisel yapısını hızla değiştirmek istemiştir. Ancak yaşanan ekonomik
krizler ve Ermenistan ile yapılan savaş bu gelişmelerin önünü kesmiştir. Ülkenin istikrar
kazanması ile bugün yürürlükte olan anayasa, başkanlık sistemi ve vergi mecellesi (vergi
kanunları külliyatı) uygulanmaya başlanmıştır. Modern bir anayasa ile ülke hukuk sistemi
kısa zamanda revize edilmiş ancak eski dönemden kalan rüşvet, tekelci yapı, aşiret ilişkileri
vb. olumsuzluklar henüz bütünüyle giderilememiştir. Vergi sisteminde ise internetten
beyanname verilmesi ve e-fatura düzenlenmesi gibi modern uygulamalarla Azerbaycan, diğer
bağımsız devletler topluluğu üyesi ülkelerden önde olduğunu göstermektedir.
Çalışmanın Yöntemi
Proje çalışmasında yöntem olarak şekiller ve tablolar, açıklamalardan, karşılaştırmalardan
yararlanılacaktır. Ayrıca kullanılan vergi terminolojisinde birliktelik sağlayabilmek amacıyla
Azerbaycan vergi sistemine ait olan terminoloji de Türkçe ’ye çevrilecektir. Azerbaycan’da
yerleşik uygulamalardan da örnekler verilecek ve konunun açıklanmasıyla ilgili her türlü
anlatım yöntemi kullanılacaktır. Ayrıca detaylı bir kaynak taraması yapılmıştır. Ülkemizde
Azerbaycan vergi sistemine ilişkin kaynakların yeterli olmaması, Azerbaycan’da kaynak
taraması yapılmasını da gerektirmiştir.
8
Çalışmamızın birinci bölümünde genel esaslar ve kavramsal çerçeve açıklanmıştır. Bu
bölümde Azerbaycan vergi sisteminde yer alan anayasal ilkeler, vergi denetim sistemi, vergi
yargısı sistemi, vergi cezaları anlatılmış olup, her iki ülke sisteminin temel farklılıkları ve
benzerlikleri de gösterilmiştir.
Çalışmanın ikinci bölümünde ise her iki ülke sisteminin de temel unsuru olan gelir vergisi
uygulamaları detaylı bir şekilde ele alınarak incelenmiştir. Bu bölümde Azerbaycan gelir
vergisi sistemi önemli tüm maddelerinin türkçeleri açıklanmış ve Türk vergi sistemindeki
gelir vergisi ile benzerlik ve farklılıkları açıklanmıştır.
Çalışmamızın üçüncü bölümünde ise Türk vergi sisteminde kurumlar vergisi olarak
adlandırılmasına karşılık Azerbaycan’da menfaat vergisi olarak tanınan verginin önemli tüm
maddeleri incelenmiştir. Yapılan bu açıklamalarda her iki ülke sisteminin karşılaştırmalı
detaylı bir analizi de yapılmıştır.
Çalışmamızın dördüncü bölümünde ise Azerbaycan sisteminin önemli bir öğesi olan ilave
değer vergisi ile ülkemizdeki katma değer vergisi uygulamaları karşılaştırılmıştır. İlave değer
vergisi uygulamaları anlatılarak ülkemiz sisteminden farklı işleyen yapının tüm boyutlarının
göz önüne serilmesine çalışılmıştır. Bir Türk maliyecisinin bakış açısını oldukça genişletecek
olan bu sistemin uygulamadaki sonuçları anlatılmak istenmiştir.
Çalışmamızın beşinci bölümünde Aksiz vergisi anlatılmış, Türk vergi sistemindeki karşılığı
olan ÖTV ile karşılaştırılmıştır. Altıncı bölümde ise Azerbaycan Emlak vergisi uygulamaları
anlatılmıştır. Toprak vergisi uygulamaları ise Emlak vergisinden bağımsız bir şekilde yedinci
bölümün konusunu oluşturmuştur.
Çalışmamızın sekizinci bölümünde yol vergisi anlatılırken, Azerbaycan Vergi
Mecellesi’ndeki sıralamaya uygun olarak dokuzuncu bölümde maden vergisi anlatılmıştır.
Onuncu bölümde sadeleştirilmiş vergi uygulamaları kısaca açıklanmıştır. Onbirinci
bölümde Azerbaycan vergilerinin ekonomik analizi yapılmıştır. Azerbaycan vergi sistemi ile
ilgili genel değerlendirmeler sonuç bölümünde gösterilmiştir.
9
ŞEKİLLER VE TABLOLAR LİSTESİ
Şekil 1: Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Vergi Sistemi 012
Şekil 2: Vergi Tutmanın Prensipleri 017
Şekil 3: Vergi Bakanlığı İdari Yapılanması 019
Şekil 4: Azerbaycan Yargı Sistemi 020
Şekil 5: Azerbaycan’da Vergi Denetim Sistemi 022
Şekil 6: Azerbaycan Gelir Vergisi Sistemi Temel Yapısı 028
Şekil 7: Azerbaycan’da Tam ve Dar Mükellefiyet 032
Şekil 8: Azerbaycan Gelir Vergisi’nin Konusu 032
Şekil 9: Yıllara Göre Azerbaycan ve Türkiye Kurumlar Vergisi Oranları 040
Şekil 10: Azerbaycan Kurumlar Vergisi Sistemi 046
Şekil 11: Azerbaycan Vergi Gelirleri 052
Şekil 12: Azerbaycan İlave Değer Vergisi Sistemi 056
Şekil 13: EDV Mükellefleri 058
Şekil 14: Aksiz Vergisi Genel Hatları 067
Şekil 15: Emlak Vergisi Genel Hatları 073
Şekil 16: Türkiye’de Emlak Vergisi Oranları 076
Şekil 17: Toprak Vergisi Genel Sistemi 081
Şekil 18: Yol Vergisi Genel Sistemi 086
Şekil 19: Azerbaycan Gayrı Safi Yurtiçi Hasılası’nın Yıllara Göre Değişimi 094
Şekil 20: Azerbaycan Bütçe Gelir ve Giderlerinin Yıllara Göre Değişimi 095
Şekil 21: Petrol Gelirlerinin Ülke Ekonomisine Etkileri 097
Şekil 22: Devlet Bütçesinde Petrol Gelirleri 098
10
KISALTMALAR VE TANIMLAMALAR
Fiziki Şahıs: Türk Hukuk Sistemi’nde gerçek kişi demektir.
Hukuki Şahıs: Türk Hukuk Sistemi’nde tüzel kişi demektir.
İlave Değer Vergisi: Türk Vergi Sistemi’nde yer alan Katma Değer Vergisi’nin karşılığıdır.
Azerice’de Türk Alfabesi’nde olmayan e ve i arası bir sesle söylendiğinden kısaca EDV
olarak yazılır.
Aksiz Vergisi: Türk Vergi Sistemi’ndeki karşılığı Özel Tüketim Vergisi’dir.
Sadeleştirilmiş Vergi: Türk Vergi Sistemi’ndeki Basit Usul vergilendirme mantığına
benzemektedir.
Menfaat Vergisi: Türk Vergi Sistemi’ndeki tam karşılığı Kurumlar Vergisi’dir.
Vergi Tutma: Teknik terim olan vergi tutmanın Türk Vergi Sistemi’ndeki karşılığı vergi
alma, vergilendirme olarak söylenebilir.
Vergi Mecellesi: Kanun maddelerinin yer aldığı kitap, mevzuat
Vergi Fırıldağı: Vergi kaçırma, vergi yolsuzluğu, vergi ödememek için başvurulan her türlü
yasadışı, oyun ve hiledir.
Vergi Agenti: Türk Vergi Hukuku’nda vergi sorumlusu olarak nitelendirilir.
Neft: Petrol anlamında kullanılmaktadır.
Milli Bank: Azerbaycan Merkez Bankası’dır.
11
BÖLÜM 1
KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE GENEL ESASLAR Çalışmamızın bu bölümünde genel hatlarıyla Azerbaycan vergi sistemi ve bu vergi
sistemini oluşturan vergilere dair temel ilke ve kavramları açıklamaya çalışacağız. Bu
açıklamaları yaparken Rusça veya Azerice terimlerden çok anlaşılabilirliği sağlayabilmek için
Türk Vergi Sistemi’ne ait terim ve kavramları kullanacağız.
1.1. Azerbaycan Vergi Sistemi Genel Yapısı
Azerbaycan vergi sisteminin anayasal kaynakları üzerinde açıklamalara girmeden ve
Anayasa’nın vergilendirme ile ilgili temel ilkelerini belirten 73’ncü maddesini incelemeden
önce, Azerbaycan vergi sisteminin esasını oluşturan yapıya göz atmak gerekmektedir.
Azerbaycan vergi sistemi; devletin üniter yapısına, güçlü bir başkanlık sistemi uygulamalarına
rağmen üçlü bir yapıya sahiptir. Azerbaycan Vergi Sistemi’ni oluşturan üçlü yapı ve bu üçlü
yapının Anayasal dayanakları şu şekildedir.
1-Devlet Vergileri (Azerbaycan Anayasası Madde 94 esas kaynağını oluşturur)
2-Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Vergileri (Azerbaycan Anayasası madde 138)
3-Belediye Vergileri (Azerbaycan Anayasası Madde 144 ve Madde 145)
12
Şekil 1: Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Vergi Sistemi Kaynak: Orhan Ahmedov
Azerbaycan’ın Vergi Haberleri Dergisi 5/2011 Sayfa:96
Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin “Azerbaycan Cumhuriyeti’nde Vergi Sistemi” başlıklı
4’ncü maddesine göre, devlet vergileri, özerk cumhuriyet vergileri ve yerli vergiler dışında
vergi alınması mümkün değildir (Bayramov; 2012:4). Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin 6’ncı
maddesinde devlet vergileri şu şekilde sıralanmıştır.
1- Fiziki şahısların gelir vergisi; (Fiziki şahıs Türk Hukuk Sistemi’nde gerçek kişi demektir.)
2- Hukuki şahısların menfaat vergisi (belediye mülkiyetinde olan müessese ve teşkilatlar
hariç); (Hukuki Şahıs Türk Hukuk Sistemi’nde tüzel kişi demektir.)
3- İlave değer vergisi; (İlave Değer Vergisi Türk Vergi Sistemi’nde Katma Değer Vergisi’nin
karşılığıdır. Azerice’de Türk Alfabesi’nde olmayan e ve i arası bir sesle söylendiğinden kısaca
EDV olarak yazılır.)
4- Aksizler; (Aksiz Vergisi’nin Türk Vergi Sistemi’ndeki karşılığı Özel Tüketim Vergisi’dir.)
5- Hukuki şahısların emlak vergisi;
6- Hukuki şahısların toprak vergisi;
7- Yol vergisi;
8- Maden vergisi;
9- Sadeleştirilmiş vergi; (Sadeleştirilmiş Verginin Türk Vergi Sistemi’ndeki Basit Usul
vergilendirme mantığına benzemektedir.)
Devlet vergileri Azerbaycan Cumhuriyeti’nin esas vergi kaynaklarını oluşturmaktadır.
Gelir vergisi, kurumlar vergisi(Belediye müessese ve teşkilatları hariç), katma değer vergileri,
aksizler, emlak vergisi, yol vergisi, maden vergisi ve sadeleştirilmiş vergi Azerbaycan
bütçesinin temel finansman kaynağını oluşturan devlet vergileridir.
Nahçıvan özerk cumhuriyet vergileri ise Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin 7’nci
maddesinde şu şekilde sıralanmıştır.
1- Nahçıvan fiziki şahısların gelir vergisi;
2- Nahçıvan hukuki şahısların menfaat vergisi; (Menfaat Vergisi, Türk Vergi Sistemi’ndeki
tam karşılığı Kurumlar Vergisi’dir.)
3- Nahçıvan ilave değer vergisi;
4- Nahçıvan aksizler;
5- Nahçıvan hukuki şahısların emlak vergisi;
6- Nahçıvan hukuki şahısların toprak vergisi;
13
7- Nahçıvan maden vergisi;
8- Nahçıvan sadeleştirilmiş vergi;
Belediye vergileri, yerel vergiler Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin 8’nci maddesinde
açıklanmıştır.
1- Fiziki şahısların toprak vergisi;
2- Fiziki şahısların emlak vergisi;
3- Yerel öneme sahip inşaat malzemeleri üzerinden alınan maden vergisi;
4- Belediye mülkiyetinde olan müessese ve teşkilatların menfaat vergisi.
Azerbaycan’da bağımsızlık kazandıktan sonra serbest piyasa ekonomisine geçişinin ilk
yıllarında diğer alanda olduğu gibi vergi alanında da pek çok boşluk yaşanmıştır. Bu
boşlukları doldurabilmek amacıyla vergi alanında bir takım düzenlemeler yapılması zorunlu
bir hal almıştır. Öyle ki, 1991’nci yılın ocak ayında “İlave Değer Vergisi” ve “Aksiz Vergisi”,
1992’de “Menfaat Vergisi” ve “Gelir Vergisi”, 1993 yılında “Toprak Vergisi” hakkında
kanunlar kabul edilmiş ve 1992 yılında vergi idaresi faaliyete geçmiştir(Ahmedov; 2011:94).
Azerbaycan Vergi Sistemi’ni teşkil eden vergileri 3 gruba ayırmak mümkündür: Bunlar,
gelirlerden (menfaatten) alınan vergiler, mülkiyet üzerinden alınan vergiler, mal ve
hizmetlerden alınan vergiler (Bayramov ve diğerleri; 2006:24). Gelir üzerinden alınan
vergiler, gerçek kişilerden alınan gelir vergisi, tüzel kişilerden alınan menfaat vergisi ve
sadeleştirilmiş vergidir. Mülkiyet üzerinden alınan vergiler ise emlak vergisi ve toprak
vergisidir. Mal ve hizmetlerden alınan vergiler ise ilave değer vergisi, aksiz vergisi, maden
vergisi, yol vergisi ve gümrük vergileridir.
Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Vergi Sistemi muhtelif şartlardan oluşan elementleri özünde
birleştirir (Musayev; 2011:108).
1- Vergi Konulması Prensipleri
2- Vergi Konulması Koşulları
3- Vergi ve Harçlar Sistemi
4- Vergi Mükelleflerinin Belirlenmesi
5- Vergi İdaresinin Sistemi
6- Vergi Hukukunu Sistemi
7- Vergi Denetim Sistemi
8- Vergi İdaresinin Hak ve Görevlerinin Belirlenmesi
14
9- Bütçeler Arası Vergi Gelirlerinin Bölüştürülmesi Sistemi
10- Vergi Ödeyicilerinin Hak ve Menfaatlerinin Korunması Sistemi
Yukarıda 10 madde halinde sayılan Azerbaycan Vergi Sistemi’ne ilişkin kurallar,
prensipler Azerbaycan Vergi Mecellesi adı altında kurallar bütünü olarak sunulmuştur.
1.2. Azerbaycan Vergi Sistemi Temel İlkeleri
Vergi sisteminin temel ilkeleri denildiğinde bir ülkede vergi sistemi kurulurken esas alınan
ilkeler kastedilmektedir. Vergilendirme ilkeleri uzun bir tarihsel süreç içerisinde bu konuda
çalışan bilim adamlarının önerileri üzerine gelişmiştir. Maliye alanında uğraşan bilim
adamlarının bu konuda ileri sürmüş olduğu görüşler, daha sonra da ülkelerin vergi politikaları
üzerine değişik şekillerde yansımıştır(Mutlu ve diğerleri; 2007:223). Azerbaycan’da var olan
vergi sisteminin ilkeleri şunlardır: Vahidlik prensibi, elastikiyet prensibi, stabillik prensibi ve
vergilerin çokluğu prensibi
Azerbaycan vergi sisteminin esas özelliklerinin daha iyi anlaşılabilmesi için kısaca bu
ilkeleri inceleyelim.
Vahidlik Prensibi: Ülke içerisinde mal ve hizmetlerin serbest dolaşması, ülke gümrüklerinin
belirli olması ve iktisadi faaliyetlerin önündeki engellerin kaldırılması prensibidir. İktisadi
faaliyetlerin serbestçe gerçekleştirilmesi, piyasa ekonomisinin kurallarının işler hale
getirilmesidir. Ülkede vergi mükellefleri serbestçe faaliyet gösterebilmeli, istediği yatırımları
gerçekleştirebilmelidir. Nitekim A.Wagner "devletin varlığı ve hayatiyeti bireylerinkinden
daha önemlidir. Bireylerin hakları ancak, devletin varlığı ile korunabilir". Bu nedenle de, iyi
bir vergi sistemi, verimli ve esnek yapıya sahip olmalıdır (Edizdoğan; 2008:232).
Elastikiyet Prensibi: Alman iktisatçısı Adolf Wagner’in öne sürdüğü gibi, ekonominin,
devlet bütçesinin ihtiyaçlarına göre vergi idaresinin vergileri arttırabilmesi veya azaltabilmesi
imkanının olmasıdır. Bazen iktisadi hayat vergilerin arttırılmasını veya azaltılmasını zorunlu
hale getirebilir. Aksine bazen de devletin, kamu ekonomisinin, bütçenin bir zorunluluğu
olarak vergileri arttırmak veya azaltması gerekebilir.
Stabillik Prensibi: Vergi kanunlarında değişikliklerin çok sık yapılmamasını, yapılan
değişikliklerin ise belli bir müddet sonra yürürlüğe girmesini ifade eder. Çünkü vergi
mükellefleri var olan sisteme göre planlarını yaparak iktisadi faaliyetlerini gösterirler. Oyunun
15
içerisinde oyunun kurallarının değişmemesi ilkesi olarak da bilinir. Azerbaycan vergi
kanunlarında yapılan değişiklikler bu ilkeye bağlı olarak genelde izleyen yıl yürürlüğe girer.
Vergilerin Çokluğu Prensibi: Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımının
gerçekleştirilmesi için tek bir vergi konusu veya vergi mükellefi kitlesi yerine birden çok
vergi ile çeşitli vergi konularının ve mükelleflerinin vergilendirilmesini ifade eden prensiptir.
Farklı vergilerin kombinasyonu ile vergi tabanı geniş olduğu ve vergi yükünü adaletli
dağıtıldığı bir sistem kurulması gereğini ifade eder.
Azerbaycan vergi sisteminin prensipleri yukarıda belirttiğimiz gibi olmasına karşın bu
prensiplerin uygulama alanında dört dörtlük bir biçimde uygulandığını söylemek mümkün
değildir. Bu prensipler vergi sisteminin düzenlenmesinde esas alındığından Azerbaycan vergi
literatüründe vergisel tüm işlemlerle ilgili prensipler belirlenmeye çalışılmıştır.
Azerbaycan’da vergi tutmanın (vergi toplamanın) da bir takım prensipleri bulunmaktadır.
Bunlar; iktisadi prensipler, hukuki prensipler ve idari prensiplerdir.
Mülkiyet Haklarının Korunması İlkesi: Vergilendirmede vergi ödeyicilerinin özel mülkiyet
haklarının korunmasına çok dikkat edilmesi gerekir. Özel mülkiyetin gelişmesi, sermaye
birikiminin artmasına, insanların daha çok yatırım yapmasına neden olur.
Adalet İlkesi: Vergilendirmede adalet en önemli ilkelerden birisidir. Vergi mükelleflerinin
vergiye olan tepkilerini azalttığı gibi vergilendirmeye olan inancı da arttırır. Vergilendirmede
aynı durumda olanlardan aynı verginin alınması, farklı durumda olanlardan ise farklı vergi
alınması olarak özetlenebilir.
Vergi Oranlarının Uygunluğu İlkesi: Vergi oranları öyle bir seviyede tutulmalıdır ki hem
vergi mükellefleri vergiyi ödedikleri için iktisadi faaliyetleri ve geçimleri zora girmemeli
hem de vergi idaresi kamu harcamalarının finansmanı için gerekli vergiyi toplayabilmelidir.
Vergi oranları optimum düzeyde tutulmalıdır.
Vergi Ödeyicilerinin Vergisel Kuralları Önceden Bilmesi: Stabillik ilkesine uygun olarak
vergi ödeyicilerinin vergisel kuralları önceden bilmesini, planlarını ona göre yapmalarını ve
kuralların çok sık değişmemesi gereğini ifade eder.
16
Verimlilik İlkesi: Vergiden elde edilen gelir ile verginin toplanması için harcanan giderlerin
kıyaslanması ilkesidir. Bir verginin toplanması için yapılan giderler elde edilecek gelirden
fazla ise o vergi verimsiz kabul edilir. Türk Vergi Literatürü ’nde verimlilik ilkesi Azerbaycan
uygulamasından farklı anlaşılmaktadır. Verimlilik ilkesine göre bir ülkede toplanan vergi
gelirleri, kamu harcamalarının karşılanmasına yetecek düzeyde olmalıdır. Dolayısıyla
herhangi bir vergi türünden beklenen tahmini gelir sağlandığında o verginin verimli bir vergi
olduğu söylenebilir (Pehlivan, 2007:154).
Azerbaycan Cumhuriyeti’nde vergi tutmanın (Vergi tutma teknik teriminin Türk Vergi
Sistemi’ndeki karşılığı vergi alma, vergilendirme olarak söylenebilir.) prensiplerini detaylı bir
şekil yardımı ile inceleyecek olursak;
17
Vergi Tutmanın Prensipleri
İktisadi
Adalet İlkesi
Mülkiyet Haklarının korunması
Verimlilik İlkesi
Vergi Ödeyecilerinin
Vergisel Kuralları önceden bilmesi
Hukuki
Vergi Yükünün Adaletli ve Dengeli
dağılımı
Vergilerin Kanuniliği ilkesi
Vergi Kanunlarının üstünlüğü ilkesi
Vergi ödeyicilerinin korunması ilkesi
Verginin bütün unsurlarının kanunda
gösterilmesi
Devletin ve Vergi Ödeyicilerinin Kuralları Önceden belirlemesi ve
bilmesi ilkesi
İdari
Vergi sisteminin
tamlığı prensipi
Vergi tutmanın
elastikiyeti
Vergi sisteminin sık değişmemesi
Vergilerin birden çok
olması
Vergilerin sayısının
belirli olması
Vergi Oranlarının Uygunluğu
Şekil 2: Vergi Tutmanın Prensipleri Kaynak: Muharrem Hüseynov, “Vergiler ve Vergi Tutma”; 2010 yılı, Maliye ve İktisadi İlimler Kafedrası Yayınları Sayfa 34, 1.3. Azerbaycan Vergi Sisteminde Anayasal Hükümler
Azerbaycan’da günümüzde de geçerli olan anayasa maddeleri arasında vergilendirme ile
doğrudan ilişkili olan madde 73’ncü maddedir. Buna göre;
Madde 73
Vergiler ve Devlete Yapılan Diğer Ödemeler
I. Kanunla belirlenmiş vergileri ve devlete yapılacak diğer ödemeleri zamanında ödemek
herkesin borcudur.
II. Hiç kimse kanunla öngörülmüş durumlar dışında ve kanunla belirtilenden fazla vergi
ve diğer devlet ödemeleri yapmaya zorlanamaz.
Bu anayasa maddesinin birinci fıkrasında kanunla öngörülmüş vergileri ve devlete
yapılacak diğer ödemelerin zamanında ödenmesinin herkesin borcu olduğu, ikinci fıkrasında
ise hiç kimseden kanunla belirtilen hususlar olmadan ve kanunla belirtilmiş miktardan daha
çok vergi ve diğer ödemeler alınamayacağı hükme bağlanmıştır.
Azerbaycan anasaya maddeleri arasında yer alan “Azerbaycan Cumhuriyeti Milli
Meclisinin Belirlediği Genel Hususlar” başlıklı 94’ncü maddesinde “Maliye faaliyetinin
esasları, vergiler, rüsumlar ve ödemeler” ile ilgili düzenlemelerin genel oy çoğunluğu
kurallarına uygun olarak sadece Milli Meclis tarafından yapılabileceği hükme bağlanmıştır.
Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’nde bu yetki Azerbaycan Anayasası’nın 138’nci maddesinde
Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Ali Meclisi’ne verilmiştir. Azerbaycan Anayasası
“Belediyelerin Yetkileri” başlıklı 144’ncü maddesinde ise belediye vergileri ile ilgili benzer
bir yetki belediyelere bırakılmıştır. Ayrıca 145’nci maddede “Yerel vergi ve resimler ile ilgili
kararlar, üyelerin üçte iki oy çoğunluğu ile kabul edilir” denilerek bu yetkinin kullanımı da
belirli şartlara bağlanmıştır.
Vergi hukuku kaynakları yeni norm getirip getirmemesine göre asli kaynaklar, tali
kaynaklar olarak ikiye ayrılabilir. Asli kaynaklar verginin konulması, mükellefiyetin
genişletilip, daraltılması, verginin nispeti gibi vergilendirmeyi doğrudan etkileyen konuları
düzenlemektedir (Tosuner ve Arıkan; 2003:12). Azerbaycan Vergi Hukuku’nda asli kaynaklar
denildiğinde, anayasa, kanunlar, uluslararası anlaşmalar, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti
kanunları, Cumhurbaşkanı fermanları, Bakanlar Kurulu Kararları, Anayasa Mahkemesi
18
kararları ve içtihadı birleştirme kararlarıdır. Azerbaycan vergi hukukunda tali kaynaklar
oldukça sınırlıdır. Bunlar, vergiler bakanlığının genelge ve yöneltmelikleri ve belediye
organlarının genel düzenleyici işlemleri olarak sayılabilir.
Türkiye sistemine benzer şekilde sadece vergi kanunu olması yeterli olmayıp aynı
zamanda, bütçe kanununda vergilerin toplanmasına yetki verilmesi gerekmektedir.
Azerbaycan sisteminde biraz farklı olarak vergi kanunda belirtilen hadlerden yüksek
olmayacak şekilde, her yıl "Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Devlet Bütçesi Hakkında Kanun"
kanun kabul edildiği zaman, Meclis tarafından ayrıca vergi oranlarının tespit edilebileceği
hüküm altına alınmıştır. Bu düzenlemeden anlaşılacağı üzere Azerbaycan sisteminde vergi
oranlarının belirlenmesinde yetkili olan meclis olup, bizdeki gibi bakanlar kurulu kararıyla
vergi oranlarını değiştirmek mümkün değildir.
Vergilendirme yetkisi kullanılırken Türkiye sisteminde anayasal güvence altına alınmış
olan bir kural Azerbaycan sisteminde vergi kanunları ile düzenlenmiştir. Azerbaycan Vergi
Mecellesi’nin (Kanun Kitabı) 2’nci maddesinin 5’nci ve 6’ncı fıkralarında bu kural detaylı
belirtilmiştir. Bu fıkralara göre, Azerbaycan'ın taraf olduğu uluslararası anlaşmalarda vergiler
konusunda Azerbaycan vergi sisteminde öngörülmüş hükümlerden farklı olan hükümler
belirlendiğinde, uluslararası anlaşma hükümler uygulanacaktır. Bu hükümle hem uluslar arası
anlaşmaların güvence altına alınması hem de çifte vergilendirmenin önlenmesi amaçlanmıştır.
1.4. Azerbaycan Vergi Organlarının İdari Yapısı
Azerbaycan vergi organları; Vergiler Bakanlığı ve Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Vergiler
Bakanlığı, şehir ve rayonların vergi daireleri ve şubelerinden oluşur.
19
Şekil 3: Vergi Bakanlığı İdari Yapılanması Kaynak: Fazıl Memmedov ve Akif Musayev,
Vergi Tutmanın Nazari ve Metodolojik Esasları, Ozan Neşriyatı, Bakü, 2001, s. 143.
Şekil 3’ten de anlaşılacağı üzere nüfus yoğunluğunun fazla olduğu, Bakü, Gence,
Sumgayıt gibi şehirlerde vergi daireleri kurulmuş, diğer yerlerde ise şubeler ile faaliyete
devam edilmiştir. Nahçıvan için Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Vergiler Bakanlığı yetkili
kılınmıştır.
1.5. Azerbaycan’da Vergi Uyuşmazlıklarının Çözümlenmesi
İki veya daha fazla tarafın, bir olay, durum, düşünce veya işlem üzerinde farklı yönde
hareket etmelerinden kaynaklanan soruna uyuşmazlık denir. Uyuşmazlıkların çatışmaya
dönüşmeden çözümlenebilmesi uygar toplum olmanın bir gereğidir. Uyuşmazlık; bireyler,
idari merciler (yani adli, idari, askeri merciler) ve devletler arasında olabilir (Kızılot;
2008:45). Uyuşmazlıklar, bireyler, idari merciler ve devletler arasında pek çok konuda
çıkabilir. Vergi uyuşmazlığı ise, verginin taraflarının farklı düşünce ve davranışları
dolayısıyla uygulamada karşılaşılan anlaşmazlığı ifade eder (Taş; 2003:7). Vergi
uyuşmazlıklarının çözümü konusunu içeren vergi hukuku, kamu hukukunun alt dalı olarak
kamu mali alanına girer. Azerbaycan hukuk sistemi içerisinde de yeri bu şekilde belirlenen
vergi hukuku, tamamen bağımsız olmayıp hukukun diğer dalları ile de ilişki içerisindedir.
Vergi hukuku, en çok Anayasa hukuku, kamu mali hukuku, idare hukuku ve ceza hukuku ile
yakın ilişkilidir.
20
Şekil 4: Azerbaycan Yargı Sistemi Kaynak: Südabe Hesenova, Hacıbala Sadıgov,
“Azerbaycan Cumhuriyeti Mahkemelerinin Kurulması ve Geliştirilmesi”, Çaşıoğlu
Neşriyyati, Bakü 2008, s. 199
Şekil 4’ün incelenmesinden Azerbaycan yargı sisteminin ana yapısı çoğunlukla
anlaşılmaktadır. Sadece apellyasiya mahkemesi bize yabancı gelecektir. Bu mahkeme, kendi
yetki alanına ait medeni hukuk, ceza hukuku ve idare hukuku alanında kalan her türlü davayı
istinaf mahkemesi olarak inceler.
Azerbaycan Vergi Sistemi’nin oluşmasında Anayasanın 149. maddesinin 3. fıkrasında
gösterilen, "Azerbaycan'da kabul edilen kanunlar Anayasaya aykırı olamaz" hükmünün esaslı
bir yeri olmaktadır. Daha önce incelediğimiz Azerbaycan Anayasa’sının 73’ncü maddesinin
birinci fıkrasında vergilerin zorunlu olmasını, ikinci fıkrasında ise kanuna uygun almasını
düzenler. Vergi sisteminin oluşmasında kanunilik ilkesi en önemli ilke olmaktadır.
Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin 53’ncü maddesinin birinci fıkrasında, "bu kanun ile
belirtilmiş vergi mükellefleri, vergi sorumluları ve onların temsilcileri, aynı zamanda vergi
idarelerinin görevlileri, vergi kanunlarının ihlalinden, vergi, idare ve diğer ilgili hukuki
hükümlere göre sorumlu tutulacaktır" denilmekte vergi hukuku ile idare hukuku arasındaki
ilişki de belirlenmektedir. Vergiler hakkındaki kanunlarda anlaşılmayan durumlar olduğunda,
kanun vergi mükellefi lehine uygulanır (Musayev; 2008:21). Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin
“Vergi Mükelleflerinin Hakları” başlıklı 15’nci maddesinin birinci fıkrasının dokuz numaralı
bendinde “Belirlenmiş kanun ve kurallara vergi organlarının ve onların görevli şahıslarının
hareketlerinden (veya hareketsizliğinden) idari yollara veya mahkeme şikayet etmek” hak ve
yetkisi vergi mükelleflerine verilmiştir. 15’nci maddede hak ve yetki verilmiş ancak usul ve
esaslar 62, 63 ve 64’ncü maddelerde belirtilmiştir. Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin “Şikayet
Verilmesi Kuralları” başlıklı 62’nci maddesinde şikayet ve mahkemeye verme hakkı tekrar
vurgulanmış ve idari şikayet yolu seçilirse bir üst derece vazifeli organa başvuru yapılması
gerektiği belirtilmiştir. İdari şikayet yoluna başvurmanın mükellefin hakkının yendiğini
bildiği veya bilmesi gerektiği günden itibaren 3 ay süresinin olduğu ve bu yola başvurmanın
daha sonra mahkemeye başvurmayı engellemeyeceği de yine aynı maddede hükme
bağlanmıştır. İdari yola başvuran mükellefin şikayetine Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin
63’ncü maddesine göre 30 gün içerisinde yazılı cevap verilmesi gerekir. Bu cevabı
beğenmeyen mükellefin vergi mahkemesine başvurma hakkı saklıdır. Azerbaycan Vergi
Mecellesi’nin “Mahkemeye Verilmiş Şikayetlere Bakılması” isimli 64’ncü maddesine göre
21
vergi ile ilgili şikayetlere, genel sisteme uygun olarak Azerbaycan Mülki İşlemler Mevzuatı
hükümlerine göre bakılacağı hükme bağlanmıştır.
1.6.Azerbaycan’da Vergi Denetimi
Azerbaycan vergi sistemi de bütün modern sistemlerde olduğu gibi beyan esasına
dayanmaktadır. Beyan esasına dayalı tüm sistemlerde mükellef beyanlarının doğruluğunun
tespiti ve denetimi özel bir önem taşımaktadır. Azerbaycan; eski Rus geleneğine uygun
olarak her firmanın mutlaka denetlenmesi gerektiği şeklinde bir denetim sistemini esas almış
ve uygulamaktadır. Böylece vergi mükelleflerinin kendilerine mutlaka vergi denetimi
geleceğini bilerek vergisel yükümlülüklerini yerine getireceğine inanılmaktadır.
Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin “Vergi Denetimi” başlıklı 36’ncı maddesinin 3 numaralı
bendine göre “Vergi mükelleflerinin içerisinde bulunulan yıl dahil olmak üzere son 3 takvim
yılından çok olmamak üzere faaliyetleri denetime tabi tutulup, incelenebilir” denilerek bir
nevi tarh zaman aşımı süresi belirlenmiş olmaktadır. Türk vergi sisteminde denetim
yapabilme süresinin 5 yıl olması, vergi denetimlerinin çok gecikmesi, başlanılan vergi
denetimlerinin de uzun sürmesi, üstelik vergi cezalarının bir kısmının zamana bağlı olarak
artması eleştirilmektedir. Üstelik Türk vergi sisteminde denetim süresi de çok uzundur. Oysa
Azerbaycan vergi sisteminde vergi denetimi 30 gün içerisinde tamamlanmak zorundadır.
İstisnai durumlarda üst vergi organlarının aldıkları karara istinaden vergi denetimleri 90 güne
çıkarılabilir(Halilova; 2000:1).
Azerbaycan vergi denetimi sistemini yine bir şekil yardımı ile inceleyecek olursak;
Azerbaycan’da Vergi Denetimi
Sabit Vergi Denetimi Seyyar Vergi Denetimi
Olağan Olağanüstü
Seyyar Vergi S. Vergi
Denetimi Denetimi
Şekil 5: Azerbaycan’da Vergi Denetim Sistemi
Şekil 5’in incelenmesinden Azerbaycan’da sabit vergi denetimi ve seyyar vergi denetimi
olmak üzere iki çeşit vergi denetimi olduğu anlaşılmaktadır. Sabit vergi denetimi, vergi
22
idaresinde, mükellefin ibraz ettiği defter, kayıt ve belgeler ile vergi dairesinde bulunan
beyannameler gibi diğer belgelerin üzerinden gerçekleştirilen denetimdir. Sabit vergi
denetiminin süresi 30 gündür. Vergi mükellefinin getirdiği defter ve belgelere göre
anlaşılmayan hususlarda ilave bilgi ve belge istenebilir. Eğer vergi mükellefi sabit vergi
denetimine defter, kayıt ve belgelerini ibraz etmezse Türk sistemindekine benzer şekilde vergi
matrahı takdir edilir. Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin 37’nci maddesinin dördüncü bendi
hükümlerine uygun olarak denetim sırasında belgeler düzenlenmesinde yanlışlıklar ve ibraz
edilen evraklarda yer alan bilgiler arasında tutarsızlıklar ortaya çıkması halinde, durumla ilgili
mükellefe bilgi verilir ve 30 günlük süre zarfında uygun düzeltmelerin yapılması talep edilir.
Sabit vergi denetimi sonucu, vergi tutarının düşük gösterilmesi olayı ortaya çıkarsa vergi
dairesi, vergi tutarını ve faizlerini hesaplar ve mükellefe 5 gün içerisinde ödeme talimatı
gönderir.
Seyyar vergi denetimi esasen vergi organının kararına göre hayata geçirilir. Seyyar vergi
denetimi olağan veya olağanüstü olmak üzere iki şekilde gerçekleştirilebilir. Olağan seyyar
vergi denetiminde, mükellefe vergi organı tarafından en az 15 gün önce vergi denetimine
başlanılacağına dair bir yazı göndermek zorundadır. Vergi mükellefine gönderilen yazıda
vergi denetiminin konusu, tarihi, vergi idaresinin, vergi mükellefinin hak ve yükümlülükleri
de belirtilmelidir. Olağan vergi denetimi bir yılda bir defadan çok gerçekleştirilemez. Vergi
idaresinin aynı takvim yılı içerisinde iki defa olağan seyyar vergi denetimi yapma hakkı
yoktur. Olağan vergi denetimi de 30 gün içerisinde tamamlanmak zorundadır. Ancak bilgi ve
belgelerin yurtdışından istenmesi gibi sebeple kanunda sayılan hallerde 30 güne kadar
uzatılacağı kanunda belirtilmiştir. Vergi organı bu süreyi doksan güne kadar çıkarabilir.
Olağanüstü seyyar vergi denetimi ise mükellefe haber verilmeden, aşağıdaki durumların
varlığı halinde gerçekleştirilebilir (Mirzeyeva; 2007:148):
- Yapılan son denetimde mükellefin defter ve kayıt işlemlerini kasten tutmaması veya
kurallar gereği tutmaması ya da yasalar göre ödenmesi gereken vergilerin % 25'inden
fazlasını gizlediği ortaya çıktığında,
- Vergi tarh ve tahsiline ilişkin belgelerin vergi dairesinin ihbarına rağmen verilmemiş
olması durumunda,
- Vergi denetimi sonuçlarına ilişkin düzenlenmiş tutanakta doğru olmayan ve/veya tahrif
edilmiş bilgilerin olduğu ortaya çıktığı durumlarda.
23
Seyyar vergi denetimleri iş günü içerisinde ve mükellefin çalışma saatlerine uygun olarak
yapılır. Bu denetimlerde evraklar ve numune gibi mallar alınabilir. Ancak bu evrakların ve
numune gibi malların alınması gece vakti (akşam saat 20:00’den sabah saat 08:00’e kadar
olan süre) yapılamaz. Bu denetimleri gerçekleştiren vergi dairesi görevlileri, mükellefin vergi
konusu faaliyetini gerçekleştirdiği, arsalara veya binalara inceleme yapmak amacıyla
girebilirler. Ancak görevliler, arsalara veya binalara girebilmek için vergi dairesi başkanının
veya bir mahkemenin ilgili kararını mükellefe ibraz etmesi gerekmektedir. Zorunlu
durumlarda seyyar vergi denetimlerine katılması için uzman (eksper) davet edilebilir. Uzman,
incelemeleri sonucu rapor düzenler, bu rapor yapılan araştırmanın vardığı sonuçları içerir.
Uzman kişinin uzmanlık alanı dışındaki hususları rapora ilave edemez. Uzman elde belge,
bilgi ve delillerin yeterli olmadığı veya bilgisini aşan durumlarda görüş bildirmekten
kaçınabilir. Seyyar vergi denetiminin hayata geçirilmesi için tercüman gerektiği durumlarda
vergi idaresinin başkanının kararı ile tercüman davet edilebilir.
Vergi denetimleri sonucunda, vergi incelemesini gerçekleştirenler, vergi denetimi sonuç
tutanağı düzenler ve imzalarlar. Tutanak vergi mükellefleri tarafından imzalanabileceği gibi
mükelleflerce, vergi denetimi tutanağı ile veya onun herhangi bölümünde belirtilen hususlarla
ilgili anlaşmazlıklar varsa, tutanağın ibraz edildiği günden itibaren 30 gün zarfında ilgili vergi
dairesine tutanağı imzalamama nedenlerini yazılı açıklamalıdır. Mükellefler tutanağa veya
onun belli bir kısmına karşı itirazlarını kanıtlayacak belgelerler birlikte bir itiraz dilekçesi ile
bildirmelidir. Bu durumda mükellefler tekrar inceleme isteyebileceği gibi idari itiraz veya
mahkemeye şikayet yoluna başvurabilir. Vergi denetimlerinde vergi mükelleflerinin iktisadi
faaliyetlerine, evraklarına, defter ve kayıtlarına kesinlikle zarar verilemez. Eğer herhangi bir
zarar veya ziyan verilmiş ise bu zararın vergi idaresince tazmin edilmesi şarttır.
1.7.Azerbaycan’da Vergi Suç ve Cezaları
Devletin, bir suç unsuru olan vergi kayıp ve vergi kaçakçılığını önlemek amacıyla vergi
güvenlik önlemlerini ve iyi bir denetim sistemini geliştirmesi gerekir (Bayragdarov;
2005:110). Devletlerin vergi gelirlerinin tahsil edilmesini sağlamak, piyasada haksız vergi
rekabeti oluşmasını önlemek, vergiye olan toplumsal tepki ve dirençleri azaltmak, adaleti
sağlamak gibi gerekçelerle vergi suç ve cezalarını tespit ettikleri görülmektedir. Vergi
fırıldağı yapan (teknik bir tabir olup, vergi kaçakçılığı, vergi yolsuzluğu anlamındadır.) vergi
suçlarını işleyen kişinin tespit edilmesi ve ilgili kişiye ceza verilmesi etkin bir vergi denetim
sistemini gerektirmektedir. Azerbaycan vergi sisteminde vergi suçunu işleyen, vergi
24
mükellefi, vergi sorumluları ve kurum yöneticileri veya baş muhasiplere para cezası ve/veya
hapis cezası uygulanır.
Verginin beyannamede belirtilen tutarı, gerçek olarak beyannamede gösterilmesi gereken
tutardan düşük gösterildiği taktirde mükellefe, azaltılmış tutarın % 50'si oranında vergi cezası
uygulanır. Sabit vergi denetiminde tespit edilen matrah farkı için %50 ceza uygulanmaz.
Vergi idaresine işe başlamanın bildirilmemesi halinde 40 AZN (Azerbaycan Manatı) sabit
para cezası uygulanmaktadır. İlave değer vergisi(EDV) mükelleflerinin kayıt olması zorunlu
olduğu halde, vergi idaresine kayıt olmadan faaliyet gösterdikleri bütün dönem boyunca
ödemesi gereken EDV’ nin %50’si kadarda ceza uygulanır. Kayıt olmadan veya faaliyetine
son verip kaydını sildirdiği halde elektronik vergi hesap faturası düzenlenmesi halinde bu
hesap faturasında gösterilen vergi tutarının %100’ü oranında vergi cezası kesilir.
Mal hizmetlerin değerinin ödendiği gün bu mal ve hizmet alımlarına ilişkin EDV’de karşı
tarafın EDV hesabına ödenmelidir. Bu ödeme vaktinde yapılmazsa ödenmesi gereken EDV’
nin %50’si kadar da ceza uygulanır.
Belge düzenine aykırı suçlarda, belge düzenlenmemesi, verilmemesi, düzenlenmesine
rağmen belgede olması gereken bilgilerin eksiz veya yetersiz olması halinde;
A) Bir yıl içerisinde ilk defa böyle bir hale sebebiyet verilmişse 400 AZN
B) Bir yıl içerisinde ikinci defa böyle bir hale sebebiyet verilmişse 1000 AZN
C) Bir yıl içerisinde ikiden fazla defa böyle bir hale sebebiyet verilmişse 1200 AZN
D) Gizlenilmiş ve belge düzeninin dışında tutulmuş meblağın 1000 AZN’den çok olması
halinde 1000 AZN’yi aşan kısmın %5’i bir yıl içinde birinci işlenen suç olması halinde
vergi cezası olarak uygulanır.
E) Gizlenilmiş ve belge düzeninin dışında tutulmuş meblağın 1000 AZN’den çok olması
halinde 1000 AZN’yi aşan kısmın %10’u bir yıl içinde birinci defadan fazla
tekrarlanan bir suç olması halinde vergi cezası olarak uygulanır.
Aksiz vergisi (Türk vergi sisteminde ÖTV) mükelleflerinin ürettikleri veya ithal ettikleri
mallar için kanuna uygun mühür, kaşe, bandrol gibi uygulamaları yerine getirmemesi halinde
5000 AZN vergi cezası kesilir.
25
Vergi idaresinden alınan banka hesabı açma izin belgesi olmadığı halde vergi
mükelleflerine banka hesabı açan bankalara açtıkları her bir hesap için 400 AZN vergi cezası
düzenlenir.
Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin 56’ncı maddesine göre vergi mevzuat ihlallerinin
yapıldığı günden itibaren 3 yıl geçtikten sonra kişi ve kurumlar bu hukuk ihlalinin
yapılmasından dolayı sorumluluğa tabi tutulamazlar. Ceza zaman aşımı da Azerbaycan
sisteminde 3 yıl olarak düzenlenmiştir.
Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin 85’nci maddesine göre vergi mükellefi verginin, faizlerin
ve vergi cezalarının tahsil edildiği yılı takip eden yıldan itibaren 5 yıl içerisinde fazla
ödenilmiş vergilerin, faizlerin ve vergi cezalarının geri ödenilmesi talebiyle mahkemeye
başvurabilir. Ancak mükellef bu durumu öğrendiği veya öğrenildiği varsayıldığı tarihten
itibaren en geç 3 ay içerisinde dava açmalıdır. Bu süre hak düşürücü süredir.
Azerbaycan’da kayıtdışı ekonomi oldukça büyük boyutlardadır. Esasen her ülkede
gelişmiş ülkelerde dahi kayıtdışı ekonomi bulunmaktadır. Bu yüzden tıpkı optimum devlet
büyüklüğünden bahsedildiği gibi optimum kayıtdışı ekonomi büyüklüğünden de
bahsedilebilir(Aktan ve Savaşan; 2009 :75).
26
BÖLÜM 2
AZERBAYCAN GELİR VERGİSİ KARŞILAŞTIRMASI Birinci bölümde genel esaslarını açıkladığımız Azerbaycan Vergi Sistemi’nin temelini
oluşturan fiziki şahısların gelir vergisini, Türk Gelir Vergisi Kanunu ile karşılaştıralım.
2.1.Azerbaycan Gelir Vergisi Sisteminin Genel Esasları
Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin “Vergi Ödeyicileri” başlıklı 95’nci maddesine göre “Tam
ve dar mükellef gerçek kişiler gelir vergisi ödeyicileridir” denilmektedir. Azerbaycan vergi
sisteminde gelirin bir tanımı bulunmamasına rağmen verginin genel bir tanımı yapılmıştır.
Buna göre “Vergi, devletin ve belediyelerin faaliyetlerinin finans kaynaklarını temin etmek
amacıyla, vergi ödeyicilerinin mali kaynaklarından devlet bütçesine ve yerli bütçelere
aktarılan zorunlu, şahsi, karşılıksız ödemelerdir” şeklinde açıklanmaktadır. Gelir vergisinin,
matrahtaki değişmelerin vergi açısından dikkate alınabilmesi, mükellef ve ailesinin durumuna
göre şahsileştirme imkanının bulunması, gelirin tutarına ve kaynağına göre farklı oranlarda
vergi uygulamasına imkan vermesi, matrahın kavranması, verginin uygulanması ve
denetiminin de diğer vergilere kıyasla kolaylıklarının bulunması gibi üstünlükleri mevcuttur
(Akdoğan; 2003:87).
Türk vergi mevzuatında Azerbaycan vergi mevzuatının aksine verginin genel bir tanımı
yapılmazken gelirin detaylı bir tanımı yapılmıştır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 1’nci
maddesinde “Gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tâbidir. Gelir bir gerçek kişinin bir
takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır” denilmiştir. Esas olarak gelir
vergisinin konusu teşkil eden gelir iktisadi bir kavramdır ve iktisat biliminde gelir kaynak
teorisi veya net artış teorisine göre incelenir. Kaynak teorisine göre gelir, üretim faaliyetine
katılan üretim faktörlerinin üretimden aldıkları paylar şeklinde tanımlanmaktadır (Pehlivan;
2004:161). Net artış teorisinde ise kişilerin belli bir zaman dilimi içinde elde ettiği iktisadi
kazançlar (menfaatler) gelir olarak ifade edilir (Şenyüz; 2002:4). Azerbaycan gelir vergisi
sisteminde gelir net artış teorisine göre vergilendirilirken, Türk gelir vergisi sistemi kaynak
teorisini esas almaktadır.
27
01 Ocak 1992 yılında uygulanmaya başlayan Azerbaycan gelir vergisi kanununa göre
Azerbaycan'da gelir elde eden gerçek kişiler Azerbaycan vatandaşı olsun ve olmasın gelir
vergisine tabidirler. Azerbaycan’da tam ve dar mükellefler gelir vergisi ödemesi yapmakla ve
diğer yasal zorunlulukları yerine getirmekle yükümlüdürler. Azerbaycan gelir vergisi
sistemini yine bir şekil yardımı ile özetleyecek olursak;
(-) (Eksi)
(=) (Eşittir)
(=) (Eşittir)
28
Gelir Vergisi Mükellefleri
Tam Mükellefler
Dar Mükellefler
Verginin Konusu
Azerbaycan sınırları içerisinde ve dışında elde edilen gelirden giderler düşüldükten sonra kalan kısımdır.
Azerbaycan sınırları içerisinde elde edilen gelirden giderler düşüldükten sonra kalan kısımdır.
İstisna ve Muafiyetler
Vergi Matrahı
Vergiye Tabi Aylık Gelir
Vergi Meblağı
Vergiye Tabi Yıllık Gelir
Vergi Meblağı
2000 AZN’ye kadar
%14 oranında 24.000 AZN’ye kadar
%14 oranında
2000 AZN’yi aşan kısım
24.000 AZN’yi aşan kısım
280 AZN+ 2000 AZN yi aşan kısmın %30’u
3360 AZN+ 24.000 AZN yi aşan kısmın %30’u
Ödenecek Gelir Vergisi Tutarı
Şekil 6: Azerbaycan Gelir Vergisi Sistemi Temel Yapısı
Azerbaycan gelir vergisi yapısının çok karmaşık olmadığı şekil 6’dan görülebilir. Gelir
vergisi gerçek kişinin tam veya dar mükellef olup, olmamasına göre şekillenmektedir.
2.2.Azerbaycan Gelir Vergisinde Mükellefiyet
Azerbaycan Vergi Mecellesi’ne göre aşağıdaki şartları taşıyan gerçek kişiler tam mükellef
sayılırlar.
• Takvim yılı içerisinde biten ve ardışık 12 aylık dönem içerisinde, sürekli olarak 182 günden
fazla zamanda gerçekten Azerbaycan Cumhuriyeti arazisinde olanlar;
• Bir takvim yılı süresince tamamen veya kısmen yabancı ülkede, Azerbaycan
Cumhuriyeti'nin resmi hizmetinde olanlar;
• Azerbaycan Cumhuriyeti arazisinde ve yabancı ülkelerde (herhangi birinde) gerçek kişinin
kalma süresi 182 günden fazla olmadığı hallerde, bu gerçek kişi aşağıda belirtilen durumları
olması halinde Azerbaycan Cumhuriyeti'nin tam mükellefi sayılır;
a) Sürekli oturma yeri Azerbaycan’da ise,
b) Hayati çıkarlarının merkezi Azerbaycan’da ise,
c) Kesin yaşadığı yer Azerbaycan’da ise,
d) Azerbaycan Cumhuriyeti’nin vatandaşı ise,
Azerbaycan vergi sisteminde tam mükellef sayılırlar. Türk vergi sisteminde tam
mükellefiyet ise, Gelir Vergisi Kanunu’nun 3’ncü maddesinde şöyle tanımlanmıştır.
Aşağıda yazılı gerçek kişiler Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların
tamamı üzerinden vergilendirilirler:
1. Türkiye'de yerleşmiş olanlar;
2. Resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye'de bulunan teşekkül ve teşebbüslere
bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı
memleketlerde oturan Türk vatandaşları,
Burada kanunun yerleşme tanımını biraz açmak gerekmektedir. İkametgahı Türkiye’de
bulunanlar ile bir takvim yılında altı aydan fazla Türkiye’de oturanlar ülkemize yerleşmiş
kabul edilmektedirler. Tutukluluk, hastalık gibi elde olmayan nedenlerle Türkiye’de altı
aydan fazla kalanlar tam mükellef olarak değerlendirilmezler. Ayrıca belli ve geçici görev
29
veya iş için Türkiye'ye gelen iş, ilim ve fen adamları, uzmanlar, memurlar, basın ve yayın
muhabirleri ve durumları bunlara benzeyen diğer kimselerle tahsil veya tedavi veya istirahat
veya seyahat maksadıyla gelenlerde tam mükellef sayılmazlar.
Azerbaycan sisteminde tam mükellefiyetin derli toplu ve sade olarak düzenlendiği açıktır.
Azerbaycan’da tam mükellef gerçek kişinin Azerbaycan sınırları içerisinde veya dışarısında
elde ettikleri gelirlerinin vergi yılı içinde, tüm gelirleri ile giderleri arasındaki olumlu fark,
gelir vergisinin konusunu oluşturur. Kaynağında (ödeme yerinde) verginin kesilmesi halinde,
verginin konusu, stopaj yoluyla vergilendirilen gelirdir.
Azerbaycan Vergi Mecellesi’ne göre dar mükellefiyet şartları aşağıdaki şekildedir.
• Azerbaycan Cumhuriyeti sınırları içerisinde diplomatik veya konsolosluk statüsü olan kişi
ve onun aile üyesi,
• Amacı sadece Azerbaycan arazisi aracılığı ile bir yabancı devletten diğer yabancı devlete
transit geçmek olan kişi,
• Tam mükellef kavramına girmeyen tüm kişiler,
• Azerbaycan Cumhuriyeti arazisinde belirlenmiş şekilde sicilini yaptırmış uluslararası
kuruluşların memuru olan kişi veya Azerbaycan Cumhuriyeti arazisinde yabancı ülkenin
devlet hizmetinde olan kişi ve bu kişilerin aile üyeleri,
• Azerbaycan Cumhuriyeti arazisinde yerleşik ve diplomatik imtiyazları ve muaflıkları olan
diplomatik temsilcilikleri, konsolosluk şubeleri ve yabancı devletlerin diğer resmî
temsilcilikleri, uluslararası kuruluşları ve onların temsilcilikleri, keza müteşebbislik faaliyeti
ile uğraşmayan yabancı kuruluşların ve firmaların temsilcilikleri,
Azerbaycan’da dar mükellefiyet oldukça detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. Türk Gelir
Vergisi Kanunu’nun dar mükellefiyet başlıklı üçüncü bölümünün 6’ncı maddesinde
“Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler sadece Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve
iratlar üzerinden vergilendirilirler” hükmü yer almaktadır.
Azerbaycan’da dar mükellefinin geliri, sadece Azerbaycan içerisindeki kaynaklardan elde
ettiği gelirlerden oluşmaktadır. Azerbaycan'da daimi temsilciliği aracılığı ile faaliyette
bulunan dar mükellef, daimi temsilciliği ile Azerbaycan’da gerçekleştirdiği faaliyetler için
gelir vergisi mükellefidir. Vergiye tabi gelir vergi yılı içerisinde, Azerbaycan kaynaklarından
daimi temsilciliği vasıtası ile elde edilen toplam gelirden, bu dönemde bu gelirlerin elde
30
edilmesi için yapılan giderlerin düşülmesi sonucu bulunan olumlu farktır. Azerbaycan Vergi
Sistemi’nde dar mükelleflerin gelirleri net artış teorisine uygun olarak çok sade bir şekilde
belirlenmiş iken Türk Vergi Sistemi’nde çok detaylı düzenlenmiştir. Türk vergi sisteminde
dar mükelleflerin gelirlerini düzenleyen 7’nci maddeye göre;
Dar mükellefiyete tabi kimseler bakımından kazanç ve iradın Türkiye'de elde edildiği
aşağıdaki şartlara göre tayin olunur:
1. Ticari kazançlarda: Kazanç sahibinin Türkiye'de işyerinin olması veya daimi temsilci
bulundurması ve kazancın bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla sağlanması (Bu şartları
haiz olsalar dahi iş merkezi Türkiye'de bulunmayanlardan, ihraç edilmek üzere Türkiye'de
satın aldıkları veya imal ettikleri malları Türkiye'de satmaksızın yabancı memleketlere
gönderenlerin bu işlerden doğan kazançları Türkiye'de elde edilmiş sayılmaz.)
2. Zirai kazançlarda: Zirai faaliyetlerin Türkiye'de icra edilmesi;
3. Ücretlerde:
a) Hizmetin Türkiye'de ifa edilmiş veya edilmekte olması veya Türkiye'de değerlendirilmesi;
b) Türkiye'de kain müesseselerin idare meclisi başkan ve üyelerin, denetçilerine, tasfiye
memurlarına ait huzur hakkı, aidat, ikramiye ve benzerlerinin Türkiye'de değerlendirilmesi;
4. Serbest meslek kazançlarında: Serbest meslek faaliyetlerinin Türkiye'de icra edilmesi veya
Türkiye'de değerlendirilmesi;
5. Gayrimenkul sermaye iratlarında: Gayrimenkulün Türkiye'de bulunması ve bu mahiyetteki
mal ve hakların Türkiye'de kullanılması veya Türkiye'de değerlendirilmesi;
6. Menkul sermaye iratlarında: Sermayenin Türkiye'de yatırılmış olması;
7. Diğer kazanç ve iratlarda: Bu kazanç veya iratları doğuran işin veya muamelenin
Türkiye'de ifa edilmesi veya Türkiye'de değerlendirilmesi;
Bu maddenin 3 üncü, 4 üncü, 5 inci ve 7 nci bentlerinde sözü edilen değerlendirmeden
maksat, ödemenin Türkiye'de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa,
Türkiye'de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi
veya karından ayrılmasıdır.
Dar mükelleflerin gelirleri Türk gelir vergisi sisteminin kaynak teorisini esas alması
nedeniyle, yine kanunda tek tek sayma yöntemi ile ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.
Azerbaycan’da yer alan tam mükellef ve dar mükellef ayırımına uygun olarak elde edilen
gelirin vergilendirilmesi meselesini bir şekille açıklayacak olursak;
31
Mükellef çeşidi Gelirin elde edildiği yer Vergilendirildiği yer
Tam Mükellefler İçin Azerbaycan'da Azerbaycan
Azerbaycan Dışında Azerbaycan
Dar Mükellefler İçin Azerbaycan'da Azerbaycan
Azerbaycan Dışında Gelirin elde edildiği ülkede
Şekil 7: Azerbaycan’da Tam ve Dar Mükellefiyet
2.3.Azerbaycan Gelir Vergisinde Konu
Bütün vergiler için vergilendirmenin olmazsa olmaz unsurlarından birisi de verginin
konusunun belirli olmasıdır. Verginin konusu, gelir, servet, servet transferi ve harcama olarak
özetlenebilir. Azerbaycan gelir vergisi sisteminde vergi konusu üçe ayrılmaktadır. Yine bir
şekil yardımı ile konuyu inceleyecek olursak;
Azerbaycan Gelir Vergisi’nin Konusu
Emek Karşılığı Elde Müteşebbislik veya Vergiden Muaf veya
Edilen Ücret Geliri Müteşebbislik Dışında İstisna Tutulan Gelirler
Faaliyetlerden Alınan Dışında Kalan Diğer
Gelir Tüm Gelirler
Şekil 8: Azerbaycan Gelir Vergisi’nin Konusu
Şekil 7’den anlaşılacağı üzere kaynak teorisi yerine net artış teorisini benimsemiş olan
Azerbaycan gelir vergisi sisteminde gelir unsurları üçe ayrılmaktadır. Burada üçlü ayırım
yarılmasının temel neden ise bazı gelir türlerini elde edenleri örneğin ücret gelirini daha az
vergilendirebilmektir.
Gelirin unsurları ise üçe ayrılmaktadır. Bunlar;
a) Emek Karşılığı Elde Edilen Ücret Geliri: Gerçek kişi tarafından işverenden aldığı
gelir, işçilik ücreti, emek karşılığı olan herhangi ödeme veya menfaatlerden oluşur.
İki veya daha çok işyerinde çalışan ve ücret şeklinde elde edilen gelirlerden gelir
vergisi her bir iş yerinden ödenilen tutardan ayrıca hesaplanır ve devlet bütçesine
ödenilir. Türk Vergi Sistemi’nde birden çok işyerinden elde edilen ücret gelirlerine
32
uygulanan gelir vergisi sistemi oldukça karışıktır. Buna göre birden fazla işverenden
ücret alan ve birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerin toplamı Gelir Vergisi
Kanunu’nda yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2011 yılı için bu tutar
23.000 TL’dir.) aşmayan mükelleflerin, tamamı stopaj yoluyla vergilendirilmiş
ücretleri yıllık beyanname ile beyan edilmeyecektir. Buna karşılık, birden sonraki
işverenden alınan ücretlerin toplamı 23.000 TL’yi aşması halinde, ücretlerin tamamı
(ilk işverenden alınan ücrette dâhil olmak üzere) yıllık beyannameye dahil edilmek
zorundadır. Birden fazla işverenden ücret alınması halinde, birinci işverenden alınan
ücretin hangisi olacağı mükellef tarafından serbestçe seçilebilecektir.
b) Müteşebbislik veya Müteşebbislik Dışı Faaliyetlerden Alınan Gelir: İstihdam dışı
elde edilen bu gelir türü, müteşebbislik ve müteşebbislik dışı faaliyetlerden elde edilen
gelirlerden oluşmaktadır. Müteşebbislik faaliyetinden edilen gelirler şunlardır:
B1) Müteşebbislik faaliyeti için kullanılan veya kullanılmayan aktiflerin satışından
elde edilen gelir;
B2) Müteşebbislik faaliyetinin sınırlandırılmasına veya müessesenin kapatılmasına
için alınan gelir veya hava parası;
B3) Temel fonların satışından elde edilen gelir.
Gayri-müteşebbis ekonomik faaliyetinden elde edilen gelirler şunlardır:
C1) Faiz geliri;
C2) Kar payı;
C3) Gayrı menkulün kiraya verilmesinden elde edilen gelir;
C4) Genel hayat sigortası için kendisini sigortalayan veya o kimsenin lehine ödenilen
sigorta bedelleri ile sigorta ödemeleri arasındaki fark;
C5) Patent hakkı.
c) Vergiden Muaf veya İstisna Tutulan Gelirler Dışında Kalan Diğer Tüm Gelirler.
Azerbaycan gelir vergisi sisteminin konusunu oluşturan üç gelir unsurunu da
inceledikten sonra Türk vergi sistemindeki paralel hükme bakalım. 193 sayılı Gelir
Vergisi Kanunu’nun 2’nci maddesinde;
Gelire giren kazanç ve iratlar şunlardır:
1. Ticari kazançlar,
2. Ziraî kazançlar,
3. Ücretler,
33
4. Serbest meslek kazançları,
5. Gayrimenkul sermaye iratları,
6. Menkul sermaye iratları,
7. Diğer kazanç ve iratlar.
Bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, yukarıda yazılı kazanç ve iratlar gelirin tespitinde
gerçek ve safi miktarları ile nazara alınır.
Türk Vergi Sistemi’nde gelir vergisinin konusu yedi gelir unsuru olarak sayılmış ve her bir
gelir unsuru ile ilgili ayrıntılı düzenlemelere yer verilmiştir. Kanunda sayılmayan bir
faaliyetten elde edilen gelir kesinlikle vergilendirilememektedir.
2.4.Azerbaycan Gelir Vergisinde Vergi Tarifesi
Azerbaycan Vergi Mecellesi’nde gelir vergisi tarifesi esas olarak ikili bir yapıya sahiptir.
Ayırma kuramına uygun olarak ücret ve ücret dışı gelirler ayrı oranlarda vergilenir.
Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin gelir vergisi tarifesini düzenleyen 101’nci maddesi aşağıda
yazıldığı gibidir.
Madde 101 Gelir Vergisinin Derecesi
101.1. Aylık gelirden aşağıdaki oranlarla vergi alınır:
1-ci cetvel
Vergi Alınan Aylık Gelir Verginin Oranı
2.000 manata dek % 14
2.000 manatdan çok olduğunda 280 manat + 2000 manattan çok olan meblağın
% 30’u
İki ve ya daha çok yerde ücretli çalışan fiziki şahısların gelirlerinden gelir vergisi her bir iş
yerinde ödenilen ücretten ayrıca hesaplanır ve devlet bütçesine ödenir.
Fiziki şahısların bu kanuna göre ödeme kaynağında kesilen vergileri, bu cetvel
uygulamasında dikkate alınarak ödenecek vergiden düşülür.
101.2. Gayri-müteşebbis faaliyeti üzerine yıllık gelirden aşağıdaki oranlarla vergi alınır:
34
2-ci cedvel
Vergi Alınan Yıllık Gelir Verginin Oranı
24.000 manata dek % 14
24.000 manattan çok olduğunda 3.360 manat + 24.000 manattan çok olan
meblağın % 30’u
101.3. Hukuki şahıs yaratmadan müteşebbislik faaliyetini devam ettiren fiziki şahısların
vergiye tabi gelirlerinden % 20 oranında vergi alınır.
Azerbaycan gelir vergisinin konusunun üçe ayrıldığını belirtmiştik. Emek gelirleri,
müteşebbislik ve gayrı müteşebbislik faaliyeti ile vergiden muaf veya istisna tutulmayan
gelirler bu konulardır. Gelir vergisi tarifesi bu gelir konuları için ayrı ayrı vergilendirilmiştir.
Azerbeycan gelir vergisi tarifesinde, en dikkat çeken husus ticari kazançlar için hem kurumlar
vergisinde hem de gelir vergisinde %20 oranını uygulayarak vergilendirme de tarafsızlık ve
adalet ilkelerine en uygun bir çözümün bulunmasıdır. Oysaki Türk vergi sisteminde ticari
kazançlar gelir vergisinde artan oranlı vergiye tabi iken, kurumlar vergisi sabit oranlıdır. Türk
vergi sisteminde iki bakkal yan yana ve aynı geliri elde etmesine rağmen, birisi sırf şirket
kurdu diye sabit oranlı vergi öderken diğeri artan oranlı gelir vergisine tabidir.
Türk Gelir Vergisi Kanunu’nun 103 üncü maddesinde yer alan gelir vergisine tabi
gelirlerin vergilendirilmesinde esas alınan tarife, 2012 takvim yılı gelirlerinin
vergilendirilmesinde esas alınmak üzere aşağıdaki şekilde yeniden belirlenmiştir.
10.000 TL'ye kadar % 15
25.000 TL'nin 10.000 TL'si için 1.500 TL, fazlası % 20
58.000 TL'nin 25.000 TL'si için 4.500 TL (ücret gelirlerinde 88.000 TL'nin 25.000 TL'si için
4.500 TL), fazlası % 27
58.000 TL'den fazlasının 58.000 TL'si için 13.410 TL (ücret gelirlerinde 88.000 TL'den
fazlasının 88.000 TL'si için 21.510 TL), fazlası % 35
oranında vergilendirilir. Türk Vergi Sistemi’nde de gelir vergisi tarifesinde ayırma kuramına
uygun olarak ücret gelirleri ile ilgili tarifede değişiklikler getirilmiştir.
35
Azerbaycan gelir vergisi tarifesi iki dilimden oluşurken Türk gelir vergisi tarifesinin dört
dilimden ve dört farklı orandan oluşması vergilendirmede adalet ilkesine daha uygundur.
Benzer durumda olanlara eşit muamele edilmesinden farklı olarak adalet ilkesi, farklı
durumda olanlara da farklı muamele edilmesini gerektirir ki, böyle bir uygulamanın
sonucunda iktisadi birimlerin vergi öncesi ve vergi sonrası durumları düşük gelir grupları
lehine değişim gösterecektir (Nadaroğlu; 1992: 232). Ancak, özellikle yüksek gelir grupları
için ikame etkisinin varlığı dolayısıyla kaynak dağılımına müdahale ettiği ve böylece refah
kaybına neden olduğu gerekçesiyle şiddetli eleştirilere hedef olmuştur (Heper; 1980: 309).
2.5.Azerbaycan Vergi Sisteminde İstisna, İndirim ve Muafiyetler
Azerbaycan gelir vergisi sisteminde istisna, indirim ve muafiyetler çok fazladır. Gerçek
kişilerin, aşağıda belirtilen gelirleri, gelir vergisinden muaftır.
• Azerbaycan Cumhuriyeti vatandaşı olmayan diplomatik veya konsolosluk personelinin
resmi görevi nedeniyle çalışmasından elde ettiği geliri,
• Hediye, maddi yardım ve miras mükellefin aile ünitesinden alınması halinde onun tam
değeri,
• Hediye, eğitim veya tedavi masraflarının karşılanması için maddi yardımın değeri 1.000
manata kadar olan kısmı, yurt dışındaki tedavi masraflarının karşılanması için maddi yardımın
2.000 manata kadar plan kısmı, mirasların değeri 20.000 manata kadar olan kısmı,
• Nafakalar,
• Mükellefin 3 yıl içerisinde esas yaşadığı yer alan taşınmaz emlakının satışından elde edilen
gelir,
• Uygun şekilde devlet sicili yapılmış piyangolardan elde edilen ikramiyelerin değeri,
• Direkt olarak çiftçilik faaliyetlerinden elde edilen gelirler,
• Bütçeden yapılan bir defalık ödeme veya maddi yardımlar,
• Mükellefin zarara uğraması dolayısıyla zararın karşılanması amacıyla verilen tazminatların
tutarı,
• Karşılıksız olarak devlet tarafından sağlanan yardımlar, devletçe verilen emekli aylığı,
tezavüt maaşları ve yapılan para yardımları, doğum ve hamileliğe göre ve aile reisinin kaybı
ile ilgili ödemeler ve yardımlar,
• Demircilik, bakırcılık, kalaycılık ve sanat ürünlerinin, ev eşyalarının, halıcılık-bostancılık,
malzemelerinin, halk müziği aletlerinin, oyuncakların, süs eşyalarının, kamıştan ev
36
eşyalarının yapılması, kilden sanat ürünlerinin hazırlanması, ağaç ürünlerinden ev eşyalarının
hazırlanması işleriyle uğraşan gerçek kişilerin gelirleri,
• Kanunla veya ilgili merciler tarafından belirlenen tazminat nitelikli ödemeler, ayrıca
askerlerin para ve aynı şekilde aldıkları teminatlar,
• Yarışlarda ve müsabakalarda eşya şeklinde alınan ödüllerin tam değeri, uluslararası yarış ve
müsabakalarda para şeklinde alınan ikramiyelerin değerinin 4.000 manata kadar olan kısmı,
ülke, şehir ve ilçelerde yarış ve müsabakalarda ise 200 manata kadar olan kısmı,
• Yaşam sigortası, işverenin Azerbaycan Cumhuriyeti sigortacılarına ödediği sigorta bedelleri
tutarındaki sigorta ödemeleri, kaza sigorta ücretleri ile sigorta ödemeleri arasındaki fark hariç,
tüm sigorta ödemeleri ayrıca sigortalının vefatı veya sakatlık sonucu ödenen sigorta bedeli,
• Kıymetli taşlar ve metaller, kıymetli taşlar ve metallerin mamulleri, sanat eserleri, antik
eşyalar ve mükellefin müteşebbislik faaliyetinde kullanılan veya kullanılmış emlak hariç,
taşınan emlakın satışından elde edilen gelir,
• Tabii felaket ve diğer hallerinde yabancı devletlerin ve diğer kuruluşlar tarafından verilen bir
defalık yardımlar,
• İlgili merciler tarafından verilmiş bir defalık maddi yardımların tutarları,
• Azerbaycan Cumhuriyeti'nin yüksek dağ bölgelerinde kötü iklim durumlarında hizmet eden
askerlere verilen ek para,
• Defin yardımları,
• İşsizlik yardımları,
• Bazı kategorilere göre askeri hizmetlerin özel hizmet durumlarına göre ödenen para,
• İşveren tarafından işçinin askeri ve alternatif hizmete çağrılması ile ilgili ödenilen
masrafların mevzuata göre dikkate alınan tutar,
• Paraşütle atlayanlar için ödenen para ödülleri,
• Deniz kuvvetlerinde uzun süreli ve ara vermeden hizmet edenlere bir defalık ödenen para
ödülleri,
• Hava kuvvetlerinde ve komandolar ara vermeden hizmet edenlere ödenen bir defalık para
ödülleri,
• Askeri akademi kurumlarını bitiren mezunlara ödenen bir defalık para ödülleri,
• Deniz kuvvetlerinde hizmet edenlere ödenilen para,
• Süreli hizmetteki askerler için tütün ürünleri yerine ödenilen para,
• Hizmetle ilgili askerlerin yer değişimi zaman ödenilen yol masrafları,
• Askerlere bina kirası için verilen yardımlar,
• Askerlere gıda yerine verilen para yardımları,
37
• Askerlere çalışma giysilerinin hazırlanmasına göre ödenilen para yardımları,
Aşağıdaki gerçek kişilerin herhangi bir işverene tabi işten elde ettikleri vergiye tabi aylık
gelirleri, 400 manat tutarında azaltılır.
• Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Kahramanlarının,
• Sovyetler Birliği ve Sosyalist Emeği kahramanları,
• Şöhret Ordeninin her üç derecesi ile ödüllenmiş kişilerin,
• Şehit olmuş veya sonradan vefat etmiş askerlerin dul eşlerinin,
• Savaş sonucu I ve II grup sakatlık almış kişilerin,
• Yasalarca belirlenmiş şekilde savaş gazisi adı almış kişilerin,
• 1941-1945 İkinci Dünya Savaşı yıllarında arka cephede özverili çalışmalarına göre
madalyalarla ödüllendirilmiş kişilerin,
• Çernobil Nükleer Santralindeki kaza, sivil veya askeri amaçlı nükleer santrallerinde diğer
radyasyon kazarları sonucu, keza nükleer tesislerin herhangi çeşidi, aynı zamanda nükleer
silahları ve uzay teknik araçları ile ilgili deneyler, talimler ve diğer işlemler sonucunda
radyasyonla ilgili hastalığa bulaşmış veya bu hastalıkları yaşamış kişilerin.
• I ve II. Grup sakatların (savaş sakatları hariç) herhangi işverene tabi işten elde ettikleri
vergiye tabi aylık gelirleri, 100 manat tutarında azaltılır.
Aşağıdaki gerçek kişilerin herhangi işverene tabi işten elde ettikleri vergiye tabi aylık
gelirleri, ücretin vergilendirilmeyen minimum tutarının 55 manat tutarında azaltılır.
• Vefat etmiş yahut sonradan vefat etmiş askerlerin velileri, keza görevlerini yaparken ölmüş
devlet memurlarının velileri ve eşleri. Bu kişilerin eşlerine imtiyazlar o zaman verilir ki, onlar
yeniden evlilik yapmasınlar,
• 1990 yılı Ocak ayının 20'sinde SSCB'nin ordusunun müdahalesi sonucu, keza Azerbaycan
Cumhuriyetin arazi bütünlüğünün korunması zamanı vefat etmiş kişilerin velileri ve eşleri. Bu
kişilerin eşlerine verilen imtiyazlar yeniden evlenene kadar geçerlidir.
• Afganistan'a ve savaş yapılan başka ülkelere gönderilmiş askeri memurlar ve talim - kontrol
toplantılarına çağrılmış askeri görevliler,
• Mecburi göçmenler ve onlara eş tutulan kişiler,
• Onunla birlikte yaşayan ve daimi hizmet talep eden çocukluktan veya I. Grup sakata bakan
velilerinden biri (kendi isteği ile), eşi, himaye edeni veya kayyumu.
• Akrabalık ilişkilerine bakılmaksızın himayesinde en azı üç kişi, o cümleden gündüz eğitim
alan 23 yaşına kadar olan öğrenciler ve talebeleri olan karı veya kocadan birinin vergiye tabi
olan aylık geliri, 20 manat tutarında azaltılır. Bu kural, çocuklar 18, öğrenciler ise 23 yaşlarını
38
dolduracağı yılın sonuna kadar, aynı zamanda çocukların ve velayetindekilerin vefatı
durumunda da takip eden yıl sonuna kadar geçerli olacaktır.
• Gerçek kişilerin vergiye tabi gelirleri, çocuğun doğduğu ve velayeti altında olanın ise
velayet altına girdiği aydan başlayarak azaltılır. Velayet altındakilerin sayısı yıl içerisinde
azalırsa (çocukların ölüm durumları hariç) himayede olanların sayısının azaldığı ayı müteakip
aydan başlayarak onların geçimi için sağlanan indirime son verilir. Aşağıdakilerin himayede
olduğu kabul edilmez.
• Özürlü çocuklar okullarında eğitim görenler ve yatılı okullarda olan ve bakımı için
kayyumluk ücreti almayan çocuklar, keza tam devlet teminatındaki okullar
bünyesindeki yatılı okullarda olan çocuklar,
• Emeklilik maaşı ve işsizlik yardımı alan kişiler (çocuklar hariç),
• Devlet bakımında olan kişiler (meslek okulları öğrencileri, çocuk esirgeme
yurtlarında bakım görenler).
Ücretten vergi kesintisi yapılırken gerçek kişilerin bu maddede gösterilen vergi imtiyazları
hukuku ilgili merciler tarafından belirlenmiş evrakların sunulduğu andan oluşur ve sadece
gerçek kişinin esas çalışma (emek karnesinin bulunduğu) yerinde gerçekleştirilir.
Türk gelir vergisi sisteminde ise indirim ve istisnalar her bir gelir unsuru açısından ayrı
ayır düzenlendiğinden karmaşık bir yapıya sahiptir. Muafiyet, istisna ve indirim uygulamaları
aşırı ve gereksiz boyutlara ulaştığında hem idare açısından hem de mükellefler açısından
olumsuz sonuçlara yol açabilecektir (Akdoğan, 1999: 149). Vergi sistemini yıpratıcı ve
vergiye tabi tutulabilir unsurlar ile vergi tutarı arasında dengesizlikler ortaya çıkmasına yol
açan aşırı indirim, istisna ve muafiyet uygulamalarının vergi erozyonuna neden olduğu
görülmektedir (Saraçoğlu; 2000:80). Azerbaycan gelir vergisi sistemindeki indirim ve
istisnalar daha çok milli ve tarihsel olayların sonucu olarak getirilmiş istisnalardır. Diğerleri
ise vergilendirme ile ilgili teknik zorunluluklardan kaynaklanmaktadır.
Türk vergi sisteminde muafiyet, istisna ve indirimler, bazı mükellef gruplarının yükünü
azaltmak, teşvik etmek, vergi yönetimini kolaylaştırmak ve benzeri nedenlerle tesis
edilmişlerdir (Öz; 2002:13). Ortaya çıkan vergi kayıplarını, bu indirim, istisnalar ve
muafiyetler ile sağlanacak ekonomik veya sosyal faydalarla karşılaştırarak değerlendirmek
gerekir. Aksi halde amaç dışına çıkılarak gereksiz gelir kaybı ve vergi erozyonu yaratılmış
olacaktır.
39
BÖLÜM 3
AZERBAYCAN MENFAAT VERGİSİ KARŞILAŞTIRMASI İkinci bölümde Azerbaycan gelir vergisi sistemini karşılaştırdıktan sonra üçüncü bölümde
menfaat vergisi yani Türk Vergi Sistemi’nde yer alan kurumlar vergisi uygulamalarını
inceleyelim.
3.1.Azerbaycan Kurumlar Vergisi Sisteminin Genel Esasları
Azerbaycan’da Kurumlar Vergisi Kanunu 1992 yılında kabul edilmiştir. Bu verginin adı
Azerbaycan Cumhuriyetinde “ Hukuku Şahısların Menfaat Vergisi Hakkında Kanun” olarak
geçmektedir(Hasanov; 2009:65). Kurumlar vergisi Azerbaycan vergi sisteminde de önemli bir
yer tutmaktadır. 1980–2007 döneminde gelişmiş ülkelerde ve Türkiye’de kurumlar vergisi
gelirlerinin, vergi gelirleri içindeki payı incelendiğinde, genel olarak (Almanya, Fransa,
Belçika, İtalya, Avusturya hariç), kurumlar vergisinin vergi gelirleri içindeki payının, gelişmiş
ülkelerde yüksek, Türkiye’de ise düşük olduğu görülmektedir (Gürdal; 2009:221).
Son otuz yılda OECD üyesi ülkelerin çoğunda önemli reformlar yapılmış ve 1980’li
yılların başlarında %48 olan yasal kurumlar vergisi oranları 2000’li yılların sonlarında %25’e
kadar gerilemiştir (Çelikkaya; 2010:36). Bu sürecin etkisinde kalan Azerbaycan’da kurumlar
vergisi oranını sürekli olarak düşürmektedir. Türkiye ve Azerbaycan’daki yıllara göre
kurumlar vergisi oranları şöyledir:
AZERBAYCAN K.V. ORANLARI TÜRKİYE K.V. ORANLARI
1992-1996 yılları arası 35% 2004 yılı 33%
1997-1998 yılları arası 32% 2005 yılı 30%
1999 yılında 30% 2006 yılı 20%
2000-2002 yılları arası 27% 2007 yılı 20%
2003 yılında 25% 2008 yılı 20%
2004-2005 yılları arası 24% 2009 yılı 20%
2006-2009 yılları arası 22% 2010 yılı 20%
2010-2012 yılları arası 20% 2011-2012 yılları arası 20%
Şekil 9: Yıllara Göre Azerbaycan ve Türkiye Kurumlar Vergisi Oranları
Kurumlar vergisi, esas olarak gerçek kişilerden Azerbaycan hukuku anlamında, fiziki
şahıslardan değil kurum kazançları üzerinden alınan vergidir. Kurum, tüzel kişiden
Azerbaycan Hukuku anlamında hukuki şahıstan farklı bir kavramdır. Türk hukuk sisteminde
40
genellikle sermaye şirketleri (Anonim, Limited, Kooperatif, Hisseli Komandit) kurum olarak
kabul edilir. Şahıs şirketleri (kolektif ve adi komandit) tüzel kişiliği olmasına rağmen, kurum
değildir. Bunun yanında özellikle Türkiye uygulamasından örnekler verecek olursak, kamu
ekonomik kuruluşları (iktisadi devlet teşekkülleri) ve dernek vakıflara bağlı iktisadi
işletmelerde kurum olarak kabul edilmişlerdir (Batırel; 1976:128-129).
3.2.Menfaat Vergisi Vergi Ödeyicileri
Azerbaycan kurumlar vergisi kanunu sistematiğinde vergi konusunun tespitinden önce
kimlerin vergi mükellefi olduğu belirtilmiştir. Azerbaycan vergi mecellesinin 103’ncü
maddesinde “Azerbaycan Cumhuriyeti’nde tam ve dar mükellef müesseseler kurumlar
vergisinin ödeyicileridir” denilmektedir. Burada müessese kelimesi en geniş anlamıyla
kullanılmış olup, yine söz konusu maddede fiziki şahıs olmayan herhangi bir şahısın da bu
şekilde değerlendirileceği belirtilmiştir.
Türk vergi sisteminde Kurumlar Vergisi Kanunu’nun birinci maddesinin birinci fıkrasında
vergi mükellefleri aşağıdaki şekilde belirtilmiştir.
Aşağıda sayılan kurumların kazançları, kurumlar vergisine tâbidir:
a) Sermaye şirketleri.
b) Kooperatifler.
c) İktisadî kamu kuruluşları.
ç) Dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmeler.
d) İş ortaklıkları.
Kurumlar vergisi mükellefleri bu şekilde sayma yöntemi ile belirtilince Türk Kurumlar
Vergisi Kanunu’nun 2 maddesinde vergi mükelleflerinin detaylı bir açıklamasının yapılması
zorunlu hale gelmiştir. Buna göre;
MADDE 2- (1) Sermaye şirketleri: 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu
hükümlerine göre kurulmuş olan anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit
şirketler ile benzer nitelikteki yabancı kurumlar sermaye şirketidir. Bu Kanunun
uygulanmasında, Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tâbi fonlar ile bu
fonlara benzer yabancı fonlar sermaye şirketi sayılır.
41
(2) Kooperatifler: 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa veya özel
kanunlarına göre kurulan kooperatifler ile benzer nitelikteki yabancı kooperatifleri ifade eder.
(3) İktisadî kamu kuruluşları: Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine
ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup, faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci ve ikinci fıkralar
dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler iktisadî kamu kuruluşudur.
(4) Yabancı devletlere, yabancı kamu idare ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup, bu maddenin
birinci ve ikinci fıkraları dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler, iktisadî kamu kuruluşu
gibi değerlendirilir.
(5) Dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmeler: Dernek veya vakıflara ait veya bağlı olup
faaliyetleri devamlı bulunan ve bu maddenin birinci ve ikinci fıkraları dışında kalan ticarî,
sınaî ve ziraî işletmeler ile benzer nitelikteki yabancı işletmeler, dernek veya vakıfların
iktisadî işletmeleridir. Bu Kanunun uygulanmasında sendikalar dernek; cemaatler ise vakıf
sayılır.
(6) İktisadî kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmelerin kazanç amacı
gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin
olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin
bulunmaması mükellefiyetlerini etkilemez. Mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti
karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesi
bunların iktisadî niteliğini değiştirmez.
(7) İş ortaklıkları: Yukarıdaki fıkralarda yazılı kurumların kendi aralarında veya şahıs
ortaklıkları ya da gerçek kişilerle, belli bir işin birlikte yapılmasını ortaklaşa yüklenmek ve
kazancını paylaşmak amacıyla kurdukları ortaklıklardan bu şekilde mükellefiyet tesis
edilmesini talep edenler iş ortaklıklarıdır. Bunların tüzel kişiliklerinin olmaması
mükellefiyetlerini etkilemez.
Kurumlar vergisi sisteminin karşılaştırılmasında, Azerbaycan vergi sisteminde mükellef
tespiti konusu da oldukça sade düzenlenmiştir. Buna karşılık Türk vergi sisteminde kurumlar
vergisi mükellefleri dahi çok ayrıntılı belirtilmiştir.
42
3.3. Menfaat Vergisi Konusu ve Oranı
Tam mükellef kurumlar için Azerbaycan kurumlar vergisinin konusu, vergiden azad
edilmeyen bütün gelirlerinden kanunda sayılı giderlerin düşülmesinden sonra kalan fark yani
menfaatidir. Verginin konusu kurumlar vergisine tabi müesseselerin menfaatidir. Menfaat
kelimesi tahsil ve tahakkuk esaslarını da kapsayan en geniş anlamda kullanılmıştır.
Vergi ödeyicisinin tüm gelirleri (vergiden istisna edilen gelirden başka) ile üretim
masrafları bölümünde gösterilen gelirden düşülen giderler arasındaki fark, vergiye tabi olan
net kurum gelirleridir (Veliyev ve diğ.; 2003:192).
Azerbaycan'da faaliyet gösteren dar mükellef yabancı müesseseler, bu faaliyetten elde
ettiği gelirlerden, masrafların düşülmesinden sonra kalan tutar üzerinden vergi öderler.
Azerbaycan Cumhuriyeti’nde kendisinin daimi temsilciliği ile faaliyet gösteren dar mükellef
kurumların bu faaliyetlerden elde ettiği menfaatten, diğer bir deyişle Azerbaycan
kaynaklarından elde ettiği gelirden bu gelirin elde edilmesi için katlanılan maliyet ve
giderlerin düşülmesi sonucu bulunan tutardan vergi alınır. Sermaye yapılarına bakılmaksızın
tüzel kişiler, bankalar, kredi ve sigorta şirketleri, tüzel kişilerin bağımsız bilançosu olan
şubeleri, yabancı sermayeli kurumların temsilciliklerinin kazançları, kurumlar vergisine
tabidir (Uslu; 1998:28).
Azerbaycan vergi mecellesinin 105’nci maddesinde kurumlar vergisi oranı %20 olarak
tespit edilmiştir. Gelir vergisinden farklı olarak matrahın büyüklüğü ne olursa olsun vergi
oranı değişmemekte ve sabit olarak uygulanmaktadır.
Türk vergi sistemindekine benzer olarak tam mükellef ve dar mükellef kurumların
kurumlar vergisi ödenmiş kazançlarını ortaklarına dağıtması halinde ayrıca % 10 vergi
kesintisi yapılır. Bu şekilde vergi kesintisi yapılmış kazançtan bir daha vergi kesintisi
yapılamaz.
Dar mükellef kurumların Azerbaycan kaynaklarından elde ettikleri gelirlerinden kurumlar
vergisini ödedikten sonra ana merkezinin bulunduğu ülkeye gönderdiği kar paylarından % 10
vergi kesintisi yapılır. Bu tip dar mükelleflerin kurumlar vergisini ödemeden önce ana
merkezlerinin bulunduğu yere yaptıkları her türlü meblağdan da vergi güvenlik tedbiri olarak
43
% 10 vergi tutulur. Yani Azerbaycan’da temsilciliği aracılığı ile faaliyet gösteren dar mükellef
bir kurumun ana merkezine borç para veriyor dahi olsa gönderdiği her türlü para vergi
kesintisine tabidir. Ancak daha önce ana merkezin sermaye olarak koymuş olduğu tutarlar
haricinde dar mükellef sayılan temsilciliğine yapmış olduğu finans desteği anlamındaki borç
verdiği tutarların geri ödenmesinde vergi kesintisi yapılmayacaktır.
Türk vergi sisteminde Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 3’ncü maddesinde “Tam ve Dar
Mükellefiyet” başlığı altında yine çok detaylı düzenlemeler yapılmıştır. Buna göre;
MADDE 3- (1) Tam mükellefiyet: Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî
veya iş merkezi Türkiye'de bulunanlar, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde
ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirilirler.
(2) Dar mükellefiyet: Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni ve iş
merkezlerinin her ikisi de Türkiye'de bulunmayanlar, sadece Türkiye'de elde ettikleri
kazançları üzerinden vergilendirilirler.
(3) Dar mükellefiyette kurum kazancı, aşağıdaki kazanç ve iratlardan oluşur:
a) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun Türkiye'de iş yeri
olan veya daimî temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu
temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticari kazançlar (Bu şartları taşısalar bile
kurumların ihraç edilmek üzere Türkiye'de satın aldıkları malları Türkiye'de satmaksızın
yabancı ülkelere göndermelerinden doğan kazançlar, Türkiye'de elde edilmiş sayılmaz.
Türkiye'de satmaktan maksat, alıcı veya satıcının ya da her ikisinin Türkiye'de olması veya
satış sözleşmesinin Türkiye'de yapılmasıdır.).
b) Türkiye'de bulunan ziraî işletmeden elde edilen kazançlar.
c) Türkiye'de elde edilen serbest meslek kazançları.
ç) Taşınır ve taşınmazlar ile hakların Türkiye'de kiralanmasından elde edilen iratlar.
d) Türkiye'de elde edilen menkul sermaye iratları.
e) Türkiye'de elde edilen diğer kazanç ve iratlar.
(4) Bu maddede belirtilen kazanç veya iratlar ile gelir unsurlarının Türkiye'de elde edilmesi
ve Türkiye'de daimî temsilci bulundurulması konularında, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı
Gelir Vergisi Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.
(5) Kanunî merkez: Vergiye tabi kurumların kuruluş kanunlarında, tüzüklerinde, ana
statülerinde veya sözleşmelerinde gösterilen merkezdir.
(6) İş merkezi: İş bakımından işlemlerin fiilen toplandığı ve yönetildiği merkezdir.
44
Yukarıdaki kanun metni dikkatli olarak incelendiğinde dar mükellefiyet ile ilgili çok
detaylı tanımlamaların yapıldığı, gelir unsurlarının dahi sayıldığı görülmektedir.
3.4. Menfaat Vergisinde İndirim, İstisna ve Muafiyetler
Menfaat vergisinin hesaplanması sırasında yapılabilecek indirim, istisna ve muafiyetler
Azerbaycan vergi sisteminde tek tek ve net olarak sayılmıştır. Azerbaycan vergi mecellesinin
106’ncı maddesinde istisnalar belirtilmiştir. Bunlar kısaca;
a) Hayır kuruluşlarının müteşebbislik faaliyeti dışındaki her türlü gelirleri
b) Ticari olmayan kuruluşların aldıkları karşılıksız gelirler
c) Uluslararası, devletlerarası ve hükümetler arası teşkilatların müteşebbislik faaliyeti
dışındaki her türlü gelirleri
d) Devlet Yönetim organlarının, bütçe teşkilatının müteşebbislik faaliyeti dışındaki her
türlü gelirleri
e) Merkez Bankası’nın, onun kurumlarının, Devlet Petrol Fonu’nun, Emanetlerin
Sigortalanması Fonu’nun müteşebbislik faaliyeti dışındaki her türlü gelirleri
f) Devlet Bütçesine ait olan vergi borçlarının kanunlara uygun olarak silinmesinden
doğan gelirler
g) Azerbaycan Devlet Başkanı’nın belirlediği durumlarda hukuki şahsın kararı ile ona ait
olan müesseselerin birinin bilançosundan diğerinin bilançosuna karşılıksız olarak
aktarılan değerler ve aktifler,
h) Petrol ve gaz kaynaklarının bulunması, çıkarılması, işlenmesi ve hasılatın bölüşülmesi,
boru hatları gibi konularda Azerbaycan Cumhuriyetini temsil eden tarafa aktarılan
değerler ve aktifler,
i) Engelli kişilerin tahsil alması için kurulmuş olan müesseselerin gelirleri,
j) Yaşlıların veya engellilerin veya engelli çocukların toplanmasıyla oluşan kuruluşların
veya genel işçi sayısının çoğu bunlardan oluşan kuruluşların kurumlar vergisi %50
oranında azaltılır.
Vergi ödeyicileri, kurumlar vergisi ödediği gelirinin net olarak belirlenmesi için, belgelere
(Fatura, Perakende satış fişi, sözleşmeler, banka ekstreleri gibi) dayanarak gelir ve
harcamaların, doğru, düzgün ve açık bir şekilde yevmiye kayıtlarını kanunun öngördüğü
sürelerde tutmak ve saklamak zorundadır. Yevmiye kayıtlarının tutulması esnasında vergi
ödeyicileri aşağıda belirtilen yöntemlerden sadece birini dikkate almak zorundadırlar.
a) Nakit Esası
b) Tahakkuk Esası
45
Nakit esasına göre hesap kaydı yapan vergi ödeyicileri, gelirin elde edildiği anda veya
gelirin vergi ödeyicisinin kontrolü altına geçtiği anda, bu geliri dikkate almalı ve gelirden
kendi harcamalarını bu harcamaların gerçekleştiği zaman düşmelidir (Kerimov; 2007:116).
Tahsil esasında vergi ödeyenin nakit para tutarını aldığı, banka hesabına yattığı zaman gelirin
elde edildiği, harcamaların ise nakit olarak ödendiği veya banka hesabından havalenin
yapıldığı zaman harcamaların net kayıtlama zamanı sayılmaktadır. Buna karşılık tahakkuk
esasına göre kayıtlarını tutan vergi ödeyicileri için gelir elde edilmesinin ve harcamaların net
zamanı değil bu harcamaların ve gelirlerin doğduğu, kesinleştiği veya belirgin olarak
miktarının tespit edildiği tarih önemlidir. Azerbaycan Kurumlar vergisi sisteminin ana
yapısını bir şekil yardımıyla inceleyecek olursak;
(-) Eksi
(-) Eksi
(=) Eşittir
(-) Eksi
(=) Eşittir
(x) Çarpı
(=) Eşittir
Şekil 10: Azerbaycan Kurumlar Vergisi Sistemi Kaynak: Yaşar Kelbiyev ve diğerleri, Vergilemenin Nezeri ve Metodoloji Esasları, Grifli Neşriyatı, Bakü, 2001, s. 228.
46
Menfaat Vergisinin Mükellefleri Tam ve Dar Mükellef Hukuki Şahıslar
Mal ve Hizmet Sunumundan Elde Edilen Kazançlar
Sermaye ve Diğer Emlak Kullanımından Elde Edilen Kazançlar
Diğer Sabit Kıymetlerden Elde Edilen Kazançlar
Diğer Faaliyetlerden Elde Edilen Kazançlar
Brüt Kazanç
Katma Değer Vergisi, Aksizler
Kanunla Belirlenmiş Kazançtan Düşülecek Giderler
Bilançoya göre hesaplanmış Kazanç
Vergi İstisna ve İndirimleri
Kurumlar Vergisi Matrahı
Kurumlar Vergisi Oranı (%20)
Kurumlar Vergisi
Yukarıdaki şekilin incelenmesinden anlaşılacağı üzere, Azerbaycan menfaat vergisi
sistemi oldukça basit bir yapıya sahiptir. Tam ve dar mükellef kurumların elde ettikleri
gelirden ödeyecekleri vergiyi kolayca hesaplamaları ve beyannamelerini elektronik ortamda
göndermeleri mümkündür. Azerbaycan sisteminde Türkiye uygulamalarında olduğu gibi yasal
bir Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir veya Yeminli Mali Müşavir gibi
unvanları bulunan meslek mensupları olmadığından beyanname gönderme işlemi serbestçe
mükellefler tarafından yerine getirilebilmektedir.
Azerbaycan vergi sistemine göre kurum kazancından indirilmesi mümkün olmayan
giderler aşağıdaki gibidir.
- Sermaye karakterli tüm harcamalar ile şirketin kurulması için yapılan
harcamalar,
- Vergi dışı faaliyetlerle ilgili yapılan masraflar;
- Eğlence ve yemek giderleri, keza işçilerin konut ve diğer sosyal karakterli
giderleri;
- Her türlü ayrılmış yedek akçeler,
- Kurumların ödediği tüm mali cezalar,
- Azerbaycan Bakanlar Kurulu’nun tespit ettiği standartları aşan kısımlar
Azerbaycan vergi sistemine göre kurum kazancından indirilebilecek olan giderler aşağıda
maddeler halinde sıralanmıştır.
- Yurtdışından alınan borçların faizleri (Bankalar arası kredi oranlarına veya
Merkez Bankasının bankalar arası kredi oranlarının ortalama seviyesinden %125
fazla olmamak şartıyla)
- Ümitsiz borçlar (tahsili şüpheli alacaklar) gelirden düşülebilir (Daha önce bu
kazancın vergisinin ödenmesi şartıyla)
- Sigorta şirketlerinin ayırdığı kanunlara uygun teknik karşılıklar,
- Gelir elde etmek maksadıyla yapılan bilimsel araştırmalar, projeler ve
tecrübeler için yapılan harcamalar,
- Tamir harcamalarının tutarının, bina ve inşaatlar (%2), elektronik cihazlar ve
ulaşım araçları (%5) ile demirbaşlar (%3) için limit dahilindeki kısmı,
- En fazla 5 yıl süreyle düşülebilen mali zarar,
- Maddi ve maddi olmayan duran varlıklara ayrılan amortismanlar,
47
- Maddi duran varlık satış zararları
- Leasing işlemi nedeniyle ödenen kiralar,
- Bankadan ödenmek şartıyla ticari işle ilgili sigorta primleri (Hayat sigortaları
hariç)
- Azerbaycan dışında ödenen vergiler (Sadece Azerbaycan’da benzer vergi türü
için belirlenen oranı aşmayan kısmı)
En fazla 5 yıl süreyle düşülebilen mali zararın kurumlar vergisi matrahının tespitinde
indirim konusu olarak kabul edildiğini belirtmiştik. Bu konuda Azerbaycan Vergi
Mecellesinin 148’nci maddesinde bir diğer hüküm getirilmiştir. Buna göre; hukuki şahsın
sahipliği önceki duruma göre %50 veya daha çok değişirse bu değişikliklerin yapıldığı yılın
başından itibaren aşağıdaki iki durumun haricinde mali zararın düşülmesine izin verilmez:
a) Değişiklikten sonra 3 yıl boyunca hukuki şahıs faaliyetine devam ederse ve
b) Değişiklikten sonra 1 yıl içerisinde faaliyet konusunu değiştirmemişse;
kuralı getirilmektedir. Yeni kurumlar vergisi kanununun “Zarar Mahsubu” başlıklı 9’ncu
maddesine devralınan kurumun faaliyetine beş yıl devam edilmesi zorunluluğu getirilmiştir.
Yani Azerbaycan sistemindekine benzer bir hüküm Türk kurumlar vergisi sisteminde de
düzenlenmiştir.
Azerbaycan kurumlar vergisi sisteminde indirilebilecek giderler detaylı olarak
belirlenmiştir. Ayrıca bu gelir ve giderler kullanılarak tespit edilen vergi matrahı ve vergi aynı
gelir vergisinde olduğu gibi izleyen yılın mart ayının son gününe kadar beyan edilmek
zorundadır. Vergi mecellesinin 149.2. maddesinde belirtilen kurumlar, beyannamelerini hesap
dönemini (kanunda belirtilen hesap dönemi takvim yılına eşittir) takip eden bir sonraki yılın
Mart ayının otuz birinci günü sonuna kadar vergi idaresine vermek zorundadırlar (Şirinov;
2008:161). Hukuki şahısın sona erdiği, müteşebbislik faaliyetlerinin bırakıldığı, işin terki gibi
durumlarda bu hallerin gerçekleştiği durumlardan itibaren 30 gün içerisinde beyanname
verilmek zorundadır.
3.5. Amortisman Uygulaması
Vergi konusunu oluşturan faaliyetle ilgili olmak şartıyla elde edilen maddi ve maddi
olmayan varlıklar için amortisman ayrılabilir. Aşağıda belirtilen maddi duran varlıklar için
amortisman ayrılmaz.
- Toprak, ince sanat eserleri, nadir tarihi ve mimarlık abidesi olan binalar, eskimeyen
gayrı menkuller
48
- İlmi uygulama, eğitim ve deney maksadı ile laboratuarlarda bulunan demirbaşlar,
makineler, numuneler, maketler, faaliyette olan veya olmayan modeller,
- Mahsul veren hayvanlar (Damızlık inekler, camışlar, develer, domuzlar, koyunlar,
keçiler, boğalar, koçlar, tekeler ve bunun benzeri hayvanlar)
- Ürün alınma vakti gelmemiş çok yıllı ekilmiş ağaç ve benzeri bitkiler,
- Genel kullanımda olan otomobil yolları,
- Genel kullanımda olan parklar ve parklardaki demirbaşlar,
Türk vergi sisteminde de boş arazi ve arsalara amortisman ayrılması mümkün değildir.
Ancak yukarıda belirtilen yollar, parklar harici vergi mükelleflerinin aktifine dahil olan her
şeye amortisman ayrılması mümkündür.
Hukuki ve fiziki şahısların bir yıldan fazla sürede kullanacağı gayri maddi aktifler
üzerinden de amortisman ayrılır. Maddi ve maddi olmayan aktiflerin değerine onların
alınması, getirilmesi, üretilmesi, kurulması, işletmeye alınması için katlanılan masraflar ile bu
aktiflerin değerlerin arttıran harcamalar dahildir. Türk vergi sisteminden farklı olarak bu
aktiflerin elde edilmesiyle ilgili olarak alınan kredilerin faizleri aktiflerin değerine ilave
edilmez.
Azerbaycan vergi mecellesinin “Amortisman Ayrılması ve Gelirden Amortisman Ayrılan
Aktifler İçin Düşülen Tutarlar” başlıklı 114’ncü maddesinde sayılan amortisman oranları
aşağıda maddeler halinde listelenmiştir.
- Binalar, Gayrı menkuller ve yer altı yer üstü düzenleri %7,
- Arabalar, demirbaşlar ve hesap makineleri %25,
- Nakliye Vasıtaları %25,
- İş Hayvanları %20,
- Jeoloji, araştırma ve madenlerin hazırlanmasına ilişkin harcamalar %25,
- Faydalanma süresi belli olmayan maddi olmayan duran varlıklar %10,
- Diğer Esas vesaitler %20
- Amortisman ayırma işleminin sonunda kalan değeri 100 AZN’den az olan veya ilk
amortisman ayrılan değerinin %5’inden aşağı bir tutar kalmış olan iktisadi kıymetlerde kalan
değerin tamamı gider yazılır.
49
Azerbaycan vergi mecellesinde belirtilen amortisman oranları üst sınırı belirlemekte olup,
vergi mükellefleri dilerse daha düşük oranda amortisman ayırabilecekleri gibi hiç amortisman
ayırmaya da bilirler. Genel olarak Azerbaycan sistemindeki amortisman oranları Türk vergi
sistemindekine göre oldukça yüksektir. Böylece Azerbaycan vergi mükelleflerinin ellerinde
maddi duran varlıkları ve makineleri daha kısa sürede yenilemeleri amaçlanmıştır.
Azerbaycan vergi ve muhasebe uygulamalarında amortismanlarla ilgili olarak kullanılan
genel formül aşağıdaki gibidir (Hasanov; 2010:92-93).
Qd = a + b + c – ç – d
Qd : Kalan Değer
a : Maddi duran varlıkların önceki yılın sonunda kalan değeri (Önceki yıllarda
amortisman hesaplanmış ise maddi duran varlığın değerinden bunlar düşülür)
b : Cari yılda satın alınan maddi duran varlıkların değeri
c : Maddi duran varlığın değerini arttırıcı harcamalar
ç : Cari yılda satılmış veya elden çıkarılmış maddi duran varlıkların değeri
d : Kalan değeri 100 AZN’den az veya maddi duran varlığın ilk değerinin %5’inden az
kalan maddi duran varlıkların değeri
Türk vergi hukukunda amortismanlar 333, 339, 365, 389 ve 399 numaralı vergi usul
kanunu genel tebliğleri ile düzenlenmiş ve çok detaylı bir liste halinde yayınlanmıştır. Ayrıca
Azerbaycan sisteminden farklı olarak hızlandırılmış amortisman uygulaması ile belirtilen
oranların iki katının kullanılması da mümkün hale getirilmiştir. Gelir Vergisi Kanunu’nun
“İndirilemeyecek Giderler” başlıklı 41’inci maddesinde, gerçek kişilerin safi kazançlarının
tespitinde indirilmesi mümkün olmayan giderler ele alınmış olup, maddenin 7’nci fıkrasında;
ister kiralama yoluyla edinilen, isterse işletme envanterinde kayıtlı olan yat, kotra, tekne, sürat
teknesi gibi motorlu deniz, uçak ve helikopter gibi hava taşıtlarından işletmenin esas faaliyet
konusu ile ilgili olmayan varlıklara ilişkin giderlerin yanında, bu varlıklara ilişkin
amortismanların da vergi matrahının hesaplanmasında indirilecek bir gider niteliğinde
olmadığı ifade edilmektedir. Kurumlar vergisi kanunu da gelir vergisi kanununa benzer
şekilde, amortismanları bir gider unsuru olması açısından ele almaktadır.
50
3.6. Leasing Uygulamaları
Azerbaycan vergi sisteminde yer alan leasing (Finansal Kiralama) işlemleri neticesinde
ödenen kiraların gider olarak yazılması mümkündür. Azerbaycan vergi mecellesinin “Maliye
Leasingi” başlıklı 140’ncı maddesinde uygulamanın temel esasları düzenlenmiştir. Buna göre;
140.1. Kiraya veren maddi duran varlıkları finansal kiralama sözleşmesi üzerine kiraya
verirse, vergilendirme işlemlerinde kiraya veren malın sahibi, kira ödemeleri ise malın
kullanımı nedeniyle ödenen menfaatler olarak kabul edilir.
140.2. Aşağıdaki hallerde maddi duran varlık kiralamaları leasing olarak değerlendirilir.
140.2.1. Leasing sözleşmesi ile kira müddeti bittikten sonra maddi duran varlığın
mülkiyetinin kiralayana verilmesi veya kiralayanın çok düşük bir bedelle maddi duran varlığı
alma hakkının bulunması,
140.2.2. Kira süresi maddi duran varlığın faydalı ömrünün %75’inden fazla ise;
140.2.3. Kira süresi bittikten sonra maddi duran varlığın kalan değeri kiralama başlangıç
değerinin %20’sinden az ise;
140.2.4. Kira müddetince ödenecek olan kiraların toplamı maddi duran varlığın kiralama
başlangıç değerinin %90’nı veya daha fazlası ise;
140.2.5. Kiralanan maddi duran varlık kiralayanın siparişi üzerine hazırlanmış ve kira
müddeti sonunda kiralayandan başkası o maddi duran varlıktan istifade edemiyor ise;
140.3. Bu kanunun 140.2.4’ncü maddesi aktifin faydalı ömrünün ¾’ü bitmiş ise uygulanmaz.
140.4. Finansal kiralama sözleşmesinde kira ödemelerine ait faiz oranı belirtilmemişse faiz
oranı aynı dönemde aynı döviz türü ile ve benzer süreler için verilmiş bankalar arası kredi faiz
oranıdır. Bu oranda belli değilse bankalar arası kredi faiz oranları ortalamasının %125’i olarak
kabul edilir.
140.5. Bu kanun maddesinin amaçlarına uygun olarak kiralayanın kiralamayı yenilemek
hakkına sahip olduğu durumlarda bu ilave sürede kira süresine dahil kabul edilir.
140.6. Kiraya verenin finansal kiralama başlayana dek aktifin sahibi olduğu durumlarda bu
kanunun 140.1’nci maddesi hükümlerine göre küre ödemesinin yapılmasına ek olarak,
sözleşme aktifin kiraya veren tarafından satılması, kiralayan tarafından da alınması gibi
değerlendirilir.
Yukarıdaki kanun metni incelendiğinde Azerbaycan vergi sisteminde leasing üzerine bir
madde içerisinde pek çok düzenleme birden yapıldığı görülmektedir. Azerbaycan Mülki
Mecellesinin (Bizdeki medeni kanun) 747.1’nci maddesine göre “Leasing sözleşmesine göre
51
leasing veren belli maddi duran varlığı belirli bir süre ve diğer şartlarla (leasing alana maddi
duran varlığı satın alma hakkını da vermek dahil) kullanımına sunulmasıdır. Vergi mecellesi
ile Mülki mecelle arasında terim farklılıkları göze çarpmaktadır. Mülki mecelle leasing alan
ve leasing veren terimlerini kullanırken, vergi mecellesi kiraya veren ve kiralayan terimlerini
tercih etmektedir. Burada vergi mecellesi kira ödemeleri terimini de sık kullanmaktadır.
Leasing kira ödemelerinin normal gayrı menkul kira ödemelerinden farklıdır. Leasing kira
ödemelerinde çok sayıda unsur bir arada değerlendirilir. Bunlara, maddi duran varlığın
amortisman payları, varlığın alınmasına ilişkin yapılan masraflar, kredi faizleri, leasing veren
kuruluşun kar payı gibi örnekler verebiliriz.
3.7. Azerbaycan Vergi Gelirleri İçerisinde Kurumlar Vergisinin Yeri
Dolaysız vergilerin vergi gelirleri içerisinde dolaylı vergilere göre oranının yüksek olması
tercih edilen istenilen bir durumdur. Vergi tabanının geniş, vergi oranlarının düşük ve dolaylı
vergilerin belli bir optimum düzeyde uygulanması hedeflenir. Ancak her ülkenin kamusal mal
ve hizmetlerin finansmanında birinci gelir kaynağı vergilerdir. Vergilerin fiskal yani mali
amaçları da ihmal edilemeyecek kadar önemlidir. Azerbaycan gelişmekte olan bir ülke olarak,
özellikle de geçiş ekonomileri içerisinde yer almasıyla ciddi vergi gelirlerine ihtiyaç
duymaktadır. Tüm geçiş ekonomileri, piyasa ekonomisi sürecinde yer almalarıyla birlikte
vergi idarelerinin yapısından kaynaklanan ciddi sınırlamalar nedeniyle kamu gelirlerinde ani
ve hacimli açıklarla karşılaştılar (Gökbunar ve Utkuseven; 2005:1). Bu sebeple Azerbaycan
vergi gelirlerinin yıllar itibarıyla inceleyelim.
Açıklamalar 2005 2007 2008 2009 2010 2011 2011 Yılı Yüzdeleri
Bütçe Gelirleri Toplamı (Milyon Manat) 2 055,2 6 006,6 10 762,7 10 325,9 11.403,0
0 15.700,70 100,00Fiziki Şahıslar Gelir Vergisi 317,40 588,60 627,20 581,90 590,20 715,70 4,56Hukuki Şahıslar Menfaat Vergisi 355,40 2 457,7 2 862,3 1 329,2 1 429,9 2.134,00 13,59Toprak Vergisi 15,30 27,10 30,60 26,20 35,30 35,30 0,22Emlak Vergisi 40,40 72,30 112,90 66,20 101,80 103,90 0,66İlave Değer Vergisi 599,90 1.179,20 1.910,90 2.012,80 2.082,50 2.222,70 14,16Aksiz Vergisi 141,00 402,90 486,90 485,10 514,90 480,20 3,06Maden Vergisi 53,50 123,20 147,70 121,90 130,10 129,80 0,83İthalat ve İhracata Bağlı Vergi 205,20 293,20 449,70 418,10 291,80 433,10 2,76
Diğer Vergiler40.936,0
0 68,60 96,80 86,80 90,30 140,60 0,90Diğer Gelirler 299,00 793,80 4 037,7 5 197,7 6.136,20 9.305,40 59,27Şekil 11: Azerbaycan Vergi Gelirleri Kaynak: Azerbaycan İstatistik Kurumu
52
Kurumlar vergisi tahsilatı genel olarak artmaktadır. Yüzde 13,59 oranıyla kurumlar vergisi
gelirleri, neredeyse katma değer vergisi tahsilatına eşitlenmiştir. Türkiye’de 2011 yılında bu
oran %7,5’ta kalmıştır. Oysa sermaye şirketleri günümüzde çok verimli ve kolay bir
vergileme kaynağını oluşturmaktadır (Edizdoğan ve Çelikkaya; 2010:137). Azerbaycan’da
kurumlar vergisi tahsilatlarında artış ve azalmalar şekil 11’de net olarak görülmektedir. Bu
azalmaların esas nedeni ise, vergi ödeyicilerinin %95'inin sadeleştirilmiş vergi ödeyicisi
olarak kayda girmeleridir (Kahramanov; 2008:29). Artışlar ise, yani kurumlar vergisi
gelirlerinin artışları petrol sektöründeki gelişmelerden kaynaklanmaktadır (Memmedova;
2007:47).
Kurumlar vergisi tahsilatları genelde petrol ağırlıklı sektörlerde çalışan şirketlerin
gelirlerinden alınmaktadır. Ticaret şirketlerinin ve ithalat-ihracat ile uğraşan şirketlerin büyük
kısmının gelirlerinin bir kısmını kayıt dışı bıraktıkları tahmin edilmektedir.
53
BÖLÜM 4
AZERBAYCAN İLAVE DEĞER VERGİSİ SİSTEMİ Azerbaycan’da vergi gelirleri içerisinde en yüksek orana sahip (%14,16) vergi türü olan
ilave değer vergisi uygulamalarını bu bölümde ele alacağız.
4.1. Azerbaycan İlave Değer Vergisi’nin Genel Esasları
Azerbaycan'da EDV kanunu 1991 yılında kabul edilmiş ve uygulanmaya başlanmıştır.
Bu verginin adı Azerbaycan Cumhuriyeti’nde " İlave Değer Vergisi Hakkında Kanun" olarak
bilinmektedir. Azeri dilinde “ilave” kelimesi “e” harfi ile başladığından kısaltmalarda EDV
diye söylenmektedir. Vergi Mecellesi kabul edildiği zamana kadar, yani yaklaşık on yıl
EDV'nin ödenmesinde “çıkış yeri ilkesi” uygulanırken, 1 Ocak 2001 tarihinden sonra
değişiklik yapılarak bugünkü “varış ilkesi” kabul edilmiştir.
Azerbaycan vergi kültüründe EDV devletin payı veya hakkı olarak görülür. Bu sebeple
bankaya para yatırılmasında, para tahsilinde hep ana para ayrı, EDV ayrı düşünülür. Fiilen
her mükellef vergi dairesinden izin alarak bir bankayla çalışmak zorundadır. Bu bankada iki
hesabın birlikte açılması da zorunludur. Birinci anapara, gider ödemelerinin, havale, gelir gibi
tahsilatların yapılacağı hesaptır. İkincisi ise sadece EDV tahsilat ve ödemelerinin
gerçekleştirileceği hesaptır. Yani Azerbaycan sisteminde Türk sisteminden farklı olarak bir
satıcı sattığı malın hesaptan sadece ana parasını çekebilirken EDV’ yi çekemez. Türk Vergi
Sistemi böyle bir ayrıma gitmediğinden mükellefler, KDV’yi de sanki kendi parasıymış gibi
kullanırlar. Üstelik Türk Vergi Sistemi’nde belge ve kayıt düzeninin oturmamış olması, kayıt
dışı ekonominin ulaştığı boyut, yapanın yanına kar kalıyor gibi anlayışlar naylon fatura (sahte
veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge) kullanımını körüklemektedir. Naylon fatura
konusu, Türk Vergi Sistemi’nin kanayan yaralarından biridir (Kızılot; 2007:16). Naylon
faturanın yarattığı gelir veya kurumlar vergisi tahribatından çok ilk ve en önemli olumsuz
etkisi KDV üzerinde olmaktadır.
Sahte fatura verme ve kullanma işleminin Türkiye’de genelde iki şekilde olabileceği
öngörülür. Vergi mükellefi, yaptığı harcamalar karşılığında gerçek fatura alamamakta ve
bundan doğan açığını sahte fatura temin etmek suretiyle karşılamakta veya daha az bir vergi
ödemek için gerçek olmayan bir gideri göstermek üzere sahte fatura temin
etmektedir(Ünal;2006:3). KDV tahsilatında naylon fatura uygulamaları bir kara delik olarak
nitelendirilmekte ve devletin ciddi vergi kaybına uğradığı düşünülmektedir.
54
Azerbaycan vergi uygulamalarında kaşe çok önemlidir. Kaşe yaptırmak için vergi
dairesinden izin yazısı alınır. İkinci veya üçüncü kaşeler içinde aynı şekilde izin alınır.
Azerbaycan sisteminde vergi hesap faturası kesinlikle matbaaya bastırılmaz. Boş A4 kağıdına
Azerbaycan Vergiler Bakanlığı’nın belirlediği formatta çıktı alınarak vergi idaresinden alınan
kaşe ile mühürlenir. Bu şekilde kaşe ve imza yapılmayan fatura geçersiz kabul edilir.
Azerbaycan bilgisayar teknolojilerine oldukça önem vermektedir. Beyannameler internet
ortamında gönderilmektedir. Yine modern bir uygulama olan elektronik fatura düzenlenmesi
sistemine de geçilmiştir. Türk muhasebe sisteminden farklı olarak birden çok muhasebe
programı yerine 1C adı verilen tek bir muhasebe programı kullanılmaktadır. Versiyon
değişiklikleri de Vergiler Bakanlığı’nın gözetiminde yapıldığından muhasebe yazılımında
yapılacak hilelerin olumsuz etkileri de en aza indirilmiş olacaktır.
Azerbaycan elinden geldiğince EDV uygulamalarını değiştirmeye, geliştirmeye
çalışmaktadır. KDV'nin uygulamasında gelişmiş ülkelerin vergileme tecrübesinden
yararlanılmış; ama bununla beraber ülkenin gelişim politikası da dikkate alınmıştır (Mecidov,
2008:121).
EDV 'nin beyannamesi, her hesap dönemi için yani her ay için, hesap döneminden sonraki
ayın 20'sine kadar verilir. Mükellefler kayıtlı olduğu vergi dairesine aylık beyannamesini
vermek zorundadırlar. EDV beyannamesi ile bankadaki EDV hesapları arasında herhangi bir
dengesizlik yoksa vergi devlet tarafından tahsil edilir.
Bir önceki bölümde belirttiğimiz gibi Azerbaycan vergi gelirleri içerisinde EDV en fazla
yeri tutan vergi türüdür. İlave Değer Vergisinin devlet bütçesi gelirleri içerisinde önemli yere
sahip olmasının temel nedeni vergi tabanının geniş olması ve vergi matrahının artan ticaret
hacmine bağlı olarak büyük boyutlara ulaşmasıdır. Azerbaycan Cumhuriyeti bağımsızlığını
kazandığı 1991 yılında ilk EDV oranı %28 olarak yüksek bir düzeyde uygulanmaktaydı. Daha
sonra 1993 yılında bu yüksek oran %20'ye ve en son olarak ise 2001 yılında %18’e
düşürülmüştür.
Genel yapısının kısaca açıklamaya çalıştığımız EDV sisteminin genel yapısını yine bir
şekil yardımı ile inceleyelim.
55
Şekil 12: Azerbaycan İlave Değer Vergisi Sistemi Kaynak: Yaşar Kelbiyev ve diğerleri, Vergilemenin Nezeri ve Metodoloji Esasları, Grifli Neşriyatı, Bakü, 2001, s. 171.
56
Şekil 12’de gösterilen EDV sisteminin genel yapısını oluşturan, mükellefiyet, matrah ve
oran gibi vergilendirmenin temel unsurlarını detaylı olarak inceleyelim.
4.2. İlave Değer Vergisi’nde Mükellefiyet
İlave değer vergisi vergi alınan mal ve hizmet satışından hesaplanan vergi ile vergi
kanunlarına uygun şekilde hazırlanmış fatura, elektronik fatura, veya ithalatta EDV
ödendiğini gösteren belgelere göre ödenen vergi arasındaki farktır. EDV vergi ödeyicileri,
diğer bir deyişle EDV mükellefleri Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin 154’ncü maddesinde
belirtilmiştir. Buna göre;
Madde 154 Vergi Ödeyicileri
154.1. EDV’nin ödeyicisi olarak kayıt olan veya kayıt olması gereken şahıslar EDV
mükellefleridir.
154.2. Kayıt olan şahıs kaydın gerçekleştiği andan itibaren vergi mükellefi olur. Kayıt için
dilekçe vermesi gereken, fakat kayıt olmayan şahıs kayıt olma yükümlülüğünün başladığı
günden itibaren vergi mükellefi sayılır.
154.3. Azerbaycan Cumhuriyeti’nde EDV’ye tabi malları ithal eden şahıslar EDV mükellefi
sayılırlar.
154.4. EDV’nin konusuna giren işleri kayıt olmadan gerçekleştiren dar mükelleflerde vergi
ödeyicisi sayılırlar.
154.5. Hukuki şahıs yaratmadan mal ve hizmet satışı veya alışı işlemlerini gerçekleştirenlerde
EDV mükellefi sayılırlar.
154.6. Aksizli malların ithalatçıları ve konut inşaatı ile uğraşan şahıslar EDV mükellefleridir.
Yukarıdaki kanun metni incelendiğinde oldukça sade bir şekilde vergi mükelleflerinin
belirlendiği görülmektedir. Oysa Türkiye’de geçerli olan katma değer vergisi kanununun
birinci kısmı “mükellefiyet” başlığını taşısa da vergi mükelleflerini belirtmemiştir. 3065 sayılı
katma değer vergisi kanunu “Türkiye'de yapılan aşağıdaki işlemler katma değer vergisine
tabidir:” demek suretiyle birinci maddesinde mükellefleri değil vergiye tabi işlemleri
vurgulamıştır.
Azerbaycan EDV sisteminde mükellefiyetin tespitinde, kayıt olma kavramı ön plana
çıkmaktadır. Bu sebeple Azerbaycan vergi mecellesinde kayıt olma süreleri hatta idarenin bu
işlemi kaç günde tamamlayacağı bile kanunla belirlenmiştir. Müteşebbislik ve serbest meslek
faaliyetinde bulunan ve 12 aylık dönemde artarda vergi matrahlarının değeri hukuki şahıslar
için 150.000 AZN ve gerçek kişiler için (Sadeleştirilmiş vergi mükellefleri hariç) 90.000
57
AZN’den fazla olması durumunda vergi organına şekli Azerbaycan Bakanlar Kurulu’nca
belirlenen dilekçenin 10 gün içerisinde verilmesi gerekir. Dar mükelleflerin matrahlarının
değerinin hesaplanmasında sadece Azerbaycan Cumhuriyeti’ndeki faaliyetlerinin değerleri
toplanır. Gönüllü olarak EDV mükellefi olmak isteyen kişilerin başvuruları kabul edilir. Vergi
organı şekli Azerbaycan Bakanlar Kurulu’nca belirlenen dilekçeyi aldıktan en geç 5 gün
içerisinde kayıt işleminin yapıldığına dair belge ve VÖEN’i (vergi kimlik numarası) vermeye
mecburdur. Bu şekilde vergi organından aldıkları belgeyi kaybedenlere sadece belgenin
idarede kalan örneğinden suret verilir. Bu şekilde vergi organına kayıt yaptırması gerektiği
halde bu kaydı yaptırmayanların tespit edilmesi halinde EDV kaydı vergi organınca
kendiliğinden gerçekleştirilir.
EDV mükellefiyetinin sona ermesi de aynı şekilde hukuki ve gerçek kişilerin kayıttan
düşülmesi suretiyle olur. Faaliyetini sona erdiren gerçek ve tüzel kişiler vergi organına yine
kayıttan çıkarılmak için başvurmak ve kayıt olurken aldıkları belgeyi geri vermek
zorundadırlar. Faaliyet hacmi kayıt olduktan sonra peşpeşe 12 ay içerisinde 75.000 AZN ’den
az olursa bu son aydan itibaren bir yıl sonra kayıttan çıkmak için başvurabilir. Vergi
mükellefinin faaliyetini sona erdirmesi esnasında elinde kalan stok, satılmayan mal tutarı satış
gibi değerlendirilerek üzerinden EDV hesaplanır.
Azerbaycan Vergi Mecellesi ’ne uygun olarak EDV vergisinin vergi ödeyicilerini yine bir
şekil yardımıyla inceleyelim.
EDV Mükellefleri
Kayıt Olmak Gönüllü Müteşebbislik ve Aksizli Konut
Zorunda Olanlar Kayıt Olanlar Serbest meslek Malların İnşaatı
Faaliyeti yapanlar İthalatçıları Yapanlar
(Sadeleştirilmiş vergi hariç)
Şekil 13: EDV Mükellefleri
Şekil 13’ün incelenmesinden de anlaşılacağı gibi Türk Vergi Sistemi’nin aksine vergi
mükellefleri de Azerbaycan EDV sisteminde belirlenmiştir.
4.3. EDV ’ye Tabi İşlemler
58
Türk vergi sisteminde olduğu gibi teslim ve teslim sayılan haller ile KDV konusuna
giren işlemler Azerbaycan vergi sisteminde de detaylı olarak tanımlanmıştır. Azerbaycan
Vergi Mecellesi ’nin “Verginin Konusu” başlıklı 159’ncu maddesinde “ Malların teslim
edilmesi, işlerin yapılması ve hizmetlerin verilmesi ve ithal malların yurda getirilmesi
verginin konusudur” denilmiştir. Vergi mükellefinin mal ve hizmetleri teslim etmesinin
bedelli veya bedelsiz olması veya bu mal ve hizmetlerin karşılığında mal ve hizmetler
alması yani barter veya takas benzeri uygulamalar da EDV ’nin konusunu oluşturur. Konut
inşaatı ile ilgili faaliyet gösterenlerde minimum matrah, inşa edilen evin her bir
metrekaresi için 225 AZN meblağında her bir şehir ve rayon için Azerbaycan Cumhuriyeti
Bakanlar Kurulu’nun belirlediği değerler üzerinden hesaplanır.
Bir işletmenin tümüyle devrolunması halinde devir olunan işletme için alınan bedeller EDV
konusuna girmemektedir. Bu karşılık devredilen kurumun tüm hak ve yükümlülükleri
devralınan kuruma geçmiş sayılmaktadır. Devir durumunun 10 gün içerisinde vergi organına
bildirilmemesi halinde EDV istisnasından yararlanılamaz.
Verginin matrahı ise işlemin değeridir. İşlemin değeri vergi ödeyicisinin müşteriden veya
bir diğer şahıstan aldığı veya almayı hak ettiği tutardır. Bu tutara EDV haricindeki her türlü
vergi resim ve harç dahildir. Eğer mal ve hizmetlerin karşılığında, başka mal ve hizmetlerin
alınması yani barter veya takas benzeri uygulamalar söz konusu ise bunların piyasa değeri
esas alınarak EDV hesaplanır.
Vergi konusunu oluşturan ithal malların değeri Azerbaycan Cumhuriyeti gümrük
kanunlarına uygun olarak belirlenen gümrük değeri ile bu malların Azerbaycan’a girişi
için ödenmesi gereken vergi, resim ve harçlardan ibarettir.
Aşağıda belirtilen hallerde hesaplanan EDV miktarı yeni duruma göre düzeltilir veya
değiştirilir.
a) İşlem kısmen veya tamamen iptal edilmiş ise eğer varsa kısmen veya tamamen teslim
edilen malın geri alındığı anda,
b) İşlemin esas karakteri değişmiş ise,
c) Fiyatların aşağı düşmesi veya herhangi bir sebepten dolayı değişmesi gerektiğine
taraflar anlaşmış ise,
d) Elektronik vergi hesap faturası verildikten sonra yukarıdaki durumlar meydan gelmiş
ise bu fatura da kanunlara uygun bir şekilde düzeltilebilir.
59
e) Eğer vergi hesap faturasında veya elektronik hesap faturasında EDV yanlış
hesaplanmış ise kanunlara uygun bir şekilde düzeltilmesi gerekir.
4.4. EDV ’den İstisna Olan İşlemler
EDV ile ilgili istisnalar Azerbaycan vergi sisteminde tümüyle vergiden istisna olanlar ve
vergiye tabi olmakla beraber %0 oranına tabi işlemler şeklinde kısımda değerlendirilmektedir.
Azerbaycan Vergi Mecellesi ’nin 164’ncü maddesinde EDV ’den tümüyle istisna yapılan
işlemler şöyle açıklanmıştır.
Madde 164. Vergi Ödemekten İstisna Bırakılma
164.1. Malların ihracından başka, malların teslim edilmesinin, işlerin görülmesinin ve
hizmetlerin sunulmasının aşağıdaki çeşitlerinden, her türlü ithalatın aşağıdaki çeşitlerinden
EDV alınmaz:
164.1.1. Özelleştirilme kurallarına uygun devlet müessesesinden satın alınan emlakın
değerinden, her türlü devlet emlakının kiraya verilmesinden alınan kiralardan Bütçeye
ödenilmesi gereken kısmından;
164.1.2. Finans hizmetlerinden;
164.1.3. Ulusal veya yabancı paraların alınması, verilmesi veya kıymetli kağıtların
gönderilmesi veya ithal edilmesi işlemlerinden;
164.1.4. Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Merkezi Bankası’nın aktiflerinde bulunan altının, her
türlü döviz servetlerinin, dışarıda bulunmuş Azerbaycan Cumhuriyeti para nişanlarının, altın
sikkelerinin ve diğer bu kabilden olan kıymetlilerin eserlerin ithali;
164.1.5. İdhal olunan emlak istisna olmakla müessesenin sermayesine pay şeklinde her hangi
bir emlakın koyulması;
164.1.6. Belirlenen sınırlar içerisinde devlet organlarının, yererel yönetimlerin ve diğer yetkili
organların aldığı vergi, resim, harç ve bunların karşılığında verilen hizmetler;
164.1.7. Kitle iletişin vasıtaları ürünlerinin ticaretinn bütün çeşitleri, kitle iletişim vasıtları
ürünlerinin üretimi ile ilgili bağlı radyo, televizyon programları, yayın faaliyeti (reklam
hizmetleri hariç);
60
164.1.8. İlköğretim ve lise derslikleri, çocuk edebiyatının ve Bütçeden finanse edilen devlet
için önemli yazılı eserlerle ile ilgili porgramlar, yayınlar;
164.1.9. Defin işlemi ve mezarlıkların hizmetleri;
164.1.10. Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Bankası’nın kanunlar çerçevesinde görevlerinin
yerine getirilmesi için mal ithalatları, iş görülmesi ve hizmet alımları;
164.1.11. Azerbaycan Cumhuriyeti ’ni temsil eden hukuki şahısların petrol-gaz madenlerinin
keşfi, işlenmesi ve hasılatın paylaşılması, ihraç boru hatları hakkında ve buna benzer
işlemlerin, menkullerin ve diğer aktiflerin Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Petrol Fonuna
herhangi bir şekilde sunulması ile ilgili işlemler;
164.1.12. Metro ile yolcu taşıma hizmetleri
164.1.13. Paralı eğitime kadar eğitim öğretim hizmetleri
164.2. Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenen alanların gelişmesini sağlamak için, üretim
ihtiyaçlarını ulusal imkanlarla sağlamak mümkün değilse, üretim amaçlı teknolojik
makinelerin ithalatı EDV’den istisna tutulabilir.
Türk Vergi Sistemi’nde KDV indirim ve istisnaları ile tevkifata tabi işlemler oldukça
karmaşık bir haldedir. Türk Vergi Sistemi’nde KDV istisnaları şunlardır:
a) İhracat istisnası
b) Yurtdışındaki müşteriler için yapılan hizmetler
c) Araç üretimi ve petrol arama faaliyetleri istisnası
d) Taşımacılık istisnası
e) Diplomatik istisnalar
f) İthalat istisnası
g) Kültür ve eğitim amacı taşıyan istisnalar
h) Sosyal amaçlı istisnalar
i) Teknoparklar, teknoloji geliştirme bölgeleri
j) Askeri amaçlı istisnalar
k) Yap işlet devret modeli kapsamındaki işlemler
l) Diğer istisnalar
61
Türk Vergi Sistemi’nde KDV indirim ve istisnaları, kısmi veya tam istisna kapsamındaki
işlemler gibi durumlar neticesinde tam olarak tüketiciye yansıtılamayan yük mükellefin
üzerinde kalmaktadır. Bu yükün giderilmesi genelde iki şekilde olmaktadır. İstisna edilen
işlemlerden bir kısmı için yüklenilen KDV’nin gider veya maliyete eklenmesi kabul edilirken,
bir kısmı için ise yüklenilen KDV’lerin iade edilmesi benimsenmiştir (Delen, 2007:138). Bu
sorun Azerbaycan EDV sisteminde bütünüyle çözülmüş ve iade yöntemi seçilmiş durumdadır.
Azerbaycan EDV sisteminde “0” oranlı vergiye tabi olan işlemler, hizmetler Vergi
Mecellesi’nin 165’ncı maddesinde belirlenmiştir.
Madde 165. Verginin Sıfır (0) Derecesi İle Tutulması
165.1. Aşağıdaki işlerin görülmesine, hizmetlerin gösterilmesine ve işlemlerin yapılmasında
EDV sıfır (0) derecesi ile alınır:
165.1.1. Azerbaycan Cumhuriyeti’nde akredite edilmiş uluslararası teşkilatların ve yabancı
ülkelerin diplomatik ve konsolosluk temsilcilerinin resmi görevlilerinin, bu temsilciliklerinin
yabancı statülü Azerbaycan Cumhuriyeti’nin vatandaşı olmayan diplomatik ve idari-teknik
işçilerinin ve onlarla yaşayan aile bireylerinin şahsı ihtiyaçları için gerekli mallar ve
hizmetler;
165.1.2. Dışarıdan alınan karşılıksız bağış ve yardımlar ile ilgili malların ithali, bunlarla ilgili
malların teslimi, işlerin görülmesi ve hizmetlerin gerçekleştirilmesi;
165.1.3. Radyo ve televizyon yayınları, bilgisayar ağları ve internet ağlarıyla ilgili malların ve
hizmetlerin ihracı;
165.1.4. Uluslararası posta hizmetleri istisna olmakla, uluslararası ve transit yük ve yolcu
taşınması. Uluslararası ve transit uçuşlarla veya bunlarla ilgili olan işlerin görülmesi,
hizmetlerin gösterilmesi;
165.1.5. Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Merkezi Bankası’na altın ve diğer kıymetli madenlerin
gönderilmesi;
165.2.Bu Kanunun 165.1.1’ci maddesi üzerine sıfır (0) derecesi ile EDV karşılıklılık ilkesi
üzerine uygulanır.
Azerbaycan vergi sisteminde ileride vergilendirilmesi mümkün olan bazı mal ve
hizmetlerle ilgili olarak bunların EDV’ye tabi olduğu belirtilerek şimdilik %0 vergi alındığı
vurgulanmıştır. Azerbaycan vergi sisteminde EDV Depozit hesabı sistemi çok önemlidir.
Bankada açılan hesap üzerine işlemler gerçekleştirilmektedir. Öncelikle belirtmek gerekir ki,
62
EDV depozit hesabının tatbiki vergi ödeyicileri için aşağıda sayılan faydalar mevcuttur
(Azizli; 2011:25):
Vergi ödeyicileri banka gitmeden, depozit hesabı vasıtasıyla diğer vergi ödeyicilerinin
hesaplarına, devlet bütçesine, gümrük organlarına ödemeler gerçekleştirebilirler.
Elektronik ödemeleri istenilen tatil günlerinde ve mesai saatleri dışında gerçekleştirmek
mümkündür.
Tahsil edilmiş ve ödemesi gerçekleşmiş EDV meblağlarının elektronik hesap ekstresi
düzenlenir.
Yapılmış işlemlerin elektronik arşivi ve muhtelif parametreler üzerine arama sistemi
hizmeti mevcuttur.
4.5. EDV ’nin Oranı
Azerbaycan vergi sisteminde Türk vergi sisteminden farklı olarak pek çok oran veya tarife
düzenlenmemiştir. Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin “EDV ’nin Oranı” başlığını taşıyan
173’ncü maddesi şöyledir.
Madde 173. EDV ’nin Oranı
173.1. EDV ’nin oranı her vergi alınan işlemin ve her vergi ithalatının değerinin %18’idir.
Türk vergi sisteminde KDV ile ilgili pek çok değişiklik yapılmıştır. Yapılan bu
değişiklikler genellikle Avrupa Birliği’ne uyum süreci ile ilgilidir. Avrupa Birliği tarafından
Türkiye’nin toptan ve perakende satışlarda farklı KDV oranlarının uygulanması konusu başta
olmak üzere, yapı, muafiyetler, özel uygulamalar ve indirimli oran uygulamalarında daha
fazla uyum sağlaması gerektiği belirtilmiştir (Altunay; 2010:107).
Vergi ödeyicisine verilmiş vergi hesap faturası üzerine vergi mükellefinin hesabına iki
veya daha çok ödeme yapılmışsa, her ödeme ayrı bir teslim sayılır. Azerbaycan EDV sistemi
oldukça basit yapısı ile Türk vergi sistemindeki KDV uygulamalarına göre farklılık gösterir.
Katma değer vergisi Türkiye’de uygulanmakta olan genel standart oran açısından
düşünüldüğünde, düşük gelirli kesimlerini gelirlerinin tamamına yakınını harcamaları
yüzünden, bu kesim aleyhine gelir dağılımını bozucu etkiler yapabilmektedir. Ancak bu tür
bir sonuç göz önüne alınarak KDV oranlarında farklılaşmaya gidilmekte ve temel ihtiyaç
63
maddelerinden lüks mallara doğru bir derecelendirilme yapılarak muhtemel bir gelir
dağılımını bozucu etkisi önlenmeye çalışılmaktadır (Kanıl; 2007:52). Azerbaycan EDV
sisteminde oran farklılaşması uygulamasına gidilmemiştir.
4.6. Elektronik Vergi Hesap Faturası
213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 5766 Sayılı Kanunun 17 nci maddesi ile değişen
Mükerrer 242 nci maddesinin 2 numaralı fıkrası ile Maliye Bakanlığı; elektronik defter, kayıt
ve belgelerin oluşturulması, kaydedilmesi, iletilmesi, muhafazası ve ibrazı ile defter ve
belgelerin elektronik ortamda tutulması ve düzenlenmesi uygulamasına ilişkin usul ve esasları
belirlemeye, elektronik ortamda tutulmasına ve düzenlenmesine izin verilen defter ve
belgelerde yer alması gereken bilgileri internet de dahil olmak üzere her türlü elektronik bilgi
iletişim araç ve ortamında Maliye Bakanlığı’na veya Maliye Bakanlığı’nın gözetim ve
denetimine tabi olup, kuruluşu, faaliyetleri, çalışma ve denetim esasları Bakanlar Kurulu’nca
çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenecek olan özel hukuk tüzel kişiliğini haiz bir şirkete
aktarma zorunluluğu getirmeye, bilgi aktarımında uyulacak format ve standartlar ile
uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bu Kanun kapsamına giren işlemlerde
elektronik imza kullanım usul ve esaslarını düzenlemeye ve denetlemeye yetkili kılınmıştır.
Vergi Usul Kanunu’nun Maliye Bakanlığı’na tanıdığı yetkilere istinaden, yaygın olarak
kullanılan belgelerden biri olan faturanın elektronik belge olarak düzenlenmesi, elektronik
ortamda iletilmesi, muhafaza ve ibrazına ilişkin 397 seri numaralı Vergi Usul Kanunu Genel
Tebliğinde belirtilmiştir. Aynı mal veya hizmet satışı işleminde hem kağıt faturanın hem de
elektronik faturanın bir arada düzenlenmesi mümkün değildir(İnanç; 2010:183).
Türk vergi sisteminde genel tebliğ ile düzenlenen elektronik fatura uygulaması,
Azerbaycan vergi sisteminde kanun ile düzenlenmiştir. Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin
“Elektronik Vergi Hesap Faturaları” başlıklı 176’nci maddesi şu şekildedir.
Madde 176. Elektronik Vergi Hesap Faturaları
176.1. Bu Kanunun 176.4‘cü maddesinin yerine getirilmesi şartı ile, EDV‘nin mükellefi
olarak kayıt olan ve vergi alınan işlemi gerçekleştiren şahıs malları, işleri veya hizmetleri
kabul eden şahısa elektronik vergi hesap faturasını vermek zorundadır. EDV‘nin mükellefi
olarak kayıt olmayan şahısların elektronik vergi hesap faturası verme hakkı yoktur.
176.2. Elektronik vergi hesap faturası Maliye Bakanlığı‘nın belirlediği şekil üzerine
hazırlanan ve içerisinde aşağıdaki bilgileri içeren belgedir:
64
176.2.1. Vergi ödeyicisinin ve alıcının (siparişçinin) adı;
176.2.2. Vergi ödeyicisinin ve alıcının (siparişçinin) vergi kimlik numarası;
176.2.3. Yollanan malların, görülmüş işlerin veya gerçekleştirilmiş hizmetlerin adı;
176.2.4. Vergi tutulan işlemin meblağı, vergi alınan işlemlerin toplamı;
176.2.5. Aksizli mallarda aksizin meblağı;
176.2.6. Vergi tutulan işlemlerden ödenmesi gereken verginin meblağı;
176.2.7. Elektronik vergi hesap faturasının verilme tarihi;
176.2.8. Elektronik vergi hesap faturasının numarası.
176.2.9. EDV‘nin mükellefi olarak kayıt olmuş vergi ödeyicisinin kayıt beyannamesini
vermiş olan vergi organının adı, kayıt beyannamesinin verilme tarihi ve numarası;
176.2.10. Elektronik vergi hesap faturasını imza etmiş yetkili şahısın görevi, adı, soyadı, baba
adı.
176.3. Vergi ödeyicisi, malın alıcısına (işlerin, hizmetlerin siparişçisine) elektronik vergi
hesap faturasını malın gönderilmesinden (iş görülmesinden, hizmet verilmesinden) sonra 5
günden geç olmayarak vermek zorundadır.
176.3.1. Elektronik vergi hesap faturalarının uygulanması, hesaplanması ve kullanım kuralları
Vergiler Bakanlığı tarafından belirlenir.
176.4. EDV‘nin mükellefi olmayan alıcılara perakende mal gönderildiğinde veya hizmet
verildiğinde, elektronik vergi hesap faturası yerine belge veya fiş verilebilir. Belgeler, fişler
ile belli edilmiş kurallarda düzenlenmeyen ve hazırlanmayan elektronik vergi hesap faturaları,
nakit işlemleri gösteren belgeler indirim konusu yapılamaz ve bu Kanunun diğer
maddelerinde gösterilen hükümler açısından da geçersiz kabul edilir.
176.5. Gümrük organları tarafından verilmiş ithalda EDV‘in ödenildiğini gösteren ithal
belgeleri verginin indirim konusu yapılması için yeterlidir.
Her ay hesaplanan ve ödenen EDV’yi gösteren bilgiler izleyen ayın 20’sine kadar bir
beyanname ile elektronik ortamda Maliye Bakanlığı’na bildirilir.
65
BÖLÜM 5
AZERBAYCAN AKSİZ VERGİSİ Türk vergi sisteminde yer alan Özel Tüketim Vergisi uygulamalarına çok benzeyen
aksiz vergisi 1 Ocak 1992 yılından itibaren Azerbaycan Cumhuriyeti’nde uygulanmaktadır.
5.1. Aksiz Vergisi Genel Esasları
Aksiz vergisinin konusunu genel olarak, Azerbaycan Cumhuriyeti arazisinde üretilen veya
ithal edilen alkol, bira ve alkollü içeceklerin tüm çeşitleri, tütün mamulleri ve petrol ürünleri
oluşturmaktadır. Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin “Aksiz Vergisi” başlıklı 182’nci maddesi
aşağıdaki gibidir.
Madde 182. Aksiz Vergisi
182.1. Aksiz vergisi aksizli malların satış değerine dahil edilen vergidir.
182.2. Azerbaycan Cumhuriyeti arazisinde üretilen veya ithal edilen aksizli mallardan,
vergiden istisna olanlar hariç vergi alınır.
Yukarıdaki kanun maddesi genel esasları belirlemekle beraber aksizli malları
tanımlamamıştır. İleride aksiz vergisi oranlarını açıklarken listeyi inceleyeceğiz. Aksizli
mallarda satış değerinden alınan aksiz vergisi ithalat üzerinden de alınmaktadır. Aksizli
mallar ithal edildiğinde vergiler gümrük idaresi tarafından beyanname esasında alınmaktadır
(Hamidova ve Şekeraliyev; 2006:89).
Aksiz vergisine tabi malların aksiz vergisinin ödendiğini gösteren "marka"sız ithal etmek,
depolamak veya satmak kesinlikle yasaktır. Aksizli malların marka karşılığında satışının
denetimi, vergi idareleri tarafından gerçekleştirilir.
Azerbaycan Cumhuriyeti’nde aksizli malların üretimi veya ithali ile meşgul olan bütün
müesseseler ve gerçek kişiler ile yurtdışında da olsa kendisi veya satıcısı olarak veya
imalatçısı olarak bulundukları ülkede vergi ödeyicisi olmayan tam mükellefler aksiz vergisi
mükellefleridir. Alıcının gönderdiği hammaddelerden Azerbaycan Cumhuriyeti arazisinde
66
mallar üretildiğinde malların üreticisi aksiz vergisi mükellefidir. Bu durumda üretici
hammaddeye tekabül eden aksizi alıcıdan almalıdır. Aksizli malların karşılıklı olarak hem
üreticisi hem de alcısı mükellef ise sadece alıcı aksiz vergisi ödeyicisidir.
Aksiz vergisinin genel yapısını bir şekille inceleyecek olursak;
67
Şekil 14: Aksiz Vergisi Genel Hatları Kaynak: Yaşar Kelbiyev ve diğerleri, “Vergilemenin Nezeri ve Metodoloji Esasları, Grifli Neşriyatı, Bakü, 2001, s. 193.
Şekil 14’ün incelenmesinden aksiz vergisinin sade bir hesaplama yapısının olduğu
görülmektedir.
5.2. Aksiz Vergisi Oranları
Aksizli malları alan ve bu malları vergi alınan diğer aksizli malların üretimi için kullanan
şahıslar bu malların alımı sırasında ödedikleri vergiyi ödeyecekleri vergiden düşmek veya geri
almak hakkına sahiptirler. Bu şekilde geri almak hakkına sahip olduğu vergiyi indirim konusu
yapamayan mükellefler, vergi idaresine ödemeye ilişkin vergileri verdikten sonra en fazla 45
gün içerisinde aksiz vergisi geri ödenir.
Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin 190’ncı maddesinde aksizli malların derecesi aşağıdaki
gibi tespit edilmiştir.
Madde 190. Aksizli Malların Listesi ve Vergi Oranları
190.1. Aşağıdaki mallar, aksizli mallardan kabul edilir:
Alkol, bira ve alkollü içkilerin bütün çeşitleri;
Tütün ürünleri;
Petrol ürünleri;
Minik otomobiller (özel parçalarla donatılmış, özel kullanıma tabi motorlu
taşıylar istisna olmakla);
İstirahat veya idman için yatlar ve bu amaçlar için nazarda tutulan diğer yüzen
araçlar.
190.2. Azerbaycan Cumhuriyeti’ne ithal edilen aksizli mallara (minik otomobiller, istirahat
veya idman için yatlar ve bu maksadlar için nazarda tutulan diğer yüzen vasıtalar istisna
olmakla) aksizlerin oranları Bakanlar Kurulu tarafından belirlenir.
190.3. Azerbaycan Cumhuriyeti’nde üretilen alkol, bira, alkollü içkilere ve tütün ürünlerine
aşağıdaki aksiz oranları uygulanır:
190.3.1. Alkol (içeriğinde % 80’den az alkol olmayan damtılmamış etil alkol;— her litresine
0,8 manat;
190.3.2. Rakı (vodka), dinlendirilmiş içkiler ve içki ürünleri, likör ve likör ürünleri — her
litresine 0,5 manat;
190.3.3. Konyak ve konyak ürünleri — her litresine 0,2 manat;
190.3.4. Şampanya — her litresine 0,2 manat;
190.3.5. Şaraplar ve şarap ürünleri — her litresine 0,1 manat;
68
190.3.6. Bira (alkolsüz bira istisna olmakla) ve bira içeren diğer içkiler — her litresine 0,08
manat;
190.3.7. Bütün çeşit tütün ürünleri — %12,5
190.4. Azerbaycan Cumhuriyeti’ne ithal olunan minik otomobillere, istirahat veya idman için
yatlara ve bu maksatlar için nazarda tutulan diğer yüzen vasıtalara aşağıdaki aksiz oranları
uygulanır:
Vergilendirme Konusunun adı Aksizin Oranları
Minik otomobiller:
Motor hacmi 2000 beygire kadar Motor hacminin her beygiri için — 0,15
manat
Motor hacmi 3000 beygire kadar 300 manat + motor hacminin 2001 — 3000
arası için her beygirine — 1 manat
Motor hacmi 4000 beygire kadar 1300 manat + motor hacminin 3001 — 4000
arası için her beygirine — 2 manat
Motor hacmi 4000 beygirden fazla ise 3300 manat + motor hacminin 4000’den çok
olan kısmı için her beygirine — 4 manat
İstirahat veya idman için yatlar ve bu maksatlar
için nazarda tutulan diğer yüzen vasıtalar
Motor hacminin her beygirine — 1 manat
190.5. Azerbaycan Cumhuriyeti’nde üretim olunan petrol ürünlerine, minik otomobillere ve
istirahat veya idman için yatlar ve bu maksatlar için nazarda tutulan diğer yüzen vasıtalar
aksiz dereceleri Bakanlar Kurulu tarafından belli edilir.
Azerbaycan aksiz vergisi oranlarının Türkiye’de uygulanan Özel Tüketim Vergisi
oranlarına göre çok daha düşük olduğu görülmektedir. Bu oranların tespitinde her ülke kendi
vergi ve ekonomi politikası amaçlarını dikkate almaktadır. Esnekliği düşük mallara yüksek,
esnekliği yüksek mallara düşük vergi oranı uygulanması gerektiği öngörülmektedir (Can;
2002:95). Alkollü içki, tütün ve çevre kirliliği doğuran malların vergilemesi, oluşan bu
dışsallıkların içselleştirilmesi amacına hizmet eder (Batırel; 2002:62).
69
Özel Tüketim Vergisi Türkiye’de Azerbaycan’da olduğu gibi KDV'nin matrahına dahildir.
KDV Kanunu’nun 24’ncü maddesine göre teslim ve hizmet işlemlerine ilişkin bedelin
yanında alınan vergi, resim, harç ve fon karşılığı gibi unsurlar KDV'nin konusuna dahildir. Bu
sebeple ithalat ve imalat safhasında alınan Özel Tüketim Vergisi de KDV'nin matrahına dahil
edilecektir. AB'ye üye ülkelerde de KDV matrahı bu şekilde hesaplanmaktadır (Doğan;
2002:57).
Özel Tüketim Vergisi konusu genellikle belirli mallardan oluşmaktadır. Esas olarak
alışkanlık veren maddelerle, lüks mallara uygulanan Özel Tüketim Vergisi sosyal amaçları da
yüksek olan bir vergidir. Gelişmiş ülkelerde radyo, televizyon, benzin, kahve, kakao, viski
gibi mallar verginin konusunu meydana getirirken az gelişmiş ülkelerde sigara, içki, şeker,
tuz, kahve, çay gibi lüks sayılamayacak mallarda verginin kapsamına alınmaktadır. Gelişmiş
ülkelerde artan oranlı uygulama ile gelir dağılımının düzelmesi yönünde etki meydana
getirmektedir (Baş; 1996:17).
5.3. Aksiz Vergisi Hesaplanması ve Beyanı
Aksiz vergileri aylık olarak hesaplanmaktadır. Aksizli mallar üretildikçe ödenmesi gereken
aksiz vergisi tutarı hesaplanarak izleyen ayın 20’sine kadar ödeme yapılmalıdır. Vergi
mükellefinin aksiz vergisi ile ilgili borcu söz konusu ise bu borç ödenmedikçe ürettikleri
aksizli malları üretim binasının sınırlarının dışarısına çıkarmaya hakkı yoktur. Zaten
Azerbaycan Cumhuriyeti arazisinde üretilen mallar için malların üretim binasının dışarısına
çıkartıldığı vakit vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği zaman kabul edilir.
Aksizli malların ithalatında ödenmesi gereken aksiz vergisi, gümrük organları tarafından
gümrük harç ve vergilerinin tahsil esaslarına göre alınır. Aksizli malların ithalatında vergiyi
doğuran olay bu malların gümrükten çıkış işlemlerinin gerçekleştirildiği vakittir. Azerbaycan
Bakanlar Kurulu’nun tespit ettiği esaslara uygun olarak beyanname verilmelidir. Hukuki
şahıs lav ediliyorsa, müteşebbislik faaliyeti sona eriyorsa veya gerçek kişi aksiz vergisi
mükellefiyetine esas faaliyetini bitiriyorsa, kanunda belirtilen beyanname sürelerine uygun
fakat her halükarda 30 gün içerisinde beyanname verilmelidir.
Aksizli malların ihracatı “0” oranlı aksiz vergisine tabidir. Sonradan tekrar ihraç edilmek
üzere ithal olunan mallarla ilgili aksiz vergisi ithalatta ödenir. Fakat ihracat esnasında aksizi
alan gümrük organlarınca ödenen aksiz vergisi 15 gün içerisinde mükellefe geri ödenir.
70
5.4. Aksiz Vergisi İstisnaları
Türk vergi sisteminde KDV uygulamasında olduğu gibi ÖTV uygulamalarında da
istisnalar getirilmiştir. Bunlar;
İhracat İstisnası
Diplomatik İstisna
Milli savunma ve istihbarat kuruluşları için akaryakıt alımları
Petrol arama ve üretim faaliyetlerine ilişkin istisna
Uçak ve Helikopterlerin Türk Hava Kurumu tarafından ilk alımı
Diğer İstisnalar
Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin “İstisnalar” başlıklı 188’nci maddesinde aksiz
vergisinden istisna tutulan özellikli durumlar şu şekilde belirlenmiştir.
Madde 188. İstisnalar
188.1. Aşağıdakiler aksiz vergisinden istisna edilmişlerdir:
188.1.1. Gerçek kişilerin ferdi tüketimleri için 3 litre alkollü içkinin ve 3 karton sigaranın
ithalı, Azerbaycan Cumhuriyeti‘ne otomobille gelen şahıslar için otomobilin ruhsatı ile
belirtilmiş miktarda yakıt;
188.1.2. Azerbaycan Cumhuriyeti arazisinden transit taşınan mallar;
188.1.3. Tekrar ihraç için ithal edilen mallar istisna edilmekle, malların Azerbaycan
Cumhuriyeti arazisine geçici ithalı;
188.1.4. Tekrar ihraç için ithal edilen ve ipotekle teminat verilen mallar.
188.2. Bu Kanunun 188.1-ci maddesinde gösterilen aksiz vergisinden istisnalar gümrük
vergisinden istisna şartlarına uymakla beraber uygulanır. Gümrük vergisinden istisna olan bir
mal gümrük vergisi istisnası şartını yitirirse aksiz vergisinden de istisna şartını yitirmiş sayılır.
71
BÖLÜM 6
AZERBAYCAN EMLAK VERGİSİ Servet üzerinden alınan vergilerden biri olarak değerlendirilen emlak vergisi Türk vergi
sisteminde olduğu gibi Azerbaycan vergi sisteminde de uygulanan bir vergi türüdür. Bu vergi
türünün Azerbaycan 2011 yılı bütçe vergi gelirleri içerisindeki payı % 0,66 gibi küçük bir
oranda kalmıştır.
6.1. Emlak Vergisi Genel Esasları
Azerbaycan vergi mecellesine göre gerçek ve tüzel kişiler, Azerbaycan Cumhuriyeti’nde
sahip oldukları gayrı menkuller, bina ve inşaatları, otomobiller, hava ve deniz taşıtları,
demirbaşlar için emlak vergisi ödemek zorundadırlar. Türk vergisi sisteminde emlak
vergisinin konusunu bina, arazi ve arsalar oluşturur. Bu karşılaştırma neticesinde Azerbaycan
emlak vergisi sisteminde konunun çok daha geniş belirlendiği hemen göze çarpmaktadır.
Fiziki şahısların ve müesseselerin aşağıda belirtilen vergi konularıyla ilgili olmaları
durumunda emlak vergisinin mükellefleri olarak kabul edilecekleri açıktır.
a) Tam ve dar mükellef gerçek kişilerin özel mülkiyetinde olan ve Azerbaycan
Cumhuriyeti arazisindeki binaları veya onlardaki hisseleri (binanın kullanılıp
kullanılmamasına bağlı olmayarak)
b) Tam ve dar mükellef gerçek kişilerin özel mülkiyetinde olan hava ve deniz nakliye
araçları
c) Müesseselerin bilançolarında yer alan demirbaşlar ve taşıtlar,
d) Dar mükellef kurumlardan temsilcilik olarak faaliyet gösterenlerin yalnız temsilcilikle
ilgili demirbaşlarının ortalama yıllık değeri,
e) İş ortaklıklarında iş ortaklığına tahsis edilen demirbaşların değeri iş ortaklığının
iştirakleri tarafından beyannameye dahil edilir. Eğer demirbaşlar iş ortaklığı adına
alınmışlar ise bu durumda iş ortaklığı sözleşmesindeki oranlar dahilinde beyannameye
dahil edilir.
Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin “Verginin Konusu” başlıklı 197’nci maddesinde yer alan
bilgileri yukarıda maddeler halinde belirtmiş olduk. Azerbaycan bütçe vergi gelirleri
içerisinde küçük bir para sahip olan, esas olarak sosyal amaçlarla alınan emlak vergisi
uygulamalarının ana yapısını yine bir şekil yardımı ile inceleyelim.
72
Şekil 15: Emlak Vergisi Genel Hatları Kaynak: Yaşar Kelbiyev ve diğerleri, “Vergilemenin Nezeri ve Metodoloji Esasları, Grifli Neşriyatı, Bakü, 2001, s. 243.
Yukarıdaki şekilin incelenmesinden emlak vergisisin esas itibarıyla sade bir yapısı
olduğunu görebiliyoruz. Gerçek kişilerin mülkiyetinde olan binalara ait emlak vergisi, binanın
bulunduğu yerin belediyesi tarafından hesaplanmaktadır. Deniz ve hava nakil araçlarının
vergisi, bu araçların kayıtlı olduğu kurumlar tarafından verilen bilgiler çerçevesinde her yıl 1
73
Ocak tarihine göre hesaplanmaktadır. Gerçek kişiler emlak vergisini, bağlı bulundukları
belediyelere Haziran ayının 1'ine kadar beyanname ile bildirmek zorundadırlar. Bu
beyannameye göre hesaplanan vergiyi, Ağustos ayının 15'i ve Kasım ayının 15'i olmak üzere
iki eşit taksitte ödemeleri gerekmektedir. Tüzel kişiler, önceki yıla ait emlak vergisi tutarının
%20'si oranında peşin emlak vergisini, her üç aylık dönemin ikinci ayının 15'ini geçmeden,
öderler. Bu şekilde ödedikleri peşin emlak vergisini izleyen yılın Mart ayının 31'ne kadar
vermek zorunda oldukları beyannamede hesapladıkları vergiden düşerler.
6.2. Emlak Vergisi İstisna ve Muafiyetleri
Emlak vergisi ile ilgili olarak Türk vergi sisteminde daimi ve geçici muaflıklar olmak
üzere bina ve arazi vergileri için ayrı ayrı düzenlemeler yapılmıştır. Sosyal, idari, teknik pek
çok amaç için bu istisnalar düzenlenmektedir. Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin “Vergi İstisna
ve Muafiyetleri” başlıklı 199’ncu maddesinde emlak vergisi muafiyet ve istisnaları şu şekilde
belirlenmiştir.
Madde 199. Vergi İstisna ve Muafiyetleri
199.1. Devlet yönetim organları, Bütçe teşkilatları ve yerli özerk kuruluşlar, Azerbaycan
Cumhuriyeti’nin Merkezi Bankası ve onun kurumları, devlet fonları ve içtimai birliklerin,
özürlü ve sakat çocukların içtimai teşkilatları emlak vergisini ödemekden muaftırlar.
199.2. Demircilik, kalayçılık, halıcılık ve şahsi imalatların, teserrüfat mühellefatının, bağcılık-
bostancılık aletlerinin, halk müzik aletlerinin, oyuncakların, hediyelik eşyaların, kamıştan ve
tahtadan yapılan eşyaların onarılması, seramik ürünlerinin işlenmesi, fidancılık, ağaç
ürünlerinden aletler hazırlanması sahasınde hukuki şahıs kurmadan meşgul olan gerçek
kişilerin sanatkarlık imalathanelerinin binaları veya binaların bu imalathaneler olan bölümleri
emlak vergisinden muaftır.
199.3. Binaların kiraya verildiği, her türlü müteşebbislik veya ticari faaliyeti ile meşgul olmak
için kullanıldığı haller istisna olmakla birlikte Azerbaycan Cumhuriyeti milli
kahramanlarının, Sovyetler dönemi kahramanlarının, Şöhret nişanının her üç derecesini almış
kişilerin, I ve II grup muharebe şehit ve gazilerinin, II Dünya savaşında madalya ve nişan
almış kişilerin, Çernobil kazası hasta ve gazilerinin, her türlü emeklilerin ve süreli askeri
hizmet personelinin ve onların aile üyelerinin, binalar için ödemeleri gereken emlak
vergisinin meblağı 30 manat azaltılır.
199.4. Vergilendirme sırasında müessesenin emlakının değeri aşağıdaki unsurların değerinde
azaltılır:
74
199.4.1. Ekoloji, yangından korunma veya mülki korumak için yararlanılan maddelerin
değeri;
199.4.2. Mahsul taşıyan boruların, demir ve otomobil yollarının, ürün ve enerji götürücü
hatların, su ve sulama sistemi yapılması bedelleri;
199.4.3. Yol Vergisi Kanunu’na uygun olarak vergisi ödenen motorlu kara taşıtlarının;
199.4.4. Tahsil, sağlık, medeniyet ve idman müessiselerinin yalnız bu sahaların düzenlenmesi
üzerine istifade etdiği malzemelerinin;
199.5. Şehirlerde yolcu taşımaları için istifade olunan treyleybuslar ve tramvaylar emlak
vergisinden muaftır.
Azerbaycan emlak vergisi istisnaları detaylı ancak tek bir madde içerisinde düzenlenmiştir.
İstisnaların çoğu sosyal amaçlıdır. Bazı düzenlemeleri ise istisnadan çok indirim
mahiyetindedir.
6.3. Emlak Vergisi Vergi Oranları
Emlak vergisinin oranları Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin 198’nci maddesinde detaylı
olarak gösterilmiştir. Bunlar;
Madde 198. Vergi Oranları
198.1. Fiziki şahıslar emlak vergisini aşağıdaki kural ve oranlarla öderler:
198.1.1. Onların özel mülkiyetinde olan binaların envanter değerinden:
Bu değer 5.000 manata olursa vergi alınmaz, 5.000 manattan fazla olan tutardan ise % 0,1
198.1.2. Su ve hava nakliyatı araçlarından isee:
198.1.2.1. Su nakil araçlarının motorunun 1 santimetre küpü için 0,02 manat;
198.1.2.2. Hava nakil araçlarının 1 santimetre küpü için 0,02 manat;
198.1.2.3. Motoru olmayan su ve hava nakil araçları için —onların piyasa değerinin %1’i.
198.2. Müessiseler demirbaşlarının ve otomobillerinin değerinden % 1 emlak vergisi öderler.
Türkiye’de bulunan bina, arsa ve araziler emlak vergisinin konusuna giriyor. Emlak
vergisinin mükellefi, bina ve arazilerin malikleri, intifa (yararlanma) hakkı sahipleri bunlar
yoksa malik gibi tasarruf edenler oluyor. Emlak vergisinin Türkiye’de uygulanan oranları ise
aşağıdaki şekilde belirtildiği gibidir.
Gayrı menkul Türü Normal Oranlar Büyükşehir Belediyesi
75
Sınırları İçerisinde
Bina (konut) Binde 1 Binde 2
Bina (konut dışı) Binde 2 Binde 4
Arsa Binde 3 Binde 6
Arazi Binde 1 Binde 2
Yeni Binalar ¼ İndirimli ¼ İndirimli
Şekil 16: Türkiye’de Emlak Vergisi Oranları
Azerbaycan’da uygulanan emlak vergisi oranlarının Türkiye’de uygulanan emlak vergisi
oranlarından çok yüksek olduğu, üstelik Azerbaycan emlak vergisi tabanının çok daha geniş
olduğu görülmektedir.
6.4. Gerçek Kişilerde Emlak Vergisinin Hesaplanması
Azerbaycan emlak vergisi sisteminde gerçek kişilerin emlak vergisinin hesaplanması
kurallarıyla, hukuki şahısların emlak vergisi uygulanması kuralları birbirinden farklıdır.
Nitekim Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin “Fiziki Şahısların Emlak Vergisinin Hesaplanması
ve Ödenilmesi Kuralları” isimli 200’ncü maddesi aynen şöyledir.
Madde 200. Fiziki Şahıslardan Emlak Vergisinin Hesaplanması ve Ödenilmesi Kuralları
200.1. Binalar üzerine emlak vergisi Bakanlar Kurulu’nun belirlediği kurallarda binaların
envanter değerine esasen hesaplanır.
Fiziki şahısların özel mülkiyetinde olan binalara göre emlak vergisi onların yerleşdiği arazinin
belediyesi tarafından hesaplanır.
200.2. Bir kaç sahibi olan bina üzerine emlak vergisi, binanın her sahibi için onun binanın
değerindeki payına uygun olarak, bu Kanunun 200.1-ci maddesinde belli edilmiş kurallara
uygun olarak hesaplanır.
200.3. Su ve hava nakil araçlarına göre, vergi onların sicil kayıtlarını tutan teşkilatlar
tarafından verilen bilgiler esasında her yıl Ocak ayının 1’nci günü hesaplanır. Böyle sicil
bilgilerinin olmadığı hallerde, emlakın sahibi mülkiyetinde olan su ve hava nakil araçları için
gereken bilgileri (Alınış yılı, alış değeri ve teknik özellikleri) içeren belgeleri her yıl Ocak
ayının 1’i gününe dek vergi idaresine sunar.
Bir kaç fiziki şahsa ait olan su ve hava nakil araçlarına ait vergi nakil aracını kendi adına
kayıttan geçirmiş olan şahısdan alınır.
76
200.4. Belediyeler verginin ödenilmesi için ödeme bildirimini vergi mükelleflerine ağustosun
1’inden geç olmadan vermelidirler.
200.5. Cari yıl için verginin meblağı ortak hisselerle — her yıl ağustosun 15’ine dek ve Kasım
ayının 15’ine dek ödenilir. Emlak vergisi emlakın önceki sahibi tarafından ödenilmediği
hallerde, vergi bu madde ile belli edilmiş ödeme dönemlerinde emlakın yeni sahibi tarafından
ödenilir.
200.6. Fiziki şahıslardan alınan emlak vergisi yerli (belediye) Bütçeye aittir.
Emlak vergisinin yerel yönetimlere ait olduğunu vurgulayan ve gerçek kişilere ait emlak
vergisi ödeme tarihlerini belirleyen bu madde emalk vergisi uygulamalarının esasını da
belirlemiş olmaktadır.
6.5. Hukuki Şahıslarda Emlak Vergisinin Hesaplanması
Emlak vergisinin müesseseler için hesaplanma ve ödenme kurallarını içeren düzenlemeler
Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin 201’nci maddesinde belirlenmiştir. Buna göre;
Madde 201. Müessesenin emlak vergisinin hesablanması ve ödenilmesi
201.1. Vergilendirme için müessesenin emlakının ortalama yıllık kalan değeri bu Kanunun
202-ci maddesine uygun olarak belirlenir.
201.1.1. Müessesenin emlakı ortalama yıllık kalan değerinden fazla değerle sigortalandığı
halde emlak vergisi, bu Kanunun 14.3.4-cü maddesine esasen belli edilmiş değere emlak
vergisinin oranı uygulanılmakla hesaplanır. Sigortalanan emlakın değeri piyasa değeri dikkate
alınmakla belirlendiği durumlarda Kanunun 202-ci maddesinin hükümleri uygulanmaz.
201.2. Müessesenin emlak vergisi için vergilendirme dönemi takvim yılı sayılır.
201.3. Emlak vergisi mükellefleri cari vergi ödemeleri (peşin vergi) gibi her üç aylık dönemin
ikinci ayının 15-den geç olmayarak önceki yıldaki emlak vergisinin % 20’si oranında vergi
öderler.
Önceki hesap yılında emlak vergisi mükellefi olmayan ve cari yılda bu verginin ödeyicisi
olan, her türlü yeni ortaya çıkmış ve emlak vergisi ödeyicisi olan hukuki şahıslar emlakın elde
edildiği üç aylık dönemden sonra her üç aylık dönemin ikinci ayının 15-den geç olmayarak,
yeni emlaka göre hesaplanması gereken yıllık emlak vergisi meblağının %20’si miktarında
cari vergi ödemelerini yapmak zorundadırlar.
Emlak vergisi üzerine cari (peşin) vergi ödemeleri, vergi yılı için vergi ödeyicisinden tutulan
asıl verginin tutarından düşülür.
77
201.4. Devlet Bütçesine hesap dönemi için ödenilmesi gereken verginin meblağı hesap yılı
içinde önceden hesaplanmış ödemeler dikkate alınarak belirlenir.
Cari vergi ödemeleri bu Kanunun 201.3-cü maddesi ile belli edilmiş sürelerde ödenilmedikçe,
ödeme süresinden sonraki her bir geçmiş gün için vergi ödeyicisinden ödenilmemiş cari vergi
ödemelerine göre bu Kanunun 59-cu maddesinde belirlenmiş kurallara göre faiz alınır.
Emlak vergisi üzerine cari vergi ödemeleri hesap yılı bittikten sonra yeniden hesap edilir ve
bu zaman hesaplanmış cari vergi tutarı hesap üzerine çıkan vergiden çok olduğu durumlarda,
fark izleyen yılın vergisinden düşülür.
201.5. Müessese emlak vergisinin yıllık beyannamesini hesap yılından sonraki yılın mart
ayının 31-den geç olmayarak vergi idaresine verir.
Vergi ödeyicisi olan hukuki şahıs onun sona erdirilmesi hakkında kararının kabul edilmesi
tarihinden, dar mükellefin daimi temsilciliği için ise bu tarih gösterilmemişse kararın
Azerbaycan Cumhuriyeti’nin dış devletlerdeki temsilcilikleri (Azerbaycan Cumhuriyeti’nin
menfaatini temsil eden diğer ülkenin konsulluk idarelerinde) onaylandığı tarihinden sonra 30
gün içerisinde vergi organına emlak vergisinin beyannamesini vermelidir ve bu halde hesap
dönemi vergi yılının başlagıcından vergi ödeyicisinin faaliyetini bitirdiği güne kadar olan
dönemi kapsar.
201.6. Yıllık beyannameler üzerine vergiler beyannamelerin verilmesi için belli edilmiş
süreler içerisinde ödenilir.
201.7. Müessiselerin emlak vergisi Devlet Bütçesine ödenilir.
Verginin ödenildiğini tasdik eden evrak olmadıkda, otomobillerin kaydı, yeniden kaydı veya
muayene işlemleri gerçekleştirilmez.
Azerbaycan emlak vergisi sisteminin müesseselerin emlak vergisi hesaplanma ve ödeme
şekilleri de gerçek kişilerde olduğu gibi detaylı olarak düzenlenmiştir. Kanunda belirtilen
ortalama yıllık kalan değer ibaresinin açıklanması gerekmektedir. Azerbaycan Vergi
Mecellesi’nin 202’nci maddesinin başlığı “Müessesenin Emlakının Vergi Alınan Değerinin
Belirlenmesi Kuralları” şeklindedir. Sözkonusu maddeye göre;
Madde 202. Müessesenin Emlakının Vergi Alınan Değerinin Belirlenmesi Kuralları
202.0. Vergilendirme için müessesenin emlakının ortalama yıllık kalan değeri esas alınır.
Müessesenin emlakının (motorlu kara araçları istisna olmakla beraber) ortalama yıllık kalan
değer aşağıdaki kurallara göre hesaplanır:
78
202.0.1. Müessesenin emlakının (motorlu kara araçları istisna olmakla beraber) hesap yılının
öncesi (önceki vergi yılının sonunda belli edilen kalan değerinden her yıl için hesaplanmış
amortismana meblağı düşüldükten sonra kalan değer) ve sonundaki kalan değer toplanıp ikiye
bölünür.
202.0.2. Müessese hesap dönemi içinde kurulmuşsa veya emlak vergisi ödeyicisi olmuşsa,
onun emlakının (motorlu kara araçları istisna olmakla beraber) emlak vergisi ödeyicisi olduğu
tarihteki ve yılın sonundaki kalan değeri toplanarak 24-e bölünür ve müessisenin kurulduğu
veya emlak vergisi ödeyicisi olduğu aydan sonra, yılın sonuna kadar olan ayların sayısı ile
çarpılır.
202.0.3. Müessese hesap yılı içinde sona erdirilmişse veya sadeleşdirilmiş verginin ödeyicisi
olmuşsa, onun emlakının (motorlu kara araçları istisna olmakla beraber) yılın başlangıcı ve
sona erdiği veya sadeleşdirilmiş verginin ödeyicisi olduğu tarihteki kalan değeri toplanarak
24-e bölünür ve yılın başlangıcındaki müessisenin sona erdiği veya sadeleşdirilmiş verginin
ödeyicisi olduğu aya kadar olan ayların sayısı ile çarpılır.
Azerbaycan emlak vergisi sisteminde ortalama yıllık kalan değerin hesaplanması kuralları
ödenecek olan vergiyi de değiştirdiğinden önemlidir.
79
BÖLÜM 7
AZERBAYCAN TOPRAK VERGİSİ 02.02.1993 yılından itibaren Azerbaycan Cumhuriyeti’nde toprak vergisi uygulaması
başlamıştır. Türk vergi sisteminde emlak vergisi içerisinde arazi vergisi uygulamaları
gerçekleştirilmektedir.
7.1. Toprak Vergisi Genel Esasları
Hukuki ve fiziki şahısların Azerbaycan Cumhuriyeti sınırları içinde mülkiyetinde veya
kullanımında olan toprakları, toprak vergisinin konusunu oluşturur. Toprak vergisi, toprak
sahiplerinin veya kullanıcılarının, zirai ve diğer faaliyetlerinden bağımsız olarak, toprak
alanına göre her yıl sabit olarak ödenir.
Tam ve dar mükellef gerçek kişiler, tam ve dar mükellef müesseseler kendilerinin
mülkiyet veya kullanım haklarını gösteren belgeleri aldıktan sonra gerçek kişiler ve belediye
kuruluşları belediyelerde, diğer müesseseler ise vergi idaresine 30 gün içinde kayıt olmalıdır.
Azerbaycan Cumhuriyeti’nin arazisinde, mülkiyetinde veya kullanımında toprak sahası
olan fiziki şahıslar ve müesseseler toprak vergisinin ödeyicileridir. Fiziki şahısların ve
müesseselerin Azerbaycan Cumhuriyeti’nin arazisinde mülkiyetinde veya kullanımında olan
toprak sahaları vergi konusu sayılır.
Azerbaycan toprak vergisinden muaf veya istisna olan durumlar aşağıda listelenmiştir.
a) Yaşama mıntıkalarının ortak kullanımda olan topraklar
b) Devlet organlarının, bütçe teşkilatlarının ve yerel özerk kuruluşların, Azerbaycan
Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın ve onun kurumlarının, Azerbaycan Cumhuriyeti
Devlet Petrol Fonu’nun mülkiyetinde veya kullanımda olan topraklar,
c) Üretim faaliyetinde kullanılmayan devlet, meşe ve su fonu toprakları, Hazar
Denizi’nin Azerbaycan Cumhuriyeti’ne ait olan kısmı,
d) Devlet sınır bölgeleri ve savunma amaçlı topraklar,
e) Azerbaycan Cumhuriyeti milli kahramanlarının, Sovyetler dönemi kahramanlarının,
Şöhret nişanının her üç derecesini almış kişilerin, I ve II grup muharebe şehit ve
gazilerinin, II Dünya savaşında madalya ve nişan almış kişilerin, Çernobil kazası
hasta ve gazilerinin, her türlü emeklilerin ve süreli askeri hizmet personelinin ve
80
onların aile üyelerinin, mülkiyetinde olan toprakların ödemeleri gereken toprak
vergisinin meblağı 10 manat azaltılır.
Azerbaycan toprak vergisi sisteminin genel esaslarını yine bir şekil yardımı ile
inceleyelim.
(-) Eksi
(x) Çarpı
(=) Eşittir
Şekil 17: Toprak Vergisi Genel Sistemi
Azerbaycan toprak vergisi sisteminin genel esasları yukarıda belirtildiği klasik matrah
çarpı oran sistemine benzer şekilde çok sade bir yapı gösterir.
7.2. Toprak Vergisi’nin Oranları
Azerbaycan toprak vergisi sisteminde de aynen emlak vergisi uygulamalarında olduğu
gibi çoklu bir vergi oranı belirleme kuralına bağlı kalınmıştır. Azerbaycan Vergi
Mecellesi’nin 206’ncı maddesi aşağıdadır.
81
Toprak Vergisi
Fiziki Şahısların (tam veya dar mükellef) kullanımında veya mülkiyetinde olan topraklar
Müesseselerin (tam veya dar mükellef) kullanımında veya mülkiyetinde olan topraklar
Vergi İndirim ve İstisnaları
Vergi Tarifesi
Ödenmesi Gereken Toprak Vergisi
Madde 206: Vergi Oranları
206.1. Toprak vergisinin oranları şehir Toprakları üzerine 1 metrekaresi için 0,06 manat
olarak belirlenmiştir.
206.2. Bakanlar kurulu tarafından kadastro değerleri, şehirler, rayonlar ve onlara dahil
olan köyler, sınırlar ve topraklarının tayini, coğrafi bölgeler ve dikkate alınarak belli edilir.
206.3. Sanayi, inşaat, nakliyat, ticaret hizmeti ve diğer özel belirlenmiş yaşayış fonlarının
hayat sahaları ve vatandaşların bağ sahalarının bulunduğu topraklar üzerine toprak
sahasının her 100 metrekaresine göre aşağıdaki cetvelde gösterilen oranlar tatbik olunur:
Yaşayış Mıntıkaları Sanayi, inşaat, nakliye,
ticaret hizmeti ve diğer
özel belirlenmiş
topraklar (manatla)
Yaşayış fonlarının, hayat
sahalarının toprakları ve
vatandaşların bağ sahalarının
bulunduğu topraklar (manatla)
Bakü 10 0,6
Gence, Sumkayıt şehirleri
ve Abşeron rayonu
8 0,5
Diğer şehirler (rayon
tabiliğinde olan şehirler
istisna olmakla), rayon
merkezleri
4 0,3
Rayon tabiliğinde olan
şehirlerde, kasabalarda ve
kentlerde (Bakü ve
Sumkayıt şehirlerinin, her
türlü Abşeron rayonunun
kasaba ve kentleri istisna
olmakla)
2 0,1
Azerbaycan toprak vergisi oranları yukarıda belirlenmiştir. Bu tutarlar Türk vergi
sisteminde emlak vergisi içerisinde yer alan arazi vergisi oranları ile karşılaştırılınca
oldukça yüksek olduğu görülmektedir. 7.3. Toprak Vergisi’nin Hesaplanması ve Ödenmesi Kuralları
82
Azerbaycan toprak vergisinin hesaplanması ve ödenmesi kuralları Azerbaycan Vergi
Mecellesi’nin 208’nci maddesinde gösterilmiştir.
Madde 208. Toprak Vergisinin Hesaplanması ve Ödenilmesi Kuralları
208.1. Toprak vergisi toprak üzerinde mülkiyet veya kullanım hakkını gösteren belgeler
esasında belirlenir. İnşaatların ve tesislerin altında olan topraklara göre toprak vergisi alınır.
208.2. Toprak vergisini müesseseler toprak sahalarının ölçüsüne ve toprak vergisinin
oranlarına esasen yıllık olarak hesaplanır ve mayısın 15’inden geç olmayarak hesaplamaları
vergi organına verirler.
208.3. Yetkili organlar tarafından her yıl Temmuz ayının 1’ine dek fiziki şahıslara toprak
vergisi hesaplanır ve tediye bildirimleri ağustosun 1’inden geç olmayarak onlara iletilir.
208.4. Bir kaç hukuki veya fiziki şahısın mülkiyetinde veya istifadesinde olan inşaatların
altında kalan veya onlara hizmet için ayrılmış toprak sahalarına göre vergi, onlara mahsus
inşaat sahalarına uygun suretde hesaplanır.
208.5. Toprak vergisi belirlenen tutarlarda 15 ağustos ve 15 kasım tarihlerinden geç
olmayarak ödenir. Toprak vergisi torpağın önceki sahibi tarafından ödenilmediği halde, vergi
bu madde ile belli edilmiş ödeme tarihine gore toprağın yeni sahibi tarafından ödenilir.
208.6. Müesseselerin toprak vergisi Devlet Bütçesine, fiziki şahısların toprak vergisi ise yerli
Bütçeye (belediye bütçesine) ödenilir.
208.7. Fiziki şahısların ticari faaliyeti için istifade ettikleri topraklara, her türlü hukuki
şahıslara mahsus olan topraklara göre hesaplanmış toprak vergisinin meblağı gelir veya
kurumlar vergisi matrahından düşülmez.
BÖLÜM 8
83
AZERBAYCAN YOL VERGİSİ Azerbaycan'da "Yol Vergisi Kanunu" 1996 yılının şubat ayında kabul edilmiş ve
uygulamaya konulmuştur. Azerbaycan Cumhuriyetinin arazisine giriş yapan ve bu araziden
yolcuların ve yük taşınması için kullanılan nakil vasıtalarının sahipleri olan dar mükellef
kurumlar ve dar mükellef gerçek kişiler, yol vergisinin mükellefleridir (Miralem; 1998:269).
Bir başka deyişle yol vergisinin konusunu, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin arazisine giren
yabancı devletlerin ve de ülke arazisinde şahısların kullanımında veya mülkiyetinde olan kara
nakil araçları oluşturmaktadır.
8.1. Yol Vergisi Genel Esasları
Azerbaycan Cumhuriyeti’nin arazine dahil olan ve araziden yük ve yolcu taşınması için
yararlanan kara nakil araçlarının sahipleri olan dar mükellef müessese ve gerçek kişiler,
Azerbaycan Cumhuriyeti arazisinde mülkiyetinde veya kullanımda minik otomobil, otobüsler,
diğer kara nakil araçları olan şahıslar Azerbaycan Cumhuriyeti yollarını kullandıkları için yol
vergisi mükellefleridir.
Azerbaycan Devleti arazisine giren dış devletlerin ve Azerbaycan Cumhuriyeti arazisinde
şahısların mülkiyetinde veya kullanımında olan motorlu taşıtlar, yol vergisinin konusunu
oluşturur. Motorlu taşıtların çeşidinden, koltuk sayısından, yük taşıma kapasitesinden ve
aracın yükle beraber genel ağırlığından, dingil başına düşen ağırlıktan, motor hacminden yola
çıkılarak yol vergisi hesaplanır. Yol vergisi esas tarifesi otobüsler için aşağıdaki gibidir.
Ülke arazisinde kaldığı süre
Koltuk sayısı 12'ye kadar
Koltuk sayısı 30'a kadar
Koltuk sayısı 31 ve daha fazla
1 gün için 15 ABD doları 20 ABD doları 25 ABD doları
2 haftaya kadar 30 ABD doları 40 ABD doları 50 ABD doları
1 aya kadar 100 ABD doları 140 ABD doları 175 ABD doları
3 aya kadar 300 ABD doları 400 ABD doları 500 ABD doları
1 yıla kadar 1050 ABD doları 1400 ABD doları 1750 ABD doları
Minik otomobiller için diğer ayrımlar yapılmaksızın sadece 15 ABD Doları sabit vergi
belirlenmiştir. Yük taşıtları tam veya yarım yüklü olmasına bakılmayarak aşağıdaki tarifeye
göre vergi öderler.
84
Ülke arazisinde kaldığı süre
Dingil Sayısı 4’e kadar
Dingil Sayısı 4 ve çok olduğu halde
1 gün için 20 ABD doları 30 ABD doları
2 haftaya kadar 40 ABD doları 80 ABD doları
1 aya kadar 140 ABD doları 280 ABD doları
3 aya kadar 400 ABD doları 800 ABD doları
1 yıla kadar 1050 ABD doları 2800 ABD doları
Azerbaycan Cumhuriyeti arazisinde mülkiyetinde veya kullanımında motorlu kara taşıtları
olan şahıslar, traktörler, mikserler, beton pompaları dahil kentin altyapı işlerinde kullanılanlar
ve bütçe teşkilatlarının araçları istisna olmakla beraber motor hacmine göre vergi öderler.
Vergi Konusu Dingil Sayısı 4’e kadar
Otomobillerden Motor Hacmi 2000 cm3’e kadar
Motor hacminin her bir cm3’ü için 0,01 AZN
Otomobillerden Motor Hacmi 2000 cm3’ten çok oldukça
20 AZN+ Motor hacminin2000 cm3’ten fazla kısmının her bir cm3’ü için 0,02 AZN
Otobüsler ve diğer motorlu nakil vasıtaları
Motor hacminin her bir cm3’ü için 0,02 AZN
Yukarıda belirtilen vergi oranları ağır yüklü motorlu kara taşıtları ile Azerbaycan
Cumhuriyeti arazisinde kat edilen yolun her kilometresi için aşağıdaki kadar arttırılır.
-Nakliye Vasıtalarının Yükle Beraber Genel Ağırlığı KM başına Vergi
-37 Tondan 41 Tona kadar ise 0,15 ABD Doları
-41 Tondan 51 Tona kadar ise 0,30 ABD Doları
-51 Tondan 61 Tona kadar ise 0,45 ABD Doları
-61 Tondan 71 Tona kadar ise 0,60 ABD Doları
-71 Tondan 81 Tona kadar ise 0,75 ABD Doları
-81 Tondan Fazla ise 1,80 ABD Doları
Ayrıca taşınan yükün tehlikeli olup olmamasına göre vergi aşağıdaki kadar arttırılır.
-Az Tehlikeli Yükler İçin -%100
-Tehlikeli Yükler İçin -%200
85
-Özel Tehlikeli Yükler İçin -%400
Azerbaycan yol vergisi sisteminin genel esaslarını yine bir şekil yardımı ile inceleyelim.
(+) Eksi
(x) Çarpı
(=) Eşittir
Şekil 18: Yol Vergisi Genel Sistemi
Yol vergisi uygulamaları esasen İngiltere gibi ülkelerde görülen trafik sıkışıklığı
fiyatlandırması veya sıkışıklık maliyetlerinin dışsallıklarına yönelik olarak değil,
Azerbaycan Cumhuriyeti egemenlik gücünün bir göstergesi ve diğer mali amaçlarla
alınmaktadır.
8.2. Yol Vergisinin Alınması
Dış ülkelerin araçlarıyla ilgili yol vergisi Azerbaycan Cumhuriyeti’nin gümrük organları
tarafından alınır. Azerbaycan vatandaşlarının yıllık yol vergisini ödediğini gösteren
belgelerin ibrazı olmadan araçlarının kayıtları, yeniden kaydı ve muayene işlemleri
gerçekleştirilmeyecektir.
86
Yol Vergisi
Fiziki Şahısların (tam veya dar mükellef) kullanımında veya mülkiyetinde olan motorlu kara taşıtları
Dış ülkelerin Azerbaycan topraklarında yük ve yolcu taşıyan motorlu kara taşıtları
Dingil sayısı, Yük ağırlığı ve Tehlike derecesine göre İlave Vergi
Vergi Tarifesi
Ödenmesi Gereken Yol Vergisi
Azerbaycan Cumhuriyeti’nin arazisinde takvim yılının sonu durumuna göre mülkiyetinde
veya kullanımında motorlu kara taşıtları olan hukuki şahıslar yıllık yol vergisini
beyannamesini hesap yılından sonraki yılın mart ayının son gününe kadar vergi organına
takdim edilir ve ödenilir.
XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, Osmanlı vatandaşlarından yol vergisi alınmaya
başlanmış yani bunlar yol vergisi mükellefi olmuşlardır. Osmanlı Devleti’nde yol vergisi
mükellefiyeti, genel olarak bedenen çalışarak veya bedel verilerek yerine getirilen bir
yükümlülük idi (Gönüllü; 2011:293). Dönemin hükümeti, köprümüzün alternatifi yoktur,
Irak, Iran, Suriye, S.Arabistan, Katar, Doha, Abu dabi ülkelerine yapılan taşımalar mutlak
surette Türkiye üzerinden geçecektir anlayışı ile hiçbir ön ikaz yapmaksızın, 8 Ocak 1976
tarihinde Türkiye'den gecen araçlardan karayolu ücreti alınacaktır diye bir kanun çıkardı.
Hesaplamada, kat edilen km x taşınan malın ağırlığı x 0.02 Mark şeklinde yapılmakta
idi(Esin;2010:3).
BÖLÜM 9
AZERBAYCAN MADEN VERGİSİ
87
Azerbaycan'da Maden Vergisi Kanunu 1995 yılında kabul edilmiştir. Maden
vergisinin konusunu ise Azerbaycan Cumhuriyeti arazisinde ve Hazar Denizinin
Azerbaycan'a ait olan kısmındaki yeraltı kaynakları ve madenler oluşturmaktadır.
9.1. Maden Vergisi Genel Esasları
Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin 213’ncü maddesinde “Azerbaycan Cumhuriyeti’nin
arazisinde, Hazar Denizi’nin Azerbaycan’a ait kısımlarında faydalı yer altı kaynaklarının ve
madenlerin çıkarılmasından maden vergisi alınır” denilerek verginin konusu tanımlanmıştır.
Bu faydalı yer altı kaynaklarını ve madenleri çıkaran gerçek ve tüzel kişiler maden
vergisinin mükellefleridir. Verginin matrahı ise faydalı yer altı kaynaklarının ve madenlerin
değeridir.
Azerbaycan maden vergisi yeraltından çıkarılan aşağıda belirtilen oranlarda madenin
cinsine de bağlı olarak madenlerin toptan satış değeri üzerinden alınır.
Maden Vergisinin Uygulandığı Yer altı
kaynakları ve Madenler
Maden Vergisinin Oranları %
Ham petrol 26
Doğal gaz 20
Ham Faydalı madenler — tüm çeşit metaller
3
Hesap dönemi olan takvim ayını izleyen ayın 20’sine kadar maden vergisi mükellefleri,
yerel bütçelere dahil olan maden vergisi için belediyelere, diğer için vergi idaresine
beyanname vererek vergiyi öderler. Yerli bütçeye ödenmesi gereken madenler yerel inşaat
malzemeleri olarak adlandırılır ve kerpiç, kiremit, kil, inşaat kumları, çakıl şeklinde
sayılabilir.
Ham petrolün vergisinin hesaplanmasında üretilmiş petrolün ve gazın miktarlarından
üretim işlemleri ve teknolojik gereklilikler neticesinde kuyuya geri dönen petrolün veya
gazın miktarı Bakanlar Kurulu’nun belirleyeceği standartlar nispetinde düşülür.
2011 yılı vergi gelirleri içerisinde %0,83 paya sahip olan maden vergisi esasen çok
önemli bir vergi türü değildir. Ancak eski Rus geleneklerine bağlı olarak bu vergi sürekli
gündemde tutulur.
88
Yerin altından çıkarılan aşağıdaki faydalı madenler çeşidine göre, maden vergisini her bir
m3 için aşağıdaki oranlarda ödenilir:
Maden Vergi Alınan Madenin veya Yer altı Kaynağının Adı
Maden Vergisinin Oranları
(manatla)Ham veya Diğer Madenler:Seolit 0,5Barit 0,5Mişar Taşları 0,5Çakıl-Taş 0,5Doldurucular (keramzit, akloporit) üretimi için killer
0,5
Bentonit killeri 0,5Kerpiç-kiremit killeri 0,5Volkan külü ve pemza 0,5Kvars kumları 0,5İnşaat kumları 0,5Sementler (ahenk taşı, Mergel, Kil, volkan külü) 0,5Taşlar (mermer, kabro, travertin, mermerleşmiş ahenk taşı)
1
Kıymetli ve yarım kıymetli bezek taşları 4Kaya tuzu 4İyotlu, bromlu sular 0,02Mineral sular 6
Türkiye’de Azerbaycan uygulamalarına benzer şekilde madenlerin satış değeri üzerinden
%2 imrariye vergisi alınmaktaydı. 6309’a göre Devlet Hakkı ödenerek üretilen madenin
nakil ve satış müsaadesi. İmrariye ödenince imrariye tezkeresi alınmasına hak kazanılırdı.
Yürürlükten kalkan 6309 sayılı Maden Kanunu’na göre zorunlu imrar taahhüdü maden
sahaların sözleşmelerine konurdu. Bu durumda imrariye tezkeresi alınmadan maden
sahasından çıkartılan (nakledilen) maden kaçak sayılır; imrariye 1,5 katı ile tahsil edilir ve
hakimin takdirine göre de ayrıca ceza verilirdi.
9.1. Türkiye Maden Vergisi Uygulamaları
Maden arama ruhsatı almak için öncelikle istenilen belgelerle beraber, Maden İşleri
Genel Müdürlüğü’ne müracaat edilir. Bu başvuruda maden aranacak yerin koordinatları
89
bildirilerek, belirli bir bölge için arama ruhsatı talebinde bulunulması gerekir. Yapılan
incelemelerde eğer o bölge veya alan daha önce maden aramak için başkalarınca talep
edilmemişse, gerekli harç ve teminatlar alınmak suretiyle, ruhsat grubuna göre en fazla 3 -7
yıl için maden arama ruhsatı verilir. Maden ruhsatları tapu olmadığından toprağın yüzeyinde
bir hak sağlamaz, sadece yeraltı için geçerlidir. Toprağın yüzeyinin mülkiyeti kimde ise
onunla anlaşılabiliniyorsa madencilik faaliyeti yapabilir. İzin verilen sürede şayet bir maden
yatağı bulunamaz ise o maden arama ruhsatı iptal edilir. İzin verilen sürede eğer bir maden
yatağı keşfedilebilirse, bulunan madeni işletmek için maden işletme ruhsatı alınması
zorunludur. Maden işletme ruhsatı alınabilmesi için, bulunan madenin sınırları, büyüklüğü
ve işletme projesi hazırlanarak, diğer belgelerle beraber tekrar Maden İşleri Genel
Müdürlüğü’ne başvurulur. Ancak madencilikte 100 tane arama ruhsatından sadece 2
tanesinde işletilebilecek büyüklükte ve ekonomik kazanç sağlayabilecek yeni bir maden
yatağı keşfedilebilmektedir.
Madencilikte gelir veya kurumlar vergisinin yanı sıra ayrıca çıkarılan madenin ocak başı
satış tutarı üzerinden %4’ü ile %2’si oranında devlet hakkı ödenir. Ruhsatların verilmesi için
harç ve teminatın yatırılması zorunludur. 24.06.2010 tarihinden itibaren ruhsat teminatı,
ruhsat aşamasına ve ruhsat süresine bağlı olarak hektar başına yıllık ruhsat harcının % 1’idir.
Bu oranı %50’si oranında artırmaya ve eksiltmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. (2011 yılı
yeniden değerlendirme oranı sonucu Teminat miktarı 10.770 TL’den az olamaz.)
BÖLÜM 10AZERBAYCAN SADELEŞTİRİLMİŞ VERGİ
Girişimciliği geliştirmek ve küçük esnafı korumak amacıyla 2001 yılından itibaren
uygulanmaya konulan sadeleştirilmiş vergi sisteminden yarar mı yoksa zarar mı edildiği
90
tartışma konusu olmuştur Vergi mükelleflerinin %90’nı bu sistemde iken toplanan vergi çok
düşük düzeylerde kalmaktadır.
10.1. Sadeleştirilmiş Vergi Genel Esasları
EDV vergisi için kayda alınmamış ve art arda 12 aylık dönemde vergiye konu
işlemlerinin değeri 150.000 AZN’den az olan tüzel kişiler ile 90.000 AZN’den az olan
gerçek kişiler sadeleştirilmiş vergi mükellefi olma hakkına sahiptirler. Sadeleştirilmiş vergi
mükellefi olma hakkına sahip olanlar her yıl nisan ayının 20’sine kadar bu sistemden
yararlanıp yararlanmayacağını bildirmek zorundadır. Ancak bildirdiği seçeneği yıl içerisinde
değiştirme hakkı yoktur. İzleyen yıl bildirim yapmamışsa önceki yıl seçtiği yöntem
uygulanmaya devam edilir. Yıl içinde faaliyete başlayan mükellefler ise ilk kayıt için
verdiği dilekçede belirttiği yönteme tabi olur.
Mülkiyetinde veya kullanımında motorlu taşıt ile Azerbaycan Cumhuriyeti arazisinde
yük ve yolcu taşımaları (uluslar arası yük ve yolcu taşımaları hariç) veya diğer şahıslarla
mukavele esasında gerçekleştiren şahıslarda sadeleştirilmiş vergi mükellefleridir.
Konut inşaatı faaliyet ile iştigal eden şahıslarla, kendisine ait araçlarla ahalinin şahsi
ihtiyaçlarını görmek veya ticaret amaçlı bina inşa eden şahıslarda sadeleştirilmiş vergi
mükellefidirler.
Aşağıda maddeler halinde listelediğimiz şahısların ise sadeleştirilmiş vergi sistemini
seçme hakları bulunmamaktadır.
a) Aksiz vergisine tabi mal üreten şahıslar
b) Finans ve Sigorta kuruluşları, yatırım fonları, değerli kağıt piyasası profesyonel
katılımcıları
c) Özel emeklilik fonları
d) Emlağını kiraya verenler
e) Mülkiyetinde olan araçların ortalama yıllık kalan değeri 1.000.000 AZN’den fazla
olanlar
Sadeleştirilmiş vergi mükellefi olan hukuki şahıslar, EDV, kurumlar vergisi, emlak vergisi;
gerçek kişiler ise gelir vergisi ve EDV 'den muaf tutulmuştur. Diğer vergilere tabi olmama
91
veya tabi olunan vergilerin miktarının sayısının azalması bu sisteme sadeleştirilmiş
denilmesinin nedenidir.
Sadeleştirilmiş vergi malların teslimi, hizmetlerin yapılmasından elde edilen kazanç ve
satış dışı gelirlerin tutarına aşağıda belirtilmiş oranların uygulanması ile hesaplanmaktadır.
- Bakü şehri için %4
- Diğer şehir ve rayonlar ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti için %2 olarak
belirlenmiştir.
Motorlu kara taşıtları ile yolcu ve yük taşımalarını gerçekleştiren vergi ödeyicileri için
sadeleşdirilmiş vergi aşağıdaki gibi belirlenir:
Taşıma Şekli Sadeleştirilmiş Verginin
Hesaplanmasında Esas Alınacak
Ölçü
Sadeleşdirilmiş
Verginin Aylık
Meblağı (manatla)
Yolcu taşınması (taksi istisna
olmakla), oturacak yerlerinin
sayına göre:
1 oturacak yeri için 1,8
Taksi ile yolcu taşınması 1 adet nakliye aracı için 9,0
Yük taşınması Yük taşıma yeteneği için (her tona) 1,0
10.2. Sadeleştirilmiş Vergi Hesaplama Kuralları
Sadeleştirilmiş verginin hesaplama kuralları, ödeme süreleri ve beyannamelerin verilmesi
esasları Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin 221’nci maddesinde gösterilmiştir. Buna göre;
Madde 221. Sadeleştirilmiş Verginin Hesaplanması Kuralları, Ödeme Müddeti ve
Beyannamenin Verilmesi
92
221.1. Hesap dönemi için sadeleştirilmiş verginin meblağı bu Kanun’da belli edilmiş vergi
oranlarını hesap dönemi genel hasılatının hacmine uygulanmasıyla hesaplanır.
221.2. Sadeleştirilmiş vergi için hesap dönemi üçer aylık dönemlerdir.
221.3. Sadeleştirilmiş verginin ödeyicileri hesap döneminden sonraki ayın 20’sinden geç
olmayarak ödenmesi gereken verginin meblağı hakkında vergi organlarına beyanname verir
ve vergiyi bu süre içerisinde Devlet Bütçesine öderler.
Vergi ödeyicisi olan hukuki şahıs faaliyeti sona erdiğinde veya fiziki şahısın faaliyetine son
verildiğinde, 30 gün içerisinde vergi organına beyanname verilmelidir. Bu zaman vergi
dönemi hesap dönemi sayılan sürenin başlangıcından vergi ödeyicisinin faaliyetini
durdurduğu güne kadar olan dönemi ihtiva eder.
221.4. Motorlu nakil araçları ile yolcu ve yük taşımalarına göre sadeleştirilmiş vergi aşağıdaki
kurallara göre hesaplanır:
221.4.1. Yolcu ve yük taşımalarını gerçekleştiren vergi ödeyicisinin her bir motorlu nakil
araçları için sadeleştirilmiş vergi bu Kanun’da gösterilen sadeleştirilmiş verginin tatbik
edildiği ölçüler esas alınarak sadeleştirilmiş verginin aylık meblağı ve Devlet Bütçesine
ödenilir.
221.4.2. Vergi ödeyicileri motorlu nakil araçlarının sicilinin bulunduğu yerle bağlı olmayarak,
yolcu ve yük taşımalarının gerçekleştirildiği arazi için bu Kanunda belirlenen sadeleştirilmiş
vergiyi öderler.
221.4.3. Vekaletname veya kira sözleşmesi esasında kullanılan motorlu nakil vasıtaları ile
yolcu ve yük taşımaları gerçekleştirildiğinde, sadeleştirilmiş verginin ödenmesinde nakil
araçlarını vekaletname veya kira sözleşmesi ile veren şahıslar da sorumluluk taşırlar. Bütün
diğer hallerde sadeleştirilmiş verginin ödenmesinde motorlu nakil vasıtalarının sahibi
sorumluluk taşır.
221.4.4. Hukuki şahısın bilançosunda olan motorlu nakil araçları ile yolcu ve yük taşımaları
hukuki şahısın kendisi tarafından gerçekleştirildiğinde, sadeleştirilmiş vergiyi hukuki şahıs
öder.
221.4.5. Motorlu nakil araçları ile yolcu ve yük taşımalarını gerçekleştiren vergi ödeyicileri
bu Kanunda başka haller istisna tutulmamışsa, bu faaliyete göre vergi oganlarına beyanname
vermezler.
221.4.6. Motorlu nakil araçları ile yolcu ve yük taşımalarını gerçekleştiren vergi ödeyicileri
tarafından sadeleştirilmiş verginin düzgün hesaplanmasına ve vaktinde Devlet Bütçesine
ödenilmesine Maliye Bakanlığı nezaret eder.
93
221.4.7. Motorlu nakil araçları ile yolcu ve yük taşımalarını gerçekleştiren şahıslar her bir
motorlu nakil aracı için Nakliye Bakanlığı’ndan takvim ayının sonuna dek kendi isteklerine
uygun olarak izleyen ay, üç ay, yarım yıl veya yıl için ciddi hesap kartonu olan «Ferklenme
nişanı» almalıdırlar.
Gelir veya kurumlar vergisinin, EDV mükellefiyetlerinin basitleştirilmiş bir şekli olarak
düşünülen sadeleştirilmiş verginin kaldırılarak bunun yerine Türk Vergi Sistemi’nde yer alan
işletme defter esası yönteminin getirilmesi Azerbaycan Vergi Sistemi için çok iyi sonuçlar
verebilecektir.
BÖLÜM 11
AZERBAYCAN VERGİ SİSTEMİNİN EKONOMİK ANALİZİ Azerbaycan Vergi Sistemi’ni oluşturan Devlet vergilerini detaylı olarak inceledikten
sonra bu vergilerin ekonomik etkilerini analiz edelim. Yani Azerbaycan bütçesinin
94
içerisinde devlet vergileri ne kadar bir yer tutuyor ve toplanan vergiler hangi kaynaklardan
geliyor bunu görmeye çalışalım.
11.1. Azerbaycan Makroekonomik Göstergeleri
Azerbaycan Kafkas ülkeleri arasında ekonomik göstergeleri en hızlı düzelen ülkedir.
Azerbaycan Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) verileri aşağıda gösterilmiştir. Bu
verilerdeki değişim grafikte de gözüktüğü gibi ülkenin kapasitesi 2003 yılına göre 10 kat
büyümüştür. Azerbaycan, IMF'nin 2011 yılı değerlendirme raporuna göre son 7 yılda milli
gelirini en çok artıran ülke oldu. Rapora göre Bakü, 181 ülkeyi geride bırakarak milli gelirini
yükseltti.
Yıllar Milyon
AZN
2003 7,12004 8,52005 12,52006 20,32007 29,32008 46,32009 43,22010 51,82011 63,4
2012* 67,5*Tahmini
Şekil 19: Azerbaycan Gayrı Safi Yurtiçi Hasılası’nın Yıllara Göre Değişimi Kaynak:
Azerbaycan İstatistik Komitesi Rakamlarından Yararlanılarak Tarafımdan
oluşturulmuştur.
Şekil 19’da yer alan veriler incelendiğinde 2011 yılı 63,4 milyon AZN bir diğer ifade ile
76,08 milyar USD olan GSYİH ’nın 2012 yılında 81 milyar USD civarında olması tahmin
edilmektedir. Türkiye’nin 2011 GSYİH ise 772 milyar USD ile Azerbaycan’ın yaklaşık 12
katı büyüklüğündedir. 2000'li yıllarda ülkede petrol üretiminin artması ve uluslararası
piyasada petrol fiyatlarının yükselmesi Azerbaycan'ın makroekonomik göstergelerine
olumlu katkı sağlamıştır(Gurbanov; 2009:75). Bu yıllarda genel olarak GSYİH'da oranı
ortalama %10'un üzerinde bir artarak çok hızlı büyümüştür. Petrol sektörüne yapılan
yatırımların bu büyümedeki payı küçümsenemez. 1994-2000 yılları arasında petrol
95
yataklarının müşterek işletilmesi amacıyla yapılan anlaşmalarda yer alan şirketler tarafından
yaklaşık 3,4 milyar ABD Doları yatırım yapılmıştır ( Musayev, 2001: 12).
Azerbaycan bütçe gelir ve giderlerinin yıllara göre değişimini yine bir şekil yardımı ile
izleyecek olursak;
Milyon AZN 2000 2005 2008 2009 2010 2011 2012
Devlet Bütçe Gelirleri 714,60 2 055.2 10 762,7 10 325,9 11 403,0 15 700,7 17.038,00Devlet Bütçe Giderleri 764,00 2 140,7 10 774,2 10 503,9 11 765,9 15 396,2 17.678,00
Şekil 20: Azerbaycan Bütçe Gelir ve Giderlerinin Yıllara Göre Değişimi Kaynak:
Azerbaycan İstatistik Komitesi Rakamlarından Yararlanılarak Tarafımdan
oluşturulmuştur.
2012 verilerinin tahmini olarak gösterildiği Şekil 20’nin incelenmesinden 2005 yılında
2,5 milyar USD olan gider bütçesi 2012 yılında yaklaşık 9 kat büyüyerek 21 milyar dolara
gelmiştir. 2011 yılı kişi başına düşen milli geliri 12.393 USD ’dir. İşsizlik oranı 2011 %1,1
gibi çok düşük bir seviyede çıkmıştır.
11.2. Azerbaycan Petrol Gelirleri
Petrol, 19. yüzyılın sonundan itibaren Dünya’daki en önemli hammadde haline gelmiştir.
Petrolün esas değeri Alman Rudolf Diesel tarafından içten patlamalı motor veya dizel
motorun icat edilmesi ile anlaşılmış ve bu andan itibaren bütün teknik, siyasi ve ekonomik
ilerlemeler petrol üzerinden yapılmıştır. Petrolün elektrik enerjisi üretiminde kullanılması ve
özellikle petrokimya endüstrisindeki sanayi hammaddesi olması petrolün önemini daha da
arttırmıştır. Alternatif enerji kaynakları bulunmadığı sürece de petrolün bu öneminin artarak
devam edeceği de kuşkusuzdur.
Azerbaycan’da 7’nci yüzyıldan beri çeşitli amaçlarla petrol çıkarılmaktadır. İlk kuyular
insan gücü ile açılmışken 17’nci yüzyıldan itibaren mekanik sistemli kuyular açılmaya
başlanmıştır. 1871'de ilk defa burgu usulü ile petrol kuyuları açılmaya başlanmış ve elle
yapılan işler yerini yavaş yavaş buharla çalışan makinalara bırakmıştır (Falkus; 1986:29).
Ciddi bir sektör haline gelince Azerbaycan’da sırf bu işle uğraşan şirketler kurulmaya
başlandı. 1873'de Bakü'de toplam 12 şirket faaliyet gösterdiği halde, yüzyılın sonlarında
bunların sayısı 140'a ulaştı (Bunyadov ve Yusupov; 1994:605). 1873 yılında, dünyanın en
96
büyük rezervine sahip olan, 500 milyon ton hacim kapasiteli petrolün keşfi ve çıkarılması
Ramanı, Sabuncu, Balahanı ve Bibiheybet petrol alanlarında gerçekleştirildi. İsveç vatandaşı
olan Robert Nobel, Bakü petrol sanayine yatırımda bulunan ilk yabancıydı (Sarıahmetoğlu;
2007:92). İnsanlığa hizmet edenlere, bilim, teknoloji gibi alanlarda 100 yıldır bilim ve barış
ödülleri dağıtan Nobel Vakfı'nın kurucularından olan bu şahıs "Nobel Kardeşler Birliği"nin
temeli 1879'da attı.
Sovyetler Birliği dönemi Azerbaycan için petrol ticaretinden ekonomik anlamda ticari
zararların söz konusu olduğu yıllardı. Çünkü Azerbaycan’ın petrol ve diğer kaynakları ülke
dışına çok ucuza çıkarılırken, gelirin büyük kısmı merkeze (Moskova’ya) akmaktadır. Petrol
için Azerbaycan'a ödenen para maden suyunun fiyatından 34 kat aşağı idi (Aliyev; 2006:34).
Ülkeden aramalı veya hammadde olarak çıkan ucuz fiyatla çıkan ürünler, diğer Sovyet
ülkelerinde üretilip nihai ürün olarak Bakü’ye yüksek fiyattan dönmüştür. Sovyetler
Birliği'nin dağılmasının ardından Azerbaycan'ın bağımsızlığına yeniden kavuşması ile sona
eren planlı ekonominin Azerbaycan ekonomisine miras bıraktığı problemler şöyle
sıralanabilir (Hesenov;2001;7):
• Ekonomik yapının sağlıklı olmaması,
• Üretim gücünün bölgesel ve sektörel dağılımının dengeli olmaması,
• Üretilen malların hem kalitesinin düşük olması, hem de kişi başına düşen miktarının Sovyetler Birliği ortalamasından yaklaşık olarak iki kat az olması. 1990'lı yılların başlarında Azerbaycan'da tüketimin sadece %50'si iç üretimden sağlanabilmiştir.
• Ekonomik yapının sağlıklı olmaması sonucunda Azerbaycan'ın dış ticaretinde
1980'li yılların sonlarında ihracat ithalattan %33-40 fazla olmuştur. Bu fazlalık
ithalat ihracat yapısı ve ticaret yapılan ülkeler nedeniyle daha sonra pek çok sorun
oluşturmuştur.
Petrol kaynaklarının yönetilmesi konusunda çok deneyimli sayılamayacak olan
Azerbaycan için petrolün doğru ve etkin yönetilmesinin dört temel faydası bulunmaktadır.
• Ekonomi petrole bağımlıdır. Ülkenin sanayi üretiminin 2/3’ü ile ihracatının onda
dokuzu petrolden sağlanmaktadır.
• Azerbaycan petrol kaynakları çok eskiden beri kullanıldığından ülke rezervleri
hızla azalmaktadır. Azerbaycan Bakanlar Kurulu 1996 yılında çıkardığı “Azerbaycan'da
Yeniden Yapılanma ve Ekonomik Yükselişin Orta Vadeli Programının Esas İstikametleri
97
(1997-1999)” yayında 2024 senesinde ise petrol üretimin dörtte birine kadar azalacağı tespiti
yapılmıştır.
• Ermenistan ile yaşanan savaş savunma giderlerinin oldukça artmasına neden
olmuştur. Bütçe üzerinde sürekli bir silahlanma ihtiyacı baskısı bulunmaktadır.
• Ermenistan ile yapılan savaşta göçmen durumuna düşenlerin geçimi ile işgal
altında kalan üretim tesislerinin üretim kaybı dolayısıyla da petrol gelirleri önemlidir.
Azerbaycan petrol gelirlerinin ülke ekonomisi üzerindeki olumlu etkilerini bir şekil
yardımı ile görelim.
Petrol Gelirlerinin ÜlkeEkonomisine Etkileri
G.S.Y.İ.H. Yatırımlara Döviz Kuru ve İşsizliğin Bütçe
Üzerinde Etkisi Enflasyona Önlenmesindeki Açıklarını
Etkileri Olumlu Etkisi Etkileri Telafi Etkisi
Şekil 21: Petrol Gelirlerinin Ülke Ekonomisine Etkileri
Şekil 21’in incelenmesinden petrol gelirlerinin ülke için ne kadar önemli olduğu göze
çarpmaktadır. Ülkenin G.S.Y.İ.H.’sı üzerinde özellikle ülkede sanayi üretiminin 2/3’ünün
petrol sektöründe olması petrol fiyatlarının arttığı dönemlerde ihracat fazlaları nedeniyle ülke
için olumlu etkiler yaparken, bir ölçüde dışa bağlılığı arttırmakta ve kriz dönemlerinde ciddi
olumsuzluklar yaşanabilmektedir. Petrol yatırımları ülkeye yapılan yatırımların %40’ı
civarındadır. Bu yatırımlar işsizliğin önlenmesinde oldukça olumlu etkiler yapmaktadır.
Döviz kurları ve enflasyon üzerinde de petrol ihracatının etkileri pozitif olmuştur. Bütçe
açıkları üzerindeki etkilerini ise aşağıda ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.
Azerbaycan'da imzalanmış petrol anlaşmalarının tamamı, dünya uygulamasında en sık
görülen "Hasılatın Pay Bölüşümü Anlaşması" türüne aittir. Bu tip anlaşmalarda; yabancı şirket
veya şirketler topluluğu petrolü arar, çıkartır ve petrolün belli bir kısmına sahip olur, geri kalan kısmı
ise petrolün çıkarıldığı devlete aittir. Bu anlaşmalarda genellikle, ilk çıkarılan petrol “hasıla
petrolü” olarak nitelenir ve petrolü aramak, çıkarmak, işlemek için yapılan yatırımların
karşılığı olarak %40- %60 oranında bir kısmı şirkete veya şirketler topluluğuna verilir. Şirket
veya şirketler topluluğu arama-tarama çalışmalarında hiç petrol bulamazlarsa topraklarında
petrol aradıkları devletten hiçbir hak talep edemezler. Sonuçta petrol bulunursa devlet tüm
98
kaynaklarının, yatırımların ve tesislerin nihai sahibi olacaktır. Bu anlaşmalarında petrol şirketleri
önce petrol araması, sonra kazma ve çıkarma, sonra ise alt yapı çalışmaları için yatırım yaparlar
(Gasımov; 2007:70).
11.3. Azerbaycan Petrol Sektörü Kurumları
Azerbaycan petrol sektörünün önemini açıkladıktan sonra doğal olarak bu sektörde yer
alan devlet kuruluşlarından da bahsetmek gerekir. Bunlardan birincisi Azerbaycan Devlet
Petrol Fonu’dur. Uluslararası petrol şirketleri ile imzalanan anlaşmalar sonucu ülkeye gelen
petrol gelirlerini bir araya toplamak amacıyla Başkan'ın fermanı ile Azerbaycan Devlet Petrol
Fonu Aralık 1999 yılında kurulmuştur. Bu fermandan önce bu gelirler Milli Bankası’nda özel
hesapta döviz cinsinden ülkenin para sisteminin dışında tutuluyor ve milli para kurunun
sabitleşmesine de yardımcı oluyordu. Fonun oluşturulmasıyla döviz kurunun yükselişi
azalırken, 2002 yılında Fitch Uluslararası Reyting Kuruluşu Azerbaycan'ın reytingini BB'ye
kadar yükseltmiştir. Fitch Uluslararası Reyting Kuruluşu bu kararının gerekçesini
Azerbaycan’da Petrol Fonunun oluşturulmuş olmasıyla açıklamıştır.
Azerbaycan Petrol Fonu gelirlerinin, petrol fiyatına veya doğrudan devlet bütçesine bağlı
olmaması, diğer petrol fonlarından ayıran en temel özelliktir. 2011 yılı başında Azerbaycan
Devlet Petrol Fonu’nun toplam 31 milyar USD civarında bir kaynağa sahip olduğu
hesaplanmaktaydı. Her yıl fondan bütçeye önemli miktarda gelir aktarılmaktadır.
Azerbaycan petrol sektörünün ikinci önemli kuruluşu ise Azerbaycan Devlet Petrol
Şirketi’dir. 1993 yılında kurulmuş ve Azerbaycan kara, deniz, göl ve kıyılarında petrol ile
ilgili her türlü faaliyette tek başına yetkili bir kurum olarak faaliyet göstermektedir. Ülkedeki
petrolün üretiminden, rafinerilerin işletilmesine, boru hatlarına, petrol makineleri üretimi,
bakımı, petrol ihracat ve ithalat işlemlerine tek yetkili kuruluştur. Çalışan sayısının 2012 yılı
itibarıyla 90 bini aştığı görülmektedir. Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi’nin ve yabancı
şirketlerin ödediği vergiler bütçeye aktarılmasına karşılık hasılatın paylaşımı antlaşması
kapsamında petrol ihracında şirketin tüm payından elde olunan gelirler, aynı zamanda
anlaşmalardan elde edilen diğer gelirler Azerbaycan Devlet Petrol Fonu’na aktarılır.
11.4. Azerbaycan Bütçesinde Petrol Gelirlerinin Payı
99
Azerbaycan devlet bütçesinin %35-%50’si arasında bir kısmı petrol gelirlerinden
sağlanmaktadır. Bir şekil yardımı ile durumu inceleyelim.
Yıllar Petrol Petrol Devlet Devlet Petrol Gelirlerinin Bütçe
Gelirleri Gelirleri Bütçesi Bütçesi Gelirleri İçerisindePayı
(milyon (milyon dolar)
(milyon (milyon dolar)
manat) manat)1994 43.1 51.3 101.0 120.2 42.7
1995 137.5 161.8 316.8 372.7 43.4
1996 184.8 225.4 402.6 490.0 46.0
1997 260.7 325.9 513.0 641.3 50.8
1998 166.9 216.7 466.0 605.2 35.8
1999 209.0 251.8 559.0 673.5 37.4
2000 373.7 332.6 715.0 803.4 41.4
2001 362.6 389.9 784.8 843.9 46.2
2002 444.6 458.3 911.0 939.2 48.8
2003 373.7 381.3 1221.0 1245.9 30.6
2004 579.9 591.7 1510.0 1540.8 38.4
2005 902.2 980.7 2055.2 2233.9 43.9
2006 1929.2 2192.3 3881.2 4410.0 49.7 Şekil 22: Devlet Bütçesinde Petrol Gelirleri Kaynak: Devlet İstatistik Komitesi www.azstat.gov.az (21.05.2007) Aktaran: Manafov (2008:70)
Şekil 22’nin incelenmesinden Azerbaycan bütçesine petrol gelirlerinin katkısının çok ciddi
boyutlarda olduğu görülmektedir. Petrol fiyatlarının ciddi düştüğü 1998 ve 2003 yılları
dışında petrol gelirlerinin katkısı genel olarak %40’ın altına inmemiştir.
Hazar denizinin Azerbaycan sektöründe çalışan petrol şirketlerinin birçoğu hala karsız
çalıştıklarına ve birçok vergilerden muaf olduklarına göre şimdiki aşamada büyük vergi
ödeyicileri arasında yer almamakta ve toplanan vergilerin üçte biri Azerbaycan Devlet Petrol
Şirketi tarafından ödenmektedir(Manafov; 2008:71).
Petrol gelirlerinde hızlı artışın ekonomiye en olumsuz etkisi "Hollanda Sendromu" durumu
ortaya çıkarmasıdır (Stiglithz; 2004:25). Hollanda Sendromu veya Hastalığı: Daha çok
"Hollanda Sendromu" diye bilinen durum, ülke ekonomisinde sadece bir sektörün aşırı
100
gelişmesi, geri kalan tüm sektörlerin ise bu gelişmenin çok gerisinde kalması sonucu oluşur.
Gelişen sektörün ülke ihracatı içerisinde büyük paya sahip olması ve kısa vadede yoğun döviz
girişi ile ülke parasının aşırı değerlenmesinin ekonomi üzerinde yaptığı olumsuz etkidir
(Seyidov; 2006:82).
Devlet bütçesine vergiden gelen gelirlerin %40-45’ni, GSYİH’nın ise %30-35’ni petrol
sektörü verir (Rizvangızı; 2006:24). Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi’nin ödediği vergiler ile
petrol sektöründen bütçeye ciddi bir kaynak aktarımı söz konusudur. Ancak Hollanda
hastalağına yakalanmaması için Azerbaycan’ın tüm Kafkasya’nın büyük çoğunluğuna sahip
olduğu ticaret sektörünü de ciddi vergilendirmesi gerekmektedir.
SONUÇ VE ÖNERİLER
101
Azerbaycan Cumhuriyeti bağımsızlığını kazandıktan sonra planlı ekonomik sistemden
karma ekonomik sisteme geçiş sürecinde pek çok ekonomik ve mali dönüşümler
gerçekleştirmiştir. Bu gelişim ve dönüşümler vergi sisteminde de köklü değişmeleri zorunlu
kılmıştır. Ancak modern bir vergi sistemine geçişini hukuksal alt yapısının hazırlanabilmesi
için Azerbaycan'da vergi ile ilgili birçok kanun kabul edilmiştir. Bu kanunlar İlave Değer
Vergisi (1991), Gelir Vergisi (1992), Menfaat Vergisi (1992), Aksiz Vergisi (1992), Toprak
Vergisi (1993), Emlak Vergisi (1995), Maden Vergisi (1995), Yol Vergisi'nden (1996) ve
Sadeleştirilmiş Vergiden (2001) oluşmaktadır.
Azerbaycan vergi sistemini incelediğimiz bu çalışmada esasen Azerbaycan
uygulamalarının oldukça sade olduğu bütün vergi mevzuatının 221 maddeden oluştuğu tespiti
yapılmıştır. Oysa sadece Türkiye’de Vergi Usul Kanunu geçici ve ek maddeleri saymasak bile
417 maddedir. Her iki ülke vergi sisteminin incelenmesinden ortaya çıkarılabilecek ilk ve en
temel husus daha az madde ile sade bir şekilde vergi sisteminin oluşturulmasının mümkün
olduğudur. Ülkemizde vergi mevzuatını sadeleştirmeye yönelik çalışmalar çok uzun zamandır
devam edilmektedir. Özellikle 2012 yılının sonuna kadar Gelir Vergisi Kanunu’nun
sadeleştirilmesi madde sayısının üçte bire düşürülmesi planlanmaktadır.
Azerbaycan vergi sisteminde pek çok vergi türünün bulunduğu, Azerbaycan’da olan
vergilerin bazılarının Türk Vergi Sistemi’nde hiç bir karşılığının bulunmadığı görülmüştür.
Bu durumun Azerbaycan Vergi Sistemi açısından yarattığı olumsuzluk ise vergi sisteminin
dağınık bir görüntü vermesi, her bir vergi türü için hatta bazen aynı vergi için farklı farklı
beyan ve ödeme sürelerinin tespit edilmesi sonucunu meydana getirmiştir. Değişik beyan ve
ödeme süreleri vergi mükellefleri için ekstra zaman ve emek kaybı olacağından ilave yük
anlamına da gelmektedir.
Vergi sorunlarının çözüme kavuşturulmasında Türk Vergi Sistemi’ndekine benzer bir
uzlaşma kurumunun bulunmaması, Azerbaycan Vergi Hukuku açısından önemli bir eksiklik
kabul edilebilir. Azerbaycan’da vergi uyuşmazlıklarını ilk derece mahkemesi olarak inceleyen
Yerel İktisat Mahkemeleri tek hakimle çalışır. Bu mahkemelerin ülkemizde olduğu gibi üç
hakimle çalışması ve tamamen vergi mahkemesi olarak çalışan yargı kurumları
oluşturulmalıdır.
Azerbaycan vergi idaresinin ise internet teknolojilerinden yararlanma özelliklerini daha da
arttırması gerekmektedir. Özellikle elektronik fatura, elektronik beyanname uygulamalarını
102
çok başarılı olarak gerçekleştirmektedir. Elektronik defter ve elektronik teftiş gibi
sistemlerinin de geliştirilmesi gerekecektir. Azerbaycan vergi mükellefleri özellikle vergi
denetimlerinden şikayetçi olmaktadırlar. Denetim ile ilgili usul ve esasların yeniden
düzenlenmesine büyük ihtiyaç bulunmaktadır.
Azerbaycan gelir vergisi sisteminde Türk sisteminden çok farklı bir usul seçilmiştir. Yani
ülkemiz kaynak teorisini esas alırken Azerbaycan net artış teorisini benimsemiştir. Bu tercihin
birinci sonucu olarak Azerbaycan gelir vergisi yapısı çok sade bir haldedir. Türk vergi
mevzuatında Azerbaycan vergi mevzuatının aksine verginin genel bir tanımı yapılmazken
gelirin detaylı bir tanımı yapılmıştır. Azerbaycan gelir vergisinin konusunun üçe
ayrılmaktadır. Emek gelirleri, müteşebbislik ve gayrı müteşebbislik faaliyeti ile vergiden
muaf veya istisna tutulmayan gelirler bu konuları oluşturmaktadır. Azerbaycan’da gelir
vergisi tarifesi bu gelir konuları için ayrı ayrı belirlenmiştir. Azerbeycan gelir vergisi
tarifesinde, en dikkat çeken husus ticari kazançlar için hem kurumlar vergisinde hem de gelir
vergisinde %20 oranını uygulayarak vergilendirme de tarafsızlık ve adalet ilkelerine en uygun
bir çözümün bulunmasıdır. Oysaki Türk Vergi Sistemi’nde ticari kazançlar gelir vergisinde
artan oranlı vergiye tabi iken, kurumlar vergisi sabit oranlıdır. Türk vergi sisteminde iki
bakkal yan yana ve aynı geliri elde etmesine rağmen, birisi sırf şirket kurdu diye sabit oranlı
vergi öderken diğeri artan oranlı gelir vergisine tabidir.
Kurumlar vergisi sisteminin karşılaştırılmasında, Azerbaycan menfaat vergisi sisteminde
mükellef tespiti konusu da oldukça sade düzenlenmiştir. Buna karşılık Türk vergi sisteminde
kurumlar vergisi mükellefleri dahi çok ayrıntılı belirtilmiştir. Tam ve dar mükellef kurumların
elde ettikleri gelirden ödeyecekleri vergiyi kolayca hesaplamaları ve beyannamelerini
elektronik ortamda göndermeleri mümkündür. Azerbaycan sisteminde Türkiye
uygulamalarında olduğu gibi yasal bir Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
veya Yeminli Mali Müşavir gibi unvanları bulunan meslek mensupları olmadığından
beyanname gönderme işlemi serbestçe mükellefler tarafından yerine getirilebilmektedir.
Türk vergi hukukunda amortismanlar 333, 339, 365, 389 ve 399 numaralı vergi usul
kanunu genel tebliğleri ile düzenlenmiş ve çok detaylı bir liste halinde yayınlanmıştır. Ayrıca
Azerbaycan sisteminden farklı olarak hızlandırılmış amortisman uygulaması ile belirtilen
oranların iki katının kullanılması da mümkün hale getirilmiştir. Oysa Azerbaycan amortisman
ayırma sistemi çok basit ve anlaşılabilir bir haldedir. Yüzlerce oran belirlenerek kar veya
103
zararın tespitinde amortisman işlemlerini karmaşık bir hale getirmek yerine sadeleştirmekte
yarar bulunmaktadır.
Azerbaycan vergi kültüründe EDV devletin payı veya hakkı olarak görülür. Bu sebeple
bankaya para yatırılmasında, para tahsilinde hep ana para ayrı, EDV ayrı düşünülür. Fiilen her
mükellef vergi dairesinden izin alarak bir bankayla çalışmak zorundadır. Bu bankada iki
hesabın birlikte açılması da zorunludur. Birinci anapara, gider ödemelerinin, havale, gelir gibi
tahsilatların yapılacağı hesaptır. İkincisi ise sadece EDV tahsilat ve ödemelerinin
gerçekleştirileceği hesaptır. Yani Azerbaycan sisteminde Türk sisteminden farklı olarak bir
satıcı sattığı malın hesaptan sadece ana parasını çekebilirken EDV’ yi çekemez. Türk Vergi
Sistemi böyle bir ayrıma gitmediğinden mükellefler, KDV’yi de sanki kendi parasıymış gibi
kullanırlar. Üstelik Türk Vergi Sistemi’nde belge ve kayıt düzeninin oturmamış olması, kayıt
dışı ekonominin ulaştığı boyut, yapanın yanına kar kalıyor gibi anlayışlar naylon fatura (sahte
veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge) kullanımını körüklemektedir.
Azerbaycan aksiz vergisi oranlarının Türkiye’de uygulanan Özel Tüketim Vergisi
oranlarına göre çok daha düşük olduğu görülmektedir. Bu oranların tespitinde her ülke kendi
vergi ve ekonomi politikası amaçlarını dikkate almaktadır. Özel Tüketim Vergisi Türkiye’de
Azerbaycan’da olduğu gibi KDV'nin matrahına dahildir.
Azerbaycan vergi mecellesine göre gerçek ve tüzel kişiler, Azerbaycan Cumhuriyeti’nde
sahip oldukları gayrı menkuller, bina ve inşaatları, otomobiller, hava ve deniz taşıtları,
demirbaşlar için emlak vergisi ödemek zorundadırlar. Türk vergisi sisteminde emlak
vergisinin konusunu bina, arazi ve arsalar oluşturur. Bu karşılaştırma neticesinde Azerbaycan
emlak vergisi sisteminde konunun çok daha geniş belirlendiği hemen göze çarpmaktadır.
Azerbaycan’da uygulanan emlak vergisi oranlarının Türkiye’de uygulanan emlak vergisi
oranlarından çok yüksek olduğu, üstelik Azerbaycan emlak vergisi tabanının çok daha geniş
olduğu görülmektedir. Azerbaycan’da uygulanan emlak vergi sisteminde hukuki şahıslar için
farklı beyan ve ödeme sistemi belirlenmişken, gerçek kişiler apayrı bir sisteme göre beyan ve
ödeme yaparlar. Ayrıca emlak vergisinde peşin vergi sistemi de bulunmaktadır.
104
Azerbaycan toprak vergisi oranları yukarıda belirlenmiştir. Bu tutarlar Türk vergi
sisteminde emlak vergisi içerisinde yer alan arazi vergisi oranları ile karşılaştırılınca
oldukça yüksek olduğu görülmektedir.
Gelir veya kurumlar vergisinin, EDV mükellefiyetlerinin basitleştirilmiş bir şekli olarak
düşünülen sadeleştirilmiş verginin kaldırılarak bunun yerine Türk Vergi Sistemi’nde yer alan
işletme defter esası yönteminin getirilmesi Azerbaycan Vergi Sistemi için çok iyi sonuçlar
verebilecektir. Azerbaycan vergi mükelleflerinin %95’i sadeleştirilmiş vergi mükellefi iken
toplanan gelir toplam vergi hasılatının %2’si bile olmamaktadır.
Ülkenin bütçe gelirlerinin %30 ila %50’si arasında bir kısmın petrol gelirlerine bağlı
olması, yeni kaynaklar bulunmazsa 2024 Azerbaycan petrollerinin ciddi seviyede azalacağı
göz önüne alınırsa Azerbaycan’ın Hollanda Sendromuna yakalanacağı söylenebilir. Tek bir
sektöre aşırı bağımlı kalınmasının pek çok ekonomik sakıncası bulunmaktadır. Azerbaycan’ın
kayıt dışı ekonomiyi azaltarak Kafkas ülkeleri içerisinde en büyük hacme sahip olduğu ticaret
sektörünü de etkin bir şekilde vergilendirmesi gerekmektedir.
105
KAYNAKÇA
AHMEDOV, Orhan (2011); “Azerbaycan’ın İktisadi Gelişmesinde Vergi Politikalarının
Rolü”, Azerbaycan’ın Vergi Haberleri Dergisi, Sayı:5/2011, Sayfa:93-108
AKDOĞAN, Abdurrahman (2003); “Türk Vergi Sistemi ve Uygulaması”, Gazi Kitabevi,
Gözden Geçirilmiş ve Genişletilmiş 4’ncü Baskı, Ankara
AKDOĞAN, Abdurrahman (1999); “Kamu Maliyesi”, 7. B Gazi Kitabevi, Ankara.
AKTAN Coşkun Can ve Fatih Savaşan(2009); “Kayıtdışı Ekonomi ve Etik”, Kamu
Görevlileri Etik Kurulu Yayınları, Ekim
ALTUNAY, Ezel (2010); “Avrupa Birliği Vergi Politikası ve Türkiye’nin Uyum Sürecinin
Değerlendirilmesi”, Bütçe Dünyası Dergisi, Sayı 34, Sayfa:93-110
ALİYEV, Hatik (2006); “Azerbaycan Sanayi ve Enerji Sektörünün Gelişim Merhalesi”,
Azerbaycan Neşriyatı, Bakü
AZİZLİ, Emil (2011); “EDV ’nin Uygulama Prensipleri”, Azerbaycan’ın Vergi Haberleri
Dergisi, Sayı:7/2011, Sayfa:21-26
BAŞ, Ali (1996); “Özel Tüketim Vergisi ve Gümrük Birliği Sürecinde Özel Tüketim Vergisi
Uyumlaştırma Çalışmaları”, Vergi Raporu, Vergi Denetmenleri Yayını, Sayı:24, Ağustos-
Eylül 1996, Ankara
BATIREL Ömer Faruk (1976); “Kamu Maliyesi Teorisine Giriş”, Meter Matbaası, İstanbul
BATIREL Ömer Faruk (2002); “Özel Tüketim Vergisi ve 4760 Sayılı Kanunu’nun
Getirdikleri”, Vergi Dünyası, Sayı:253
BAYRAGDAROV, Nazım (2005); “Azerbaycan Gelir Vergisi İle Türk Gelir Vergisi’nin
Değerlendirilmesi”, Uludağ Üniversitesi, S.B.E., Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi
106
BAYRAMOV, Anar (2012); “Vergi Kanun Vericiliği Toplusu”, Monitör Konsalting Servis
MMC, CBS Polygraphic Production Matbaası, 525 sayfa, Bakü/Azerbaycan,
BAYRAMOV, K., İ. Ahmedov, A. Mehdiyev ve F. Resulov (2006); “Bütçe İşi”, Hazar
Üniversitesi Yayınları, Bakü/Azerbaycan
BUNYADOV, Ziya M., Y. B. Yusupov (1994); “Azerbaycan Tarihi Cilt 1”, Azerbaycan
Devlet Neşriyatı, Bakü
CAN, Engin (2002); “Özel Tüketim Vergisi ve Ekonomik Etkileri (AB Ülkelerindeki
Uygulama ve Türkiye Örneği”, Marmara Üniversitesi, S.B.E., Yayınlanmamış Doktora Tezi
ÇELİKKAYA, Ali (2010); “Globalleşmenin Neden Olduğu Kurumlar Vergisi Reformları ve
OECD Üyesi Ülkeler Üzerine Bir Değerlendirme”; Maliye Dergisi, Sayı:159, Sf:36-52
DELEN, Özgür (2007); “Katma Değer Vergisi Mevzuatında İstisna Edilen İşlemlerde İade
Uygulamaları”, Yıldız Teknik Ün., S.B.E., Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul
DOĞAN, Uğur (2002); “Özel Tüketim Vergisi Kanunu İle Getirilen Yeni Düzenlemeler”,
Mükellefin Dergisi, Sayı:116, Ağustos 2002
EDİZDOĞAN, Nihat (2008); “Kamu Maliyesi”, 10’ncu Baskı, Ekin Yayınevi, Bursa
EDİZDOĞAN, Nihat ve Ali Çelikkaya(2010); “Vergilerin Ekonomik Analizi”, Dora
Yayınevi, Bursa
ESİN, Arif (2010); “Avrupa’da Yol Vergisi”, Ekonomik Çözüm Gazetesi,
http://escrc.com/article/3916/avrupa-da-otoyol-vergileri Erişim Tarihi 07.06.2012
FALKUS, M. E. Çeviren Alaeddin Şenel (1986); “Rusya’nın Endüstrileşmesi 1700-1914”,
V Yayınları, Ankara
107
GASIMOV, Tural(2007); “Azerbaycan Petrol Sektöründe Yabancı Sermayenin Yeri ve
Petrol Gelirlerinin Bütçeye Etkisi”, İstanbul Üniversitesi, S.B.E., Yayınlanmamış Yüksek
Lisans Tezi
GÖKBUNAR, Ali Rıza ve Ahmet UTKUSEVEN (2005); “Geçiş Ekonomilerinde Vergi
İdaresinin Yeniden Yapılandırılması Üzerine”; Akademik Bakış Dergisi, Sayı 6, Mayıs 2005,
Sayfa 1-6
GÖNÜLLÜ, Ali Rıza (2011); “ Osmanlı Devleti’nin Son Döneminde Yol Vergisi (1866-
1921)”, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Selçuk Üniversitesi, Sayı:30, Sayfa 289-333
GURBANOV, Asif (2009); “Küreselleşme Sürecinde Azerbaycan’da Uygulanan Maliye
Politikalarının Gelir Dağılımı Üzerindeki Etkileri”, Dokuz Eylül Üniversitesi, S.B.E,
Yayınlanmamış Doktora Tezi, İzmir
GÜRDAL, Temel (2009); “Türkiye’de Kurumlar Vergisindeki Gelişmeler ve OECD
Ülkeleriyle Karşılaştırmalı Analizi (1980-2007 Dönemi)”, Maliye Dergisi, Sayı:156, Ocak-
Haziran, Sayfa 219-231
HALİLOVA, İlahe (2000); “Seyyar Vergi Yoklamaları”, Vergiler Gazetesi, 17 Ekim, Bakü
HAMİDOVA, Mihriban ve Arif Şekeraliyev (2006); “Gümrük İşinin Teşkili ve İdare
Edilmesi”, Hukuk Edebiyatı Yayınları, Sayfa:88-89, Bakü
HASANOV, Simran (2010); “Azerbaycan Cumhuriyeti Vergi Mecellesinin Yorumları-
Genel Hükümler”, Kanun Yayınevi, Bakü
HASANOV, Vüsal (2009); “Azerbaycan Vergi Sistemi: Sorunlar ve Çözüm Önerileri”,
İstanbul Üniversitesi, S.B.E., Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi
HEPER, Fethi (1980); “Verginin Bireylerin Ekonomik Davranışları Üzerindeki Etkisi”,
E.İ.T.İ.A. Dergisi, Sayı:1, Sayfa 301-321
108
HESENOVA, Südabe ve Hacıbala Sadıgov (2008); “Azerbaycan Cumhuriyeti
Mahkemelerinin Kurulması ve Geliştirilmesi”, Çaşıoğlu Neşriyati, Bakü
HESENOV, Rasim(2001); “Azerbaycan’ının İktisadi Gelişim Paradigması ve İktisadi
Güvenlik Önlemlerinin Seçimi”, Meşrevet Bülteni, Sayı:7, Ekim 2001, Sayfa 6-8; Bakü
HUSEYNOV, Muharrem (2010); “Vergiler ve Vergi Tutma”, Maliye ve İktisadi İlimler
Kafedrası Yayınları, Sayfa 34, Bakü/Azerbaycan
İNANÇ, Mustafa (2010); “Elektronik Fatura (e-fatura) Düzenlenmesi, İletilmesi, Muhafaza
ve İbrazı Usul ve Esasları”, Mali Çözüm Dergisi, Sayı Eylül-Ekim 2010, Sayfa: 181-192
KAHRAMANOV, Emir (2008); “Dolaylı ve Dolaysız Vergiler Sistemi”, Azerbaycan İktisat
Üniversitesi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Bakü
KANLI, Murat (2007); “Dolaylı Vergiler ve Kayıtdışı Ekonomi”, Marmara Üniversitesi,
S.B.E., Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara
KELBİYEV, Yaşar, Fazıl Memmedov, Akif Musayev, Mirdamed Sadıgov ve Zahid
Rızayev (2001); “Vergilemenin Nezeri ve Metodoloji Esasları”, Grifli Neşriyatı, Bakü,
KERİMOV, Aydın (2007); “Muhasebe Hesapları ve Vergiler”, Ozan Neşriyat, Bakü,
KIZILOT, Şükrü (2007); “Naylon Fatura ve İndirimi Konusunda Önemli Bir Yargı Kararı”,
14. Baskı, Yaklaşım Yayıncılık, Ankara,
KIZILOT, Şükrü (2008); “Vergi İhtilafları ve Çözüm Yolları”, Yaklaşım Dergisi, Sayı:178,
Ekim 2007, Ankara,
MANAFOV, Jeyhun (2008); “Azerbaycan Petrolünün Ülke Ekonomisine Etkileri”, Marmara
Üniversitesi S.B.E., Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi
MECİDOV, Mobil (2008); “Modern Dönemde Vergi Sisteminde Dolaylı Vergilerin
Geliştirilmesi”, Azerbaycan İktisat Üniversitesi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Bakü
109
MEMMEDOV, Fazıl ve Akif Musayev (2001); “Vergi Tutmanın Nazari ve Metodolojik
Esasları”, Ozan Neşriyatı, Bakü
MEMMEDOVA, Elnure (2007); “Devlet Bütçesi Gelirlerinin Teşkilinde Dolaysız
Vergilerin Rolü”, Azerbaycan İktisat Üniversitesi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Bakü
MİRALEM, Hasanlı (1998); “Vergiler”, Doğu-Batı Yayınevi, Bakü,
MİRZAYEVA, Afet (2007); “Azerbaycan Cumhuriyeti Vergi Hukuku”, Digesta Yayınları
MUSAYEV, Akif (2008); “Azerbaycan Cumhuriyeti Vergi Kanun Vericiliği ve Vergi
Ödeyicilerinin Hukuklarının Korunması", Vergi İslahatları Dergisi, Sayı. 9, Bakü, Sf. 18-23
MUSAYEV, Azad (2011); “Azerbaycan Arazisinde Vergi Sisteminin Gelişim Tarihi”,
Azerbaycan’ın Vergi Haberleri Dergisi, Sayı:7/2011, Sayfa:101-108
MUSAYEV, Azad (2001); “Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Ekonomik Gelişim Stratejisi Ve
Vergi Politikaları”, Ekonomi ve Denetim Dergisi, No: 10, Ekim 2001, Sayfa: 11-23
MUTLUER, Kamil, Erdoğan Öner ve Ahmet Kesik (2007); “Teoride ve Uygulamada
Kamu Maliyesi”, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul
NADAROĞLU, Halil (1992); “Kamu Maliyesi Teorisi”, Beta Basım Yayım Dağıtım
ÖZ, Ersan(2002); “Türk Gelir Vergisindeki Bazı Vergi Harcamalarının Optimal Vergileme
İlkeleri Açısından Analizi”, D.E.Ü. İ.İ.B.F. Dergisi, Cilt:17, Sayı:1, Sayfa:11-33
PEHLİVAN, Osman (2004); “Vergi Hukuku”, Derya Kitabevi, Trabzon
PEHLİVAN, Osman (2007); “Kamu Maliyesi”, Derya Kitabevi, Trabzon
RİZVANGIZI, Himayet (2006); “Azerbaycan Maden Sanayisi: Doğal Kaynaklar ve
Şirketler”, Yeni Nesil Yayınları, Bakü
110
SARAÇOĞLU, Fatih (2000); “Vergi Erozyonu Açısından Gelir Vergisinde Yer Alan
Müesseselerin Analizi”, Gazi Ü. İ.İ.B.F. Dergisi, Sayı: 2/2000, Sayfa 79-96
SARIAHMETOĞLU, Karagür Nesrin(2007); “Petrolün Sihirli Dünyası BAKÜ”, IQ Kültür
Sanat Yayıncılık, İstanbul
SEYİDOV, Kenan (2006); “Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattının Azerbaycan ve Türkiye
Ekonomilerine Muhtemel Etkileri”, İstanbul Üniversitesi, S.B.E., Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi
STİGLİTHZ, Joseph Çeviren İnkılap Ahmedov (2004); “Petrol Gelirlerinin
Aydınlatılması”, İ.V.M.M. YAYINLARI, Bakü
ŞENYÜZ, Doğan (2002); “Türk Vergi Sistemi”, Ezgi Kitabevi, 8’nci Baskı, Bursa
ŞİRİNOV, Natıg (2008); “Azerbaycan Cumhuriyetinin Vergi Mecellesinin Genel
Hükümlerinin İzahı”, Çaşıoğlu Yayınları, Bakü
TAŞ, Metin (2003); “Vergi Yargısı”, Ekin Kitabevi, Bursa
TOSUNER, Mehmet ve Zeynep Arıkan (2003); “Vergi Usul Hukuku”, Maliye Bölümü
Masaüstü Yayıncılık Birimi, İzmir
USLU, Yakup (1998); "Azerbaycan Vergi Sistemi Hakkında Özel Not", Maliye Dergisi,
Sayı 128, Mayıs- Ağustos, Sf. 28-44
ÜNAL, Kürşat Oğuz (2006); “Sahte Fatura ve Faturadan Doğan Sorumluluklar”, Gazi
Üniversitesi Hukuk Dergisi, Cilt:X, Sayı 1/2006, Sayfa 3-35, Ankara
VELİYEV, Dünyamalı, Yegane Balakişiyeva, İslam Refibeyli, Elnur İmanov ve Elçin
Garabalov (2003); “Vergi Hukuku”, Azerbaycan Üniversitesi Yayınları, Bakü
111
ÖZGEÇMİŞ
22.10.1977 tarihinde Bayburt’ta doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini babasının kamu görevlisi
olması nedeniyle çeşitli illerde okudu. 1995 yılında girmiş olduğu Gazi Üniversitesi İktisadi
ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümünü 1999 yılında tamamladı. Üniversiteyi bitirdikten
sonra başlatmış olduğu stajını tamamlayarak 2002 yılında bitirme sınavlarını vererek, Serbest
Muhasebeci Mali Müşavir unvanını almaya hak kazandı. Azerbaycan (3 yıl), Rusya (2 yıl),
Kazakistan (2 yıl), Türkmenistan (1 yıl), Litvanya (6 ay) ve Gürcistan’da (1 yıl) çeşitli inşaat
şirketleri ve holdinglerde muhasebe müdürlüğü görevlerini yürüttü. 2010 yılında “Yurtiçi ve
Yurtdışı İnşaat Muhasebesi Uygulamaları” ve 2011 yılında ise “ Adli Muhasebe
Uygulamaları” isimli kitapları yayınlandı. Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Maliye Bölümünde yüksek lisans yapmaktadır. Halen çeşitli inşaat firmalarına yurtdışı
muhasebe danışmanlığı hizmetleri vermektedir.
112